Mantarlar, çok sayıda çok hücreli ve tek hücreli ökaryotik canlıyı kapsayan bir biyolojik âlemin adıdır. Maya gibi mikroorganizmalardan, küf ve şapkalı mantarlara kadar pek çok üyesi olan bu canlılar grubu, halk arasında genellikle sadece şapkalı mantarları tanımlamak için kullanılır. Biyoloji alanında mantarları inceleyen bilim dalına mikoloji denir.
Zooloji hayvanların bilimsel olarak incelenmesidir. Çalışmaları, hem yaşayan hem de soyu tükenmiş tüm hayvanların yapısını, embriyolojisini, sınıflandırmasını, alışkanlıklarını ve dağılımını ve ekosistemleriyle nasıl etkileşime girdiklerini içerir. Zooloji, biyolojinin ana dallarından biridir. Terim, Antik Yunanca ζῷον, zōion ('hayvan') ve λόγος, logos kelimelerinden türetilmiştir.
Farmakoloji ya da eczabilim günümüzdeki anlamıyla canlı organizmadaki ilaç etkilerini ve canlı organizmaya alınan ilaçların yapısını inceleyen bir bilim dalıdır. Yeni sentezlenmiş veya bitkilerden ayrıştırılmış maddelerin etkilerini biyolojik yapısını laboratuvar çalışmaları ile deney hayvanlarında, klinik araştırmalar ile insanlarda inceleyerek ilaç geliştirme çalışmalarına katkı veren bir tıp ve eczacılık bilimidir. Diğer bir deyişle, ilaçların yapımından, kullanıma sunulmasına, ilaçlar ile biyolojik dizgeler arasındaki etkileşimleri inceleyen bilim dalıdır. Farmakoloji, deneyleri ve canlılar üzerindeki araştırmalardan klinik uygulamaya değin uzanan bu karmaşık ve yoğun süreci birçok alt dalı ve yardımcı bilim dalları ile yakından bağlantılı yürütür.
Hayvan, canlılar dünyasının ökaryotlar (Eukaryota) üst âlemindeki hayvanlar (Animalia) âleminde sınıflanan canlıların ortak adıdır. Arapça "canlı varlık" anlamındaki ḥayevān sözcüğünden Türkçeye geçmiş olan "hayvan" sözcüğü, günlük kullanımda esasen insan dışı, nefes alan ve hareket eden canlıları ifade etmek için kullanılsa da, biyolojik bağlamda insanı da içerir. Anadolu ağızlarında hayvan anlamında bav, bobos, böçü, çer, çokgal, dölük, evcimen, evlük, karaböcü, karaltı, medek, tereke, töm gibi sözcükler kullanılmaktadır. Hayvan sözcüğünün eş anlamlısı döngül sözcüğüdür. Hayvanlar âleminin bilimsel ve Latince adı olan "Animalia" terimi ise yine Latince olan ve "yaşayan" ya da "ruh" anlamına gelen animadan türetilmiş animal sözcüğünün çoğuludur. Hayvanlar âlemini tanımlayan bir başka Yunanca bilimsel terim de metazoa'dır (μετάζωα).
Jeomorfoloji veya yüzey bilimi, anabilim dalı yer bilimi olan ve yerin yüzey şekillerinin tanımlanmasını ve oluşum süreçlerinin açıklanmasını konu edinen bilim dalıdır. Jeomorfoloji, karalar üzerinde ve denizaltında yer kabuğunun yüzeyinde görülen şekilleri inceleyen, oluşum ve evrimlerini açıklayan, bunları kendi yöntembilimi içerisinde sınıflandıran, coğrafî dağılım ve gruplandırmalarını, nedenleriyle birlikte araştıran bir bilim dalıdır. Bu tanım doğrultusunda jeomorfoloji, bir anabilim dalı olan yerbilimlerinin bir dalını oluşturur.
Biyolojik antropoloji veya Fiziksel antropoloji, insanların, Homininilerin ve Primatların biyolojik evrim ve davranışsal yönlerini evrimsel bir bakış açısıyla inceleyen bilimsel bir disiplindir. Hominini canlılarının neslinin tükenmesi nedeniyle fosil kayıtlardan sıkça yararlanılır. Antropolojinin bir alt alanı olan Biyolojik antropoloji, insanları sistematik olarak biyolojik bir perspektiften inceler.
Ordovisiyen, Paleozoyik Zaman'ın ikinci dönemi olarak kabul edilir ve 485,4 milyon yıl önce başlamış ve 443,8 milyon yıl önce sona ermiştir. Ordovisiyen, jeolojik zaman cetvelindeki dönemlerden biridir. Bu dönem boyunca yerküre tarihindeki bazı kayda değer evrimsel olaylar görülmüştür.
Allosaurus, Geç Jura döneminde yaşamış Carnosauria kladından bir teropod dinozor cinsi. Yaşadığı dönemde Avrupa ve Kuzey Amerika'nın bilinen en büyük etobur dinozorlarından biriydi.
Fosil veya taşıl, yer kabuğunun en üst bölümünü oluşturan tortul kayaçların çoğunda, bazen iyi korunmuş, bazen de erozyon ve sedimantasyon sırasında tahrip olmuş, ölü organizma kalıntılarıdır.
Yer bilimleri, Dünya'nın ve atmosferinin fiziksel ve kimyasal yapısıyla uğraşan bir bilim dalı olup, Dünya gezegenine ait bütün doğa bilimi alanlarını kapsar. Yer bilimleri gezegen biliminin bir dalı olarak düşünülebilir ancak tarihi daha eskiye dayanır. Yer bilimleri, her biri kendi içinde daha özelleşmiş alanlara ayrılabilen dört ana çalışma alanından oluşur; bunlar sırasıyla litosfer, hidrosfer, atmosfer ve biyosferdir.
Doğa tarihi, hayvanlar, mantarlar ve bitkiler de dahil olmak üzere organizmaları doğal ortamlarında inceleyen, deneysel çalışma yöntemlerinden çok gözlemsel yöntemlere yönelen bir araştırma alanıdır. Doğa tarihi çalışan bir kişiye doğa bilimci veya doğa tarihçisi denir.
Georges Cuvier Fransız bilim insanı ve devlet yöneticisi. Cuvier, neredeyse hiç kimseden yardım almadan, tek başına, bir bilim dalı olan omurgalı paleontolojisini kurmuş ve organizma biyolojisindeki en güçlü araçlardan biri olan karşılaştırmalı yöntemleri geliştirmiştir. Bu nedenle bazı bilim tarihçileri tarafından omurgalı paleontolojisi, karşılaştırmalı anatomi ve jeolojik tarihlendirme bilimlerinin temellerini atmasından ötürü onu "üç bilim dalının kurucusu" olarak nitelendirilmektedir.
Global Biodiversity Information Facility (GBIF) ya da Türkçe çevirisiyle Küresel Biyoçeşitlilik Danışma Tesisi, biyolojik çeşitlilik hakkında bilimsel veri sağlamak amacıyla İnternet üzerinden web hizmeti kullanmaya odaklanmış uluslararası organizasyon. Veriler dünya çapında birçok kurum tarafından sağlanmakta olup; GBIF'in bilgi mimarisi, bu verileri tek bir portal üzerinden erişilebilir ve aranabilir hale getirir. GBIF portalindan elde edilebilecek veriler öncelikle bitkiler, hayvanlar, mantarlar ve dünyadaki mikropların yanı sıra canlıların bilimsel isim verileri ile ilgili dağılım verileridir.
Mağara ayısı, Pleyistosen devrinde bugünkü Almanya, İspanya, Rusya ve hatta Kuzey Afrika'ya yayılmış bir türdü. Genel olarak; avrasya'da yaşayan bir megafauna üyesiydi ve boyutları itibarıyla günümüz Kodiak boz ayısına denk bir canlıdır. Erkekler 400–1000 kg arası, dişi bireylerse ortalama 250 kg civarında ağırlığa sahiptiler.Tıpkı günümüz boz ayıları gibi, bu hayvanlar da kış uykusuna yatmaktaydılar. Vejetaryen bir diyete sahip oldukları özelleşmiş diş yapılarından anlaşılmaktadır.
Eduard Suess, çağdaş yer biliminin kurucusu olarak kabul edilen Avusturyalı ünlü doğa bilimci.
Jeoloji tarihi, bir doğa bilimi olan jeolojinin paleontoloji, mineraloji ve petrografi gibi yer bilimlerinin gelişimi ile paraleller gösteren tarihsel gelişimi.
Tarihsel jeoloji, yeryüzü ve üzerindeki tüm yapıların uzun jeolojik zaman içerisinde geçirdikleri değişim ve dönüşümleri inceleyen bir jeoloji disiplinidir. Tarihsel jeoloji modern bilimsel esasa göre paleontoloji, paleoklimatoloji ve paleosismoloji gibi alt disiplinlere sahiptir. Geniş anlamda tarihsel jeoloji, jeolojik zaman boyunca dünyanın gelişimini anlamlandırabilmek için gerekli bilimsel temeli sunması yanında, geniş iklimsel değişimler, volkanik püskürmeler ve depremler gibi gelecekte yaşanabilecek afetlerin nitelik ve niceliği hakkında yapılacak tahminlerde kullanılacak ipuçları sağlayabilir.
MTA Tabiat Tarihi Müzesi, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'ne (MTA) bağlı Ankara'da bulunan doğa tarihi, paleontoloji, madencilik, mineroloji ve jeoloji müzesi.
Biyoloji - Yaşamı inceleyen doğa bilimi. Odaklandığı alanlar arasında yapı, işlev, büyüme, köken, evrim, dağılım ve taksonomi yer alır.
37°52′16.18″K 122°15′43.24″B