
Genel görelilik teorisi, 1915'te Albert Einstein tarafından yayımlanan, kütleçekimin geometrik teorisidir ve modern fizikte kütle çekiminin güncel açıklamasıdır. Genel görelilik, özel göreliliği ve Newton'un evrensel çekim yasasını genelleştirerek, yerçekimin uzay ve zamanın veya dört boyutlu uzayzamanın geometrik bir özelliği olarak birleşik bir tanımını sağlar. Özellikle uzayzaman eğriliğine maruz kalmış maddenin ve radyasyonun, enerjisi ve momentumuyla doğrudan ilişkilidir. Bu ilişki, kısmi bir diferansiyel denklemler sistemi olan Einstein alan denklemleriyle belirlenir.

Nötron, sembolü n veya n⁰ olan, bir atomaltı ve nötr bir parçacıktır. Proton ile birlikte, atomun çekirdeğini meydana getirir. Bir yukarı ve iki aşağı kuark ve bunların arasındaki güçlü etkileşim sayesinde oluşur. Proton ve nötron yaklaşık olarak aynı kütleye sahiptir fakat nötron daha fazla kütleye sahiptir. Nötron ve protonun her ikisi nükleon olarak isimlendirilir. Nükleonların etkileşimleri ve özellikleri nükleer fizik tarafından açıklanır. Nötr hidrojen atomu dışında bütün atomların çekirdeklerinde nötron bulunur. Her atom farklı sayıda nötron bulundurabilir. Proton ve nötronlar, kuarklardan oluştukları için temel parçacık değildirler.

Nötron yıldızı, yıldızların yaşamlarının son bulabileceği biçimlerden biridir. Bir nötron yıldızı, dev bir yıldızın Tip II, Tip Ib veya Tip Ic süpernova olarak patladıktan sonra geri kalan kısmın kendi içine çökmesiyle oluşur. Bu yıldızlar neredeyse tamamen nötronlardan oluşsa da az miktarda proton ve elektron da içerir. Bu proton ve elektronlar olmadan, nötron yıldızları uzun süre var olmaya devam edemezdi. Çünkü nötronlar serbest haldeyken kararsızdır ve beta ışıması yaparak kısa süre içinde proton ve elektronlara ayrışır. Ancak yıldızın içindeki yüksek basınç sebebiyle proton ve elektronların birleşerek nötronlara dönüşmesi, nötron yıldızlarının daha kararlı bir yapıya sahip olmasını sağlar.

Vulpecula ya da Tilkicik takımyıldızı, modern 88 takımyıldızdan biridir. Kuzey gökkürededir ve belirgin değildir. Vulpecula adı Latince'de küçük tilki, tilkicik anlamına gelmesine rağmen genel olarak yalnızca tilki olarak kullanılır. On yedinci yüzyılda yaratılmıştır ve Yaz Üçgeni'nin ortasında yer alır.

Atarca ya da pulsar [İngilizce: pulsating radio source'dan ], mıknatısal kutuplarından elektromanyetik ışınım yayan, oldukça mıknatıslanmış, dönen bir nötron yıldızıdır. Bu ışınım, yalnızca bir ışın Dünya'ya doğrultulduğunda gözlemlenebilir ve bu, yayınımın titreşimli (atımlı) görünümünden sorumludur. Nötron yıldızları çok yoğundur ve kısa, düzenli döngülere sahiptir. Bu, tek bir atarca için milisaniyeden saniyeye kadar değişen atımlar arasında çok kesin bir aralık oluşturur. Atarcalar, yüksek enerjili evrensel ışınların olası kaynaklarından biridir.

Messier 32 veya NGC 221, Andromeda takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 2,5 MIy uzaklıkta bulunan bir cüce eliptik gökadadır. Guillaume Le Gentil tarafından 23 Ocak 1874 tarihinde keşfedildi. Halton Arp tarafından görüntülenmiş ve Arp 168 olarak "Dağınık karşı kuyruklara sahip gökadalar" kategorisi altında Tuhaf Gökadalar Atlası'na dahil edilmiştir. Meşhur Andromeda Gökadası'nın bir uydusudur.

Messier 74, Balıklar takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 30 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan büyük bir sarmal gökadadır. Pierre Méchain tarafından Eylül 1780 tarihinde keşfedilmiştir. Daha sonra keşfini gökadayı kataloğunda listeleyecek olan Charles Messier'e iletti. Gökada açıkça tanımlanmış iki sarmal kol içerir ve bu nedenle büyük tasarım sarmal gökadaların prototip bir örneği olarak kullanılır. Düşük yüzey parlaklığından dolayı amatör gök bilimcilerin gözlemlemesi açısından en zor Messier nesnelerinden birisidir. Nispeten büyük açısal boyutu ve gökadanın karşıdan görünmesi, sarmal kol yapısını ve sarmal yoğunluk dalgalarını incelemek isteyen profesyonel gök bilimciler için ideal bir nesne haline getirir. M74'ün yaklaşık olarak 100 milyar yıldıza ev sahipliği yaptığı tahmin edilmektedir.

Küresel yıldız kümesi, galaksi merkezi etrafında uydu gibi dolanan, yıldızların küresel bir bileşimidir. Küresel yıldız kümeleri yerçekimi ile bir arada durabilirler. Yerçekimi sayesinde küresel bir şekle ve göreceli olarak merkeze doğru artan bir madde yoğunluğuna sahiplerdir. Yıldız kümesinin bir alt kategorisi olan küresel yıldız kümesi, Latince bir sözcük olan ve küçük küre anlamına gelen globulus kelimesinden türetilmiştir.

Mizar yıldızı Ursa Major takımyıldızında bulunan bir yıldızdır. Yıldızın ismi Arapça ميزر mīzar, "kemer/kuşak" sözcüğünden türemiştir. Dünyaya yaklaşık olarak 72 ışık yılı uzaklıktadır. Gözle görülebilen yıldız farklı kurgusal eserlerde yer almıştır.

Aşağıda dikkate değer gökadaların bir listesi bulunmaktadır.

Ötegezegen veya Güneş dışı gezegen, Güneş'in baskın kütleçekim etkisinin dışında başka bir yıldızın veya kahverengi cücenin kütleçekim etkisi içinde olan gezegensel bir gök cismidir. Bir ötegezegenin ilk muhtemel kanıtı 1917 yılında kaydedilmiş, fakat o zamanlar bu şekilde kabul edilmemişti. Tespitin ilk teyidi 1992 yılında gerçekleşmiştir. 1988'de tespit edilen farklı bir gezegen ise 2003 yılında doğrulandı. 20 Ağustos 2024 itibarıyla, 4.963 gezegen sisteminde varlığı doğrulanmış 7.255 ötegezegen bulunmaktadır ve bu gezegen sistemlerinden 1.015 kadarı birden fazla gezegene sahiptir. James Webb Uzay Teleskobu'nun (JWST) daha fazla ötegezegen keşfetmesi ve bunların bileşimleri, çevresel koşulları ve yaşam potansiyelleri gibi özellikleri hakkında daha fazla fikir vermesi beklenmektedir.

Dame Susan Jocelyn Bell Burnell, Kuzey İrlandalı astrofizikçi. Lisansüstü öğrencisiyken ilk radyo pulsarlarını keşfetti. İlk olarak pulsarları gözlemlemesine ve de analiz etmesine rağmen Bell Burnell Nobel Fizik Ödülü'nü tez danışmanı Antony Hewish ile paylaşmamıştır.

Gliese 876 d, yaklaşık 15 ışık yılı uzaklıktaki Kova takımyıldızında bulunan bir güneşdışı gezegendir. Gezegen kırmızı cüce Gliese 876'nın yörüngesinde keşfedilen üçüncü gezegendir. Gliese 876 d keşfedildiğinde PSR B1257 + 12'nin yörüngesindeki pulsar gezegenler dışında bilinen tüm güneşdışı gezegenler arasında en düşük kütleye sahip gezegendi. Gezegen, düşük kütlesi nedeniyle Dev Dünya olarak kategorize edilebilir.

Milisaniye pulsarları, yaklaşık 1-10 milisaniye aralığında dönel periyotları olan pulsarlardır. Milisaniye Pulsarları elektromanyetik spektrumun radyo, X-ışını ve gama ışınları kısımlarında saptanmıştır. Milisaniye Pulsarlarının kökeni hakkındaki en baskın teori yaşlı olmaları ve çok hızlı dönen, ikili sayı sistemine yakın çift yıldızlardan gelen maddelerin toplanması aracılığıyla “geri dönüşümlü” veya hızlanmış nötron yıldızları olmalarıdır. Bu yüzden, Milisaniye pulsarlarına bazen Geridönüşmüş Pulsarlar denebilir.
Hulse-Taylor çifti veya Hulse-Taylor ikilisi ya da diğer adlarıyla PSR B1913+16, PSR J1915+1606, PSR 1913+16, başka bir nötron yıldızı ile ortak bir kütle merkezi etrafına sahip olan ve bu nedenle bir çift yıldız sistemi oluşturan, Kartal takımyıldızında yer alan pulsardır. 1974'te, Russell Hulse ile Joseph Taylor tarafından Massachusetts Amherst Üniversitesi'nde keşfedilmiş olup, keşfedilen ilk çift pulsar olma özelliğini taşır. Hulse ile Taylor bu keşifleriyle, 1993 yılında Nobel Fizik Ödülü'nün sahibi olmuşlardır.

PSR J0108-1431, Balina takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 424 ışık yılı (130 pc) uzaklıkta bulunan bir atarcadır. 1994 yılında Avustralya'daki Parkes Gözlemevi'ndeki araştırmada (The Parkes Southern Pulsar Survey) keşfedildi. Tahmini yaşı 166 milyon yıl ve dönme süresi 0,8 saniye olan çok yaşlı bir atarca olarak kabul edilir. Bu atarcanın dönüşündeki yavaşlamayla üretilen dönme enerjisi 5,8 × 1023 W ve yüzey manyetik alanı 2,5 × 107 T'dir. 2008 yılı itibarıyla bilinen en zayıf atarcadır.

Yengeç Atarcası, nispeten genç bir nötron yıldızıdır. Bu yıldız, 1054 yılında Dünya'da yaygın olarak gözlemlenen SN 1054 süpernovasının kalıntısı olan Yengeç Bulutsusu'nun merkezinde yer alır. 1968 yılında keşfedilen atarca, bir süpernova kalıntısıyla ilişkilendirilmiş ilk yıldızdır.

Atarca rüzgarı bulutsusu, bazen merkezindeki bir atarca tarafından üretilen rüzgarlarla güçlendirilmiş süpernova kalıntısı (SNR) kabuğunun içinde bulunan bir bulutsu türüdür. Yunanca "πλήρης", "pleres", yani "tamamlamak" anlamına gelen kelimeden türetilen pleryon olarak da adlandırılır. Bu bulutsular, 1976 yılında süpernova kalıntılarının içinde radyo dalga boylarında artışlar gösteren bir sınıf olarak önerildi. O zamandan beri bunların, kızılötesi, optik, milimetre, X-ışını ve gama ışını kaynakları olduğu bulunmuştur.
PSR B1257+12, Başak takımyıldızında, Güneş'ten 2.300 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve saniyede yaklaşık 161 kez dönen milisaniye pulsarıdır. Aynı zamanda aynı adı taşıyan güçlü, kurgusal ve ölümsüz bir yaratık olan Lich olarak da adlandırılır.

PSR B1257+12 b, Başak takımyıldızında yaklaşık olarak 2.300 ışık yılı (710 pc) uzaklıkta bulunan bir ötegezegendir. Gezegen, Lich atarcası etrafında dönen en içteki cisimdir ve bu nedenle ölü bir yıldız sisteminde bulunan atarca gezegeni olarak sınıflandırılır. Ay'ın yaklaşık iki katı kütleye sahip olan Draugr, Güneş Sistemi'ndeki gezegenler de dahil olmak üzere bilinen en düşük kütleli gezegen olarak listelenmiştir.