İçeriğe atla

Oylum Höyük

Koordinatlar: 36°41′57″N 37°10′43″E / 36.6992°K 37.1786°D / 36.6992; 37.1786
Arkeolojik Höyük
Adı:Oylum Höyük
il:Kilis
İlçe:Merkez
Köy:Oylum
Türü:Höyük
Tahribat:yapılaşma
Tescil durumu:Tescilli[1]
Tescil No ve derece:A4157
Tescil tarihi:10.02.1988
Araştırma yöntemi:Kazı

Oylum Höyük, Kilis ilinin 7 km. doğu güneydoğusunda Oylum köyü[2] yakınlarında yer alan bir höyüktür. Oylum Höyük doğu - batı yaklaşımlarında Fırat Vadisi - Amik Ovası, kuzey – güney yaklaşımlarında ise Anadolu Platosu ile Kuzey Suriye ulaşım hatları üzerinde bulunmaktadır.[1] Öte yandan Holosen devirde Kilis Ovası'nın ılıman, dolayısıyla flora ve fauna yönünden zengin doğasında bölgenin insan yerleşimi açısından elverişliliği yüksekti.

Höyük tabanda 460 x 320 metre boyutlarındadır. Yükseklik kuzey kesiminde 22 metre, güney kesiminde ise 37 metredir. İki tepe arası, bir boyunla bağlanmıştır.[3]

Höyüğün batı ve doğu yamaçlarında köy evleri yapılmış olup ayrıca toprak çekilerek tahribata neden olunmuştur.[3]

Uzun yıllardır höyükte sürdürülen kazı çalışmalarını yürüten Prof. Dr. Engin Özgen Oylum Höyük'ün Dünya Kültür Mirası listesine alınması yönünde çaba harcamaktadır.[4]

Kazılar

Söz konusu bölgede arkeolojik çalışmalar 1950'li yıllara kadar geri gitmektedir. J. Garstang, B. Hrozny, M.V. Seton-Willams, bölgede çalışma yapan bilim insanlarıdır. P. van der Meer ve C. Hillen ise Kilis'in de içinde bulunduğu daha geniş bir bölgede çalışmışlardır. Kilis civarının arkeolojik yönden değerini ilk ortaya atan ise U. B. Alkım olmuştur. Alkım, İslahiye Ovası çalışmalarında Mezra Höyük'ün arkeolojik önemini koymuştu. Höyük üzerinde ilk kapsamlı çalışmalar 1985 yılında Prof. Dr. Engin Özgen'in başkanlığını yaptığı bir ekip tarafından başlatıldı. Ancak arkeolojik kazılar 1987 yılında Hacettepe Üniversitesi ve Gaziantep Müzesi tarafından başlatılmıştır. 1990 yılından itibaren ise yine E. Özgen başkanlığında Hacettepe Üniversitesi ve İstanbul'daki Alman Arkeoloji Enstitüsü altında devam etmektedir.[3]

Tabakalanma

Yerleşme, Kalkolitik Çağ'dan (Obeid Kültürü) Helenistik Dönem'e kadar iskan edilmiştir. Roma Dönemi ise güney yamaçlardaki çanak çömlekle izlenmektedir. Henüz ana toprağa ulaşılamamış olan höyükte bugüne kadarki kazılar, Tunç Çağı ve Demir Çağı'nda önemli bir yerleşim görünümü vermektedir.[3]

Buluntular

Kalkolitik Çağ – Tunç Çağı katmanında yangın geçirmiş kerpiç duvarlı yapılar bulunmuştur. Bu katmanda belden yukarısı tahrip olmuş Akdeniz ırkındandan bir erkek cesedi bulunmuştur. Ceset, dizleri karnına kıvrılmış olarak (hocker) görülmektedir. Ayrıca üç bebek cesedi daha bulunmuştur. Geç Uruk Dönemi katmanında ölülerin evlerin tabanına gömüldüğü görülmektedir.[3]

Höyüğün Kalkolitik Çağ yerleşimlerinde yerleşmede ağırlıklı olarak tahılla beslenildiği, buna ek olarak bakla, mercimek, incir, üzüm ve çeşitli sebzelerin tüketildiği saptanmıştır.[3]

Helenistik Dönem yapı katındaki kazılarda büyük taş bloklarla yapılmış büyük bir yapı ve civarında gümüş, bakır ve tunç sikkeler bulunmuştur. Yapıda bulunan seramikler MÖ 1. bine tarihlenmektedir. Kireç taşından yapılma silindirik bir mühür üzerinde kabartma olarak, topluklarına kadar uzanan bir elbise giymiş bir erkeğin, tanımlanamayan iki ayaklı bir yaratığa ok atmak üzere olduğu resmedilmiştir. Bu tarz mühür işlemeleri Yeni Asur mühür işlemelerinden bilinmektedir.[5]

Kuzey yükseltisinde 2007-2009 yıllarında yapılan çalışmalarda adak eşyaları bulunmuştur. Orta Tunç Çağı II'ye tarihlenen yapıdaki adak buluntuları bakır bir balta ile tunç tanrı ve yine tunçta bir tanrı çifti heykelcikleridir. Tüm bu eşyalar yapının temel ve tabanı altına yerleştirilmiştir. Muhtemelen yapının tanrılar tarafından esirgenmesi sağlanmak istenmiştir.[6]

Değerlendirme

Anadolu'nun en büyük höyüklerinden biri olan Oylum Höyük, aynı zamanda bir kraliyet merkezi olarak değerlendirilmektedir.[7] 2009 yılı kazı çalışmaları başkanı Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Atilla Engin, "Bu yılki çalışmalarımızda, höyüğün krallık merkezi olduğu öngörümüzün doğruluğunu güçlendiren önemli bulgulara ulaştık" demektedir.[8] S

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ a b TAY – Yerleşme Ayrıntıları[]
  2. ^ "Oylum Höyük". 24 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ a b c d e f TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları[]
  4. ^ "Arkeoloji Haberleri". 25 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2012. 
  5. ^ 18. Kazı Sonuçları Toplantısı 12 Eylül 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Sh.: 190
  6. ^ Atilla Engin, Oylum Höyük Kazılarında Ele Geçen Bir Grup Orta Tunç Çağı Yapı Adak Eşyası[]
  7. ^ 18. Kazı Sonuçları Toplantısı 12 Eylül 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Sh.: 195
  8. ^ "Höyükte binlerce yıl öncesine yolculuk". 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Şubat 2012. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yeşilova Höyüğü</span> İzmir, Türkiyede arkeolojik sit

Yeşilova Höyüğü İzmir'in en eski yerleşim birimidir. Bornova ilçesinin Karacaoğlan mahallesinde, Manda çayı kıyısında bulunan bir höyüktür. Yer olarak Işıkkent Eğitim Kampüsü'nün doğusuna, Bornova Anadolu Lisesi'nin güneybatısına düşmektedir. Yerleşim olduğu dönemlerde İzmir Körfezi iki kilometre daha içerideydi, bölge bugünkünden daha sulaktı ve daha zengin bir flora ile faunaya sahipti. Bornova Ovası'nın orta kesimindeki Yeşilova Höyüğü, Yassıtepe Höyüğü ve İpeklikuyu Höyüğü, günümüz İzmir'inde ilk düzenli yerleşimlerin olduğu noktalardır. Diğer yandan alan olarak bakıldığında Batı Anadolu'daki en büyük yerleşimdir. Günümüzde, Bornova Ovası yüzeyinin 4-5 metre altında kalmış durumdadır.

<span class="mw-page-title-main">Alacahöyük</span> ören yeri

Alacahöyük, Çorum'un Alaca ilçesinin 15 km kuzeybatısındaki Alacahüyük köyündeki bir höyüktür. Bu höyükte dört ayrı kültür evresinden kalma 15 yerleşim ya da yapı katı saptanmıştır.

Bademağacı Höyüğü, Antalya'nın merkez ilçenin 2,5 km kuzeydoğusunda, Çubuk Geçidi'nin 5 km kuzeyinde yer alan arkeolojik bir yerleşimdir. Höyüğün eski adı Kızılkaya'dır. Yerleşim alanı 210 metreye 120 metredir. Tepenin yüksekliği 7 metredir.

İkiztepe Höyüğü, Samsun ili Bafra ilçesinin 7 km. kuzeybatısında yer alan bir höyük'tür. Günümüzde Kızılırmak'ın denize döküldüğü yerin hemen batısında yer alan höyük adını, uzaktan bakıldığında iki tepe olarak görülmesinden almaktadır. Fakat gerçekte dört tepedir. Bu tepeler kazı başkanları tarafından romen rakamlarıyla tanımlanmıştır. Güneydeki en büyük tepe, günümüzde ovadan 29 metre yükseklikte olup Tepe I olarak adlandırılır. Tepe II, bunun kuzeyindedir ve 22,5 metre yüksekliktedir. En kuzeydeki Tepe III, 12,3 metredir. Tepe II'nin batısına düşen Tepe IV ise 16 metredir. Bugün denizden 7 km. içeride olan İkiztepe Höyüğü MÖ 5-3 binlerde denize oldukça yakın konumdaydı.

Gedikli, Karahöyük, Gaziantep il merkezinin kuzeybatısında, Nurdağı ilçesinin 7–8 km. batısında Gedikli Köyü yakınlarında yer alan bir höyüktür. Yerel adı Karahöyük olan höyüğük, Anadolu'da aynı adla bilinen diğer höyüklerle karıştırılmaması için tüm yayınlarda Gedikli Karahöyük olarak belirtilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Tilmen Höyük</span>

Tilmen Höyük, Gaziantep ilinin İslahiye ilçesinin 10 km. doğusunda yer alan bir höyüktür. Karasu Irmağı kollarıyla çevrili bir arazide 225 metre çapında 21 metre yüksekliktedir. Sakçagözü Ovası'nın batı kenarında bulunmakta olup bu ovada ellinin üzerinde höyük yer almakta olup en büyüklerinden biridir.

Domuztepe Höyüğü, Osmaniye il merkezinin 35 km. güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Günümüzde Aslantaş Barajı kıyısında yer alan höyüğü tarihöncesi yerleşim katları su altında kalmıştır.

Hassek Höyük, Şanlıurfa ili, Siverek ilçesinin bir köyü olan Yukarı Tillakin Köyü yakınlarında yer alan bir höyüktür. Fırat Nehri'nin yarattığı erozyon nedeniyle tahrip olmadan önce 350 x 150 metre boyutlarında bir yerleşim olduğu düşünülmektedir.

Bakla Tepe Höyüğü, İzmir il merkezinin 30 km. güneyinde, Menderes (Cumaovası) ilçesinde, Tahtalı Barajı nedeniyle terk edilen Bulgurca Çiftlik Köyü'nün hemen yakınında yer alan bir Höyüktür. Yıllardır bakla yetiştirilen bir alan olduğundan Köy'de Bakla Tepe olarak bilinmekteydi. Tarihöncesi bir yerleşimin höyükten köy altına kadar uzandığı, sapılan sondalardan anlaşılmaktadır.

Salat Tepe Höyüğü, Diyarbakır il merkezine 35 km. ve Bismil ilçesine 14 km. mesafede yer alan bir höyüktür. Dicle'ye katılan Salat Deresi'nin doğuya kıvrım yaptığı kesimdedir. Salat Deresi vadisinden 30 metre yükseklikte olan höyük 115 x 100 metre boyutlarındadır. Tepenin üstünde 45 x 30 metrelik düz bir alan bulunmaktadır. Diyarbakır Arkeoloji Müzesi tarafından Yukarı Salat Höyük adıyla tescil edilmiştir.

Seyitömer Höyük, Kütahya il merkezinin kuş uçuşu 24–25 km. kuzeybatısında, Seyitömer köyünün kuzeybatısına düşen bir höyüktür. Bir TKİ müessesi olan Seyitömer Linyit İşletmesi Müessese Müdürlüğü'nün (SLİ) rezerv arazisi içerisinde yer almaktadır. Tepe, 150 x 140 metre boyutlarında ve 24 metre yüksekliktedir. Höyüğün en üstünde kabaca 2 bin metrekare kadar düz bir arazi bulunmaktadır.

Sos Höyük, Erzurum il merkezinin 24 km kuzeydoğusunda, Pasinler ilçesinin 13 km batısında yer alan bir höyüktür. Yakınındaki Yiğittaşı Köyü'nün eski adının Sos olmasından, arkeoloji literatüründe bu adla geçmektedir. Aras Nehri'nin bir kolu olan Çökender Deresi'nin hemen güney kıyısındadır. Tepe olarak 270 x 150 metre boyutlarında 1,2 hektarlık bir alanı kaplamakta olup 20 metre yüksekliktedir.

<span class="mw-page-title-main">Demircihöyük</span>

Demircihöyük, Bilecik il merkezinin yaklaşık olarak 25 km. batısında, Çukurhisar ilçesinin kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Eskişehir Ovası'nın batı kenarındaki höyük 80 metre çapında, 5 metre yüksekliktedir. Yerleşim gördüğü dönemlerde genişlik ve yüksekliğinin çok daha fazla olduğu yapılan sondajlardan anlaşılmaktadır. Buluntular Eskişehir Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.

Aşağı Pınar Höyüğü, Kırklareli İl merkezinin 3 km. güneyinde yer alan bir höyüktür. Haydardere, bir kıvrım yaparak tepenin kuzeyinden ve batısından geçmektedir. Höyüğün üzerine Geç Antik Çağ'da yapılan bir tümülüs tahribata neden olmuştur. Tümülüs, 38 metre çapında bir çevre duvarı üstüne kurulmuş olup, höyüğün eteklerinden alınan toprakla doldurulmuştur. Oluşan tepenin 19. yüzyıl sonlarında bölgeyi bir süreliğine işgal eden Rus kuvvetleri tarafından hazine aramak için düzleştirilmiş olduğu düşünülmektedir.

Çadır Höyük, Yozgat İl sınırları içindeki Alişar Höyüğü'nün 13 km. kuzeybatısında, Sorgun İlçesi'nin güneydoğusunda Kanak Suyu Ovası'nda, Peyniryemez Köyü yakınında yer alan bir höyüktür. Tepe, 240 x 140 metre boyutlarında olup yüksekliği ova seviyesinden 32 metredir. Kuzey kesiminde 200 metrelik bir terası vardır ve yerleşme zaman içinde bu yöne kaymıştır. Yerleşmenin, kabaca MÖ 5200 yılına dayanan bir geçmişi olduğu belirlenmiştir. Höyük MÖ 4. binyıldan Helenistik Dönem'e dek iskan edilmiş ve Geç Roma Dönemi ile Bizans döneminde de yoğun yerleşim görmüştür.

Hacımusalar Höyüğü-Choma,Antalya ili Elmalı İlçesinin 15–20 km. güneybatısında, Hacımusalar ile Beyler köyleri arasında yer alan bir höyüktür. Hacımusalar Höyük, Beyler Höyük olarak da bilinmektedir. Tepe, 350 x 300 metre boyutlarında olup 13 metre yüksekliktedir. 1970'li yıllarda kurutulan bir gölün kenarında, verimli bir ovada yer almaktaydı.

Gözlükule Höyüğü, Mersin İl merkezinin 30 km. doğusunda Tarsus İlçesi'nin güneybatısında, günümüzde İlçe'nin bir parkı olarak kullanılan bir höyüktür. Tepe, 300 metre çapında olup 25 metre yüksekliktedir. Bir Klasik Çağ kenti olan Tarsu ya da Tarse, hem tepede hem de günümüz Tarsus İlçesi'nin altındadır. Günümüz Tarsus'unu oluşturan ilk yerleşimin, Toroslar'dan gelen bir akarsuyun kıyısında, MÖ 7. binyılda bir köy olarak kurulduğu belirtilmektedir.Höyük, Orta Anadolu'dan Akdeniz kıyılarına doğal bir geçiş olan Gülek Boğazı çıkışında, Antik Kilikya ovasında yer almaktadır. Diğer yandan Gülek Boğazı çıkışından Amik Ovası yoluyla Kuzey Suriye'ye ulaşımın da kavşağındadır.

Yassıhöyük, Denizli İl merkezinin güneydoğusunda, Acıpayam İlçe'sinin 8 km. kuzeyinde, günümüzde belde olan Yassıhöyük Köyü'nün hemen kuzeyinde yer alan bir höyüktür. Höyüğü oluşturan iki tepeden büyük olanı 350 x 200 metre boyutlarında, 14 metre yükseklikte, diğer ise 190 x 150 metre boyutlarında ve 5 metre yüksekliktedir. Kültür toprağı ova tabanından en az 4 metre daha derine uzanmaktadır. Denizli İli, Acıpayam ilçesinin Yassıhöyük Köyü yakınlarındaki aynı adla bilinen höyük, arkeoloji yazınında Yassıhöyük 1 olarak geçmektedir.

Dedecik-Heybelitepe Höyüğü, İzmir ili'nin yaklaşık 35 km. güneyinde, Torbalı Ovası'nın batı kenarında, Metropolis Antik Kenti'nin 2 km. kadar güneyinde, Özbey ve Yeniköy köyleri arasında yer alan bir höyüktür.

Sultantepe Höyüğü, Şanlıurfa ili'nin Harran İlçesi'nin Akçakale yolu 13 km kuzeybatısında, Kötüçay ile Kömürcü Dere arasında, Sultantepe Köyü'nün hemen yanında yer alan bir höyüktür. Tepenin tabanda çapı 550 metre olup Urfa Ovası'nın en büyük höyüğüdür. Yüksekliği 43 metredir. Adana İli Kozan İlçesi yakınlarındaki, günümüzde yeri tam olarak bilinmeyen Sultantepe Höyüğü ile karıştırılmamalıdır.