Ottokar'ın Asası
Le sceptre d'Ottokar | ||||
Yazar | Hergé | |||
---|---|---|---|---|
Çevirmen | Barış Kılıçbay | |||
Ülke | Belçika | |||
Dil | Fransızca | |||
Tür | Çizgi roman | |||
Yayım | 4 Ağustos 1938 - 10 Ağustos 1939 (özgün) 1998 (Türkçe) | |||
Yayımcı | Le Petit Vingtième (özgün) Alfa (2018-günümüz) (Türkçe) | |||
Sayfa | 62 | |||
ISBN | 9789753636087 | |||
Tenten'in Maceraları serisi | ||||
|
Ottokar'ın Asası (Fransızca: Le Sceptre d'Ottokar) Belçikalı yazar ve illüstratör Hergé tarafından yazılan ve resimlendirilen ünlü çizgi roman serisi Tenten'in sekizinci kitabıdır. İlk olarak Le Petit Vingtième ekinde siyah-beyaz olarak 4 Ağustos 1938'de tefrikalar halinde yayınlanmaya başlamıştır. Renkli bir baskısı 1947 yılında tekrar çizilmiş ve yayınlanmıştır.
Özeti
Tenten yolda kayıp bir evrak çantası bulur ve mühür uzmanı olan (devlet evraklarının resmiyetini sağlayan mühür) sahibi Profesör Hector Alembick'e (İmbik) götürür. Tenten'e mühür koleksiyonunu gösterir, bunlardan bir tanesi Sildavyalı Kral IV. Ottokar'a aittir. Tenten, Alembick ve kendisinin bazı tuhaf şahıslar tarafından takip edildiğini fark eder. Daha sonra Tenten'i öldürmek için evini bombalarlar. Sildavya'nın bu işte parmağı olduğundan şüphelenen Tenten, olayı araştırmak için Alembick'e eşlik ederek Frankfurt ve Prag üzerinden Sildavya'ya gitmeyi kabul eder.
Uçakta Tenten rehberinden şüphelenmeye başlar. İlk tanıştığı Alembick sigara içer ve pek iyi göremezken, kendisine refakât eden Alembick sigara içmemekte ve gözlüklerini takmamaktadır. Bir mola sırasında, Tenten düşüyormuş gibi yaparak Alembick'in sahte olduğunu düşündüğü sakalına asılır. Ancak başka biri olduğunu düşündüğü Alembick'in sakalı gerçek çıkar. Tenten bu olaya daha fazla kafa yormamaya karar verir, ancak tam Sildavya üzerinden uçarken, uçağın pilotu uçağın zeminindeki bir kapağı açar ve Tenten uçaktan aşağı düşerek bir saman arabasının içine düşer.
Tenten, Kral IV. Ottokar'ın asasının çalınacağından şüphelenmektedir. Sildavya'da tahtta olan kralın egemenliğine devam etmesi için asaya ihtiyacı vardır, yoksa tacını terk etmek zorundadır; eski bir kral suikastçisini asasıyla mağlup ettiğinden beri gelenek bu şekildedir. Her yıl Aziz Vladimir Günü'nde tertiplenen geçit töreninde, halk ulusal marşı söylerken kral elinde asasıyla onları selamlamaktadır. Tenten entrikacıların tüm çabalarına rağmen Kral XII Muskar'a ulaşır ve onu uyarmayı başarır. Kral'la birlikte Alembick'i bulmak için kraliyet hazinesine koşan Tenten, Alembick, kraliyet fotoğrafçısı ve muhafızları bilincini kaybetmiş bulur; asa da çalınmıştır.
Tenten'in arkadaşları Dupont ve Dupond asanın nasıl çalındığını araştırmak için davet edilirler, ancak hırsızın asayı pencerenin parmaklıkları arasından fırlatmış olduğuna dair düşüncelerini gösterirlerken kendilerini incitirler. Daha sonra, Tenten'in bir oyuncakçı dükkânında gördüğü yaylı oyuncak savaş topu ona bir fikir verir. Profesör Alembick asanın fotoğraflarının çekilmesini istemiştir ancak fotoğraf makinesinde aslında bir yay mekanizması vardır; bu mekanizma sayesinde hırsız asayı parmaklıkların arasından yakındaki bir ormana yollamıştır.
Ormanı ararken, Tenten asanın komşu ülke Bordurya ajanları tarafından bulunduğunu görür. Onları sınıra kadar takip ettikten sonra, asayı zorla ellerinden alır. Hırsızların cüzdanlarından birinden çıkan kâğıtlardan, asanın çalınmasının ezeli rakipleri Bordurya tarafından planlanmakta olan bir hükûmet darbesinin parçası olduğunu anlar.
Tenten Kral'a zamanında ulaşmak için civardaki Bordurya havaalanından bir Me-109 savaş uçağını çalar (filo, Sildavya'nın "Anschluss"u için hazır bekletilmektedir). Hava sınırlarının ihlal edildiğini düşünen Sildavyalılar tarafından düşman uçağı düşürülür. Yolculuğun geri kalanını yürüyerek tamamlar.
Bu sırada İçişleri Bakanı Kral'a asanın çalındığı söylentilerinin yayıldığını, Bordurya'nın yönetimi ele almasıyla sonuçlanacak olayların Borduryalı esnaflara saldırılarla başladığını haber verir. Kral tam tahttan çekilmek üzereyken Milu, Tenten'in cebinden düşen asayla birlikte içeri girer.
Tenten, asayı çalan adamın cüzdanından aldığı kâğıtları gösterir. Birlikte, planın siyasi örgüt Zyldav Revolutzionär Komitzät'in lideri Müsstler tarafından tasarlandığını kanıtlarlar. Kral derhal Müsstler ve suç ortaklarını tutuklatır ve ordusunu Bordurya sınırına gönderir. Cevaben, Bordurya kendi askerlerini sınırdan çeker ve "barış yanlısı" olduğunu dile getirerek Sildavya'yı tuhaf tutumundan dolayı eleştirir — oysa aynı odada bir Sildavya haritası ve yapılacak işgalin ayrıntıları durmaktadır.
Ertesi sabah Aziz Vladimir Günü Tenten, Altın Pelikan Nişanı takdim edilerek şövalye ilan edilir ve bu nişanla onurlandırılan ilk yabancı olur. Yetkililer, Ruritanya romanslarına yakışan bir sonla Profesör Alembick'in ikizi Alfred Alembick'in Hector'u kaçırarak onun yerine Sildavya'ya gittiğini keşfederler.
Tenten ve Milu, Dupont ve Dupond'la beraber deniz uçağıyla evlerine dönerler; iniş sırasında dedektifler uçağın denize çakılacağından korkarak birden ayaklanırlar. Tenten okuyuculara göz kırpar ve yanıldıklarını dile getirir. Bunu duyan dedektifler öyle çok gülerler ki, gerçekten de uçaktan inmektelerken denize düşerler.
Siyaset
Aynı "Mavi Lotus", "Tenten Sovyetler'de" ve "Kırık Kulak"ta olduğu gibi, "Ottokar'ın Asası" da siyasi bir altmetne sahiptir.[1] Asanın çalınmasının Bordurya tarafından Sildavya'yı siyasi bir krize götürmek ve işgale açık hale getirmek için planlanmış bir entrika olduğu ortaya çıkar.
1938 yılında yazılan hikâye okurlara, komşu devletlerin Mussolini İtalyası ve Nazi Almanyası tarafından ele geçirilme ve işgallerini anımsatır. Ancak bu noktada Mussolini henüz başka bir Avrupalı devleti sınırlarına katmaya çalışmamıştır. Komplonun arkasındaki şahıs Müsstler Benito Mussolini ve Adolf Hitler'in karışımıdır ve Demir Muhafızların başındadır. Örgüt ismiyle iki savaş arasında eylemlerini gerçekleştiren SA ve Kara Gömlekliler gibi faşist paramiliter güçlere gönderme yapılmıştır. II. Dünya Savaşı öncesinde Romanya'da gerçekten Demir Muhafızlar adında antisemitist bir grup faaliyet göstermiştir. Romanyalı Demir Muhafızlar, yolsuzluk yaptığını ve Yahudi metresi tarafından aklının çelindiğini iddia ettikleri Romanya Kralı II. Carol'la mücadele halindeydiler. Demir Muhafızların zaptedilmesi, "Ottokar'ın Asası"nın ilk yayınlandığı 1938 yılında başlamıştır. Demir Muhafızların lideri Cornelia Codreanu, Romanya hükûmetine ihanet etmekten idam edilmiştir. Demir Muhafızlar, kral tahttan çekildikten sonra kısa süreliğine hükûmet kurmuş olsalar da, Hitler daha muhafazakâr olan General Ion Antonescu'yu başa getirerek önce hükûmeti dağıtmış, sonra da Demir Muhafızları tasfiye etmiştir.
II. Dünya Savaşı'nda Belçika'nın işgali sırasında Alman sansürü, kitabın yayınlanmasını engellemedi. Balkanlar tarihinde senelerdir süregelen entrika, komplo, savaş ve darbeler 1930'larda genellikle faşist hareketlerden çıktığı için, Alman işgalciler Hergé'nin doğrudan nasyonal sosyalist Almanya'yı hedef aldığını fark etmemiş olabilirler. Üstelik, yukarıda yazıldığı gibi Almanya da kralın himayesini kullanarak Romanya Demir Muhafızlarını şiddet kullanarak bastıran otoriter rejimi desteklemiştir.
Yayın geçmişi
Serüven ilk olarak "Le Petit Vingtième" adlı gazete ekinde siyah-beyaz olarak "Tintin en Syldavie" ("Tenten Sildavya'da") adıyla 1938-1939 yılları arasında yayınlanmıştır.
1947 yılında hikâye baştan çizilmiş ve renklendirilmiştir. Bu baskının hazırlanmasında Hergé'ye yetenekli ve meşhur sanatçı Edgar Pierre Jacobs yardım etmiştir. Jacobs, bu yeni baskıda daha çok görülen Balkan havasının sorumlusu olarak kabul edilmektedir.
Söz hikâye ve karakterlerin görünümüne gelince, iki baskı birbirine ekseriyetle benzemektedir. Renkler dışında en çok öne çıkan başlıca estetik farklılık 1938-39 baskısında arka plan genellikle boş bırakılmışken, 1947'de kasabaların sokakları, kırsal bölgeler, iç mekanlar ve sarayların ayrıntılı olarak resmedilmiş olmasıdır.
Sildavya saray maiyetinin görünüşü de değiştirilmiştir. 1938 baskısında Kraliyet Muhafızları İngiliz Beefeater muhafızları gibi giyinirken, 1947 baskısında daha Balkanları anımsatan bir üniforma giymektedirler. 1939 baskısında Tenten kraliyet nişanı alırken yağmurluğunu giymektedir ve Kraliçe dışında hiçbir kadının katılmadığı tören sırasında madalyası takılırken gözlerinde bir damla yaş görülür; 1947 baskısındaysa takım elbise giymektedir, utandığı belli olsa da gözyaşı yoktur, törende kadın davetliler de vardır ve hatta davetliler arasında Hergé, Jacobs, birkaç meslektaşları ve akrabaları üniforma giymiş halde seçilebilir.
Kitapta görülen tüm hava araçları gerçek tasarımlar esas alınarak itinayla resmedilmiştir. 1939 baskısında Tenten'in binerek Bordurya'dan kaçtığı uçak Heinkel He 118'e benzemektedir; 1947 yılındaki baskıdaysa uçak, daha meşhur olan Messerschmitt Bf 109 ile değiştirilmiştir.
Diğer Tenten kitaplarıyla bağlantıları
İkiz dedektifler ilk kez 1934 yılında "Firavunun Puroları"nda görünmüş ve bu kitabı izleyen üç serüvende yer almış olsalar da, 1938-9 yılında "Ottokar'ın Asası"nda Tenten havaalanında Alembick'e onları tanıtana kadar karakterlere isim verilmemiştir.
"Ottokar'ın Asası"nda ileriki maceralarda tekrar karşımıza çıkacak iki karakter ortaya çıkmıştır: Bianca Castafiore ve Albay Boris. Albay Boris, daha sonra "Hedef Ay" kitabında ve serüvenin devamı olan "Ay'a Ayak Basıldı" kitaplarında Jorgen adıyla karşımıza çıkacaktır.
Sildavyaca
"Tenten" kitaplarında karşımıza çıkan diğer tüm hayali diller gibi, Sildavyaca da Brüksel'in işçi sınıfı mahallesi olan Marolliens'in argo dili esas alınarak yaratılmış, eklenen s ve z sesleriyle daha Slav dillerine benzetilmiştir. Örneğin Sildavya atasözü "Eih bennek, eih blavek" kitaba göre "Devedikeni ararsan, diken bulursun" şeklinde tercüme edilse de, Marollien lehçesinde "Buradayım, burada kalacağım" anlamına gelmektedir.
Uyarlamalar
1956 yılında kitabın yarı-animasyon filmi vizyona girmiştir. Filmin arkasındaki firma Belvision, daha sonra Tenten'in ilk televizyon dizisi olan "Les Aventures de Tintin, d'après Hergé" nin yapımcılığını üstlenecektir. Filmin prodüktörlüğünü Karel Van Millegham ve Anne-Marie Ullmann yapmıştır.
1990'lı yıllara gelindiğinde animasyon dizisi "Les Aventures de Tintin" hikâyeyi değiştirir. Hikâyedeki "Anschluss" öğeleri tamamen kaldırılmıştır, yine de asayı çalmaya çalışan hırsızların komşu ülkeye kaçmak istediği gösterilmiştir. Aynı zamanda Alembick ikizlerinden sigara içen, bu uyarlamada kötü ikiz olarak gösterilmiştir.
Hatalar
Tenten'in okuduğu Sildavya tanıtım broşüründe Sildavya'nın Balkanların geri kalanı gibi Türkler tarafından 10. yüzyılda işgal edildiği yazmaktadır. Ancak Türkler Balkanları 14. yüzyılın ikinci yarısına kadar işgal etmediği için bu çok da mümkün gözükmemektedir.
Yağmur fırtınasından kaçarak müze girişinde saklandıklarında, Milu bir Diplodocus'tan kemik çalar ve "Giganticus"tan çaldığı yazılır. "Diplodocus" adında bir dinozor olsa da, "giganticus" diye bir dinozor yoktur. Okurları güldürmek için bu şekilde yazılmış olabilir.
Bordurya'da Tenten çaldığı Bf 109'dan Sildavyalılar tarafından vurulduktan sonra atlamak zrounda kalır. Tenten'in yanan uçaktan kaçmaya çalıştığı karede kokpitin cam kubbesi kızakla açılmaktadır, ancak aslında Bf 109'un kokpiti bir kapak gibi açılır.
Kaynakça
- ^ "Mavi Lotus", "Kırık Kulak" ve "Ottokar'ın Asası" adlı serüvenlerin siyasi içeriği için bakınız Tenten'in İdeolojisi
Dış bağlantılar
- Mark Rosenfelder'dan Hergé'nin Sildavyaca Dilbilgisi9 Şubat 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
- Tintinologist.org'da Kral Ottokar'ın Asası2 Aralık 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)