İçeriğe atla

Ottawa Antlaşması

Ottawa Antlaşması
Anti-Personel Mayınların Kullanımının, Depolanmasının, Üretiminin ve Devredilmesinin Yasaklanması ve Bunların İmhası ile İlgili Sözleşme
Ottawa Antlaşması'na taraf ülkeler
Yazılma19 Ekim 1997
İmzalanma3 Aralık 1997
YerOttawa, Ontario, Kanada
Yürürlük1 Mart 1999
KoşulEn az 40 ülkenin imzalaması
Korunma yeriBirleşmiş Milletler Genel Sekreterliği

Ottawa Antlaşması, 1 Mart 1999 tarihinde yürürlüğe giren, Dünyada büyüyen mayın sorununa karşı; anti-personel mayınlarının kullanılması, stoklanması, üretilmesi ve transferinin yasaklanması ve imhasına dair sözleşme.

Ottawa Antlaşması 131 ülke tarafından onaylanmış ve 146 ülke tarafından imzalanmıştır. Türkiye'nin de imzaladığı bu sözleşmeye ABD taraf değildir. Pentagon, "kara mayını kullanma hakkını elinde bulundurmakta" olduğunu açıklamıştır.

Aralık 2002´de, BM Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi´ne dair bir Çalışma Grubu kurulmuş ve patlamayan teçhizatın neden olduğu ölüm ve yaralanmaları durdurmayı amaçlayan tedbirlerı tespit etmekle görevlendirilmiştir.

Türkiye'nin "Anti-Personel Mayınların Kullanımının, Depolanmasının, Üretiminin ve Devredilmesinin Yasaklanması ve Bunların İmhası ile İlgili Sözleşme"ye (Ottawa Sözleşmesi) katılmasına ilişkin yasa, 12 Mart 2003 tarihinde TBMM'de kabul edildi.[1] 15 Mart 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Bakanlar Kurulunun (59. Hükümet) 28 Mart 2003 ve 2003/5427 Sayılı Kararı ile Sözleşme onaylandı. Sözleşme Türkiye açısından 1 Mart 2004'te yürürlüğe girdi.

Ayrıca bakınız

  • Mayın Sorunu

Kaynakça

Dış bağlantılar

Uluslararası Af Örgütü (UAÖ)

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Çocuk Hakları Sözleşmesi</span> Türkiye de dahil olmak üzere 196 ülkenin taraf olduğu sözleşme en fazla ülkenin onayladığı insan hakları belgesidir.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde benimsenen Çocuk Hakları Sözleşmesi, 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye de dahil olmak üzere 196 ülkenin taraf olduğu sözleşme en fazla ülkenin onayladığı insan hakları belgesidir. Amerika Birleşik Devletleri hariç bütün Birleşmiş Milletler üyeleriyle Filistin, Vatikan, Nieu ve Cook Adaları sözleşmeye taraftır. Türkiye, sözleşmeyi 14 Ekim 1990'da imzaladı ve sözleşme 27 Ocak 1995'te Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

<span class="mw-page-title-main">Milletler Cemiyeti</span> 1. Dünya Savaşından sonra barışı sağlamak için kurulan kurum

Milletler Cemiyeti, günümüzdeki Birleşmiş Milletler'in temeli sayılabilecek bir organizasyondu. I. Dünya Savaşı'nın ardından İsviçre'nin Cenevre kentinde, 10 Ocak 1920'de kuruldu. Amacı, ülkeler arasında yaşanabilecek sorunları barışçıl yollarla çözmekti. Bir süre çalıştı; fakat fazla bir varlık gösteremedi. II. Dünya Savaşı'nın ardından 1946 yılında dağıldı.

<span class="mw-page-title-main">Montrö Boğazlar Sözleşmesi</span> Türkiyeye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı veren uluslararası sözleşme

Montrö Boğazlar Sözleşmesi, 1936'da imzalanan ve Türkiye'ye İstanbul Boğazı, Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası sözleşmedir. Sözleşme, Türkiye'ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı verir ve barış zamanı sivil gemilerin özgürce geçişini garantiler. Sözleşme, Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin geçişini sınırlar. Sözleşmenin şartları, özellikle Sovyetler Birliği Donanması'na Akdeniz'e erişim hakkı sağlaması yıllar boyunca tartışma konusu olmuştur. 1923'te Lozan Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesi'nin yerine geçmiştir. Bu sözleşmeyle birlikte Uluslararası Boğazlar Komisyonu'nun da görevi sonlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dünya Gümrük Örgütü</span>

Dünya Gümrük Örgütü, ulusal gümrük idarelerinin etkili ve verimli çalışmalarını sağlamak ve geliştirmek amacıyla kurulmuş bir uluslararası örgüttür. Örgütün merkezi Brüksel'de yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Antlaşma</span> iki ya da daha çok devleti bağlayıcı nitelikteki anlaşma

Antlaşma, iki ya da daha çok devleti bağlayıcı nitelikteki anlaşmalara denir. Eski dilde antlaşmalara muâhede ya da ahidnâme de denirdi. Lozan muahedesi gibi. Modern diplomaside antlaşma terimi, özel önemi olan uluslararası antlaşmalar için kullanılır. Daha öz önemli antlaşmalara ise, sözleşme (mukavele), tenkihname (düzenleme), protokol, senet, konvansiyon ve anlaşma gibi adlar verilir. Günümüzde antlaşmayla sonuçlanan görüşmeler, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların gözetiminde yürütülmektedir. Antlaşmaların barış, mütareke, ateşkes, tenkihname (düzenleme), dostluk, yardımlaşma, saldırmazlık, ittifak ve konvansiyon (ticaret) resmî, gayriresmî gibi çeşitleri vardır.

<span class="mw-page-title-main">Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi</span> İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ile kurulan, Avrupa Konseyine bağlı, Strazburgda bulunan uluslararası mahkeme

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) veya İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM), uluslararası bir teşkilat olan Avrupa Konseyi'ne bağlı olarak 1959 yılında kurulmuş uluslararası bir mahkemedir. Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleriyle güvence altına alınmış olan temel hakların çiğnenmesi durumunda bireylerin, toplulukların, tüzel kişilerin ve diğer devletlerin, belirli usul ve kurallar dahilinde başvurabileceği bir yargı merciidir. 46 Avrupa Konseyi üyesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yargı yetkisini tanımaktadır. Mahkeme, Fransa'nın Strazburg şehrinde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi</span> Uluslararası bir antlaşma

Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi ya da CEDAW, 1979'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve taraf devletlere kadınlara karşı ayrımcılığın tüm biçimlerini ortadan kaldırma yükümlülüğü getiren uluslararası bir sözleşmedir.

<span class="mw-page-title-main">Mayın</span>

Mayın, kara taşıtlarını, gemileri veya hava araçlarını tahrip ya da hasar vermek, personeli yaralamak, öldürmek veya diğer şekillerde tesirsiz kılmak için tasarlanan, normal olarak koruyucu bir kaplama malzeme içinde bulunan patlayıcı ve onu harekete geçiren düzeneğe verilen addır. Mayın üzerinden geçilmesi halinde, zaman ayarlı olarak veya uzaktan kontrol araçları ile patlatılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Mayın sorunu</span>

Mayın Sorunu, askerî amaçla kullanılan mayınların, sivil insanlara olumsuz etkisiyle gündeme gelmiş bir sorundur.

<span class="mw-page-title-main">Anti personel mayını</span>

Anti-personel mayını kara mayını sınıfı içerisinde tanksavar mayınları gibi taşıtlara karşı kullanılan türün dışındaki insan hedeflerine karşı geliştirilmiş bir mayın türüdür.

P2 Mk2 ve P3 Mk2 Pakistan yapımı plastik kasalı metalsiz bir tür tahripli tanksavar mayınıdır. P2 Mk2 kare şeklinde olup kasasının merkezinde yivli baskı plakası bulunur. P3 modelinin kasası ise dairesel olup yine merkezinde daire şeklinde bir baskı plakası bulunur. Her iki mayında anti personel mayını olarak kullanılabilir. Mayınların üzerinde bulunan baskı plakalarının çıkartılması ile mayınlar çok daha düşük ağırlıklarda harekete geçebilir. Mayının yan yüzeyinde branda kumaşından sarı renkte taşıma sapı bulunur. Her iki modelin alt kısmında yerinden oynatılmaları durumunda patlamaya hazır tuzaklama amaçlı ikincil fünyeler bulunur. GLM-2 model elektronik fünye takılarak bubi tuzağı yapılabilir. Çok az olmakla beraber metal kutulu olarak üretilen modelleri kolaylıkla tespit edilebilir. Ancak ilk olarak 1980 yılında Birleşmiş Milletler tarafından imzaya açılan Klasik Silahlar Anlaşmasının imzalayan Pakistan, II nolu protokolde belirtilen şartlara uygun olarak 1997 yılından itibaren depolarında bulunan plastik kasalı mayınlara çelikten tarama plakaları eklemiştir. Mayın günümüzde Afganistan, Angola, Eritre, Etiyopya, Pakistan, Somali ve Tacikistan'da bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kimyasal Silahlar Sözleşmesi</span>

Kimyasal Silahlar Sözleşmesi (CWC), kimyasal silahların üretimini, stoklanmasını ve kullanımını yasaklayan bir silah kontrol antlaşmasıdır. Konvansiyonun tam adı Kimyasal Silahların geliştirilmesinin, Üretiminin, Stoklanmasının ve Kullanımının Yasaklanması ve Bunların İmhası ile İlgili Sözleşme şeklindedir.

M61 veya Model 61 ve M63 veya Model 63 Fransız yapımı birer anti personel mayınlarıdır. Mayına bazen piquet dendiğide olmuştur. M63 modeli M61 modeline göre biraz büyük olsa da görünüm ve kullanımı olarak tamamen benzer özellikler taşımaktadır. Mayın tamamen plastik bir kasaya sahipti. Fünye olarak MI AP DV 59 mayınında da kullanılan ALPR ID 59 kullanılmıştı. Mayına tuzaklama kablolu fünyede takılabilmekteydi. Bunun yanında tamamen plastikten yapılma fünye kullanılan mayınlar mayın arama dedektörleri ile bile çok zor tespit edilebilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesi</span>

Sanal Suçlar Sözleşmesi veya Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesi, bilgisayar suçlarını ve internet suçlarını gözeten ilk uluslararası sözleşmedir. Ulusal kanunların harmonisini sağlayarak, araştırma tekniklerini geliştirerek ve ülkeler arası kooperasyonu arttırarak bunu sağlamayı hedeflemektedir. Avrupa Konseyi tarafından Strazburg'da tasarlanmıştır ve Avrupa Konseyi izleyicisi statüsündeki Kanada, Japonya, Çin gibi ülkelerin de aktif katılımı sağlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü</span>

Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW), Merkezi Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan bir hükûmetlerarası organizasyondur. Örgüt, kimyasal silah kullanımı yasaklayan Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ni imzalayan ülkelere sözleşmedeki kurallara uymayı ve ülkelerin elindeki kimyasal silahların imhasını teşvik eder. Ülkelerin kimyasal silahlı kullandığına dair yapılan denetlemelerin değerlendirmesini yapar.

<span class="mw-page-title-main">Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması</span> Nükleer silahların üretim yaygınlığını düşürmek amaçlı yapılmış antlaşma

Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması, amacı nükleer silahların ve silah teknolojisinin yayılmasını önlemek, nükleer enerjinin barışçıl kullanımlarında iş birliğini artırmak ve nükleer silahsızlanma hedefini ilerletmek olan uluslararası bir antlaşma. 1968'de imzaya açıldı ve 1970'te yürürlüğe girdi. Antlaşma 11 Mayıs 1995'te süresiz olarak uzatıldı.

<span class="mw-page-title-main">İstanbul Sözleşmesi</span> kadına karşı ve aile içi şiddetin önlenmesiyle ilgili uluslararası sözleşme

İstanbul Sözleşmesi ya da tam adıyla Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan, 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanan, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesidir.

Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme veya 1951 Mülteci Sözleşmesi, çok uluslu bir Birleşmiş Milletler sözleşmesi olup mülteci statüsünü, sığınma hakkı almış şahısların haklarını ve sığınma hakkı veren ülkelerin sorumluluklarını tanımlar. Sözleşme aynı zamanda savaş suçluları gibi mülteci olarak nitelendirilmeyen şahısların statülerini de düzenler. Sözleşme ayrıca kendi altında basılan seyahat belgeleri aracılığıyla vizesiz seyahat imkânı sunar. Mülteci Sözleşmesi Cenevre'de imzalanmış olmasına rağmen, silahlı çatışmaları düzenleyen dört sözleşmenin Cenevre Sözleşmesi olarak bilinmesi nedeniyle, Mülteci Sözleşmesinden Cenevre sözleşmesi olarak bahsetmek yanlış olacaktır.

Lozan Sözleşmesi ve Türk ve Yunan Nüfuslarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme olarak da bilinen Türk-Yunan Mübadele Sözleşmesi, Türk Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi sonrasında, 30 Ocak 1923'te Lozan'da Yunan ve Türk hükûmetleri temsilcileri tarafından imzalanan arasında bir anlaşmadır. Anlaşma, Ortodoks Hristiyanların Türkiye'den Yunanistan'a ve Müslümanların Yunanistan'dan Türkiye'ye eşzamanlı olarak sınır dışı edilmesini sağladı. Bu gönülsüz nüfus transferleri, 1,5 milyon Anadolu Rumu ve 500.000 Yunanistan Müslümanı olmak üzere yaklaşık iki milyon insanı kapsıyordu.

<span class="mw-page-title-main">1923 Boğazlar Sözleşmesi</span>

1923 Boğazlar Sözleşmesi veya 1923 Lozan Boğazlar Sözleşmesi, İstanbul ve Çanakkale Boğazları'nın statüsünü 1923-1936 yılları arasında düzenleyen sözleşmedir. 143 maddeden oluşan Lozan Antlaşması'nın bölümlerinden birini oluşturur. 1936 yılında Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin imzalanmasıyla birlikte hükmü sona ermiştir.