İçeriğe atla

Otosansür

Otosansür, açık bir baskı olmadan, başkalarının hassasiyetlerine saygı göstererek, herhangi bir makamın ve yetkili kurumun engellemesi olmadığı halde, kişinin kendi çalışmalarını (blog, kitap, film veya diğer anlatım araçları gibi) sansürleme veya sınıflandırması eylemidir.

Otoriter ülkelerde, eserlerin yaratıcıları eserlerinden kendi hükûmetleri tarafından yaptırım konusu olabilecek malzeme, bilgi ve konuları çıkarmaya yönelebilir. Çoğulcu kapitalist ülkelerde baskıcı ve etkin yargı ve yasama da, Batı medyasındaki gibi, haber ve eserlerin bunlara uygun olarak düzenlenmesi ve sansürlenmesi olarak sonuçlanır.[1] Otosansür ayrıca, özellikle pazarın beklentilerine uyum için oluşabilir. Örneğin, periyodik bir yayının editörü, bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde, reklam verenlerin veya yayın grubuna bağlı şirket ve holdinglerin tepkisini çekecek konuları ele almaktan vazgeçebilir.[2]

Haberler

Haber medyası genellikle tartışmalı konularda ciddi tepkiler almamak için otosansür uygulamakla suçlanır.[3] Bu kamu talebine göre, haber medyası "hiçbir risk almamakla" suçlanır. Örneğin, bazı kuruluşlar (Media Matters for America, Fairness and Accuracy in Reporting, Democracy Now! ve American Civil Liberties Union) medya ve yayın kuruluşlarının (özellikle Fox News) "Terörizmle Savaş" konusunda haber yaparken kendi içeriğini daha az tartışma yaratacak şekilde sansürlendiğine dair endişelerini öne sürerler.[4] Ancak, bu her zaman otosansürün ana sebebi olarak kabul edilmez; güvenlik adına yetkililer tarafından haber kuruluşlarına bazı belli bilgilerin saklanması konusunda baskı yapılmaktadır.[5]

1988 tarihli Noam Chomsky ve Edward Herman'ın Manufacturing Consent isimli kitabında yazarlar; belli bir sermaye grubuna bağlı haber medyasının, grubun market payı için sistematik bir şekilde otosansür uyguladığını iddia ederler.[6] Bu iddiaya göre, hatta sözde liberal medyada bile, önyargı ve (çoğu zaman bilinçsiz) otosansür ile haberlerin seçimi, göz ardı edilmesi ve şirketlerin çıkarları doğrultusunda tartışma ve haberleri çerçevelemesi bunun bir kanıtıdır. Birleşik Krallık merkezli medya analiz grubu Media Lens Chomsky ve Herman'in yöntemini kendi çalışmalarında kullanmaktadır.

Ayrıca, Körfez Savaşı ile başlayan ve sonraki çatışmalarda devam eden, askeri sırlarını yanlışlıkla dışarı sızmasını önlemek için gazetecilere askeri yetkililer tarafından sansür tavsiye edilmesi gibi örnekler yaşandı. 2009 yılında The New York Times yedi ay boyunca Afganistan'da militanlar tarafından esir alınan gazetecinin kaçırılması olayını, muhabir ve diğer rehinelerin yaşam riskini azaltmak, için bu sürede sakladı.

Montreal La Presse gazetesinin Washington D.C. muhabiri Jean Pelletier, daha sonra "Canadian Caper" olarak anılacak, İran Rehine Krizi sırasında ABD diplomatları İran dışına kaçırmak üzere Kanada hükûmeti tarafından gizli bir girişimi ortaya çıkardı. Kişilerin güvenliğini korumak amacıyla, gazete ve yazar için önemli haber değeri olmasına rağmen, rehineler İran'dan ayrılana kadar bu haberi yayımlamadı.

Politika

Politikada da bir otosansür kültürü mevcuttur. Bu, özellikle eski Sovyet Cumhuriyetleri veya bazı Asya rejimlerinin içinde yer aldığı otoriter rejimlerde daha kuvvetlidir. Singapurlu yazar ve akademisyen James Gomez bu olgu hakkında bir kitap yazmıştır.[7] Kitabında Gomez, politik konular söz konusu olduğunda Singapur'da vatandaşları ve yabancılar da dahil otosansürle konuya yaklaştığını yazar.

Bilim

"Otosansür" ayrıca bilimsel yayınlarda da ortaya çıkabilir. Bazen, bir bilim insanı popüler ideoloji ve siyasal gündemden dolayı bulgularını açıklamada cesaretsiz davranabilir. Politik sebeplere dayalı bilimsel çalışmalardaki otosansüre örnek olarak Nazi Almanyası'ndaki bilim insanlarının yaygın inançla ters düşen bulguları saklaması veya Hitler'e bağlı olarak genel görelilik kuramını ortaya koyan bilim insanlarının reddedilmesi gösterilebilir.

Daha yakın zamanlarda, bazı bilim insanları, kirliliğe neden olan, iklim değişiklikleri yaratan ve tehlike altındaki türler ile ilgili bulgularını gizli tutmuşlardır.[8][9][10]

Profesör Heinz Klatt; nefret yasaları, konuşma kanunu, korkaklık ve "politik doğruluğun" günümüz akademik çevrelerinde, özellikle eşcinsellik, (öğrenme) engellilik, İslam ve genetik farklılıklar gibi konularda, entelektüel baskıcı bir atmosfer oluşturduğunu öne sürmektedir.[11]

Kaynakça

  1. ^ Steven Swinford (23 Mayıs 2011). "Ryan Giggs: from golden boy to tarnished idol". The Telegraph (İngilizce). 23 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2012. 
  2. ^ ""Türkiye'de otosansür, sansürün önünde!"". Medyaloji. 18 Ocak 2012. 21 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2012. 
  3. ^ "Yeni Savaş ve Otosansürün Beyin İşgali". Bianet. 21 Şubat 2002. 6 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2012. 
  4. ^ "30 reasons why Fox News is not legit" (İngilizce). mediamatters.org. 27 Ekim 2009. 18 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2012. 
  5. ^ Jeanne Meserve (29 Haziran 2005). "Milk-threat study issued over objections" (İngilizce). CNN.com. 4 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2012. 
  6. ^ Edward Herman and Noam Chomsky Manufacturing Consent: The Political Economy of the Mass Media, Vintage, 1994, ISBN 0-09-953311-1
  7. ^ Self-Censorship: Singapore's Shame 21 Eylül 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
  8. ^ Ayaz Nanji (11 Şubat 2005). "Scientific Method: Self-Censorship, Study Finds Researchers Shy Away From Controversial Projects" (İngilizce). CBS News. 29 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2012. 
  9. ^ Julie Cart (10 Şubat 2005). "U.S. Scientists Say They Are Told to Alter Findings" (İngilizce). Los Angeles Times. s. A-13. 24 Şubat 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2012. 
  10. ^ Daniel Schorn (30 Temmuz 2006). "Rewriting The Science, Scientist Says Politicians Edit Global Warming Research" (İngilizce). CBS News. 19 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2012. 
  11. ^ Heinz Klatt (27 Ekim 2006). "Self-censorship the bane of academic life". The Gazette (University of Western Ontario). 7 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2012. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Noam Chomsky</span> Amerikalı filozof ve dil bilimci

Avram Noam Chomsky (,

Yeni Şafak, sosyal muhafazakâr ve İslamcı bir günlük gazete. Yayın hayatının ilk dönemlerinde İslamcı ve liberal yazarların bir arada bulunmasıyla öne çıkan gazetedir. Albayrak Medya Grubu grubu bünyesinde yer alan gazete, 23 Ocak 1995 yılında yayın hayatına başlamıştır.

Gazetecilik, olayların, olguların, fikirlerin ve insanların etkileşimi üzerine toplumu en azından bir dereceye kadar doğru bilgilendiren raporların araştırılması, yayınlanması ve dağıtımıdır. Bir isim olarak gazetecilik mesleği, bilgi toplama yöntemleri ve editoryal edebi tarzlar için geçerlidir. Gazetecilik mesleğini yapan kişilere gazeteci denir.

<span class="mw-page-title-main">Propaganda</span> psikolojik olarak etkilemek amacıyla yapılan mesajlar

Propaganda ya da yaymaca, çok sayıda insanın düşünce ve davranışlarını etkilemek amacını taşıyan önceden planlanmış bir mesajlar bütünüdür. Propaganda tarafsız bilgi sağlamak yerine, en temelde kendi kitlesini etkileyecek bilgiyi sunar. Mesaj doğru olsa da yönlü olabilir ve olayın tümünü dengeli bir şekilde sunmayabilir. Genellikle politikada; eski ifadeyle "seçim propagandası" ya da günümüz ifadesiyle "seçim kampanyası" şeklinde kullanılır. Hükûmetler ve politik partiler tarafından da desteklenir.

Sözdizim, söz dizimi ya da Fransızcadan ödünçleme biçimiyle sentaks, doğal dillerdeki cümle kurma ilke ve kurallarını inceleyen ve bu dildeki cümlelerin esnekliğini inceleyen dilbilim dalıdır.
Eski Yunanca "birlikte düzenleme, dizme" anlamına gelen sentaks terimi dilbilimde, doğal dillerde nasıl cümle oluşturulacağına dair bir kurallar ve prensipler çalışmasıdır. Bir bilim dalına ait olmasına ek olarak “Modern İrlandacanın Sözdizimi"nde olduğu gibi, sözdizim terimi herhangi bireysel bir dilin cümle yapısına hâkim olan kurallara ve prensiplere de doğrudan ilgili olarak da kullanılır. Sözdizim, dilin yatay, yani satır şeklinde dizilen bir sistem olduğunu gösterir. Bu diziliş, sesten, morfemlere, morfemlerden daha büyük öbeklere dilin her seviyesinde mevcuttur. Sözdizimin yalnız cümle seviyesini gösteren bir terim olarak kullanılması doğru ama eksik bir kullanımdır.

Euronews, Avrupa ağırlıklı yayın yapmakta olan çok dilli haber kanalı. Kanal, yayın hayatına 1 Ocak 1993 tarihinde Lyon merkezli olarak başlamıştır. Haberler Avrupa perspektifinden dünya haberlerini yansıtmakta ve on dilde yayın yapmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Eleştirel teori</span>

Eleştirel teori; Immanuel Kant, Georg Wilhelm Friedrich Hegel, Max Weber, Karl Marx ve Sigmund Freud'un düşüncelerinin etkisi temelinde; sosyal ve beşeri bilimler bilgisiyle toplum ile kültür inceleme ve eleştirisine dayanan sosyal teori. Eleştirel teori, epistemolojik olarak; nesnelleştirici değil, düşünsel olduğu için doğabilimsel teorilerden farklıdır.

Bu liste anarşizmle veya anarşist hareketlerle ilgili ya da anarşist temaya sahip kurgusal ve kurgusal olmayan filmleri içerir.

Kültür eleştirmeni, söz konusu kültürü bütün olarak ve genellikle radikal bir temelde eleştiren kimsedir. Sosyal ve kültürel teorisi arasında önemli bir örtüşme vardır.

Hasbara, tam anlamıyla "açıklama" anlamına gelen İbranice sözcük. İsrail ve İsrail yanlısı gruplar tarafından bu terim, İsrail Devleti'nin bakış açışı ve siyasetini savunmaya çabalayan iletişim girişimlerini tanımlamak için kullanılır. İsrail Dışişleri Bakanlığı ayrıca Yahudi diasporasına bir çevrimiçi hasbara kursu düzenlemektedir.

Her türlü kitap, dergi, gazete, yazılı ve görsel medya ve internet erişimi Suudi Arabistan'da sansüre tabidir.

İran'da sansür tanımlamasıyla; İran devletince belirlenmiş belirli konuların ve bazı bilgilerin, yayım ve dağıtımının kısıtlanarak veya tamamen yasaklanarak, bu bilgilere ulaşılmasının, geleneksel medya, internet ve sosyal medya üzerinden ulaşılmasının engellenmesi anlatılır. Sansür, pornografiden, belirli dinî konulara kadar değişik alanlarda uygulanır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de medya</span> Türk medyasına genel bakış

Türkiye'de medya, farklı görüşlerin ifade edildiği yerli ve yabancı süreli yayınları içeren, son derece rekabetçi yerli gazetelerden oluşan bir medya sektörüdür. Medya sahipliği, genellikle varlıklı kişiler tarafından kontrol edilen holdinglerin parçası olan birkaç büyük özel medya grubunun elinde yoğunlaşmıştır ve bu da sunulan görüşleri sınırlı kılmaktadır. Buna ek olarak şirketler, iktidar ile dostça ilişkiler kurmaya çalışmak dahil olmak üzere sahiplerinin iktisadi çıkarlarını desteklemek için nüfuzlarını kullanmaktadırlar. Türkiye'de medya, kamuoyu üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir.

Medya okuryazarlığı günlük dilde radyo, televizyon, gazete, dergi gibi elektronik veya yazılı basın organlarına erişmek, kritik bir şekilde okumak, yargılamak, yaratmak için kullanılan bir terimdir.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Kore'de COVID-19 pandemisi</span>

Kuzey Kore'de COVID-19 pandemisi Güney Kore kaynakları pandeminin ülkeyi sürekli olarak etkilediğini belirtmesine rağmen, Kuzey Kore'de resmi olarak onaylanmış COVID-19 vakası yoktu. Virüsün, Güney Kore'den daha çok, virüsün kaynaklandığı Çin'den Kuzey Kore'ye gelmesi muhtemeldir. Çin-Kuzey Kore sınır kısıtlamaları, Kuzey ve Güney Kore arasındaki ağır askerî sınırdan daha rahat. Ancak, iki Çin eyaletinde Kuzey Kore sınırındaki şüpheli COVID-19 vakaları düşüktü.

Çoğu Azerbaycanlı, çeşitli bilgiyi zorunlu olarak hükûmet yanlısı ve hükûmet kontrolü altındaki televizyondan yayınlarından alıyor. Bir STK olan "Gazeteciler Özgürlüğü ve Güvenliği Enstitüsü (IRFS)" 2012 raporuna göre Azerbaycan vatandaşları Azerbaycan'daki insan hakları konuları ile ilgili nesnel ve güvenilir haberlere erişememekte ve halk kamu yararına olan konularda yetersiz bilgilendirilmektedirler. Yetkili güçler, ülke içindeki medya özgürlüğünü kısıtlamak için bir dizi kısıtlama getirmektedirler. Muhalefet, bağımsız medya kuruluşları ve gazetecilerin matbaalara ve dağıtım araçlarına erişimleri sınırlıdır. Bu kişiler uydurma suçlamalardan dolayı hapis cezası dahil olmak üzere hükûmetin susturma taktiklerine maruz kalabilmektedirler.

Tayland'da sansür, hükûmet kontrolü altındaki haberlerin sıkı kontrolünü içerir. Buna gazeteci ve aktivistlere yönelik çeşitli taciz ve manipülasyonlar da dahildir. Tayland'da ifade özgürlüğü 1997 yılında garantilenmiş 2007 yılında da devam etmiştir. Sansür mekanizmaları arasında kral hakkındaki eleştirileri susturma, yayın medyası üzerinde doğrudan hükûmet/asker kontrolü ve ekonomik ve siyasi baskı kullanımı yer almaktadır. Kralı eleştirmenin anayasal olarak yasaklanmasına karşın bu suç genel olarak yabancılara ya da direkt olarak hükûmete muhalif olan kişilere yöneltilmektedir. Ayrıca mahkemeler tarafından verilen kararlar eleştirilemez.

Filipinler'de sansür, Filipinler'deki belirli bilgilerin kontrolünü ifade eder.

Bolivya'da sansür, Bolivya'nın yerli nüfusu ile Avrupa kökenli zengin nüfus arasında yıllarca süren çatışmalara dayanmaktadır. Bolivya 1982'de demokratikleşene kadar medya sıkı bir şekilde kontrol ediliyordu. Evo Morales'in seçilmesinden bu yana, özgürlük evi2 Ekim 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. tarafından kısmen özgür olarak nitelendirilen sansür, basın özgürlüğü konusunda 53/100 puanla yıllar içinde arttı. Evo Morales hükûmeti o zamandan beri medyayı kontrol etmeye ve onun lehine düzenlemeye çalıştı. "Şubat 2016'da seçmenler, Morales'in dördüncü dönem için aday olmasına izin verecek bir referandumu reddettiler. Oylama, yaygın olarak, referandumun yenilgisinden sorumlu göründüğü medyayı çökertme girişimiyle karşılık veren cumhurbaşkanına bir azarlama olarak görüldü. Oylamadan kısa bir süre sonra hükûmet, İletişim Bakanlığı bünyesinde hükûmetin çevrimiçi topluluklarla etkileşimlerini koordine etmekle görevli bir organ olan Sosyal Ağlar Genel Müdürlüğü'nü kurdu. Bu misyon, hükûmet dostu mesajları çevrimiçi olarak yayma ve sosyal medyada hükûmeti eleştirenlerle genellikle agresif bir şekilde iletişim kurma çabalarını içerir.

İsrail'de sansür yasaları, 1945'ten itibaren İsrail'den veya İsrail üzerinden yerel medya, yabancı gazeteler ve tel servisi aktarımları için geçerli olan yayınlarına uygulanan İngiliz düzenlemelerine dayanmaktadır.