İçeriğe atla

Otomobil lastiği

Bir otomobil lastiği

Otomobil lastiği ya da kısaca lastik; otomobil tekerini çepeçevre saran, kendisi şişebilen ya da şişebilen bir iç silindirin (tüp) etrafına geçen kauçuk kaplama.[1] Bir aracın yükünü akstan tekerleğe zemine aktarmak ve tekerleğin hareket ettiği yüzeyde çekiş sağlamak için tekerlek jantını çevreler.

Lastikler, hareketsiz arabayı taşımak, kalkış ve fren anında ortaya çıkan büyük yük transferlerine mukavemet göstermek, fren yapıldığında ve viraj alırken motorun gücünü yola aktarmak, zevkli bir sürüş için güven içinde ve uzun müddet dayanmak, yolun durumu ve iklim şartları ne olursa olsun aracı emniyetle yönlendirmek, şoförün ve yolcuların konforunu sağlamak, aracın uzun ömürlü olması için yoldaki pürüzlerin etkisini azaltmak, performansını milyonlarca tekerlek devri boyunca en üst düzeyde tutmak için uzun ömürlü olmak gibi görevleri ve kıstasları yerine getirmek zorundadır.

Tarihçe

Standart bir pnömatik lastik gibi görünen şeyin ilk patenti 1847'de İskoç mucit Robert William Thomson tarafından verildi. Ancak bu asla üretime geçmedi. Otomobil lastiklerinin ilk adımı 1888'de John Boyd Dunlop'un oğlunun üç tekerli bisikleti için tasarladığı lastik modeli ile başlamıştır. J.B Dunlop üzeri lastik solüsyonu ile kaplanmış çadır bezini tekerleklerin üzerine çivi ile çakarak içine hava doldurması ile ilk adımı atmıştır. Günümüzde otomobillerde kullanılan gerçek manadaki lastikler 1900 yıllarının başlarında geliştirilmiştir. Bu teknolojinin gelişimi, doğal kauçuğun kükürt kullanılarak vulkanizasyonu ve ayrıca lastiği jant üzerinde yanal olarak yerinde tutmak için "katlayıcı" jantın geliştirilmesi de dahil olmak üzere sayısız mühendislik ilerlemesine dayanıyordu. Kauçuk daha önce birçok amaç ile kullanılmış olsa da lastik sektöründeki kullanımı Charles Goodyear'ın kauçuğu kükürt ile pişirip şekillendirmesi ile başlamıştır. Daha sonra Dunlop'un lastik topuklarına çelik teller yerleştirmesi ve iç lastiği icat etmesi ile bir gelişim süreci başlamıştır. 1940'lı yılların başında ise lastiklerin taban genişliğini, yanak yüksekliğini ve çapını belirten ebat sistemi getirilerek günümüzdeki manada lastikler üretilmeye ve kullanılmaya başlanmıştır. 1946'da Michelin, radyal lastik yapım yöntemini geliştirdi. Daha sonraki yıllarda ise iç lastiğin yerini yeni nesil tubeless (iç lastiksiz) lastikler almıştır. Son olarak, lastiklerde 1 Kasım 2012 tarihinden itibaren etiketleme uygulaması standart hale gelmiş ve bu lastik etiketleme uygulaması ile lastiklerin ıslak zeminde frenleme, yakıt tasarrufu ve dış yuvarlanma gürültüsü performansları değerlendirilerek, kullanıcılara doğru ve tarafsız bilgi verilmesi amaçlanmıştır.

Otomobil lastiğinin üzerindeki bilgilerin okunması

Taban Genişliği (mm)

Normal basınçla şişirilmiş ve 24 saat bekletilmiş bir lastiğin, şekil ve yazılar hariç olmak üzere, yanakları arasındaki dıştan dışa uzaklığıdır. Örneğin 195/65 15 88H ifadesinde "195" rakamı taban genişliğini ifade eder.

Yanak Yüksekliği (Seri)

Kesit yüksekliğinin, kesit genişliğine oranının % olarak ifade edilmesidir.
Örnekteki "65" yanak yüksekliği (seri) dir.

Jant Çapı (inç)

Lastik içine takılabilecek jant çapını ifade eder.
Örnekteki "15" jant çapıdır.

Yük endeksi

Yük endeksi bir lastiğin hız sembolü ile belirtilen kg cinsinden en yüksek hızda taşıyabileceği azami yükü gösterir.
Örnekteki "88" ifadesi yük endeksidir.

Yük endeksi Lastik başına yük (kg) Yük endeksi Lastik başına yük (kg)
63 272 88 560
64 280 89 580
65 290 90 600
66 300 91 615
67 307 92 630
68 315 93 650
69 325 94 670
70 335 95 690
71 345 96 710
72 355 97 730
73 365 98 750
74 375 99 775
75 387 100 800
76 400 101 825
77 412 102 850
78 425 103 875
79 437 104 900
80 450 105 925
81 462 106 950
82 475 107 975
83 487 108 1000
84 500 109 1030
85 515 110 1060
86 530 111 1090
87 545 112 1120

Hız endeksi

Hız endeksi bir lastiğin yük indeksi ile belirtilen azami yükte yapabileceği hızı ifade eder Örnekteki H ifadesi hız sembolüdür.

J100 km/saat
K110 km/saat
L120 km/saat
M130 km/saat
N140 km/saat
P150 km/saat
Q160 km/saat
R170 km/saat
S180 km/saat
T190 km/saat
U200 km/saat
H210 km/saat
V240 km/saat
W270 km/saat
Y300 km/saat
Z+ 240 km/saat

Lastik çeşitleri

İç lastikli çapraz lastik

İskeleti birçok dokuma katlarından meydana gelir. Çeşitli katlardaki iplikler birbirlerinin üzerinden çaprazlamasına geçer.

İplik açıları:

  • Normal lastiklerde 35-38º
  • Spor lastiklerde 30-34º

Çapraz lastiklerde yüksek darbe yutma özelliği vardır. Ucuzdur ama yuvarlanma direnci yüksektir, daha az zemin tutunması sağlar.

İç lastiksiz radyal lastik

İskeleti birçok dokuma katlarından meydana gelir. Çeşitli katlardaki iplikler enine jant oturma çemberleri arasına girerler.

İplik açıları:

  • İskelette 85-90º
  • Kuşakta 0-30º

Radyal lastiklerin ömrü uzundur, daha az yuvarlanma direncine sahiptir (yakıt tasarrufuna katkıda bulunur), daha iyi zemin tutunması sağlar (sırtta kullanılan sırt hamuruna bağlı olarak) ama daha az darbe yutma özelliği vardır ve düşük hızlarda daha sert hareket sağlar.

Lastiklerin ömrü

Lastiklerin aşınmasını ve ömrünü etkileyen etkenler:

  • Arabanın özellikleri (ağırlık, tork, güç, ...)
  • Yol güzergâhı (düz, virajlı)
  • Yol sathı kalitesi (asfalt beton, makadam, stabilize, ...)
  • Arabanın mekanik durumu (ön rot ayarı, arka rot ayarı, amortisör ve frenlerin durumu)
  • Kullanım tarzı (kalkış, fren, viraj alış hızı, ...)
  • Aracın hızı (lastikler düz yolda 120 km/sa.'lik bir hızda, 70 km/sa. hıza oranla 2 misli daha çok aşınır)
  • Lastiklerin basıncı (hava basıncı %20 azalmış bir lastik, %25 daha fazla aşınma performansı gösterir)
  • İstek dışı meydana gelen darbeler (kaldırıma vurma, yol üzerindeki çukurlar, ...)
  • Aracın öndüzenin bozuk olması.

Ankara Ticaret Odası "Lastik Ömrü" hakkında açıklama yaptı. Lastiğin raf ömrü saklama koşullarında 10 yıldır.[2]

Şişirme basıncı

Üretici firmalar tarafından belirlenen lastik şişirme basınçları soğuk bir lastiğin 15 °C ortam sıcaklığında gereken şişme basınçlarıdır. Lastikte yanak esnemesi, aşındırıcı yol koşulları, yüksek miktarlarda kullanılan fren ve karkasın sürekli gerilim altında olması sonucu ısınma dolayısıyla basınç artması olacaktır. Basınç ile kilometre verimi arası ilişki yandaki diagramda açıkça görülmektedir. Uygun basınç ile tam randıman elde edilirken %20 yüksek basınç randımanı %10, %20 düşük basınç lastik ömrünü %15 düşürecektir. Düşük basınç yüksek basınca göre lastikte daha fazla hasar oluşturur.

Hız

Hız ile birlikte yükselen lastik içi sıcaklığı aynı zamanda lastiğin sıcaklığını da artırmaktadır. Havaya atılamayan bu ısı kauçuğun yumuşamasına ve mukavemetinin azalmasına yol açar. Zayıflayan gövdenin darbelere mukavemeti azalınca lastik zamanından evvel aşınır. Aracın ortalama hızının 70 km/saatten 110 km/saate yükselmesi sonucu lastik üzerindeki artan gerilim, lastiğin ömrünü %50 azaltır.

Araç yükü

Yükün hiçbir zaman belirlenen hizmet koşullarını aşmaması gerekir. Aşırı yük gövde esnemesini artırır. Bunun sonucunda lastik içi sıcaklığı ve basıncı yükselir. Ayrıca fazla yük sonucu lastik sertleşir bu da ciddi bir darbe sonucu lastiğin patlamasına yol açar. Araca yapılan %20'lik fazla yükleme lastik ömrünün %30 kısalmasına yol açar.

Ortam sıcaklığı

Isınma ve nem gibi etkenler lastiğin ömrünü önemli ölçüde etkiler. Fizik kanunlarına göre ısınan gazın hacmi genişler. Bu lastik havaları için de geçerlidir. Ortam sıcaklığının artması halinde lastiğin hacmi aynı kaldığından basıncı artar. Bunun için lastik sıcak iken sahip olduğu hava basıncıyla asla oynanmamalı, tavsiye edilen değerlere indirilmemelidir. Lastik havası indirilirse, soğuduğu zaman başlangıçtaki normal basıncın altına düşecektir. Yazın lastikler kışa oranla daha fazla aşınır.

Lastiklerin rotasyonu

Araç lastiklerinin aşınma oranı birbirinden farklı olduğu için düzenli aralıklarla lastik yerlerinin değiştirilmesi gerekir.

Sol ön lastiğin aşınma oranı %14, sağ ön lastiğin aşınma oranı %19, sol arka lastiğin aşınma oranı %28 ve sağ arka lastiğin aşınma oranı %38'dir. Aşınma oranlarını dengeye getirmek için hızlı kullanılan spor araçların lastiklerine her 8.000 km'de, normal kullanılan araçların lastiklerine ise her 12.000 km'de bir rotasyon yapmak gerekir.

Yukarıdaki bilgi yorumlanacak olursa ancak arkadan çekişli araçlar için doğru olacağı düşünülebilir, önden çekişli ve önden motorlu araçlarda her zaman ön lastikler daha çok aşınmaktadır.

Lastik diş derinliğinin önemi

Yapılan araştırmalara göre 3 mm kabul edilen tehlike sınırı diş derinliğinin altına inen lastiklerde su tasfiye kapasitesi %70 düşerken fren mesafesi %30 uzamaktadır. Ayrıca direksiyon hakimiyeti yeni bir lastiğe göre 6-7 kat azalmaktadır.

Bütün otomobil lastiklerinde 1,6 mm kalınlığında bir aşınma göstergesi bulunmaktadır. Lastik diş derinliği 1,6 mm'nin altına asla inmemelidir.

Lastik malzemesi

Vulkanizasyon: Kauçuk, kükürtün erime sıcaklığı üstünde kükürtle reaksiyona girince değişikliğe uğramakta ve sıcaklık değişimlerine dayanıklı hale gelmektedir. Böylece soğuduğunda kırılmaz ve ısındığında erimez. Bu olaya vulkanizasyon denir.

Modern pnömatik lastiklerin malzemeleri, karbon siyahı ve diğer kimyasal bileşiklerle birlikte sentetik kauçuk, doğal kauçuk, kumaş ve teldir. Sırt ve gövdeden oluşurlar. Sırt, çekiş sağlarken, gövde bir miktar basınçlı hava için koruma sağlar. Kauçuk geliştirilmeden önce, lastiklerin ilk versiyonları, aşınma ve yıpranmayı önlemek için ahşap tekerleklerin etrafına takılan basit metal bantlardı. Pnömatik lastikler, otomobiller, bisikletler, motosikletler, otobüsler, kamyonlar, ağır ekipmanlar ve uçaklar dahil olmak üzere birçok araç türünde kullanılmaktadır. Metal lastikler hala lokomotiflerde ve vagonlarda, katı kauçuk (veya diğer polimerler) lastikler, bazı tekerlekler, çim biçme makinesi ve el arabası gibi çeşitli otomotiv dışı uygulamalarda hala kullanılmaktadır.

Lastik bakımı yapılmayan lastikler, araç ve araç operatörleri için lastiklerin patlaması gibi ciddi tehlikelere yol açabilir. Bu nedenle, lastik üretimi genellikle oldukça sıkı bir şekilde düzenlenir. Lastiklerin motorlu taşıtlar için yaygın olarak kullanılması nedeniyle, lastik atıkları küresel atığın son derece büyük bir bölümünü oluşturuyor. Bu da lastik geri dönüşümü ihtiyacına yol açıyor. Atık lastikler, uygun şekilde geri dönüştürülmez veya yakılmazsa çevreye toksik kimyasallar salabilir. Ayrıca lastiklerin normal kullanımı, hem çevreye giren hem de insan sağlığını etkileyen mikro plastik parçacıklar üretir.

Lastiğin teknolojik gelişimi

  • 1. Dolma lastik (1895) İlk lastiklerin içi de kauçuk doluydu. Dolma lastik sert gidiş sağlar ama patlamazdı. Çamurlu yollarda tekerleğin kaymasını önlemek için lastiğe kauçuk tepecikler yapılırdı.
  • 2. Yastık lastik (1903) Bisikletlerdeki içi hava dolu lastik ilk kez 1895'te otomobillere uygulandı. Dolma lastiğe kıyasla daha yumuşak gidiş sağlaması nedeniyle onun yerini aldı
  • 3. İlk modern lastiklerden (1906) İlk hava basınçlı yumuşak lastikler ıslak yollarda fazlasıyla kayıyordu. Bu nedenle sürücüler deri kılıf takma dişleri olan lastik gibi değişik yöntemler uygulamışlardır.
  • 4. Dunlop (1909) Havayla şişirilen ilk lastikler dardı ve iç lastiği vardı . Tekerlek jantında durmaları için çok fazla şişirilmelri gerekiyordu. Rampada kavramayı sağlayan dönüş yönünde dişler de açılmıştı.
  • 5. Balon lastik (1930) Eski lastiklere oranla daha az şişirilen balon lastik daha yumuşak ve sarsıntısız gidiş sağlıyordu. Suyun lastiğin alt bölümlerinden akmasını sağlayan uzun kanallara da sahipti.
  • 6. İç lastiksiz (1947) Savaş sonrasında güçlü geniş yüksek kenarlı hava geçirmeyen jantlar iç lastikleri gereksizleştirdi. Zemindeki suyun yanlara akmasını sağlayan geniş kanallar kondu. Lastik suyu sünger gibi emen girintilerle donatıldı
  • 7. Radyal lastik (1972) İlk lastiklerde güçlendirici kord bezi çapraz yerleştirilmekteydi. Günümüzdeyse kord bezi ipliklerinin lastik merkez çizgisini radyal olarak kestiği radyal lastikler üretilmektedir.
  • 8. Yarış otomobili lastiği, çağdaş yarış otomobili lastiklerinde kuru zemini daha iyi kavrayan büyükgeniş tabanlı düz lastikler kullanılmaktadır. Bu lastikler ısınıp yumuşadıkça yolu daha iyi kavramaktadırlar.

Lastiklerin geri dönüşümü

Ömrünü tamamlamış lastikler (ÖTL) yetkilendirilmiş kuruluşlar aracılığıyla toplanır. Toplanan bu lastikler, malzeme geri kazanım veya enerji geri dönüşüm tesislerine gönderilerek çevre ve ülke ekonomisine geri kazanılması sağlanır. Ömrünü tamamlamış lastiklerin önemli bir kısmı malzeme geri kazanım tesislerinde kullanılır. ÖTL haline gelmiş tonlarca atık lastik öğütücü makinelerde kırılarak kauçuk ve çelik parçalara ayrılır. Çelik teller mıknatıs özelliği olan bantlarda kauçuktan ayrıştırılır. Parçalanmış malzemeler mikron seviyesinden muhtelif büyüklüklerde granül haline getirilir. Bu ürünler sanayide ve çevre ile ilgili faaliyetlerde hammadde olarak değerlendirilmektedir.[3]

Kaynakça

  1. ^ "tire." Oxford Dictionary of English 2e, Oxford University Press, 2003.
  2. ^ [1] 27 Haziran 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Art Lastik
  3. ^ [2] 15 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Atık Lastiklerin Geri Dönüşüm Sektöründeki Önemi

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

Bayerische Motoren Werke AG genellikle anılan kısaltmasıyla BMW, 1916 yılında kurulan Alman otomobil, motosiklet, motor ve bisiklet üreticisidir. BMW ayrıca, Mini ve Rolls-Royce, otomobil şirketlerinin sahibidir. Çalışan sayısı 120.726'dır. 2020 cirosu 98 milyar 998 milyon euro'dur, aynı yıl 2.494.451 araç üretmiştir. Bu üretimin 2.028.841 adedi BMW markası altındadır. Ayrıca aynı yıl motosiklet üretimi 169.272 adettir. Sadece motor sporlarına özel BMW M'i de bünyesinde bulundurur.

<span class="mw-page-title-main">Piston</span> pistonlu motorların bir silindir tarafından tutulan ve piston segmanları tarafından gaz sızdırmaz hale getirilen hareketli bileşeni

Piston veya itenek, bir silindir içine 1000'de 7 boşluk olacak şekilde yerleştirilmiş disk şeklinde parça. Motor, pompa ve kompresör gibi makinelerde silindirden dışarı uzanan (biyel) piston koluna bağlı olarak kullanılır. Motorlu araçlarda kimyasal enerjiyi mekanik enerjiye çeviren düzenektir.

<span class="mw-page-title-main">Amortisör</span>

Amortisör, makinelerde çalışma sırasında meydana gelen sarsıntı ve titreşimlerin şiddetini ve etkisini azaltmak için kullanılan elemanlar. Amortisörler hareket yönüne ters, hız ile orantılı bir direnç gösterirler. Böylece sarsıntı ve titreşim doğuran enerjiyi ısıya çevirerek yutarlar. Her türlü darbeli çalışan makinelerde kullanılmalarına rağmen en yaygın kullanma alanı araçlardır.

<span class="mw-page-title-main">Aerodinamik (otomobil)</span>

Aerodinamik, genel anlamda havanın kuvvetsel etkilerini inceleyen bilim dalıdır. Katı bir cisim etrafında akan hava veya hareketsiz duran hava içinde hareket eden katı cisim söz konusu olduğunda hava, aerodinamik kanunlarına uygun davranır. Havanın göreli hareketinden kaynaklanan kuvvetler taşıma ve sürükleme kuvvetleridir. direnç kuvvetleridir. Hava taşımacılığında bu iki kuvvet önemli yer tutarken kara nakil araçları için belli bir hıza kadar sadece direnç sürükleme kuvveti göz önüne alınır. Ancak çok hızlı araçlarda örneğin Formula 1 yarış arabalarında taşıma kuvveti dikkate alınması gereken değerlere ulaşır. Kuvvetler, hızın karesi ile orantılıdır.

<span class="mw-page-title-main">ABS fren sistemi</span>

ABS, taşıt araçlarının her türlü yük durumunda bütün yol koşullarında ve çeşitli süratlerdeki zorunlu durumlarda yapılacak ani frenlemelerde tekerleklerin kilitlenmesini önleyerek direksiyondaki tam hakimiyeti sağlayan fren sistemidir. ABS, Almanca Antiblockier-system veya İngilizce anti-lock braking system ifadelerinin kısa yazım biçimidir. Kilitlenmeyen fren sistemi anlamına gelir.

Fren sistemi, motorlu taşıtın yavaşlamasını ve durmasını sağlayan düzenek. Yokuş aşağı inen taşıtın hız kazanmasını önlemek, duran taşıtın bu durumunu sürdürmek üzere de kullanılır. Fren sistemi taşıttaki kinetik enerjiyi sürtünme yoluyla ısı enerjisine çevirerek taşıtın durmasını veya yavaşlamasını sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Dört tekerlekten çekiş</span>

4 tekerlekten çekiş veya 4x4, klasik sistemlerde otomobiller ya ön aks mili üzerinde bulunan 2 tekerlek veya arka aks mili üzerinde bulunan 2 tekerlek beraber tahrik olurken bu sistemde yolun koşullarına ve ihtiyaca bağlı olarak ön ve arka aks üzerinde bulunan 4 tekerlekte birlikte aynı anda ve çoğu kez aynı güç oranlarında harekete geçirilirler. Başka bir ifadeyle aracın motor gücü 4 tekere birden iletilmektedir.

SAGUAR X5, Sakarya Üniversitesi öğrencileri tarafından tasarlanan ve üretilen 2. Güneş arabası dır.

<span class="mw-page-title-main">Fren</span> Mekanik aygıtları yavaşlatan ya da tamamen durduran sistem

Fren, bir cismin hareketini durdurmak veya hızını azaltmak için kullanılan aygıt. Frenlerin çoğu döner mekanik parçalar üzerinde etki yaparak mekanik, hidrodinamik ya da elektriksel yolla kinetik enerji soğururlar.

<span class="mw-page-title-main">Havalı fren sistemi</span>

Bünyesinde hava üreten taşıt araçlarının fren pedalından gelen komutla birlikte; havayı mekanik güce dönüştürerek durmayı sağladığı fren sistemi türüdür. Fren Pedalına uygulanan gücü Kamyon, Tır gibi araçlarda araç lastiklerine iletmek imkânsız olduğu için hava araç tekerine kadar gider ve kampana ya da fren diskine etki etmeden önce pnömatik güçle mekanik hareket oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Şanzıman</span> şanzıman veya vites kutusu, baskı balata (kavrama) yolu ile motordan aldığı hareketi istenilen tork değerinde şaft veya diferansiyele ileten aktarma organıdır

Şanzıman veya vites kutusu, baskı balata (kavrama) yolu ile motordan aldığı hareketi istenilen tork değerinde şaft veya diferansiyele ileten aktarma organıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yarış bisikleti</span>

Yarış bisikleti, Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI) tarafından yönetilen ve bu kurallara göre düzenlenen rekabetçi yol bisikleti yarışı için tasarlanmış bisiklettir. UCI kuralları, yatay bisikleti hariç tutmak için 1934'te değiştirildi.

<span class="mw-page-title-main">Vulkanizasyon</span>

Vulkanizasyon, 1839’da Charles Goodyear tarafından keşfedilen bir kimyasal-teknik yöntemidir. Bu yöntem kauçuğun ya da benzer polimerlerin, kükürt veya diğer eşdeğer kükürtleyicilerin ilavesiyle daha dayanıklı malzemelere dönüştürülmesi işlemidir.

<span class="mw-page-title-main">Roket motoru</span>

Roket motoru, genellikle yüksek sıcaklıktaki gaz olan yüksek hızlı itici bir sıvı jeti oluşturmak için tepkime kütlesi olarak depolanmış roket itici gazlarını kullanır. Roket motorları, Newton'un üçüncü yasasına göre kütleyi geriye doğru fırlatarak itme üreten tepki motorlarıdır. Çoğu roket motoru, gerekli enerjiyi sağlamak için reaktif kimyasalların yanmasını kullanır, ancak soğuk gaz iticileri ve nükleer termal roketler gibi yanmayan biçimleri de mevcuttur. Roket motorları tarafından tahrik edilen araçlara genellikle roket denir. Roket araçları, çoğu yanmalı motorun aksine kendi yükseltgen taşır, bu nedenle roket motorları, uzay aracını ve balistik füzeleri itmek için bir boşlukta kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Palet (mekanik)</span> birden fazla sıralı tekerlek ya da çarklar ile bunların çevresine gerili bir kayıştan oluşan taşıt tahrik sistemi

Palet veya yürüyüş takımı, birden fazla sıralı tekerlek ya da çarklar ile bunların çevresine gerili bir kayıştan oluşan taşıt hareket düzeneğidir. Kayışın yere temas eden yüzeyinin tek bir tekerlekten çok daha büyük olması çok düşük yüzey basıncıyla birlikte yere daha iyi ağırlık aktarımı sağlar, bu sayede paletli bir taşıtın yumuşak yüzeylere saplanıp batma riski tekerlekli taşıta göre çok daha azdır.

<span class="mw-page-title-main">Baryum sülfat</span> inorganik bileşik

Baryum sülfat BaSO4 formüllü inorganik bileşik. Bu beyaz kristal katı renksizdir ve suda çözünmez. Barit halinde bulunur.

Elektronik fren kuvveti dağıtımı veya elektronik fren gücü sınırlaması (EBL), yol koşullarına, hıza, yüklemeye vb. bağlı olarak bir aracın tekerleklerine uygulanan kuvvet miktarını otomatik olarak değiştiren bir otomobil fren teknolojisidir. EBD, kilitlenme karşıtı fren sistemleri (ABS) ile birleştiğinde, araç kontrolünü sürdürürken durma gücünü en üst düzeye çıkarmak için her tekerleğe az ya da çok fren basıncı uygulayabilir. Tipik olarak, ön uç en fazla ağırlığı taşır ve EBD arka frenlere daha az fren basıncı dağıtır, böylece arka frenler kilitlenmez ve bir kaymaya neden olmaz. Bazı sistemlerde EBD, ilk fren uygulaması sırasında ağırlık transferinin etkileri belirginleşmeden önce arka frenlere daha fazla fren basıncı dağıtır.

<span class="mw-page-title-main">Bijon somunu ve cıvatası</span>

Bijon somunları ve bijon cıvataları, lastik tekerlekli motorlu taşıtların ve römorkların jantlarını, tekerlek göbek flanşlarına tespit etmek için kullanılan somun veya cıvata şeklindeki bağlantı elemanlarıdır. Bijon somunları, flanşa sıkı geçme olarak yerleştirilmiş saplamalara vidalanır. Bijon cıvataları ise, göbek flanşı üzerindeki diş açılmış deliklere vidalanır.

<span class="mw-page-title-main">Lastik ana hatları</span>

Bu, lastik ile ilgili ana hatlar listesidir. Lastik bir tekerlek, jant, alaşım jant, tekerlek kapağı etrafına oturan halka şeklindeki kaplamadır.