İçeriğe atla

Otojenik eğitim

Alman psikiyatrist Johannes Heinrich Schultz tarafından geliştirilmiş bir gevşeme tekniği olan otojenik eğitim (autogenic training) tekniği genellikle 15 dakika süren periyotlarla sabah, öğle ve akşam vakitlerinde uygulanır. Yatarak, oturarak veya yatarak uygulanan teknik sırasında gevşeme durumunu arttırıcı görselleştirmeler kullanır. Otojenik eğitim stres ve psikosomatik bozukluklarda yardımcı bir yöntem olarak kullanılabilmektedir.

Tanımı

  • Otojenik eğitim sempatik ve parasempatik sinir sistemleri arasındaki dengeyi sağlar. Bu denge durumunun sindirim ve bağırsak hareketleri, kan basıncı, bağışıklık sistemi fonksiyonları vs. faydalı etkileri vardır.
  • Otojenik eğitim, otonom sinir sistemi üzerinden bedeni kontrollü olarak gevşetme, kişinin ruhunu, psikolojisini rahatlatma metodudur. Adeta kişinin kendi kendini uyur konuma getirmesidir. Ama bu konum bir uyuma hali olmayıp, bilakis gevşemiş olan bedende bilincin açık olma halidir.

Otojenik eğitim, 1920'li yılların başlarında, Alman bir psikiyatrist olan Prof. Dr. Johannes Heinrich Schultz tarafından bulunmuştur. Bilimsel alanda da itibar bulmuş olan bu metot, o zamandan beri doktorlar, psikoterapistler ve pedagoglar tarafından, psikolojik ve psikosomatik sorunlarda önleyici mükemmel bir yöntem olarak görülmekte ve uygulanmaktadır.

Otojenik eğitim, diğer işlevlerinin yanı sıra; konsantrasyon azlığı ve bozukluğu, uykusuzluk, dinlenememe ve iç huzursuzluğu giderebilmekle birlikte zihinsel, bedensel ve sanatlar yeteneklerin geliştirilmesinde etkili, alışkanlıklardan kurtulmada yardımcı olmaktadır. Yaşamımızı engelleyici negatif düşüncelerin pozitif olarak değiştirilmesinde, olaylara ve yaşananlara sınır koymanın ötesinde kendi özgüvenimizi artırarak sorunlarla baş edilebileceğini göstermektedir. Sınav ve doğum öncesi hazırlıklarda ve her türlü strese karşı oldukça elverişli bir yöntemdir.

Otojenik eğitim, yetkili bir kurs öğretmeni tarafından, tek kişiye ya da gruba öğretilir. Bu metodu eğer bir grubun içinde öğrenirseniz, diğer kursa katılanlarla da, fikir alışverişi içinde bulunacağınızdan daha yararlı olabilir. Tek başınıza öğrenmeye kalkmak, yanlış ve engelleyici egzersizlere kayabilme düşüncesi ile, tavsiye edilmez.

Otojenik eğitim ile yaklaşık 2-6 haftalık bir çalışma sonrası, kendinizi kısa bir süre içerisinde stresli bir konumdan, sakin, rahat ve huzurlu bir konuma (relaks hale) getirebilmeyi başardığınızda, egzersizlerinize telkinlerde ekleyebilirsiniz. Örneğin bir sınav öncesi "ben onu kolaylıkla başaracağım" ya da devamlı uykusuzluk hali çektiğinizde "ben derin ve rahat uyuyorum" gibi. Kendiniz relaks bir konumda iken şuuraltı ile rahatça kontakt kurabileceğinizden, buna benzer pozitif düşünceler (telkinler), şuuraltına daha kolay yerleşecek ve şuuraltı o telkini işletip size yardımcı olacaktır. Oldukça kısa bir zaman içinde ve olanaklar ölçüsünde, telkinleriniz etkisini gösterip, amacına ulaşacaktır.

Otojenik eğitim, tüm dinî inançlardan veya belli bir dünya görüşünden uzak, dünya genelinde en çok araştırılan, incelenen ve üzerinde en çok etüt yapılan bir rahatlama metodudur.

Otojenik eğitim, doktor veya ilaç tedavisi yerine geçmez; ama bundan bağımsız olarak tüm tedavi ve terapilerin yanında destekleyici olarak uygulanabilir. Bilinçli ve kararlı uygulandığı takdirde de ömür boyu psikolojik hijyen sağlar. Hastalık düzeyindeki rahatsızlarda doktor kontrolü mecburidir!!!

Sonuçları

Otojenik eğitim desteğiyle; iş ve aile problemleri, sınav, iş görüşmesi, toplantı, özel bir sunum ve benzeri stresli durumlar öncesinde, sinir bozuklukları ve psikolojik rahatsızlıklarda iç huzur ve rahatlama/gevşeme elde edebilirsiniz. Bunun yanı sıra istek dışı oluşan düzenli uyuyamama, yüksek veya düşük tansiyon, çeşitli ağrılar, egzama, astım gibi birçok fiziksel rahatsızlıkları yenmede olumlu yönde etkilidir. Bu rahatlamayla konsantrasyonunuzu ve algılama gücünüzü arttırıp; ruhsal/düşünsel, bedensel ve sanatsal yeteneklerinizi yükseltebilirsiniz.

Otojenik eğitim bir ilk yardım tedavisi değildir. Öğrenilmesi ve kişinin kendisinde belirgin bir değişimin oluşması birkaç haftayı bulur. Bu öğretiyi strese dayalı rahatsızlıklara karşı önleyici bir yöntem olarak görebilirsiniz.

Süresi

Otojenik eğitimin öğrenim süresi, kurs eğitmeninin uygulayacağı kurs akışına göre değişkendir. Genelde otojenik eğitimin 6 temel basamağı, 60 dakikalık dersler halinde; her dersin arasına 3-7 günlük egzersiz süresi tanınarak 5-7 derste öğretilir. Ders arasındaki süreçte, kursa katılanlar öğrendiklerini egzersiz yaparak pekiştirir, kendilerini bir sonraki derse hazırlarlar. Bu süreç içinde, bulunduğunuz konuma uygun telkinleri kendinize vermeye başlayabilirsiniz. Yaklaşık 12 haftalık düzenli bir egzersizle sizde "şartlı refleksi" kullanabilmeye başlarız.

Şartlı/zorunlu refleks

Şartlı/Zorunlu Refleks, terbiye edilen bedenin belirli bir konumda gösterdiği reaksiyondur. Öyle ki; Otojenik Eğitimin verdiği öğretisi ile, bedenimizde rahatlatıcı bir sıcaklık oluşmasını istediğimizde, bu reaksiyon hemen oluşur ve rahatlatıcı sıcaklığı hissederiz. Stresli ortamlarda (örneğin bir sınav ya da önemli bir toplantı öncesi) bu şartlı refleksi devreye sokarak, kendinizi çok kısa bir zaman içinde oldukça rahat/relaks bir konuma getirmeyi sağlayabiliriz.

Yan etkileri

Otojenik eğitim bazı kalp problemleri (miyokard enfarktüsü), diyabet, şizofreni, glokom, alkol, epilepsi, uyuşturucu bağımlılığı gibi ciddi bazı durumlarda yan etkisi (kontraendikasyon) olabilir veya bu tip durumlara adapte edilmesi gerekebilir.

Kaynakça

  • Luthe Dr W & Schultz Dr JH, "Autogenic Therapy", first published by Grune and Stratton, Inc., New York, (1969). Republished in (2001) by The British Autogenic Society.
  • Ikezuki, Miyauchi, Yamaguchi, and Koshikawa, (IMYK 2002). Development of Autogenic Training Clinical Effectiveness Scale (ATCES). In Japanese Journal of Psychology 72(6):475-481. PubMed index 1197784120 Haziran 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  • Stetter & Kupper (2002). Autogenic training: a meta-analysis of clinical outcome studies. In Applied Psychophysiology and Biofeedback 27(1):45-98. PubMed index 1200188520 Haziran 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Eğitim</span>

Eğitim; okullar, kurslar ve üniversiteler vasıtasıyla bireylere hayatta gerekli olan bilgi ve kabiliyetlerin sistematik bir şekilde verilmesi. Öğretmen, eğitmen, mentor, pedagoglar gerekli bilgileri öğrencilere verirler.

<span class="mw-page-title-main">William James</span> Amerikalı filozof ve psikolog (1842–1910)

William James, psikolojide işlevselcilik hareketinin öngörücüsü, pragmatizmin öncüsü Amerikalı filozof ve psikologdur.

Meditasyon ya da dalınç, Latince meditatio kelimesinden türetilmiş, sözcük anlamıyla birçok Batı dilinde "derin düşünme" anlamına gelmekte olan bir terim olup, sözlüklerde, "kişinin iç huzuru, sükûnet, değişik şuur halleri elde etmesine ve öz varlığına ulaşmasına olanak veren, zihnini denetleme teknikleri ve deneyimlerine verilen ad" olarak tanımlanır. Meditasyon tekniklerine, ait oldukları, Budizm (Hindistan), Taoizm (Çin), Bön (Tibet), Zen (Japonya) ve İslamiyet'te (tefekkür) gibi inanç sistemlerine göre ve izledikleri yöntemlere göre değişik adlar verilmiştir. Ayrıca günümüzde mevcut farklı inanç sistemleri, mezhepler ve ekoller meditasyonu farklı olarak yorumlamakta ve farklı şekillerde uygulamaktadırlar. Bu bakımdan standart ya da tek biçimli bir meditasyondan söz etmek olanaksızdır.

<span class="mw-page-title-main">Panik atak</span> aniden başlayan yoğun korku ve endişe nöbeti

Panik atak; çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı, uyuşma veya kötü bir şeyin olacağı hissiyle karakterize; aniden gelen yoğun korku dönemidir. Semptomların şiddeti dakikalar içinde yükselmektedir. Genellikle bir atak yaklaşık 30 dakika sürer, ancak bu süre saniyeler ila saatler arasında değişebilir. Atak sırasında kontrolünü kaybetme korkusu ve göğüs ağrısı da görülebilir. Panik ataklar kişiye fiziksel olarak herhangi bir zarar vermez.

Psikoz, düşünce ve duyunun ağır oranda bozulduğu zihin durumunu tanımlamakta kullanılan genel bir psikiyatri terimidir. Psikotik epizod geçiren hastalar halüsinasyonlar görüp, delüzyonel inançlar taşıyabilir, kişilik değişiklikleri ve düşünce bozukluğu gösterebilir. Bir psikotik epizod gerçek ile bağlatının kopması veya zarar görmesi ile karakterizedir denilebilir. Gençlerde daha sık görülen psikoz ağır bir zihinsel hastalığın belirtisi olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Krav Maga</span> İsrail dövüş sanatı

Krav Maga, İsrail askerî güçleri tarafından geliştirilen ve kullanılan savaş sanatları tekniğidir. Kişisel savunma (self-defense) için daha basitleştirilip askeriyede kullanılan “öldürme teknikleri çıkarılmış bir versiyonu”, sivil hayatta açılan kurslarla öğretilmektedir. Bu kurslarda gündelik hayatta karşılaşılabilecek tehditler ve bu tehditlerden korunma yöntemleri öğretilir. Herhangi bir ring-müsabaka kurallarına bağlı olmayan, bu nedenle tekniklerinde herhangi bir kısıtlama barındırmayan krav maganın amacı dövüşmeyi değil, hayatta kalmayı öğretmektir.

<span class="mw-page-title-main">Çigong</span>

Çigong veya Çikung belirli fiziksel duruşlar ve beden hareketlerini, dikkat ve nefes ile birlikte kullanarak Çin Tıbbı'na göre tanımlanmış beden organ ve kanallarında enerji uyumunu sağlayan bir pratiktir. Çi evrendeki enerjinin tümünü kapsayan temel bir kavramdır. Gong ise beceri, ustalaşma, ehilleşme, vbg. anlamlara gelir. Dolayısıyla beden ve nefes ile yapılan her türlü durağan veya canlı hareketlerin tümü Qigong dur. Ancak yine de eskiden beri yaygın kullanılan beden, his ve duygular üzerindeki katkısı deneyimlenmiş belli başlı Qigong çeşitleri de vardır. Dao Yin, Ba Duan Jin gibi her biri farklı yönlere ağırlık vermiş birçok çeşidi vardır. Çigong'un sağıltım etkisi yüzlerce yıldır bilinmektedir ve Çin Tıbbı'nın bir alt dalı olarak faydalanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Taiciçüen</span>

Taiciçüen genellikle Tai-Chi olarak bilinen Çin Tao öğretisinden ortaya çıkmış evrenle uyumlanma, içrek savaş sanatıdır. Buradaki savaş sözcüğünü çatışma ile ilişkilendirilmemelidir. Dayanma gücü, dirlik, uyumu bulma mücadelesi daha uygun olacaktır. Tai-Chi'nin temel kökleri kadim iki kitaba dayanır. Birincisi, kökleri MÖ 3000'e kadar uzanan Değişimler/Dönüşümler kitabı olarak da bilinen Yi Çing, diğeri ise MÖ 5 yy.a uzanan Lao Zi'nin Dao (Yol) hakkında yazdığı Dao De Çing kitabıdır.

<span class="mw-page-title-main">İvan Pavlov</span> Rus fizyolog

İvan Petroviç Pavlov , klasik koşullanma üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen Rus fizyologdur.

Uyku-uyanıklık arası, tam uyanmadan önceki (hipnopompik) ve aynı zamanda, uykuya dalmadan önceki (hipnogojik) yarı uyku hali olup, ayırt edici özellikleri, beyindeki neo-korteks tabakalarının etkin olmaması, yani duyu organlarından bilgi gelmemesi ve beynin alfa dalgaları yayınlamasıdır. Halk arasında tavşan uykusu olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Hipoglisemi</span>

Hipoglisemi, kan şekerinin olması gerektiğinden daha düşük olması durumudur.

<span class="mw-page-title-main">Harmanlanmış öğrenme</span> Öğrenme modeli

Karma öğrenme, hibrit öğrenme, karışık öğrenme olarak da bilinen harmanlanmış öğrenme en sade tanımıyla geleneksel eğitim metodunun çevrimiçi (online) eğitim materyalleriyle zenginleştirilmesi yani harmanlanması olarak tanımlanmaktadır. Kullanılan teknolojilerin yanı sıra farklı eğitim felsefelerinin geleneksel öğrenme ortamında birlikte kullanılması da harmanlanmış öğrenme olarak tanımlanmaktadır.

Türkiye'de eğitim sistemi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununa dayanan; Milli Eğitim Bakanlığı ve bünyesindeki kamu tüzel üst sistemlerce yönetilen bir sistemdir. Amaç: Okullarda okuyan Türk vatandaşlarının sistemin ilkeleri doğrultusunda bir vatandaş olabilmesini sağlamaktır. Türkiye Cumhuriyeti'nde kadın ve erkek her vatandaş için 12 yıllık eğitim mecburidir. Bu eğitim sisteminde eğitimini tamamlayan her öğrenciye "Ortaöğretim Diploması" verilir.

Osteopati, hastalıklarda kas-iskelet sisteminin etkinliği üzerinde duran tamamlayıcı bir tıp metodu.

<span class="mw-page-title-main">Refleksoloji</span>

Refleksoloji, insan vücudundaki organların, el ve ayaklarda sonlanan sinir uçlarına bası uygulanarak, çeşitli rahatsızlıklara yönelik destek tedavi sağlanan tamamlayıcı tıp metodu. Refleksoloji ile, belirli baskı noktalarına çeşitli masajlar yaparak organlardaki bozukluklar iyileştirilmeye çalışılır. Ayaklara uygulanan özel masaj hareketleri ile bedenin belli alanlarında toplanan enerjiyi dağıtarak vücudun kendi kendini tedavi etme yeteneğini harekete geçirme yöntemi olarak tanımlanabilir. 2009'da yapılan randomize kontrollü çalışmanın gözlemlerinden ulaşılan sonuçlara göre

"Bu zamana kadar ulaşılan en iyi sonuçlara göre, Refleksoloji herhangi bir tıbbi durum için etkili (%100) bir tedavi ortaya koyamamıştır."

<span class="mw-page-title-main">Edward Bradford Titchener</span> Amerikalı psikolog (1867 – 1927)

Edward Bradford Titchener, İngiliz psikolog. Psikolojinin ABD'de deneysel bir bilim olarak yerleşmesine katkıda bulunan kişilerden biridir. 1885'te girdiği Oxford Üniversitesi'nde klasik diller ve biyoloji üzerine bir süre eğitim gören Titchener daha sonra Psikoloji biliminde karar kıldı. 28 yaşında psikoloji profesörü olan Titchener, Wilhelm Wundt'un görüşlerinden etkilenip bu doğrultuda çalışmalar yaptı. Bu yöndeki çalışmalarında içgözlem metodunu kullandı ve bunun psikolojide bir gereklilik olmasını ifade etti.

Pozitif psikoloji, 1990'lı yılların sonlarında başlayan bir akımdır ve günümüze geldikçe önem kazanan bir araştırma alanı haline gelmiştir. Pozitif psikoloji hakkındaki araştırmalar ve kuram geliştirme çabaları sayıları gittikçe artan bir psikolog grubunun dikkatini çekmektedir ve hümanistik psikoloji hareketinin en uzun soluklu mirasını temsil edebilir. Ancak bazı psikologlar, hakkını teslim etseler de, pozitif psikolojiyi hümanistik psikolojinin ‘’ yeniden paketlenmesi’’ olarak görüyorlar. Pozitif psikoloji, “bireylerin, grupların ve kurumların uygun bir şekilde işlev görmesine yardımcı olan ve onların gelişmelerine katkı sağlayan durumlar ve koşulların bir çalışması” olarak tanımlanmıştır.

Dereceli maruz bırakma terapisi olarak da bilinen sistematik duyarsızlaştırma, Güney Afrikalı psikiyatrist Joseph Wolpe tarafından geliştirilen bir tür davranış terapisidir. Klinik psikoloji alanında, birçok insanın klasik koşullanmaya dayanan fobileri ve diğer anksiyete bozukluklarını etkili bir şekilde aşmasına yardımcı olmak için kullanılır ve hem bilişsel-davranışçı terapi hem de uygulamalı davranış analizinin aynı unsurlarını paylaşır. Davranış analistleri tarafından kullanıldığında, meditasyon ve nefes alma gibi karşı koşullandırma ilkelerini içerdiğinden, radikal davranışçılığa dayanır. Bununla birlikte, bilişsel psikoloji bakış açısından, bilişler ve duygular motor eylemleri tetikler.

Scout method veya izci metodu, izciler tarafından kullanılan resmi olmayan eğitim sistemidir. İzciliğin amacı; katılımcıların bağımsız ve yardımsever olmalarına ve böylece "sağlıklı, mutlu, faydalı vatandaşlar" olmalarına yardımcı olmak amacıyla eğitmektir.