Hidrojen, sembolü H, atom numarası 1 olan kimyasal bir element. Standart sıcaklık ve basınç altında renksiz, kokusuz, metalik olmayan, tatsız, oldukça yanıcı ve H2 olarak bulunan bir diatomik gazdır. 1,00794 g/mol'lük atomik kütlesi ile tüm elementler arasında en hafif olanıdır. Periyodik cetvelin sol üst köşesinde yer alır. Hidrojenin adı, Yunancada "su oluşturan" anlamına gelen ὑδρογόνο'dan (idrogono) kelimesinden gelir.
Propan, Parafinlerin (alkanların) metan ve etandan sonra gelen üçüncü üyesi olup, karbon ve hidrojenden meydana gelmiş renksiz bir gazdır.
Benzin, petrolden imal edilen bir tür yakıttır.
- 150 °C'a kadar ham benzin,
- 150-250 °C'a kadar gaz yağı, kerosen, jet yakıtı,
- 250-350 °C'a kadar dizel yakıtı,
- 350 °C'dan sonra da ağır yağlar elde edilir.
Petrol, neft ya da yer yağı, hidrokarbonlardan oluşmuş, sudan yoğun kıvamda, koyu renkli, arıtılmamış, kendisine özgü kokusu olan, yer altından çıkarılmış doğal yanıcı mineral yağı. Latincede taş anlamına gelen "petra" ile yağ anlamına gelen "oleum" sözcüklerinden oluşmuştur.
Dizel motor, içten yanmalı bir motor tipidir. Daha özel bir tanımla, dizel motor oksijen içeren bir gazın sıkıştırılarak yüksek basınç ve sıcaklığa ulaşması ve silindir içine püskürtülen yakıtın bu sayede alev alması ve patlaması prensibi ile çalışan bir motordur. Bu yüzden benzinli motorlardan farklı olarak ateşleme için bujiye ve yakıt oksijen karışımını oluşturmak için karbüratöre ihtiyaç yoktur.
Fosil yakıt veya mineral yakıt, hidrokarbon ve yüksek oranlarda karbon içeren doğal enerji kaynağı. Kömür, petrol ve doğalgaz; bu türden yakıtlara başlıca örnektir. Ölen canlı organizmaların oksijensiz ortamda milyonlarca yıl boyunca çözülmesi ile oluşur. Fosil yakıtlar endüstriyel alanda çok geniş bir kullanım alanı bulmaktadır.
Hidrojen ekonomisi, taşıtların ve elektrik dağıtım şebekesinin dengelenmesi için ihtiyaç duyulan enerjinin, hidrojen (H2) olarak depolandığı, varsayılan bir gelecek ekonomisidir.
Petrol rafinerisi (kısaca rafineri olarak da adlandırılır), petrol endüstrisi'nde ham petrolün arıtılarak ve çeşitli işlemlerden geçirilerek nafta, benzin, dizel yakıtı, sıvılaştırılmış petrol gazı, asfalt, kerosen, bitüm, gudron, mazut, petrol koku ve fuel oil gibi kullanışlı ürünlere dönüştürüldüğü bir endüstriyel işlem tesisidir.
Yakıt, fiziksel ve kimyasal yapısında bir değişim meydana geldiğinde ısı enerjisi açığa çıkaran her türlü maddenin genel adı.
Mazot veya motorin, dizel motorlarda kullanılan, ham petrolün damıtma ürünlerinden biridir.
Sıvılaştırılmış petrol gazı veya kısaca LPG, ham petrolün rafinerilerde damıtılması esnasında veya petrol yataklarının üzerinde bulunan doğalgazın ayrıştırılması ile elde edilen ve basınç altında sıvılaştırılan, renksiz, kokusuz, havadan ağır ve yanıcı bir gazdır.
Doğalgaz yer kabuğunun içindeki fosil kaynaklı bir çeşit yanıcı gaz karışımıdır. Bir petrol türevidir. Yakıt olarak önem sıralamasında ham petrolden sonra ikinci sırayı alır. Doğalgazın büyük bölümü (%70-90'ı), Metan (CH4) adı verilen hidrokarbon bileşiğinden oluşur. Diğer bileşenleri; etan (C2H6), propan (C3H8), bütan (C4H10) gazlarıdır. İçeriğinde eser miktarda karbondioksit (CO2), azot (N2), helyum(He) ve hidrojen sülfür (H2S) de bulunur. Doğalgaz konvansiyoneldir ve konvansiyonel olmayan doğalgaz türleri arasında kaya gazı, kum gazı ve kömür gazı bulunur.
Kerosen, genellikle sanayide kullanılan bir petrol türevidir. Kerosen halk dilinde gazyağı diye geçen maddenin daha gelişmiş ve içerik olarak süzülmüş olanıdır. 150 °C ile 270 °C arasında petrolün çok ince bir şekilde damıtılmasıyla elde edilir. Parlama derecesi 40 °C'dir.
Gaz lambası, yakıt olarak gaz yağı kullanan bir aydınlatma aracıdır. "Fitilli" ve "basınçlı" olmak üzere iki türü bulunmaktadır.
Aygaz, 1961 yılında Vehbi Koç tarafından kurulan, sıvılaştırılmış petrol gazının temini, stoklanması ve dolumu üzerine faaliyet gösteren İstanbul merkezli yakıt şirketi.
Petrol endüstrisi, petrol sanayi veya petrol ve doğal gaz endüstrisi, küresel olarak petrol ve petrol ürünlerinin aranması, çıkarılması, rafine edilmesi, taşınması ve pazarlanması süreçlerini kapsayan terimdir. Sektörün en büyük hacme sahip ürünleri arasında mazot ve benzin bulunmaktadır. Petrol ayrıca ilaçlar, solventler, gübre, pestisit ve plastik gibi birçok kimyasal ürün içinde ham madde niteliği taşımaktadır. Petrol endüstrisi upstream, midstream ve downstream şeklinde üç ana bileşene ayrılmaktadır. Midstream yani orta kısım işlemler genellikle downstream kategorisine dahil edilmektedir.
Downstream veya mansap, petrol ve doğal gaz endüstrisindeki upstream ve midstream şeklinde bölünmüş üç sektöründen birisidir.
Sıkıştırılmış doğal gaz (CNG), doğalgazın standart atmosferik basınçta tutulan hacmin %1'inden daha azına sıkıştırılmasıyla oluşan bir gazdır. CNG, benzin, dizel yakıt veya propan ve LPG yerine kullanılabilen bir yakıttır. Bir dökülme durumunda diğer yakıtlardan daha güvenlidir, çünkü doğal gaz havadan daha açıktır ve serbest bırakıldığında hızla dağılır. CNG petrol yataklarının üzerinde bulunabilir veya biyogaz olarak da bilinen depolama alanlarından veya atıksu arıtma tesislerinden toplanabilmektedir.
Gaz sayacı, doğalgaz ve sıvılaştırılmış petrol gazı gibi yakıt gazlarının hacmini ölçmek için kullanılan özel bir akış ölçerdir. Gaz sayaçları, bir gaz tesisi tarafından sağlanan yakıt gazını tüketen konut, ticari ve endüstriyel binalarda kullanılır. Gazların ölçülmesi sıvılara göre daha zordur, çünkü ölçülen hacimler sıcaklık ve basınçtan oldukça etkilenir. Gaz sayaçları, sayacın içinden akan gazın basınçlı miktarı veya kalitesi ne olursa olsun, tanımlanmış bir hacmi ölçer. Bir sayaç boyunca hareket eden gazın gerçek miktarını ve değerini ölçmek için sıcaklık, basınç ve ısıtma değeri telafisi yapılmalıdır.
Enerji güvencesi ulusal güvenlik ile enerji tüketimi için doğal kaynakların bulunabilirliği arasındaki ilişkidir. (Nispeten) ucuz enerjiye erişim, modern ekonomilerin işleyişi için zorunlu hale gelmiştir. Bununla birlikte, enerji kaynaklarının ülkeler arasında eşit olmayan dağılımı, ciddi kırılganlıklara neden olmuştur. Uluslararası enerji ilişkileri, hem enerji güvenliği hem de enerji kırılganlığına yol açan dünyanın küreselleşmesine katkıda bulunmuştur.