İçeriğe atla

Otizm spektrum bozukluğu

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), yaygın sosyal etkileşim ve iletişim anomalileri ile şiddetli derecede sınırlı ilgi ve aşırı yineleyici davranış olarak görülen bir psikolojik durum spektrumudur.[1]

OSB'nin üç ana türü otizm, Asperger Sendromu ve Başka Türlü Adlandırılmayan Yaygın Gelişimsel Bozukluk (YGB-BTA)'dır. Otizm, otistik spektrum bozukluklarının çekirdeğini oluşturur. Belirtiler ve olası nedenler açısında otizme en yakın olan Asperger Sendromudur. YGB-BTA, ölçütler daha özel bir sendrom tanısı koymaya yeterli olmadığında konulan tanıdır. Bazı kaynaklar otizm ile çeşitli belirtileri paylaşan ama ilgisiz nedenleri olan Rett sendromu ve çocukluğun dezintegratif bozukluğunu da OSB arasına katar.[2] Otizmin aksine Asperger Sendromunda dil becerileri gelişiminde belirli bir gecikme görülmez.[3]

Otizmin terminolojisi şaşırtıcı olabilir, otizm, Asperger Sendromu ve YGB-BTA, OSB yerine bazen otistik bozukluklar olarak adlandırılabilir,[4] otizmin kendisi de otistik bozukluk, çocukluk otizmi ya da infantil otizmi olarak da adlandırılabilir. OSB, göz temasından kaçınmak gibi otistiğe benzer kişisel özelliklere sahip olan ama OSB'si olduğu kesin olmayan geniş otizm fenotipinin bir alt kümesidir.[5]

Bir araştırma otizmin prevalansını 1.000 kişiye 1,3; OSB'nin prevalansını ise 1.000 kişiye 6,0-6,5 olarak tahmin etmiştir; OSB'nin en yaygın türü YGB-BTA'dır, Asperger Sendromu yaklaşık 1.000 kişiye 0,3 olarak tahmin edilmiştir. Atipik OSB türleri olan Rett sendromu ve çocukluğun dezintegratif bozukluğu ise çok daha ender görülür.[6]

Otistik özellikler

Bazı davranışlar otizm spektrumunu tanımlar. Otistik özelliklerin türü, şiddeti ya da sayısı bireyin otizminin şiddetini belirler. Bu otistik özellikler, bilim, matematik, mühendislik ve bilgisayar programcılığı gibi bazı disiplinler için yararlı olabilir. Bazı otistik bireylerin ezber alışkanlığı bu dallarda temel konuları öğrenmelerine yardımcı olabilir ancak yüksek işlevli otistiklerin tekrar eden modelleri kolaylıkla tanımlayıp bunları bildiklerinin dışında yeni durumlara kolaylıkla uygulayabilmeleri sayesinde söz konusu dallarda istisnai derecede yetenekli oldukları görülebilir. Bu bilgin becerilerinin otistik bozuklukların çoğunda olduğu yanılgısı yaygındır ancak bunlar otistik bireylerin çok küçük bir kısmında ortaya çıkmaktadır, tahminler %0,5 ile %10 arasında olduğudur.[7]

2007 yılında yapılan bir araştırmada, popüler görüşün aksine, otizm spektrumunda olanların yüz ifadelerini okuyabildiği, sosyal durumlar hakkında fikir yürütebildikleri ve stereotipleri anladıkları ortaya çıkarılmıştır. On ile on dört yaşlarında on sekiz çocuk, dinamik ve statik yüz ifadelerinin çeşitli ruhsal durumlara karşılık geldiğini belirtebilmiştir ama nörotipik akranları kadar başarılı olamamışlardır. Otistik çocuklar yüz ifadelerini tanımlamada ağız ve gözler bir bilgi verdiğinde, bunlar hareketsiz olduğundan daha başarılıdır. İkinci bir deneyde ise on bir ile on beş yaşında çocuklar, yalnızca göz ifadesi ya da yüz ifadesini tanımlamada nörotipik akranları kadar başarılı olmuşlardır.[8]

Otistik çocuklar genellikle akranlarıyla sosyal ilişkiler kurmaya isteklidir ve sosyal beceriler eğitimiyle bunda başarılı olabilmektedirler.[9] Otistiklere toplumun nasıl davrandığı sanal gerçeklik simülasyonları yardımıyla toplumun karmaşık kuralları gösterilerek öğretilebilir.[10] Otizm spektrumunda olanlar yine de toplumda bulunan sosyal rolleri ve stereotipleri anlayabilir, birçoğu neden kötü bir mahallede evin kapısının kilitlenmesi gerektiğini ya da bir dükkânda kasiyerin ne yaptığını anlayabilir.[11]

Tanı ölçütleri ve teknikleri

1990'ların sonunda otizm spektrum bozukluklarının prevalansının artmasıyla bu konuda yapılan araştırmalar da hızla artış gösterdi, başlangıçta tıp çevreleri bu artışı tanı taramalarının gelişmesine ve otizm tanımının değişmesine bağlamıştır. Otizm ve otistik spektrum bozukları için güncellenmiş tanı ölçütlerini içeren Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Sınıflandırması'nın dördüncü gözden geçirilmiş basımı (DSM-IV), 1994'te yayımlandı.[12] Aralarında Amerikan Pediyatristler Birliğinin de bulunduğu profesyonel tıp birlikleri, otizmin görünen prevalansının artmasında bu gözden geçirmenin önemli bir faktör olduğunu belirtmektedir ve Mayo Clinic araştırmacılarının 2005 yılında yaptığı bir araştırmada otistik spektrum bozukluğu tanılarının DSM ölçütlerinin değişmesinden ve özel eğitim programlarının fonlarının artmasından sonra artış gösterdiği bulunmuştur.[13]

Ebeveynler ve pediyatristlerin otizm spektrum bozukluğu üzerine bilinçliliklerinin artması sonucunda, daha önce başka bozukluk tanısı konmuş çocuklarda otizm tanısının konmasında artış olduğu da bulunmuştur.[14] Yanlış tanı konmasının nedenleri otistik çocukların bakımı için hükûmet fonlarının artışı ama benzer düzeyde eksikliği ve ihtiyacı olan çocuklara aynı fonların sağlanmaması olabilir. Eğer bu şekilde bir artış varsa, geçmişte öğrenme eksikliği ya da psikiyatrik bozukluk tanısı konabilecek olan ya da hiçbir tanı belirlenemeyecek olan çocuklara otistik spektrum bozukluğu tanısı konmuş olabilir.[15]

Yale Üniversitesinden Dr. Fred Volkmar, otizm için daha iyi hizmet verilmesinin "tanı değişikliği"ne yol açmış olabileceğini söylemektedir.[16]

Otizmin ana semptomlarını tedavi etmek için birçok terapi ortaya çıkmıştır. Simpson, otizm spektrum bozukluğu olanlar için bilimsel destekli dört tedavi şeklini tanımlamıştır. Bunlar uygulamalı davranış analizi, ayrık deneme eğitimi, eksenel tepki terapisi ve Strain & Hoyson'un "Öğrenme Deneyimleri: Okulöncesi çocuklar ve ebeveynleri için alternatif bir program"dır.[17]

Kaynakça

  1. ^ Dünya Sağlık Örgütü (2006). "F84. Pervasive developmental disorders". International Statistical Classification of Diseases and Related Health Problems (10. ed. (ICD-10) bas.). Erişim tarihi: 25 Haziran 2007.  (İngilizce)
  2. ^ Lord C, Cook EH, Leventhal BL, Amaral DG (2000). "Autism spectrum disorders". Neuron. 28 (2). ss. 355-63. doi:10.1016/S0896-6273(00)00115-X. PMID 11144346.  (İngilizce)
  3. ^ American Psychiatric Association (2000). "Diagnostic criteria for 299.80 Asperger's Disorder (AD)". Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (4. ed., text revision (DSM-IV-TR) bas.). ISBN 0890420254.  (İngilizce)
  4. ^ Freitag CM (2007). "The genetics of autistic disorders and its clinical relevance: a review of the literature". Mol Psychiatry. 12 (1). ss. 2-22. doi:10.1038/sj.mp.4001896. PMID 17033636.  (İngilizce)
  5. ^ Piven J, Palmer P, Jacobi D, Childress D, Arndt S (1997). "Broader autism phenotype: evidence from a family history study of multiple-incidence autism families" (PDF). Am J Psychiatry. 154 (2). ss. 185-90. PMID 9016266. 8 Ağustos 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 6 Haziran 2008.  (İngilizce)
  6. ^ Fombonne E (2005). "Epidemiology of autistic disorder and other pervasive developmental disorders". J Clin Psychiatry. 66 (Suppl 10). ss. 3-8. PMID 16401144.  (İngilizce)
  7. ^ Treffert DA (2006). "Savant syndrome: an extraordinary condition—a synopsis: past, present, future". Wisconsin Medical Society. 7 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mart 2008. 
  8. ^ Back E, Ropar D, Mitchell P (2007). "Do the eyes have it? inferring mental states from animated faces in autism". Child Dev. 78 (2). ss. 397-411. doi:10.1111/j.1467-8624.2007.01005.x. Diğer özetScienceDaily (27 Mart 2007).  (İngilizce)
  9. ^ "New book offers social skills solutions for children with autism spectrum disorders" (Basın açıklaması). Indiana University. 13 Temmuz 2006. 15 Mart 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Şubat 2008.  (İngilizce)
  10. ^ "Virtual Reality Teaches Autistic Children Street Crossing, Study Suggests". Diğer özetScienceDaily (29 Ocak 2008).  (İngilizce)
  11. ^ Hirschfeld L, Bartmess E, White S, Frith U (2007). "Can autistic children predict behavior by social stereotypes?". Curr Biol. 17 (12). ss. R451-2. doi:10.1016/j.cub.2007.04.051. PMID 17580071. Diğer özetScienceDaily (19 Haziran 2007).  (İngilizce)
  12. ^ Tidmarsh L, Volkmar FR (2003). "Diagnosis and epidemiology of autism spectrum disorders". Can J Psychiatry. 48 (8). ss. 517-25. PMID 14574827. 2 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Haziran 2008.  (İngilizce)
  13. ^ Barbaresi WJ, Katusic SK, Colligan RC, Weaver AL, Jacobsen SJ (2005). "The incidence of autism in Olmsted County, Minnesota, 1976-1997: results from a population-based study". Arch Pediatr Adolesc Med. 159 (1). ss. 37-44. doi:10.1001/archpedi.159.1.37. PMID 15630056. 27 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Haziran 2008.  (İngilizce)
  14. ^ Shattuck PT (2006). "The contribution of diagnostic substitution to the growing administrative prevalence of autism in US special education". Pediatrics. 117 (4). ss. 1028-37. doi:10.1542/peds.2005-1516. PMID 16585296. 25 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Haziran 2008. Diğer özet (3 Nisan 2006).  (İngilizce)
  15. ^ Pettus A (2008). "A spectrum of disorders". Harv Mag. 110 (3). ss. 27-31, 89-91. 17 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Haziran 2008.  (İngilizce)
  16. ^ "Uncovering autism's mysteries: Is there more autism? Or just a new definition?". Associated Press. 2 Mart 2003. 13 Kasım 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2007. 'Autism is kind of a fashionable diagnosis,' Volkmar said. 'Everybody's interested in getting better services.'  (İngilizce)
  17. ^ Simpson R.L. (2005). "Evidence-based practicies and students with autism spectrum disorders". Focus on Autism and other Developmental Disabilities. 20 (3). ss. 140-149.  (İngilizce)

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Otizm</span> Bilinçsel ve zihinsel rahatsızlık

Otizm, üç yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır. Bu belirtiler otizmi, Asperger sendromu gibi daha hafif seyreden otistik spektrum bozukluğundan (OSB) ayırır. Otizm kalıtımsal kökenlidir ancak kalıtsallığı oldukça karmaşıktır ve OSB'nin kökeninin çoklu gen etkileşimlerinden mi yoksa ender görülen mutasyonlardan mı kaynaklandığı çok açık değildir. Nadir vakalarda, doğum sakatlıklarına neden olan etmenlerle yakından bağlantılıdır. Diğer görüşlere göre ise çocuklukta yapılan aşılar gibi nedenler tartışmalıdır ve aşı kökenli varsayımların ikna edici bilimsel kanıtları yoktur. 2007 yılında yapılan araştırmalara göre otizmin prevalansını 1.000 kişiye bir ya da iki vaka olarak tahmin eder, aynı araştırmalardaki tahminlere göre OSB yaklaşık 1.000 kişide altı vakadır ve erkeklerde rastlanma oranı kadınlara göre 4,3 kat daha fazladır. 2022 yılı CDC verilerine göre otizmin görülme sıklığı 44 çocuktan 1'e yükselmiştir. Otizm vakalarının sayısı 1980'lerden beri oldukça fazla oranda artmıştır. Bunun nedeni kısmen tanı koyma yöntemlerindeki değişikliklerdir; gerçek prevalansın artıp artmadığı anlaşılamamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Savant sendromu</span>

Savant sendromu, belirgin zihinsel engele sahip bir kişinin ortalamanın çok üzerinde belirli yetenekleri gösterdiği nadir bir durumdur. Savantların üstün olduğu beceriler genellikle bellek ile ilgilidir. Bu yetenekler, hızlı hesaplama, sanatsal yetenek, harita yapımı veya müzikal yeteneği içerebilir. Genellikle sadece bir istisnai beceri mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Asperger sendromu</span> belirge

Asperger sendromu (AS) ya da Asperger bozukluğu, sosyal etkileşimde zorluklar ve sınırlı, basmakalıp ilgi ve etkinliklerle tanımlanan otistik spektrum bozukluklarından (OSB) biridir. AS diğer OSB’lerden dil ve bilişsel gelişimde genel bir gecikme olmamasıyla ayrılır. Her ne kadar standart tanı ölçütleri arasında belirtilmemişse de motor sakarlık ve sıra dışı dil kullanımına sıklıkla rastlanır.

<span class="mw-page-title-main">YGB-BTA</span>

Yaygın gelişimsel bozukluk - Başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk (YGB-BTA) otistik spektrum bozuklukları ve yaygın gelişimsel bozukluklardan biridir.

Otizm Tanı Görüşmesi – Gözden Geçirilmiş, otizm ya da otistik spektrum bozukluğu olması ihtimali olan bireylerin ebeveynleri ile yapılan bir görüşmedir. Görüşme söz konusu kişinin tüm gelişimsel tarihçesini inceler, bir psikiyatrist ya da eğitimli bir profesyonel tarafından sakin bir ortamda gerçekleştirilir ve bir ila iki saat arasında sürer.

Otizm Tanı Gözlem Ölçeği, 1989 yılında yaratılan ve otizm ile ilgili sosyal ve iletişimsel davranışları değerlendirmek için kullanılan standartlaştırılmış tıbbi bir protokoldur. Protokol, değerlendirmeyi yapan ve değerlendirme yapılan arasında bir dizi planlanmış sosyal etkileşimden oluşur. Değerlendirme yapan, bireyin davranışlarını gözlemler ve önceden belirlenmiş gözlem kategorilerine göre bu davranışları değerlendirir. Kategorilendirilmiş gözlemler sayısal sonuçlara dönüştürülür. Araştırmalar ile belirlenmiş sayısal sonuç gruplandırması otizm ya da otistik spektrum bozukluğu olup olmadığına karar verilmesine yardımcı olur ve otistik belirtilerin standart bir değerlendirmesi yapılmış olur.

Yaygın gelişimsel bozukluklar (YGB), sosyalleşme ve iletişim gibi çoklu temel fonksiyonların gelişmesinde gecikmeler içeren beş bozukluğu içeren bir tanı grubudur. En çok bilinen YGB (1) otizmdir, diğer YGB’ler (2) Rett sendromu, (3) çocukluğun dezintegratif bozukluğu, (4) Asperger sendromu ve (5) başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluktur (YGB-BTA).

Nörotipik insanların nörolojik gelişimi ve durumları, dil bilgilerini ve sosyal işaretleri değerlendirme becerilerini birçok insanın normal olarak algılayacağı durumlarla uyumludur. İlk olarak otistik toplulukları arasında otistik olmayan insanları tanımlamak için kullanılan bir sözcükse de daha sonra nöroçeşitlilik hareketi ve bilimsel alanda da kabul görmüştür. Birleşik Krallık'ta bulunan, National Autistic Society, gazetecilere bu terimi kullanmalarını öğütler.

Yüksek işlevli otizm beceri seviyeleri yüksek olan otistikler için kullanılan resmî olmayan bir terimdir. Yüksek işlevli otizm olanlar için bir başka tanım da IQ'larının 85’in üzerinde olmasıdır. Tanımlaması üzerinde bir uzlaşı yoktur ve yüksek işlevli otizm ile Asperger sendromunun örtüşüp örtüşmediği çok açık değildir.

Regresif otizm normal gelişmeye başladığı görülen bir çocuğun yaklaşık 18 aylıktan itibaren konuşma va sosyal becerilerini kaybetmesi ve sonradan otizm tanısı konmasıyla ortaya çıkar. Otistik çocuklarda gerilemeyi tanımlamak için ayrıca otistik gerileme, otistik regresyon ve edinilmiş otizm sendromu gibi terimlerde kullanılabilir. Gerileme için standart bir tanımlama yoktur, ve kullanılan tanıma göre gerilemenin prevalansı değişir.

<span class="mw-page-title-main">Leo Kanner</span> Amerikalı ruh hekimi (1894 – 1981)

Leo Kanner otizm ile ilgili çalışmaları ile tanınan Avusturya doğumlu Amerikalı psikiyatrist ve doktordur.

<span class="mw-page-title-main">Otizmin kalıtsallığı</span>

Otizmin kalıtsallığı, Otizm spektrum bozukluklarının nedenleri arasında en önemli yeri genetik faktörler tutmaktadır. İkizler üzerinde yapılan ilk çalışmalar otizmin kalıtsallığının %90'dan fazla olduğunu, bir başka deyişle genetik faktörlerin otizm vakalarının %90'ından fazlasını açıkladığını göstermiştir. Bu tahminin daha kesinleştirilmesi için ikizler üzerine yeni data ve yapısal genetik modeller gerekmektedir. Tek yumurta ikizlerinden yalnızca biri otistik olduğunda diğerinde genellikle öğrenme ve sosyal bozukluklar görülmektedir. Erişkin kardeşler için ise daha geniş olan otizm fenotipinin bir ya da birkaç özelliğine sahip olma riski %30'dur.

<span class="mw-page-title-main">Hans Asperger</span> Avusturyalı pediatrist, tıp teorisyeni ve tıp profesörü (1906-1980)

Hans Asperger, Avusturyalı pediatrist, tıp teorisyeni ve tıp profesörüdür. En çok, özellikle çocuklarda görülen ruhsal bozukluklar ile ilgili çalışmaları ile tanınır. Asperger'in çalışmaları Viyana'da aldığı birkaç övgü dışında yaşamı boyunca büyük ölçüde fark edilmedi. Psikolojik rahatsızlıklar üzerine yaptığı çalışmalar ancak ölümünden sonra dünyada ünlenmiştir. 1980'lerde çalışmalarına ilgi arttı ve bazı çevreler tarafından otizm spektrum bozuklukları dalı altında kabul edildi. Asperger sendromu (AS) ismi ölümünden sonra onuruna verilmiştir.

Otizmin nedenleri, yaygın gelişimsel bozuklukların ana nedenleri.

Asperger sendromunun tanısı, standard tanı ölçütleri sosyal etkileşimde bozukluk, yineleyici ve stereotipik davranış ve ilgiler ve dil becerisi ile bilişsel gelişimde önemli bir gecikme olmamasıdır. Uluslararası standartın dışında ABD'de kullanılan ölçütler arasında gündelik yaşamda da önemli bozukluklar bulunmaktadır. Tanı için diğer ölçütler Peter Szatmari ve Christopher Gillberg tarafından önerilmiştir.

Buzdolabı anne teorisi, otizmin anne sıcaklığının eksikliğinden kaynaklandığına dair bir teoridir. Güncel araştırmalar, otizmin nedenleri arasında genetik faktörlerin yanı sıra çevresel faktörlerin de bulunduğundan şüphelenildiğini göstermektedir.

Otistik katatoni, otizm spektrum bozukluğu ve zihinsel engelli tüm yetişkinlerin kabaca yüzde 10'unu etkileyen bir bozukluk türüdür. Çoğu ciddi şekilde etkilenmez, ancak birkaçı bozukluğun en uç şekli olan stupor ve şiddetli heyecan sergiler. Heyecanın tam ifadesi bipolar bozukluğun bir işareti olabilir, ancak daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Sosyal Hikâyeler veya Sosyal Öyküler, otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin etkili ve uygun bir şekilde etkileşim kurabilmeleri için kişilerarası iletişimin ip uçlarını daha iyi anlamalarına yardımcı olacak bir araç olarak tasarlanmıştır. Araç formatı, temel iletişim becerilerine sahip yüksek işlevli kişiler için tasarlanmış olsa da sonradan iletişim becerileri zayıf ve düşük düzeyde işlevselliğe sahip bireylere de uyacak şekilde büyük ölçüde uyarlanmıştır.(örneğin, sosyal durumları anlamakta veya değişimle başa çıkmakta güçlük çeken çocuklar)

<span class="mw-page-title-main">Stimleme</span> genellikle nöroçeşitli insanların kendini rahatlatmak için yaptığı tekrarlı hareketler

Stimleme, kendi kendini uyarma, kendini uyarıcı davranışlar veya özuyarım olarak bilinen davranış, fiziksel hareketlerin, seslerin, sözcüklerin, nesneleri hareket ettirmenin veya diğer davranışların tekrarlanmasıdır. Bu tür davranışlar bir dereceye kadar tüm insanlarda, özellikle gelişimsel yetersizlikleri olan insanlarda bulunur ve ayrıca otizm spektrumundaki kişilerde de sık görülür. Duyusal işleme bozukluğu teşhisi konan kişilerin de potansiyel olarak kendini uyarıcı davranışlar sergiledikleri bilinmektedir.

Kamufle etme olarak da adlandırılan otistik maskeleme, nörotipik olarak algılanmak amacıyla otistik kişiler tarafından otistik davranışların bilinçli veya bilinçaltı bastırılması ve sosyal etkileşimdeki zorlukların telafisidir. Maskeleme, otistik insanlar açısından başarılı olabilen, ancak aynı zamanda olumsuz ruh sağlığı sonuçlarına da yol açabilen öğrenilmiş bir başa çıkma stratejisidir.