İçeriğe atla

Osmanlı tıbbı

Osmanlı tıbbı, İslam tıbbının bir parçası olan ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde geliştirilen tıp biçimi.

Dönemler

Şefareddin Sabuncuoğlu'nun Cerrahatü'l-Haniye adlı eserinde hekim hastasını tedavi ederken görülüyor. 15.yüzyıl.

Osmanlı tıp tarihi üç dönemde incelenmektedir.

- Klasik Dönem (1450-1730): İslam tıp teorisine dayalı çalışmaların yapıldığı, külliyelerin parçası olan büyük darüşşifaların açıldığı bir dönemdir. Osmanlılar ilk hastaneyi 1399'da Yıldırım Beyazıd zamanında Bursa'da yapmışlardır (Yıldırım Darüssifası). İlk başhekimi Tabip Hüsnü'nün olduğu hastahanenin bir baştabibi, yardımcısı, tabibi, cerrahı ve göz hekimi ve çeşidi personeli vardı. Dönemin önemli hekim ve cerrahlarından biri Şerafeddin Sabuncuoğlu (1386?-1470) eğitimini 1308'de inşa edilmiş olan Amasya Darüşşifası'nda tamamlamış aynı yerde hekimlik yapmış ve eserlerini de burada yazmıştır. Eserlerinde tedavi metotlarını en ince ayrıntısına kadar vermiş olan Sabuncuoğlunun Kitâbü'l-Cerrâhiyyetü'l-Hâniyye (1465) adlı eseri Osmanlılarda kaleme alınmış tek resimli cerrahi eseridir.

Fâtih Sultan Mehmed devri, tıbbî faaliyet ve gelişmeler bakımından önemli bir devirdir. Fâtih, sağlık işlerini organize eden ve o günün şartlarına göre çok ileri bir zihniyetin anlayışı olduğu anlaşılan Hekimbaşılık (Reisu'l-Etibba) müessesesini kurarak, başına Kutbeddin Ahmed'i getirmişti. Sultan Fâtih'in oğlu II. Bayezid ise Edirne'de Kirişhâne Mahallesi'nde bir cüzamhane ile akıl hastanesi yaptırmıştır. Evliya Çelebi, Seyahatname adlı eserinde Fâtih, Süleymâniye, Sultânahmed hastahanelerini anlatır.

Osmanlı'nın klasik döneminde tıp adamlarına büyük önem verilmekte, yerli tıp adamlarının yanı sıra farklı bölgelerden gelen tabipler de Osmanlı'da ilgi görmekteydi. Bu dönemin tabipleri ameliyatlar yapabilmekteydi. Örneğin nebatî (bitkisel tıp) tıpla meşgul olan Altunîzâde'nin (öl. XV. yüzyıl sonları) idrar darlığı çekenlere başarılı sonda ameliyatları yaptığını Şakaik-i Numaniye'den öğrenmekteyiz.

- Batıyı Tanıma (1730-1825) : Eğitimde yenileşme hareketlerinin görüldüğü ve Batı'daki gelişmelerin tercümeler yoluyla aktarıldığı bir dönemdir.

- Batıya Açılış ve Modernleşme Dönemi (1827 sonrası) : 1827'de Mustafa Behçet'in çalışmalarıyla kurulan Tıbhâne-i Âmire ve 1839'da kurulan Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şâhâne dönemin önemli tıp eğitimi kurumlarıdır.

Batı'da bilimin son derece ilerlediğini ve Osmanlıların çok geri kaldığını düşünen II. Mahmud, tercüme ile vakit kaybedilemeyeceğini söyleyerek hekimliğin Fransızca okunmasını emretmiştir. 1827'de ordunun tabip ve cerrah ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendinin önderliğinde Tıphâne-i Âmire adında bir tıp mektebi açılması yolundaki çalışmalara başlanmış. Mustafa Behçet Efendi bu mektebin ilk nizamını hazırlamış ve Türkiye'de modern tıp mektebinin kurucusu olmuştur. Gülhane bahçesinde bulunan binalarda faaliyetine baslayan Tıphâne-i Âmire'yi aynı yıl Şehzadebaşında açılan Cerrahhane takip etmiştir. 1831-1832 tarihlerinde Cerrahhane, Topkapı Sarayı bitişiğindeki bir binaya nakledilmiştir. 1836'da iki mektep birleştirilmiş, 1839'da da Gülhane'den Galatasaray'a taşınmış ve mektebin basına Avusturyalı doktor Charles Ambroise Bernard getirilerek mektebin adı Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahâne olarak değiştirilmiştir.

Eserler

Osmanlı döneminin ilk Türkçe telif tıb kitabi olarak kabul edilen "Havâsu'l-Edviye"yi te'lif eden Ishak B. Murad ile Amasya Hastahânesi başhekimi Sabuncuoğlu Şerafeddin ve Sultan II.Murad adına 841 (m. 1437)'de "Zahire-i Muradiye" adli büyük tıp kitabını yazan Sinoplu Mümin B.Mukbil, sonradan Osmanlı Devleti'ne gelip hizmet eden tabiplerdir.

Osmanlı'da yazılan bazı tıp eserleri ve yazarları şunlardır:

  • Ahmedî : Tervihu'l-Ervah, Müntehab-i Sifa
  • Haci Pasa : Kitabu'l-Feride, Kitabu's-Saade ve'l-Ikbal, Kitabu't-Ta'lim, Sifau'l-Eskam ve Devau'l-Âlâm, Müntehab-i Sifa
  • Şeyhî : Kenzu'l-Menafi'
  • Mü'min b. Mukbil : Kitabu't-Tib, Miftahu'n-Nur ve Hazainu's-Surûr, Zahire-i Muradiye
  • Aksemseddin : Kitabu't-Tib, Maddetu'l-Hayat
  • Serafeddin Sabuncuoglu : Cerrahiye-i Ilhaniye, Mücerrebnâme
  • Bedr-i Dilsad : Kehhalnâme, Kemalnâme, Muhtasaru't-Tib
  • Ibn-i Serif : Yadigâr-i Ibn-i Serif
  • Mehmed b. Lütfuullah : Müfredat-i Tib
  • Sükrullah Sirvanî : Ilyasiye fi't-Tib
  • Kaysunîzâde Mehmed : Tıb Mecmuasi
  • Halimî Lütfullah Efendi : Kasimiyye
  • Hekimsah Mehmed Kazvinî : Asbabu Sitteti'z-Zaruriyye, Mucez Serhi, Nasihatnâme
  • Ahi Mehmet Çelebi: Risâle-i Hassatu'l-Kilye ve'l-Mesâne, Mucez Tercümesi
  • Kaysunîzâde Mehmed b. Mehmed : ed-Dürretu'l-Muntahab, Düsturu'l-Bimâristan, Düsturu't,Tibbi'l-Misbah, Zâdu'l-Mesir fî Ilaci'l-Bevâsir
  • Atufî: Hifzu'l-Ebdân, Ravzu'l-Insan fî Tedabir-i Sihhati'l-Ebdân
  • Ilyas b. Isa : Müfredât
  • Nidaî : Baytarnâme : Manzume-i Tib, Menafi'n-Nâs, Tababet-i Beseriye ve Baytariyye
  • Takiyüddin Sirazî: Enisu'l-Etibba fi't-Tib
  • Mehmed Efendi : Menbau'l-Hayat
  • Davud Antakî : Bugyetu'l-Muhtac, ed-Durretu'l-Muntahab, Elfiye fi't-Tib, Letaifu'l-Minhac, Mecmau'l-Menafii'l-Bedeniyye

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Konuyla ilgili yayınlar

  • Süheyl Ünver, Tıp Tarihi, İstanbul, 1943.
  • Esin Kahya, Mustafe Behçet Efendi'nin "Fizyoloji Tercümesi", Doçentlik Tezi, Ankara, 1976
  • Bedi N. Şehsüvaroğlu vd., Türk Tıp Tarihi, Bursa, 1984.
  • Esin Kahya-A.Erdemir, Medicine in the Ottoman Empire, İstanbul, 1997
  • Şerafeddin Sabuncuoğlu, Kitâbü'l-Cerrâhiyyetü'l-Hâniyye, Haz.İlter Uzel, Ankara, 1992.
  • Prof. Dr. Ali Haydar BAYAT, Tıp Tarihi,İzmir, Haziran 2003
  • Coşkun Yılmaz, Dr. Necdet Yılmaz, Osmanlılarda Sağlık 1-2/Arşiv Belgeleri, Biofarma Yayınları, Çeviren: Hilmi Saran, 2006.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kâtip Çelebi</span> Türk-Osmanlı bilim insanı ve aydın

Kâtip Çelebi ya da Hacı Halife ; tarih, coğrafya, bibliyografya ve biyografya ile ilgili çalışmalar yapmış Türk-Osmanlı bilim insanı ve aydını. Dünya bilim edebiyatında en ünlü ve bilinen eseri; İslam dünyasının en değerli eserlerini içeren 15.000'e yakın kitabı ve 10.000'e yakın müellifi (yazar) alfabetik dizin sistemine göre tanıtan Keşf ez-zunûn 'an esâmî el-kutub ve'l-fünûn ve daha sonra İbrahim Müteferrika tarafından basılan meşhur coğrafya ansiklopedisi Cihannümâ ile tanınır. Kâtip Çelebi, az sayıdaki 17. yüzyıl Osmanlı nesir yazarları arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi</span> Sağlık Bakanlığına bağlı bir hastane

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi (GEAH) veya eski adıyla Gülhane Askerî Tıp Akademisi (GATA), II. Abdülhamit tarafından 1898 yılında İstanbul'da Gülhane Seririyat Hastanesi olarak kurulmuş olup günümüzde Etlik, Keçiören'de Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak devam etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Marko Paşa</span>

Marko Paşa ya da asıl adıyla Markos Apostolidis, baba adı Apostol (Αποστολος), Rum asıllı Osmanlı hekimiydi.

Tıphane, Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane veya Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane, kökü Osmanlı Padişahı II. Mahmud'un 14 Mart 1827'de açtığı Tıphaneye uzanan Türkiye tarihindeki ilk tıp fakültesidir. Bugünkü İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve İstanbul Tıp Fakültesinin Osmanlı'nın son dönemlerindeki adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sabuncuoğlu Şerefeddin</span> Türk hekim ve cerrah

Sabuncuoğlu Şerefeddin Osmanlı döneminde tıp alanında önemli eserler vermiş Türk hekim ve cerrah. İlk Türkçe cerrahi eserin sahibidir.

<span class="mw-page-title-main">Amirdovlat</span>

Amasyalı Amirdovlat Ermeni asıllı Osmanlı tabibi. Fatih Sultan Mehmet'in cerrahbaşılığını yapmıştır.

İslam tıbbı, İslam peygamberi Muhammed dönemindeki geleneksel Arap tıbbından olduğu kadar, Eski Roma tıbbı Unani'den, Eski Hint tıbbı Ayurveda'dan ve Eski İran tıbbından etkilenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kitabu'l-Müntehab</span>

Kitabu'l-Müntehab, Abdülvehhab bin Yusuf bin Ahmed el-Mârdânî tarafından 1420 yılında Osmanlı padişahı Yıldırım Bâyezid'in oğlu Çelebi Mehmed'e ithaf edilmiş Osmanlı tıp kitabı. Eski Anadolu Türkçesi ile kaleme alınan eser bir Osmanlı padişahına ithaf edilmiş ilk tıp kitabıdır. Kitap ilk defe 1949 yılında Mesut Koman tarafından Konya İzzet Koyunoğlu kitapları arasında tespit edilmiştir. Müntehab'ın Köprülü Kütüphanesi, Tire Necip Paşa Kütüphanesi ve İstanbul Fatih-Millet Kütüphanesinde nüshaları bulunmaktadır. Eserin Prof. Dr. Ali Haydar Bayat tarafından hazırlanan tıpkıbasım nüshasıyla birlikte sadeleştirilmiş halinin 2005 yılında yayımı yapılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Emin Erkul</span>

Emin Erkul, tıp doktoru, Kuvâ-yi Milliyeci ve siyaset adamı. "Kalpaklı Emin Bey" ve "Şehremini Emin Bey" olarak da tanınır. İstanbul'un, Cumhuriyet döneminde atanan ilk şehreminidir.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah Bey</span> Nemse kökenli Osmanlı bilim adamı

Abdullah Bey, Avusturyalı ve Osmanlı bilim insanı, doktor.

TSK nın Kara, Deniz ve Hava Harp Okullarında yetiştirmediği sınıf ve branşlardaki açığı kapatmak için askerî lise ve lise çıkışlı olmak şartı ile sınavla seçilen öğrenciler yurt içi ve yurt dışındaki fakülte ve yüksek okullarda askeri öğrenci olarak öğrenim görürler. Bu görevi yürütmek maksadı ile Ankara Cebeci'de Fakülte ve Yüksek Okullar Komutanlığı kurulmuş olup daha sonra bu uygulamadan vazgeçilmiş ve sadece Bando Sınıfına yönelik subay ihtiyacının karşılanmasında kullanılmıştır.

Şânizade Mehmet Ataullah Efendi, Osmanlı hekim, çevirmen, yazar, tarihçi.

<span class="mw-page-title-main">Spiridon Mavroyeni Paşa</span>

Ispiro Mavroyani veya Spiridon Mavroyeni Paşa, Osmanlı padişahı II. Abdülhamit'in özel hekimi, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane hocası, Cemiyet-i Tıbbiye-i Şahane başkanı ve Meclis-i Ayan üyesiydi.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı ordusu</span> Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri gücü

Osmanlı İmparatorluğu'nun silahlı kuvvetleri kara ordusu, donanma ve tayyare bölüklerini içermekteydi.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim</span> Osmanlı Devletinde eğitim sistemi

Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitim. İslam eğitim sisteminin temel kurumu olan medrese, Osmanlılar dönemininde de eğitimin temeli olmuş, Osmanlı İmparatorluğu'na uygun biçimsel gelişmeler göstermiştir. Medrese sıbyan mektebinden sonra orta, lise, yüksek okul ve üniversite eğitimi veren, İslami kimliği nedeniyle yalnızca Müslümanların devam ettiği bir eğitim kurumu özelliğindedir. İmparatorluk sınırlarındaki Müslümanların eğitimi ulema adı verilen dindar topluluk tarafından İslam dininin hükümlerine göre denetlenmekteydi. II. Mahmut dönemine kadar İslami örgütlenme yürütülmüştür. Bu dönemde batı biçimi kurumlar oluşturulmadan önce, memur yetiştirmek amacıyla Acemi Oğlanlar Ocağı ve Enderûn Mektebi; sivil halkın eğitimi amacıyla Sıbyan Mektepleri ve Medreseler kurulmuş idi. İlk medrese 1331'de kurulan İznik Orhaniyesi'dir.

<span class="mw-page-title-main">Tıp fakültesi</span> tıp alanında eğitim veren kurum

Tıp fakültesi, tıp biliminin öğretildiği ve bu bilim içindeki çeşitli dallarda araştırmalar yapılan fakülte. Mezunları, tıp doktoru unvanı almaktadır. Ayrıca mezuniyet sonrası uzmanlık eğitimi ile uzman doktor, operatör doktor gibi unvanlar verilir. Temel tıp bilimleri alanında yüksek lisans ve doktora eğitimleri de verilmektedir. Türkiye’de tıp fakülteleri liseden sonra ülke genelinde yapılan bir merkezi sınavla öğrenci kabul etmektedir. Eğitim süresi 6 yıldır. Okullar farklı eğitim modellerini tercih etse de ülke genelindeki fakültelerde ilk 3 yıl teorik eğitim laboratuvar dersleriyle beraber verilir sonraki 2 yıl çeşitli bölümlerde stajlara devam edilirken öğrencilerin bilgileri sözlü sınavlarla da sınanmaya başlanır ve okulun son sınıfında Intörn (stajyer) adıyla hastanede gözetim altında çalışmaya başlar. Intörn (stajyer) maaşı, 2022 yılında asgari ücret olarak verilmektedir.

Tuḥfe-i Mübārizī, Harezmli bir Türk bilgini olan Hekim Bereket tarafından Türkçe olarak yazılmış bir tıp kitabıdır. Eser, Anadolu'da yazılmış ilk Türkçe tıp kitabıdır. Mikail Bayram'a göre ise Anadolu'da yazılmış en eski Türkçe kitaptır.

<span class="mw-page-title-main">Cerrahpaşa Tıp Fakültesi</span> Türkiyede bir tıp fakültesi

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, 14 Mart 1827'de II. Mahmut tarafından kurulan Tıphane-i Amire'nin ve Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'nin devamı olan, Türkiye'nin ilk ve en köklü iki tıp fakültesinden biridir. Fakülte adını; bulunduğu semte ismini veren, III. Murad ve III. Mehmed devrinde sadrazamlık yapmış bir hekim olan Cerrah Mehmed Paşa'dan alır.

Hamidiye Tıp Fakültesi Sağlık Bilimleri Üniversitesine bağlı 2015 yılında kurulan askeri ve sivil öğrenci yetiştiren fakülte.