İçeriğe atla

Osmanlı ordusu (klasik dönem)

II. Viyana Kuşatması sırasında sipahiler, 1683

Klasik Osmanlı Ordusu, Osmanlı ordusunun 1451'de II. Mehmed'in yapılandırmasından başlayıp 1826 Vaka-i Hayriye biten kısmına verilen isimdir. Dönemin ordusu, 1606 sonrasında yenilmeye başlamış ve 17. ve 18. yy itibarıyla geçirdiği reformlar ardından 1826 yılında lağvedilmiştir. Bu dönemde birçok ocaklardan birisi olan Yeniçeri ocağı olarak adlandırılan ve devşirmelerden kurulan ocağın ordu ve siyasette büyük yeri ve etkisi vardır.[]

Birimler

Piyade

Solaklar

Solaklar, genelde yaya birlikti. Solaklar, padişahın bindiği atın sağında giderler.

Yeniçeri

II. Mehmed döneminde Çandarlı ailesinden sonra vezir-i azamlığa devşirme-kapıkulu kökenliler getirilmeye başlanmıştır. Yeniçeri-devşirme aristokrasisi Cem ve II. Beyazıt arasında çıkan taht kavgasında belirleyici rol oynayarak tımarlı sipahi-Türk aristokrasisine karşı üstünlük sağlamışlardır.


Yaya Birimler

Yeniçeri (18. yüzyıl)

Yeniçeri ağası (18. yüzyıl)

Yeniçeri (16. yüzyıl)

Yeniçeri ağası (16. yüzyıl)

Yeniçeri ağası (16. yüzyıl)

Solaklar (16. yüzyıl)

Atlı Birlikler

Atlı Birlikler

Silahdar

Silahdar Ağa

Ağır Silahlı Birlikler

Çin'de barutun icat edilmesinden sonra geliştirilen ateşli silahların bilgisini Osmanlılar, 14. yüzyıldan başlayarak ateşli silah ve top teknolojisini kullanıyorlardı. Yeniçerilerin ilk defa 1389'da Kosova Savaşı sırasında ateşli silahları kullandıkları kaynaklarda aktarılmaktadır.[1] Fatih devrinde toplar daha da geliştirilmiştir. Bu süreçte Osmanlı Devleti, hem doğudan hem batıdan gelen uzmanları istihdam ederek mevcut küresel bilgi ve teknoloji akışından yararlanmışlardır.[2]

1440'lı yıllarda Osmanlılar, kalelerde, Tuna Nehri'nde ve Boğaz'da görev yapan filolarında top kullanıyorlardı ve topları hızlıca gerekli yerlere taşıyıp kuruyorlardı. Ayrıca bu dönemde rakiplerine kıyasla Osmanlı harp sanayisinin daha ileri bir seviyede olduğuna dair önemli bir başka gösterge, topçuluğun ve ateşli silahların Osmanlı daimi ordusunun önemli bir parçası olmasıydı. 15. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlılar savaştıkları ordulara karşı daha organize ve düzenli bir şekilde ateşli silahları daimi ordu içinde kullanmaktaydılar.[3] Buna karşın Avrupa'da topçular zanaatkârlardı; sanatkâr ve askerler arasında geçici bir sosyal kaynaşmadan bir sosyal grup oluşturmuşlardı. Osmanlılar ise 15. yüzyılın ortalarında topçu­luğu daimi ordunun önemli bir parçası olarak kullanmışlardır. Bu süreçte Osmanlı harp sanayi kurumsallaşmış ve topçuluk teknolojisi gelişmiştir.[4]

Top Arabacılar Ocağı

Lağımcılar

Ağır Silahlı Birimler

Topçu, 1551

Ağır Silahlılar

Organizasyon (Teşkilatlanma)

Osmanlı ordu teşkilatı, Anadolu Selçukluları, İlhanlılar ve Memlüklüler devletlerinin ve Roma İmparatorluğunun askeri teşkilat yapılarından belirli ölçülerde yararlanılarak kurulmuştur. Devletin temeli atılırken süvari olan beylik kuvvetlerinin yerine Vezir Alaâddin Paşa ile Kadı Cendereli Kara Halil'in tavsiyeleriyle Türk gençlerinden oluşan ayrı ayrı biner kişilik yaya ve müsellem isimleriyle muvazzaf iki sınıf piyade ve süvari kuvveti kuruldu.

Kapıkulu Sistemi

Kapıkulu Ocağı, piyadeler ve süvarilerden oluşmuştur. Kapıkulu Piyadeleri; Acemi Ocağı, Yeniçeri Ocağı, Cebeci Ocağı, Topçu Ocağı, Top Arabacılar Ocağı, Humbaracı Ocağı, Lağımcılar, Sakalar, Solaklar Kapıkulu Süvarileri ise Silahtar, Sipahi, Sağ Ulufeciler, Sol Ulufeciler, Sağ Garipler, Sol Garipler'den oluşmaktaydı.

Eyalet Sistemi

Eyalet Sistemi, Yerli Kulu ve Serhat Kulu askerleri olarak ayrılır. Yerli Kulu birlikleri Azab, Sekban, Tüfenkçi, İcareli; Serhat Kulu birlikleri ise Deliler (Deli), Gönüllüler, Besliler, Topraklı Süvari, Tımarlı Sipahiler ve Akıncılar olarak örgütlenmiştirler.

Personel

Rütbeler

Osmanlı Ordusu'nun Başkomutanlık görevini padişahlar yapmışlardır.

Piyadeleri "yaya”, süvarileri ise "müsellem” şeklinde adlandırılmıştı. Kapıkulu Ocakları'nın kuruluşuna kadar savaşlarda fiili olarak hizmet görmüşlerdir. Osmanlı Devleti'nin beylik devlet siyasetinden imparatorluk siyasetine geçişi imparatorluk içinde bağımsız güç bırakmak istemeyen, merkezi otoriteyi devşirme,kapıkulu, yeniçeri ve enderun sistemiyle sağlamlaştırmak isteyen II. Mehmet ile başlamıştır.

Modernizasyon çalışmaları

Gerileme döneminde, Avrupa örnek alınmaya çalışılmış, teknik ve ekonomik alanlarda yapılanmaya gidilirken Donanmanın yenilenmesi gibi askeri birtakım yenileşme çabalarına gidilmiştir. Ancak;

  • III. Murat döneminden itibaren kapıkulu ocaklarına kanunlara aykırı asker alınarak sayılarının artırılması,
  • Yeniçerilerin geçim sıkıntısını ileri sürerek askerlik dışında işlerle uğraşmaları,
  • İltizam sisteminin yaygınlaşması üzerine tımar sisteminin önemini kaybetmesi ve eyaletlerde asker yetiştirilmemesi ve
  • Avrupa’da meydana gelen harp teknolojisindeki gelişmelerin takip edilmemesi gibi etkenler sistemin bozulmasına neden olmuştur.

Büyüklüğü

Kuvvet

Orduda muvazzaf askerlerin yanında savaş ve olağanüstü durumlarda çağrılan ek kuvvetler de bulunuyordu. 1610'da, 203.000 kişilik Osmanlı ordusunun mevcudu aşağıdaki gibidir.[5][6]

Asker SınıfıSayısı
Kapu kulu askeri
Kapıkulu süvarileri
  • Altı bölük halkı
  • Sefere padişahla beraber giden saray halkı
  • Kapı kulu mevcudu toplamı
Eyalet Askeri


37. 627
9. 406
5. 730
1. 552
684


20. 869
12. 971
88. 839


115. 000
38. 820
6. 470
30. 570
5. 095
26. 500
6. 900

Gelirleri

1660'larda Osmanlı-Avusturya Savaşları sırasında günlük asker ücretleri(akçe)[7]
BirlikKomutanEr
Anbarcı159
Azeb358
Çavuş3015
Cebeci309
Faris4017
Gönüllü7015
Kapudan609
Kâtib3015
Martolos358
Mehter1513
Müstahfız559
Sekban128
Topçu2512
Yeniçeri256

Resimler

Kaynakça

  1. ^ İsmail H. Uzunçarşılı, (1988). Osmanlı Devleti Teşkilâtından Kapukulu Ocakları, c. II, Ankara, TTK Yay., s. 35. 
  2. ^ Joseph Needham, Gunpowder as the Fourth Power, East and West, Hong Kong Un. Press, 1985, s. 14-16. 
  3. ^ Gabor Agoston (2011). “Osmanlı’larda Askeri Güç ve Silah Endüstrisi”, Osmanlı Askeri Tarihi, Bilim ve Sanat Vakfı, İstanbul. s. 8-9. 
  4. ^ Gabor Agoston. Guns for the Sultan. Military Power and the Weapon Industry in the Ottoman Empire, s. 63-64, 166-172, 192-195. 
  5. ^ H. İNALCIK, Osmanlı Devletinde Türk Ordusu, s. 55, Türk Kültürü, 1964, sayı: 22.
  6. ^ Mevlüt Bozdemir, Türk Ordusunun Tarihsel Kaynakları, s.59
  7. ^ I.B. Tauris Publishers Guarding the Frontier, Ottoman Border Forts and Garrisons in Europe (2007), s. 159

Kaynakça

  • Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1988). Osmanlı Devleti Teşkilatından Kapıkulu Ocakları: Acemi Ocağı ve Yeniçeri Ocağı. Ankara: Türk Tarih Kurumu. ISBN 975-16-0056-1. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Tımar, en genel kapsamında devlete sağlanan tanımlanmış bir hizmet karşılığında ücret olarak toprak tahsis edilmesidir. Farsça bir kökten gelir, bu dildeki anlamı acı, ızdırap, sadakat ve bakımdır. Pek çok tarihçi bir kurum olarak Orta Çağ İslam toplumlarında, ikta adı altında uygulandığı görüşündedir. Ancak Jak Yakar, Hitit İmparatorluğu toprak düzeninde hizmet karşılığı toprak tahsisinden bahsetmektedir.

Abaza Siyavuş Paşa, II. Süleyman saltanatında, 23 Eylül 1687 - 2 Şubat 1688 tarihleri arasında beş ay dokuz gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. Köprülü ailesi damadıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yeniçeri</span> Osmanlı Devletinde askerî bir sınıf

Yeniçeri Ocağı, Osmanlı İmparatorluğu'nda padişaha bağlı kapıkulunun en büyük birimiydi. Kesin kuruluş tarihi bilinmese de, on dördüncü yüzyılın son yarısında I. Murad döneminde (1362-1389) kurulduğu kabul edilir. Avrupa'nın ilk modern daimi ordusudur.

<span class="mw-page-title-main">Anadolu (eyalet)</span> 1393 yılında kurulan Osmanlı Devleti eyaleti

Anadolu Eyaleti veya Anadolu Beylerbeyliği, 1393 yılında kurulan Osmanlı Devleti eyaleti. 16. yüzyılda nüfusu 5.455.000 olup bunun 5.410.000'i Müslüman, 45.000'i gayrimüslimdir ve yüzölçümü 223.114 km² kadardır.

<span class="mw-page-title-main">Acemi Ocağı</span> Osmanlı İmparatorluğunda asker yetiştirilen birim

Acemi Ocağı ya da Acemi Oğlanlar Ocağı, Osmanlı İmparatorluğu'nda Enderûn için öğrencileri ve başta piyade kısmı olmak üzere Kapıkulu'nun ihtiyaç duyduğu askerleri yetiştirmek için kurulan ocaktır.

<span class="mw-page-title-main">Azab</span>

Azab veya azap, Osmanlı devletinde çoğunlukla garnizon askeri olarak görev yapan askeri birimdir. Henüz evlenmemiş genç erkekler azab yazılabilirlerdi. Sözcüğün anlamı "bekar erkek"tir ve gönüllülerden oluşan yaya birliğidir. Savaşta ordunun en önünde yer alırdı.

Lağımcılar Osmanlı Ordusu'nda yeniçerilerin içinde bir ocaktır. Bazı tımarlı sipahilerin aksine düzenli maaş alırlar. Görevleri özellikle kale kuşatmalarında tünel kazarak sur duvarlarına ulaşmak ve surları alttan havaya uçurmak veya kale içine kadar tünel kazarak kaleyi içten fethetmektir. Ateşli silahlarla yapılan savaşlarda da karşı sipere kadar tünel kazılıp bomba ile patlatılarak düşman askerine ve siperlerine zarar verilir. Lağım (tünel) kazma günümüzde de kullanılan bir harp taktiğidir. Bu taktik sayesinde de Konstantiniyye fethedilmiştir. Bunun yanında da Kanuni Sultan Süleyman'ın Rodos'u fethetmesinde büyük rol oynamıştır.

Duraklama Döneminde Osmanlı Ordusu, (1566-1699); I. Süleyman'ın ölümü ile, devletin henüz karalarda üstünlüğü, iç denizlerde hakimiyeti ve sosyal düzeni devam etmekte idi.

Eyalet askerleri, başlıca topraklı veya tımarlı sipahi olarak adlandırılan süvarilerle; yaya, müsellem, azab ve akıncılardan oluşan askerî bir sınıftı. Osmanlı ordusunun önemli bir kısmını oluşturan Türk ve Müslüman askerlerden oluşmaktaydı. Bu askerler yeniçerilere göre daha üst düzey sayılmış ve daha fazla gelir elde etmiştir. Bu sınıfa dahil askerler de gördükleri hizmetlere göre, azablar, sekban ve tüfekçiler, icareliler, lağımcılar ve müsellemler olmak üzere beş gruba ayrılırdı.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu gerileme dönemi</span> Osmanlı İmparatorluğunun reform dönemi

Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi, Osmanlı tarihinde Karlofça Antlaşması'ndan (1699) başlayarak, Yaş Antlaşmasına kadar (1792) geçen süreye denir.

<span class="mw-page-title-main">Sipahi</span> askeri sınıf

Sipahi, Osmanlı ordusunun ağır süvari sınıfı askeri. Tımar sahibi olan tımarlı sipahiler ve Kapıkulu Ocağı'na bağlı kapıkulu sipahileri olmak üzere ikiye ayrılır. "

Topçu Ocağı, Osmanlı İmparatorluğu'nda Kapıkulu Ocakları'nın yaya kısmına mensup, top dökmek ve kullanmakla vazifeli askerlerin bağlı olduğu ocaktır.

Sağ Ulufeciler, Osmanlı Devleti askeriyesinin Kapıkulu askerlerinin Süvariler kısmında yer alırdı. Bu bölüğe Yeşil Bayrak da denilirdi. Sağ Ulufeciler 120 bölükten oluşurdu.

Kapıkulu, Osmanlı Devleti'nin sürekli ordusunu oluşturan ve doğrudan padişaha bağlı olan yaya, atlı ve teknik sınıftan asker ocaklarına ve bu sisteme verilen addır. Kapıkulu ocaklarının kurulmasından önceki dönemde Osmanlı Devleti'nin askerî gücünü yayalar ve müsellemler oluşturuyordu.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu duraklama dönemi</span>

Duraklama dönemi, Sokollu Mehmed Paşa'nın ölümüyle başlayıp, ilk kez büyük çapta toprak kaybı yaşanılan Karlofça Antlaşması'na kadar olan dönemi kapsamaktadır. Osmanlı Devleti bu dönemde Ferhat Paşa Antlaşması ile doğudaki en geniş sınırlarına, Bucaş Antlaşması ile de batıdaki en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Yaklaşık 120 yıl süren bu dönemde 12 padişah ile 61 sadrazam görev yapmıştır. Bu dönemde deneyimsiz kişilerin tahta geçmesi ile merkezi yönetimin bozulması sonucu, devlet yönetiminde otoritenin sarsılması, halkın devlete olan güveninin azalmasına ve iç isyanların çıkmasına neden olmuştur. Coğrafi keşiflerle ticaret yollarının önem kaybetmesi, sık padişah değişmeleriyle çok verilen cülus bahşişi ve yeniçerilerin artmasıyla verilen ulufe miktarının da artması Osmanlı ekonomisini yıpratmıştır. Bu dönemde benimsenen beşik ulemalığı sistemi de Osmanlı eğitiminin bozulmasına yol açmıştır. Osmanlı duraklama dönemi XVII yüzyılı kapsamaktadır. Osmanlı İmparatorluğu'nun bu döneminde saltanat hukukunda düzenlemeler yapılmış, ekber ve erşed sistemine geçilmiştir. Ekber ve erşed sisteminde hanedan ailesinin en yaşlı üyesinin padişahlık makamında bulunması söz konusu olmuştur.

Sol Ulufeciler, Osmanlı İmparatorluğu'nda savaşta ordunun ağırlıklarını ve hazineyi koruyan kuvvetler.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı ordusu</span> Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri gücü

Osmanlı İmparatorluğu'nun silahlı kuvvetleri kara ordusu, donanma ve tayyare bölüklerini içermekteydi.

<span class="mw-page-title-main">Bostancı Ocağı</span>

Bostancı Ocağı, Şimdiki Devlet Başkanı Özel Koruması Görevinde olan tüfekli Osmanlı askerlerinin yetiştiği yerdir. Bostancıların görevi genellikle bahçe ve bağlarda Padişah'ın yanı başında ya da Saltanat Kayıklarında Padişah'ı koruma görevini üstlenirler.

<span class="mw-page-title-main">Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye</span> 1826da dönemin Batı standartlarına göre kurulan Osmanlı askerî birimi

Asakir-i Mansure-i Muhammediye Osmanlı ordusu bünyesinde yer almış bir ocaktır. II. Mahmud tarafından Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasının ardından 7 Temmuz 1826 tarihinde kurulmuştur. Ağa Hüseyin Paşa'nın komuta ettiği ocakta Koca Hüsrev Mehmed Paşa serasker olarak görev yapmıştır. Sultan Abdülmecid tarafından 14 Haziran 1843'te ordunun ismi Asâkir-i Nizâmiye-i Şâhâne olarak değiştirilmiştir. Bu tarihten itibaren ordu kısaca Nizamiye Ordusu olarak anılmaya başlanmıştır. Asakir-i Mansure-i Muhammediye, Osmanlı İmparatorluğunun son ordusudur. 1923'te saltanatın kaldırılıp cumhuriyetin ilan edilmesiyle Türk Kara Kuvvetlerine dönüşmüştür.

Altı Bölük Halkı, Osmanlı Ordusu'nun Kapıkulu süvarilerine verilen isimdir.