İçeriğe atla

Osmanlı döneminde Bosna-Hersek

Osmanlı döneminde Bosna-Hersek, Bosna-Hersek'in 1463/1482'den Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun Bosna'yı ele geçirdiği 1878'e kadar Osmanlı yönetiminde kaldığı dönemdir. Osmanlıların gelişi, Bosna-Hersek tarihindeki en önemli olaydır ve günümüz Bosna-Hersek bölgesi için muazzam dini, dilsel, kültürel, politik ve askeri sonuçlar doğurmuştur.

Osmanlı hakimiyeti sırasında, İslam ve Yahudilik ilk olarak Bosna'da önemli görünürken, Ortodoksluk mevcut devletin tüm alanını kapsıyordu. Bosna kökenli politikacılar ve düşünürler anavatanlarının sınırlarının çok ötesinde tarih üzerinde bir etkiye sahipken, Bosna'da Saraybosna ve Mostar gibi şehirler ve onlarla birlikte Mostar Köprüsü ve Ferhad Paşa Camii gibi etkileyici mimari objeler inşa edildi. Bosna-Hersek'in modern sınırları da bu dönemden gelmektedir.

Osmanlı fethi

1683'te Orta Avrupa: Habsburg ve Osmanlı toprakları, Macaristan Krallığı, Habsburg Hırvatistanı, Osmanlıların vasal devletleri ve eyalatler.

Bosna-Hersek'in Osmanlı fethi 1384 yılında başladı ve daha sonra Bosansko Krajiéte'ye yayıldı. Bosna Krallığı 1463'te düştü; Hersek Düklüğü ise 1482'de o dönemki adıyla Konstantiniyye'nin kontrolüne girdi. Bugünkü Bosna'nın batı kesimlerinin de Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olması yaklaşık bir yüzyıl daha sürdü. Bosna, Berislavić hanedanının hükümdarlığında resmî olarak varlığını sürdürdü ve 1527'de başkenti Jajce'nin Osmanlılar tarafından ele geçirilmesiyle düştü.[1] Aynı yıl ülkede ilk Osmanlı yönetimi kuruldu.

15. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu'nun bölgeyi hakimiyeti altına almasından sonra önemli sayıda Boşnak İslam dinini kabul etti. Bu din değişimi aniden olmayıp, Osmanlılar tarafından dayatılan çeşitli kurallara dayalı aşamalı bir süreç olduğu tahmin edilmektedir. İslam'ın çoğunluk dini haline gelmesi yüz yıldan fazla sürdü.[2] Akademisyenler arasındaki genel görüş, Bosnak nüfusun şiddetli dönüşüm yöntemlerini kullanarak İslamlaştırılmadığı, bu sürecin çoğunlukla barışçıl ve gönüllü olduğu yönündedir.[3]

Osmanlı yönetimi

1697 yılında Sarajevo.

Türkler 1541'e kadar Slavonya'yı ve Macaristan'ın büyük bir kısmını ele geçirdi. Gelecek yüzyılda, Bosna eyaletinin çoğu bir sınır bölgesi değildi ve göreceli barış içinde geliştirildi. Bölgenin toprakları Bosna Eyaleti ve Hersek Sancağı olmak üzere iki kısma ayrıldı ve Bosna bu eyalet ve sancakla yönetildi.

Ancak Osmanlı İmparatorluğu, Avusturya ile 1683'ten 1697'ye kadar süren Kutsal İttifak savaşlarını kaybettikten sonra, Karlofça Antlaşması'yla Slavonia ve Macaristan'ı Avusturya'ya bıraktı ve böylece Bosna'nın kuzey ve batı sınırları Avusturya ile Osmanlı imparatorlukları arasındaki sınır haline geldi. 1716'da Avusturya kuzey Bosna'yı ve kuzey Sırbistan'ı ele geçirdi, ancak bu alınan yerler 1739 yılında imzalanan Belgrad Antlaşması'yla birlikte tekrar Osmanlı İmparatorluğu'na verildi. Ardından, sınır savaşları devam etmesine rağmen, kurulan sınırlar bir buçuk asır daha değişmeden kaldı.

Osmanlı İmparatorluğu ile Avusturya ve Venedik arasındaki savaşlar Bosna'yı tahrip etti ve nüfusun göç etmesine katkıda bulundu; Macaristan ve Slavonya'dan gelen Müslüman mülteciler, Boşnak yerli nüfusu asimile ederek Bosna'ya yerleşirken, çoğunlukla Kosova'dan olmak üzere, aynı zamanda Sırbistan ve Bosna'dan gelenler de dahil olmak üzere bölgedeki birçok Doğu Ortodoks Hristiyan, Avusturya İmparatoru'nun daveti üzerine Slavonya'daki Bosna sınırına ve askeri sınıra yerleştirildi.

C. Fraser tarafından İngilizceye çevrilen Avusturya-Rus-Türk savaşı (1735-39) kitabının Osmanlı Müslüman anlatımına göre, Boşnak Müslüman kadınlar Osterwitch Kalesi kuşatıldığında Avusturyalı Almanlara karşı "kahramanların cesaretini kazanarak" savaştılar.[4][5] Osterwitchatyk Muharebesi'nde ölenler arasında Boşnak Müslüman kadın ve erkekler de yer alıyordu.[6] Boşnak Müslüman kadınlar Būzin (Büzin) Kalesi'ni savunmak için savaştılar.[7] Kadınlar ve erkekler, Çetin Kalesi'nde Avusturyalılara karşı direndi.[8] Boşnak kadınlar, Osmanlı ile Avusturya arasındaki savaşın Osmanlı dışı kayıtlarına göre militarist sayıldılar ve Avusturyalılara karşı Boşnakların savaşta başarılı olmasına önemli katkı sağladılar. Yeni Pazar, Izvornik, Östroviç-i âtık, Çetin, Būzin, Gradişka ve Banaluka Avusturyalılar tarafından vuruldu.[9] Bir Fransız kaynak, savaşta savaşan Boşnak Müslüman kadınların savaşındaki cesaretinden bahsetmiştir.[10]

Bölgedeki 19. yüzyıl isyanlarının en ünlüsü, "Bosna Ejderi" (Zmaj od Bosne) lakaplı Yüzbaşı Hüseyin Kaptan Gradaşçeviç liderliğindeki 1831-1832 ayaklanmasıydı. Gradaşçeviç, eyalette binlerce yerel Boşnak askerin katıldığı tam kapsamlı bir ayaklanma çıkarmayı başardı. Birkaç önemli zafer kazanmasına rağmen, isyancılar sonunda 1832'de Saraybosna yakınlarındaki bir savaşta yenildi. İç anlaşmazlık isyanın başarısız olmasında önemli rol oynadı, çünkü Gradaščević, Hersek soylularının birçoğunun desteğini alamadı. İsyan 1850'de bastırıldı ancak İmparatorluk gerilemeye devam etti.

1878'deki Saraybosna savaşı sırasında Avusturya-Macaristan saldırılarına karşı koymaya çalışan Bosnak direnişçiler.

Osmanlı padişahları, 19. yüzyılın başlarında, çoğunlukla sınır savaşlarının neden olduğu ciddi meseleleri ele almak için çeşitli ekonomik ve askeri reformlar uygulamaya çalıştılar. Ancak reformlar genellikle Bosna'daki yüzbaşıların direnişi ile karşılandı.

Osmanlı yönetimi, 1878'e kadar dört yüz yıldan fazla sürdü, ancak nominal olarak Bosna-Hersek, resmî olarak Avusturya-Macaristan'ın bir parçası haline geldiği 1908'e kadar (fiili etkili bir kural olmadan) Osmanlı toprağı olarak kaldı.

İdari yapısı

Osmanlı yönetimi, Bosna'da birçok mimari eserin yanı sıra Saraybosna ve Mostar da dahil olmak üzere birçok yeni kentin kurulması ve gelişmesine etki etti. Bu daha çok Boşnakların padişahların ve Türklerin gözündeki saygınlıktan kaynaklanmıştır.[] İmparatorluk aynı zamanda Türkler ve Boşnaklar arasındaki yakın ilişkileri de destekledi ve Osmanlı döneminde birçok Türk Boşnak'a güven ve yakınlık hissetti.[]

İdari

Mevcut Bosna-Hersek bölgesi başlangıçta Osmanlı Rumeli Eyaleti'nin bir parçasıydı ve Bosna, Hersek ve İzvornik üç sancak arasında bölündü. 1580'de Osmanlılar, Bosna-Hersek'in sancaklarına bölünmüş olan Bosna Eyaleti'ni kurdu. Ayrıca, yerel yönetimi ve tarımı değiştiren ama genellikle Avrupa feodal yurtluklara benzer bir düzenleme olan sipahi (tımarlı) sistemini de uygulamaya koydular.

Daha sonra bölge Osmanlı Tanzimat reformlarının bir parçası olarak, bugünkü Bosna-Hersek'i Sancak bölgesi (daha sonra Yeni Pazar Sancağı) ile birlikte kapsayan Bosna Vilayeti ve Hersek Vilayeti oldu.

Din

1873 yılında Mostarlı bir aile.

Tüm Boşnak Hristiyanlar sonunda İslam'ı kabul etti. Kesin oranlar veya bunun ne kadarının gönüllü olup olmadığı konusunda çelişkili iddialar vardır. En eski Türk defterleri, Boşnak Hristiyanları Katoliklerden veya Ortodokslardan açıkça ayırt ettiğinden, Osmanlı yönetimi döneminde zaman zaman Hristiyanların sayısının, esas olarak İslamizasyon nedeniyle birkaç yüz kişiyi geçmediği konusunda genel bir fikir birliği vardır.

Osmanlı idaresinde, Bosna-Hersek'in etnik ve dini yapısı da değişikliğe uğradı. Birçok Katolik Boşnak, Osmanlı'nın Macaristan Krallığı'nın büyük kısmını ele geçirmesinden sonra Habsburg Avusturya'nın kontrolündeki Hırvatistan'a ve Macaristan'ın yıkılmasından sonra Venedik Cumhuriyeti tarafından kontrol edilen Dalmaçya'ya çekildi. Buna karşılık, birkaç yüzyıl boyunca Hırvatistan, Avusturya-Macaristan yönetimi altında ve Bosna Osmanlı yönetimi altındaydı. Kuzey ve batıdan gelen Müslümanlar Bosna'ya göç ederek Bihać'in kuzeybatı köşesinde yoğun bir Müslüman cep oluşturdular.

İslamizasyona uğramayan diğer Boşnak Katolikleri kendilerini 20. yüzyıla kadar tamamlamasa da, kendilerini Boşnak Hırvatları olarak tanımaya başladılar (örneğin 19. yüzyıl Katolik yazar Ivan Franjo Jukić kendisini Hırvat değil Boşnak olarak kabul etti). Hersek'ten ve komşu Semendire Sancağı (Belgrad Paşalığı)'ndan Ortodoks Sırplar ve Ulahlar Bosna'nın bazı bölgelerine göç ettiler. Birçok Ulah daha sonra yerel Sırp, Boşnak ve Hırvat nüfuslarına karışarak asimile oldu. Osmanlı döneminde Bosna'da başta Saraybosna olmak üzere Sefarad Yahudi cemaati de gelişti. Sefarad Yahudileri 15. yüzyılın sonunda Katolik İspanya'da zulüm görerek sınır dışı edildi ve birçoğu başta İstanbul ve çevresine olmak üzere diğer dinlere karşı (özellikle Ehl-i kitap inancına sahip insanlara) hoşgörüsü nedeniyle Osmanlı İmparatorluğu'na yerleşti. İlk sinagog 1581 yılında Saraybosna'da inşa edildi.

Vergilendirme

Osmanlı döneminde Hristiyanlar Osmanlı makamları tarafından "Zimmi" olarak değerlendirildi, ancak müslüman tebaa ile aynı kısıtlamalara tabi tutuldular. Zimmilerin orduya katılmaları gerekmiyordu, ancak cizye (Bosna'da glavar) adı verilen özel bir vergi ödemek zorundaydılar.

Osmanlı idaresinde, Ortodoks veya Katolik fark etmeksizin Hristiyan ailelerin çocukları, ailelerinden alınarak, Yeniçeri olarak yetiştirilmek üzere orduya alınmıştır (bu uygulama devşirme sistemi olarak biliniyordu, bu kelime 'toplamak' anlamına gelmektedir). Ancak, bu uygulama bölgedeki insanların çoğunun kızgınlığına yol açtı. Bunun nedeni, Yeniçeri Ocağı'nın Osmanlı toplumunda çok yüksek bir konuma sahip olmasıydı. Eğitimleri sayesinde (sanat, bilim, matematik, şiir, edebiyat ve Osmanlı İmparatorluğu'nda konuşulan Arapça, Hırvatça, Sırpça, Yunanca ve Türkçe gibi birçok dil öğretildi) yeniçeriler, vali ve hatta sadrazam olabilme şansına sahiplerdi.

Kaynakça

  1. ^ Pinson, Mark (1996) [1993]. The Muslims of Bosnia-Herzegovina, the Historic Development from Middle Ages to the Dissolution of Yugoslavia (Second bas.). United States of America: President and Fellows of Harvard College. s. 11. ISBN 0-932885-12-8. 28 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2014. The Ottomans conquered Bosnia in 1463; ... though last fortress in Herzegovina was to fall in 1481, and in Bosnia Jajce under Hungarian garrison actually held until 1527 
  2. ^ Malcolm (1994), ss. 51-55
  3. ^ Velikonja, Mitja (2003). Religious Separation and Political Intolerance in Bosnia-Herzegovina. Texas A&M University Press. 23 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. , s. 66
  4. ^ 'Umar (Būsnavī) (1830). History of the War in Bosnia During the Years 1737 - 1739. Oriental Translation-Fund. ss. 17-. 21 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2020. 
  5. ^ Oriental Translation Fund (1830). Publications. ss. 17-. 21 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2020. 
  6. ^ 'Umar (Būsnavī) (1830). History of the War in Bosnia During the Years 1737 - 1739. Oriental Translation-Fund. ss. 19-. 21 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2020. 
  7. ^ 'Umar (Būsnavī) (1830). History of the War in Bosnia During the Years 1737 - 1739. Oriental Translation-Fund. ss. 45-. 21 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2020. 
  8. ^ 'Umar (Būsnavī) (1830). History of the War in Bosnia During the Years 1737 - 1739. Oriental Translation-Fund. ss. 48-. 21 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2020. 
  9. ^ Michael Robert Hickok (1997). Ottoman Military Administration in Eighteenth-Century Bosnia. BRILL. ss. 15-. ISBN 90-04-10689-8. 23 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2020. 
  10. ^ Michael Robert Hickok (1995). Looking for the Doctor's Son: Ottoman Administration of 18th Century Bosnia. University of Michigan. s. 34. 23 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2020. 

Edebiyat

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Saraybosna</span> Bosna-Hersekin başkenti

Saraybosna, Bosna-Hersek’in başkenti ve 2007 yılı sayımlarına göre 619.030 kişilik nüfusuyla en büyük kentidir. Saraybosna, ayrıca Bosna-Hersek Federasyonu'nun ve fiilî başkenti Banyaluka olan Sırp Cumhuriyeti'nin de hukukî başkentidir. Saraybosna Kantonu'nun da merkezidir. Saraybosna, Bosna bölgesinin Dinar Alpleri'yle çevrili Saraybosna Vadisi içerisinde Miljacka Nehri'nin çevresinde kurulmuştur. Şehir, barındırdığı dinî çeşitliliğiyle bilinir. Müslümanlık, Katoliklik, Ortodoksluk ve Musevîlik, burada yüzyıllar boyunca barış içinde bir arada var olagelmişlerdir. İşte bu yüzden Saraybosna, Avrupa'nın Kudüs'ü olarak kabul edilir. Saraybosna Balkanlar'daki kültürel şehirlerin en önemlilerinden biri olarak kabul görür.

<span class="mw-page-title-main">Bosna-Hersek</span> Balkanlarda bir ülke

Bosna-Hersek, kısa haliyle B&H, resmî adıyla Bosna ve Hersek, Balkanlar'da 51.197 km² yüz ölçümlü bir ülke. Kuzey, batı ve güneyden Hırvatistan; doğudan Sırbistan ve güneydoğusunda Karadağ ile çevrili olup Adriyatik Denizi'ne Neum şehrinin olduğu yerde yalnızca 20 km'lik limansız bir kıyısı bulunmaktadır. Ülkenin coğrafyası merkez ve güneyde dağlık, kuzeybatıda tepelik, kuzeydoğuda düzlük bir karakter sergiler. Başkent ve en büyük şehir olan Saraybosna, birçok yüksek dağla çevrelenmiştir. Ülkenin çoğunluğunu kaplayan Bosna bölgesinde karasal iklim görülür, bu bölgede yazları sıcak, kışları kar yağışlı ve soğuktur. Ülkenin güney kıyılarındaki daha küçük Hersek bölgesinde ise tipik Akdeniz iklimi görülür. Bosna-Hersek doğal kaynaklar açısından da zengin bir görünüm arz eder.

<span class="mw-page-title-main">Hersek</span> Bosna Hersekin eyaleti

Hersek, merkezinde kabaca Mostar şehri olan Adriyatik Denizi'ne bir çıkış koridoruna sahip Dinar Alpleri'ndeki tarihsel ve coğrafi bölge, günümüzde Bosna-Hersek'in güney bölümünü oluşturmaktadır. Hersek'in yüzölçümü 9.948 km²'dir. Hersek ile Bosna arasında belirgin bir sınır yoktur. Hersek'in bittiği yerden Bosna'nın başlaması hakkında birçok düşünce vardır.

<span class="mw-page-title-main">Banja Luka</span> Bosna-Hersekte şehir

Banja Luka ya da Banaluka, Bosna-Hersek'te bir şehir ve aynı zamanda Bosna-Hersek'te bulunan özerk yönetim Sırp Cumhuriyeti'nin fiilî başkentidir. Osmanlı kaynaklarında Banaluka (بنالوقه) olarak geçen şehir 1639 yılında değin Bosna beylerbeyinin ikâmetgâhı olarak büyük bir gelişme gösterdi. Daha sonra eyalet merkezinin Saraybosna'ya taşınmasıyla eski önemini yitirdi.

<span class="mw-page-title-main">Bosna-Hersek Federasyonu</span> Federasyon

Bosna-Hersek Federasyonu (Federacija Bosne i Hercegovine, Федерација Босне и Херцеговине,

<span class="mw-page-title-main">Hersek (Habsburg)</span> 1878de kurulan Avusturya-Macaristan İmparatorluğuna bağlı bir devlet

Hersek, 1878'de kurulan bir devlettir. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na bağlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Bosna-Hersek tarihi</span> Bosna-Hersek ülkesinin tarihi

Bosna-Hersek tarihi Bosna-Hersek'in tarih öncesi zamanlardan günümüze uzanan tarihini kapsar.

İspanyol Engizisyonuyla başlayıp Holokost'la neredeyse yok olmaya yüz tutan, II.Dünya Savaşı ve Yugoslav savaşlarını atlatan Bosna-Hersek'teki Yahudilerin zengin bir tarihi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Avusturya-Macaristan yönetiminde Bosna-Hersek</span> 1878-1918 arasında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu himayesi altında Bosna Hersek

Avusturya-Macaristan yönetiminde Bosna-Hersek, 1878-1918 yılları arasında Bosna-Hersek'te Avusturya-Macaristan İmparatorluğu idaresini ifade eder. 1878 yılında 93 Harbi'nden sonra yapılan Berlin Antlaşması ile Bosna Vilayeti imtiyazlı bir vilayet haline geldi ve fiilen Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun hakimiyetine girdi. 1908 yılında Bosna Krizi sonrasında Avusturya-Macaristan Bosna-Hersek'i ilhak etti ve Avusturya ile Macaristan arasında bir kondominyum kuruldu. 1918 yılında I. Dünya Savaşı'nın sonunda bağımsızlığını ilan ederek Sloven, Hırvat ve Sırp Devleti'ne katıldı.

1737-39 Sırp ayaklanması, Osmanlı'nın Avusturya ile savaşta olduğu zamanda çıkan isyandır.

<span class="mw-page-title-main">Avusturya-Macaristan'ın Bosna-Hersek'i işgali</span>

Avusturya-Macaristan'ın Bosna-Hersek'i işgali, Berlin Kongresi'nin ardından 29 Temmuz-28 Ekim 1878 tarihleri arasında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'ın Osmanlı İmparatorluğu yönetimindeki Bosna vilayetini işgal etmesidir. Boşnaklar, Müslüman halk ve bölgede yaşayan bir kısım Hristiyan Sırp halk çekilmeyi reddeden bazı Osmanlı birlikleri ile birlikte işgale pek çok yerleşim yerinde ve sert şekilde karşı koymuşlardır; vilayet başkenti Saraybosna'da sokak çatışmaları ardından ancak Avusturya ordusunun eline geçebilmiştir. Son direniş lideri, savundukları yerleşim yerleri ele geçirilene kadar kırsal da süren gerilla savaşlarıyla işgal 28 Ekim 1878'de ancak tamamlanabilmiştir. Bazı direniş liderleri teslim olurken bazıları çatışmalarda ölmüş veya Avusturyalılarca idam edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Bosna Krizi</span>

Bosna krizi, 8 Ekim 1908 tarihinde Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'ın resmi olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğindeki Bosna-Hersek'i tek taraflı ilhak etmesinin ardından meydana gelen uluslararası bir krizdir. İlhak, 5 Ekim'de Bulgaristan'ın Osmanlı İmparatorluğu'ndan tek taraflı bağımsızlığını ilan etmesinin ardından gerçekleşmiş olup tüm Büyük Güçlerin ve Avusturya-Macaristan'ın Balkanlar'daki komşuları Sırbistan ve Karadağ'ın protestolarına yol açtı. Nisan 1909'da Berlin Antlaşması, olguyu yansıtmak ve krizi sona erdirmek amacıyla değiştirildi. Kriz, Avusturya-Macaristan ile Sırbistan, İtalya ve Rus İmparatorluğu arasındaki ilişkilerinin bozulmasına yol açtı. Osmanlı yönetimi ise II. Meşrutiyet sebebiyle etkisiz kalmış ve hukuken olmasa da ilhakı kabullenmek zorunda kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Demokratik Eylem Partisi (Bosna-Hersek)</span> Aliya İzzetbegoviç tarafından kurulmuş siyasi parti

Demokratik Eylem Partisi, Bosna-Hersek'te muhafazakâr ve Boşnak bir siyasi partidir.

<span class="mw-page-title-main">Bosna Hersek İslam Birliği</span>

Bosna Hersek İslam Birliği Bosna-Hersek'teki Müslümanların dini bir kuruluşudur. Ayrıca Balkanlar'daki, özellikle Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya, Karadağ, Macaristan ve Boşnak diasporasındaki Müslümanların en yüksek temsilci organı olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bosna-Hersek'te İslam</span>

İslam, Bosna-Hersek'teki en yaygın dindir. Osmanlı İmparatorluğu'nun Bosna-Hersek fetihleri sonucu 15. ve 16. yüzyıllarda yerel nüfus İslam ile tanıştı. Müslümanlar, Bosna-Hersek'teki en büyük dini topluluktur (%51), diğer iki büyük grup, hepsi Bosnalı Sırplar olarak tanımlanan Doğu Ortodoks Hristiyanları (%31) ve neredeyse tamamı Bosnalı Hırvatlar olarak tanımlanan Katolikler'dir (%15).

<span class="mw-page-title-main">Reîsü'l-ulema</span> Vikimedya liste maddesi

Reîsü'l-ulema, Bosna Hersek İslam Birliği başkanına verilen unvan.

<span class="mw-page-title-main">Bosanska Krajina</span>

Bosanska Krajina Sırp-Hırvatça telaffuz: [bɔ̌sanskaː krâjina]) ya da sadece Krajina, Bosna Hersek'in batısında etrafında nehirler olan bir bölgedir. Etrafındaki nehirler şöyle ki: Sava (kuzey), Glina (kuzeybatısında), Vrbanja (doğusunda) ve Vrbas (güneydoğusunda). Bölge aynı zamanda doğal güzellikleri ve tabiat çeşitliliği ile ünlüdür.

<span class="mw-page-title-main">Bosna-Hersek-Türkiye ilişkileri</span> Bosna Hersek ve Türkiye Cumhuriyeti arasındaki siyasi ilişkiler

Bosna-Hersek-Türkiye ilişkileri, Bosna-Hersek ile Türkiye arasındaki karşılıklı ilişkileri ifade eder. Bosna-Hersek bir güneydoğu Avrupa ülkesi iken, Türkiye İstanbul çevresindeki Balkan yarımadasında küçük bir Avrupa kesimi olan bir Küçük Asya ülkesidir. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler 29 Ağustos 1992'de başladı. Bosna-Hersek'in Ankara ve İzmir'de iki elçilik misyonu ve İstanbul'da bir konsolosluk misyonu varken, Türkiye'nin Saraybosna’da bir elçilik ve Mostar’da bir konsolosluk misyonu var.

<span class="mw-page-title-main">Bosna-Hersek Hırvatları</span>

Bosna-Hersek Hırvatları, Bosnalı Hırvatlar ya da Hersekli Hırvatlar, Boşnaklar ile Sırplardan sonra Bosna-Hersek'teki en büyük üçüncü etnik grubu ve Bosna-Hersek'in bileşen uluslarından birini oluştururlar. Bosna-Hersek Hırvatları Bosna-Hersek kültürüne büyük katkılar sağlamıştır. Hırvatların çoğu Katolik olup kendilerini Hırvat dilinin konuşanları olarak tanımlarlar.

15. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu'nun fethinden sonra eski Bosna Krallığı'nda önemli sayıda insanın İslam'a geçmesi, ona Balkanlar'da benzersiz bir karakter kazandırmıştır. İslam'ın çoğunluğun dini haline gelmesi yüz yıldan fazla zaman almıştır. Pek çok akademisyen, Bosna nüfusunun İslamlaştırılmasının şiddet içermediği, çoğunlukla barışçıl ve gönüllü olduğu konusunda hemfikirdir.