İçeriğe atla

Osmanlı Kadınları Çalıştırma Cemiyeti

Osmanlı Kadınları Çalıştırma Cemiyeti, Osmanlı kadınlarının iş gücüne katılımını sağlamak için 1916 yılında Enver Paşa tarafından kurulan ve 1923 yılına kadar faaliyet gösteren cemiyet. Dolaylı olarak feminist özellikte olduğu kabul edilir.

İhtiyaçlar ve cemiyetin kuruluşu

Cemiyetin kurulması fikri Enver Paşa ve eşi Naciye Sultan'a aitti. Cemiyetin merkezi İstanbul'daydı ve şubeleri bulunuyordu. Birinci Ordu'ya bağlı olarak kurulmuştu. Cemiyetin sürekli denetimi ve gözetimi altında bulunan Kadın Birinci İşçi Taburu adlı bir teşkilat da oluşturulmuştu. Cemiyetin çalıştırdığı kadın sayısı zaman içinde 8194 kişiye kadar çıktı. Bunlara rağmen cemiyetin kurucuları arasında tek bir kadın bile bulunmuyordu.[1]

Ülkenin durumu ve cemiyetin faaliyetleri

I. Dünya Savaşı'nda erkeklerin askere alınması nedeni ile iş gücünde önemli bir kayıp yaşanmıştı. Bu arada iktidardaki İttihat ve Terakki Partisi'nin üretim kapasitesini arttırmaya yönelik politikaları sonuç vermiş ve üretim bir miktar arttırılabilmişti. Ancak üretimin devam edebilmesi için iş gücüne gereksinim vardı. Üretimin devam edebilmesi için 1. Dünya Savaşı boyunca kadının sosyolojik açıdan konumu önemli bir değişim yaşadı. Kadının iş gücü olarak tanımlanması, İttihat ve Terakki Partisi döneminde yaşandı. Osmanlı kadınları savaş döneminde cephe gerisinde hizmet verdiği gibi, tarımda da önemli bir insan kaynağı olarak yer aldı. Savaş uzadıkça kadının tarımda aldığı pay giderek arttı. Bu cemiyetin çalışmaları kadının toplum içindeki rolünün yeniden tanımlanması için önemli bir adım oldu.[2]

Devletin, savaş ve ekonomik rasyonalizasyon çerçevesinde yeniden biçimlemiş olduğu emek süreçleri, kadınların toplumsal statülerinde kısmen de olsa değişikliklere neden olmuştur.[1][3]

Dul kalmış müslüman Osmanlı kadınlarının namuslarının korunarak geçimlerini kendilerinin sağlaması amacı da güdülmekteydi. Hatta Kadın İşçileri Evlendirme Kampanyası düzenlenerek İzdivaç Talimatnamesi yayınlandı ve gazetelere evlenme ilanları verilerek bu kadınların ve henüz evlenmemiş genç kızların evlenmelerine olanak sağlandı. Cemiyetin bu tür faaliyetleri, kadınları çalıştırmanın amaç değil araç olduğu eleştirileri ile karşılandı.[1]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c Göçmener, Sinem (Haziran 2016). "Osmanlı Kadınları Çalıştırma Cemiyeti" (PDF). Sosyoloji Dergisi. 36 (1). İstanbul Üniversitesi. ss. 315-318. doi:10.16917/sd.18771. Erişim tarihi: 1 Ocak 2018. []
  2. ^ Başkan, Mehmet (8 Ağustos 2017). "İttihat ve Terakki Partisi ve tarım". Herkes Dergisi. Erişim tarihi: 1 Ocak 2018. []
  3. ^ Karakışla, Yavuz Selim (13 Kasım 2015). Kadınları Çalıştırma Cemiyeti (1916-1923) Osmanlı İmparatorluğu’nda Savaş Yılları ve Çalışan Kadınlar. İletişim Yayınları. s. 408. ISBN 9789750518577. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Enver Paşa</span> Türk asker ve siyasetçi (1881–1922)

İsmail Enver Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında etkin olan Türk asker ve siyasetçi. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin önemli önderleri arasında bulunmuş, 1913'te Bâb-ı Âli Baskını adı verilen askerî darbeyle cemiyetin iktidara gelmesini sağlamış, 1914'te Almanya ile askerî ittifaka önayak olarak Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesine öncülük etmiş, savaş yıllarında Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili sıfatıyla askerî politikayı yönetmiştir. Bu savaş sırasında meydana gelen Ermeni Kırımı'nı hazırlayanlardan biridir. I. Dünya Savaşı'nın yenilgi ile sonuçlanması üzerine Almanya ve Rusya'da Türk halklarının bir araya getirilmesi amacıyla pek çok mücadelede bulunmuştur. Orta Asya'da Basmacı Hareketi'nin başına geçerek Bolşeviklere karşı savaşmıştır. 4 Ağustos 1922'de bir çatışma esnasında Bolşevikler tarafından öldürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">V. Mehmed</span> 35. Osmanlı padişahı (1909–1918)

V. Mehmed ya da Mehmed Reşad, Osmanlı İmparatorluğu'nun 35. padişahı ve 114. İslam halifesi.

<span class="mw-page-title-main">Cemal Paşa</span> Türk asker ve siyasetçi

Ahmed Cemâl Paşa, Türk siyaset adamı ve asker, İkinci Meşrutiyet döneminde İttihat ve Terakkî Cemiyeti'nin üç liderinden biridir. Özellikle Üç Paşalar İktidarı olarak da bilinen, 1913-1918 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'nun iç ve dış siyasetinin belirlenmesinde etkin rol oynamıştır. 11 Mart 1914 ve 14 Ekim 1918 tarihleri arasında bahriye nâzırlığı, 7 Aralık 1913 ve 21 Mart 1914 tarihleri arasında ise nâfia nazırlığı görevini üstlenmiştir. I. Dünya Savaşı'nda Suriye-Filistin Cephesi'nin komutanı olarak görev yaptı. 1915 yılında Türklere saldıran çetelere destek Ermenilerin sürgün edilmesini planlayanlardan birisidir.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Meşrutiyet</span> Osmanlı Devletinde ikinci anayasal monarşi dönemi (1908–1920)

İkinci Meşrutiyet, Osmanlı Anayasası'nın, 30 yıl askıda kaldıktan sonra, 23 Temmuz 1908'de yeniden ilan edilmesiyle başlayan ve Mebuslar Meclisinin Sultan Vahdettin tarafından 11 Nisan 1920'de tasfiyesi ile sona eren dönemdir. Bu dönemde parlamenter demokrasi, seçim, siyasi parti, askerî darbe ve diktatörlük olgularıyla tanışılmış, iki büyük savaş yaşanmış ve imparatorluğun dağılmasına tanık olunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Bâb-ı Âli Baskını</span> 1913te hükûmet binası olan Bâb-ı Âlinin basılmasıyla yapılan askerî darbe

Bâb-ı Âli Baskını, Osmanlı İmparatorluğu'nda 23 Ocak 1913 günü Enver Bey ve Talat Bey'in önderlik ettiği bir grup İttihat ve Terakki üyesi tarafından hükûmet binası Bâb-ı Âli'nin basılmasıyla yapılan askerî darbedir. Bu baskın sırasında Harbiye Nazırı Nâzım Paşa öldürülmüş, Sadrazam Kâmil Paşa'ya zorla istifası imzalattırılmıştır. Darbe sonrasında Mahmud Şevket Paşa Hükûmeti kurulmuş ve İttihat ve Terakki Partisi yönetime hakim hale gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Talat Paşa</span> 214. Osmanlı sadrazamı

Mehmed Talat, Osmanlı Hürriyet Cemiyeti'nin kurucu lideri, İttihat ve Terakki'nin kurucularından ve önde gelen liderlerinden olan Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">İttihat ve Terakki</span> Osmanlı İmparatorluğunda siyasal teşkilat

İttihat ve Terakki Cemiyeti, sonraları İttihat ve Terakki Fırkası, Osmanlı İmparatorluğu'nda İkinci Meşrutiyet'in ilanına önayak olup 1908-1918 yılları arasında faaliyet gösteren, 21 Mayıs 1889 tarihinde kurulmuş bir siyasal hareket ve siyasi partidir. Triumvira sistemi ile yönetilen bir meclis yapısında egemenlik sürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Tunalı Hilmi</span> TBMM üyesi

Abdullah Hilmi Tunalı, Türk siyasetçi. Meclis-i Mebûsan üyesi ve TBMM I., II. III. Dönem vekili.

<span class="mw-page-title-main">Doktor Nâzım</span> Türk doktor, siyasetçi ve bürokrat

Doktor Nâzım veya Selanikli Mehmed Nazım Bey, Türk siyasetçi, hekim, 22 Temmuz 1918-8 Ekim 1918 arası Maârif Nazırı ve 1915-16 dönemi Fenerbahçe SK fahri başkanı. İttihat Terakki Cemiyeti'nin kurucu liderlerinden ve Jön Türk Devrimi'nin öncü isimlerindendir. Askeri Tıbbiye'de okuduğu dönemlerde, daha sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun bir dönemine hükmedecek İttihat Terakki Fırkası'nın ve Teşkîlât-ı Mahsûsa'nın kurulmasında, örgütlendirilmesinde ve Osmanlı toplumunda büyük bir dönüşüm sağlayan meşrutiyetin yeniden ilanında oldukça önemli rol almış birkaç yöneticisi arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Sabri Toprak</span> Türk siyasetçi ve diplomat

Mehmet Sabri Toprak, Türk Bürokrat, eski Tarım Bakanı ve Fenerbahçe Spor Kulübü'nün 10. başkanıdır.

Müdâfaa-i hukuk cemiyetleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak İtilaf Devletleri'ne teslim olması üzerine Osmanlı Türkiyesi'nin çeşitli kent ve kasabalarında oluşturulan ve Millî Mücadele'nin ilk örgütsel çekirdeğini oluşturan sivil kuruluşlara verilen ad.

<span class="mw-page-title-main">Zeytindağı (kitap)</span>

Zeytindağı, Falih Rıfkı Atay'ın yedek subay olarak katıldığı I. Dünya Savaşı'ndaki anı ve izlenimlerinden oluşan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşta içine düştüğü durumu ortaya koyan eseri.

<span class="mw-page-title-main">Resne</span>

Resne Kuzey Makedonya’da Manastır ile Ohri arasında yer alan bir kasaba ve belediye merkezidir. Ülkenin güneybatı kesiminde yer alan Resne, elma üretimi ile oldukça meşhurdur.

<span class="mw-page-title-main">Aziz Ali (Mısırlı)</span>

Aziz Ali, Arap ve Çerkes kökenli Osmanlı subay ve siyâsetçi, İttihat ve Terakki Partisi'nin önde gelenlerinden, Kahtaniye ve el-Ahd Cemiyetlerinin kurucusu.

Osmanlı Hürriyet Cemiyeti, 1906'da Talat Paşa tarafından Selanik'te kurulmuş olan siyasi topluluk.

Osmanlı Devleti'nde İslamcılık, İslam dinini bireyin yaşamı dışında bir bütün olarak sosyal, idari, politik ve hukuki bakımdan hayata hakim kılmayı amaçlayan İslamcılık ideolojisinin Osmanlı Devleti'ndeki durumunu inceler. Osmanlı'nın bazı dönemlerinde kimi devlet adamlarının politik nedenlerle faydalandıkları bir ideoloji olan İslamcılık, Atatürk Türkiyesi'nde dinin devlet işlerinden ayrılması görüşünü temel alan laik uygulamaları vasıtasıyla oldukça zayıflar.

Türkiye'de feminizm kavramının literatüre girişi, Türk milliyetçiliğinin ve Türkçülüğün düşünce babalarından Ziya Gökalp'in "Türkçülüğün Esasları" adlı kitabının "Türk Feminizmi" adlı bölümünde "feminizm" kavramına övücü bir dille değinmesiyle oldu. Jön Türkler ve İttihat & Terakki Cemiyeti içerisinde oldukça yetkili olan; Ziya Gökalp, Ahmet Rıza, İbrahim Hilmi ve Enver Beylerin başını çektiği Türk milliyetçisi kanat kadınların özgürleşmesinin milletin bir bütün olarak özgürleşmesindeki önemine dikkat çekerek kadınların eğitimine yönelik oldukça yoğun çabalar harcadılar. Bu çabalar sonucunda kadınlar için İnas Sanâyi-i Nefîse Mektebi ve İnâs Darülfünunu gibi üniversite düzeyinde eğitim veren kurumlar yanında İstanbul'da ve Anadolu'da kız liseleri açılmasını sağladılar. Ayrıca yine bu milliyetçi kanat Türkiye tarihindeki ilk feminist kadın derneği olan Teali-i Nisvan Cemiyeti ile dönemi için oldukça sert taleplerde bulunan Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti'nin ve kadınların iş gücüne katılımı için mücadele yürüten Osmanlı Kadınları Çalıştırma Cemiyeti'nin kuruluşuna önayak oldular. Ek olarak günlük yaşamda kadınları rahatlatmak için kadınlara uygulanan tek başına faytona binememek ve giyim-kuşam kısıtlamaları gibi bazı yasakları da kaldırdılar.

Osmanlı İmparatorluğu'nda feminizm genel olarak II. Meşrutiyet sonrasındaki göreceli özgürlük ortamında ivme kazandı. Daha öncesinde ise dinsel ve geleneksel nedenlerden dolayı kısıtlı olan kadın yaşamı Tanzimat ile değişime uğramıştı. Tanzimat döneminde yetişen eğitimli kadınlar sonraki kuşaklarda Osmanlı'da hak arayışlarına girdi. II. Meşrutiyet döneminde ise örgütlü hareket edilmeye başlandı ve çeşitli kadın cemiyetleri kurulup kadın dergileri çıkarıldı. 19. Yüzyılda Avrupa feminizmi oy hakkını savunup bu konuda mücadele verirken Osmanlı kadını daha fazla özgürlük, iş olanağı, eğitim ve sosyal yaşam mücadelesi veriyordu. Özellikle Kadınlar Dünyası adlı dergi ile Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti feminizm bağlamında Osmanlı'da uç noktalardaydı. Ülkeye geç gelen milliyetçilik anlayışı doğrultusunda da bazı kadınlar eski Türklerde var olan kadın-erkek eşitliğini verdikleri mücadelede dile getiriyordu.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Hulusi Bey</span>

Mehmet Hulusi Bey Türk bürokrat, yüksek mühendis ve Fenerbahçe'nin 9. başkanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Çerkes İttihat ve Teavün Cemiyeti</span>

Çerkes İttihat ve Teavün Cemiyeti, Osmanlı İmparatorluğu sınırlarında faaliyet gösteren bir Çerkes milli cemiyeti idi. Cemiyetin ilkeleri entelektüalizm, Çerkes milliyetçiliği, Osmanlı'ya sadakat ve İslâm inancı idi.