İsmail Enver Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında etkin olan Türk asker ve siyasetçi. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin önemli önderleri arasında bulunmuş, 1913'te Bâb-ı Âli Baskını adı verilen askerî darbeyle cemiyetin iktidara gelmesini sağlamış, 1914'te Almanya ile askerî ittifaka önayak olarak Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesine öncülük etmiş, savaş yıllarında Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili sıfatıyla askerî politikayı yönetmiştir. Bu savaş sırasında meydana gelen Ermeni Kırımı'nı hazırlayanlardan biridir. I. Dünya Savaşı'nın yenilgi ile sonuçlanması üzerine Almanya ve Rusya'da Türk halklarının bir araya getirilmesi amacıyla pek çok mücadelede bulunmuştur. Orta Asya'da Basmacı Hareketi'nin başına geçerek Bolşeviklere karşı savaşmıştır. 4 Ağustos 1922'de bir çatışma esnasında Bolşevikler tarafından öldürülmüştür.
V. Mehmed ya da Mehmed Reşad, Osmanlı İmparatorluğu'nun 35. padişahı ve 114. İslam halifesi.
Ahmed Cemâl Paşa, Türk siyaset adamı ve asker, İkinci Meşrutiyet döneminde İttihat ve Terakkî Cemiyeti'nin üç liderinden biridir. Özellikle Üç Paşalar İktidarı olarak da bilinen, 1913-1918 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'nun iç ve dış siyasetinin belirlenmesinde etkin rol oynamıştır. 11 Mart 1914 ve 14 Ekim 1918 tarihleri arasında bahriye nâzırlığı, 7 Aralık 1913 ve 21 Mart 1914 tarihleri arasında ise nâfia nazırlığı görevini üstlenmiştir. I. Dünya Savaşı'nda Suriye-Filistin Cephesi'nin komutanı olarak görev yaptı. 1915 yılında Türklere saldıran çetelere destek Ermenilerin sürgün edilmesini planlayanlardan birisidir.
İkinci Meşrutiyet, Osmanlı Anayasası'nın, 30 yıl askıda kaldıktan sonra, 23 Temmuz 1908'de yeniden ilan edilmesiyle başlayan ve Mebuslar Meclisinin Sultan Vahdettin tarafından 11 Nisan 1920'de tasfiyesi ile sona eren dönemdir. Bu dönemde parlamenter demokrasi, seçim, siyasi parti, askerî darbe ve diktatörlük olgularıyla tanışılmış, iki büyük savaş yaşanmış ve imparatorluğun dağılmasına tanık olunmuştur.
Bâb-ı Âli Baskını, Osmanlı İmparatorluğu'nda 23 Ocak 1913 günü Enver Bey ve Talat Bey'in önderlik ettiği bir grup İttihat ve Terakki üyesi tarafından hükûmet binası Bâb-ı Âli'nin basılmasıyla yapılan askerî darbedir. Bu baskın sırasında Harbiye Nazırı Nâzım Paşa öldürülmüş, Sadrazam Kâmil Paşa'ya zorla istifası imzalattırılmıştır. Darbe sonrasında Mahmud Şevket Paşa Hükûmeti kurulmuş ve İttihat ve Terakki Partisi yönetime hakim hale gelmiştir.
Mehmed Talat, Osmanlı Hürriyet Cemiyeti'nin kurucu lideri, İttihat ve Terakki'nin kurucularından ve önde gelen liderlerinden olan Osmanlı devlet adamıdır.
İttihat ve Terakki Cemiyeti, sonraları İttihat ve Terakki Fırkası, Osmanlı İmparatorluğu'nda İkinci Meşrutiyet'in ilanına önayak olup 1908-1918 yılları arasında faaliyet gösteren, 21 Mayıs 1889 tarihinde kurulmuş bir siyasal hareket ve siyasi partidir. Triumvira sistemi ile yönetilen bir meclis yapısında egemenlik sürmüştür.
Abdullah Hilmi Tunalı, Türk siyasetçi. Meclis-i Mebûsan üyesi ve TBMM I., II. III. Dönem vekili.
Doktor Nâzım veya Selanikli Mehmed Nazım Bey, Türk siyasetçi, hekim, 22 Temmuz 1918-8 Ekim 1918 arası Maârif Nazırı ve 1915-16 dönemi Fenerbahçe SK fahri başkanı. İttihat Terakki Cemiyeti'nin kurucu liderlerinden ve Jön Türk Devrimi'nin öncü isimlerindendir. Askeri Tıbbiye'de okuduğu dönemlerde, daha sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun bir dönemine hükmedecek İttihat Terakki Fırkası'nın ve Teşkîlât-ı Mahsûsa'nın kurulmasında, örgütlendirilmesinde ve Osmanlı toplumunda büyük bir dönüşüm sağlayan meşrutiyetin yeniden ilanında oldukça önemli rol almış birkaç yöneticisi arasındadır.
Mehmet Sabri Toprak, Türk Bürokrat, eski Tarım Bakanı ve Fenerbahçe Spor Kulübü'nün 10. başkanıdır.
Müdâfaa-i hukuk cemiyetleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak İtilaf Devletleri'ne teslim olması üzerine Osmanlı Türkiyesi'nin çeşitli kent ve kasabalarında oluşturulan ve Millî Mücadele'nin ilk örgütsel çekirdeğini oluşturan sivil kuruluşlara verilen ad.
Zeytindağı, Falih Rıfkı Atay'ın yedek subay olarak katıldığı I. Dünya Savaşı'ndaki anı ve izlenimlerinden oluşan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşta içine düştüğü durumu ortaya koyan eseri.
Resne Kuzey Makedonya’da Manastır ile Ohri arasında yer alan bir kasaba ve belediye merkezidir. Ülkenin güneybatı kesiminde yer alan Resne, elma üretimi ile oldukça meşhurdur.
Aziz Ali, Arap ve Çerkes kökenli Osmanlı subay ve siyâsetçi, İttihat ve Terakki Partisi'nin önde gelenlerinden, Kahtaniye ve el-Ahd Cemiyetlerinin kurucusu.
Osmanlı Hürriyet Cemiyeti, 1906'da Talat Paşa tarafından Selanik'te kurulmuş olan siyasi topluluk.
Osmanlı Devleti'nde İslamcılık, İslam dinini bireyin yaşamı dışında bir bütün olarak sosyal, idari, politik ve hukuki bakımdan hayata hakim kılmayı amaçlayan İslamcılık ideolojisinin Osmanlı Devleti'ndeki durumunu inceler. Osmanlı'nın bazı dönemlerinde kimi devlet adamlarının politik nedenlerle faydalandıkları bir ideoloji olan İslamcılık, Atatürk Türkiyesi'nde dinin devlet işlerinden ayrılması görüşünü temel alan laik uygulamaları vasıtasıyla oldukça zayıflar.
Türkiye'de feminizm kavramının literatüre girişi, Türk milliyetçiliğinin ve Türkçülüğün düşünce babalarından Ziya Gökalp'in "Türkçülüğün Esasları" adlı kitabının "Türk Feminizmi" adlı bölümünde "feminizm" kavramına övücü bir dille değinmesiyle oldu. Jön Türkler ve İttihat & Terakki Cemiyeti içerisinde oldukça yetkili olan; Ziya Gökalp, Ahmet Rıza, İbrahim Hilmi ve Enver Beylerin başını çektiği Türk milliyetçisi kanat kadınların özgürleşmesinin milletin bir bütün olarak özgürleşmesindeki önemine dikkat çekerek kadınların eğitimine yönelik oldukça yoğun çabalar harcadılar. Bu çabalar sonucunda kadınlar için İnas Sanâyi-i Nefîse Mektebi ve İnâs Darülfünunu gibi üniversite düzeyinde eğitim veren kurumlar yanında İstanbul'da ve Anadolu'da kız liseleri açılmasını sağladılar. Ayrıca yine bu milliyetçi kanat Türkiye tarihindeki ilk feminist kadın derneği olan Teali-i Nisvan Cemiyeti ile dönemi için oldukça sert taleplerde bulunan Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti'nin ve kadınların iş gücüne katılımı için mücadele yürüten Osmanlı Kadınları Çalıştırma Cemiyeti'nin kuruluşuna önayak oldular. Ek olarak günlük yaşamda kadınları rahatlatmak için kadınlara uygulanan tek başına faytona binememek ve giyim-kuşam kısıtlamaları gibi bazı yasakları da kaldırdılar.
Osmanlı İmparatorluğu'nda feminizm genel olarak II. Meşrutiyet sonrasındaki göreceli özgürlük ortamında ivme kazandı. Daha öncesinde ise dinsel ve geleneksel nedenlerden dolayı kısıtlı olan kadın yaşamı Tanzimat ile değişime uğramıştı. Tanzimat döneminde yetişen eğitimli kadınlar sonraki kuşaklarda Osmanlı'da hak arayışlarına girdi. II. Meşrutiyet döneminde ise örgütlü hareket edilmeye başlandı ve çeşitli kadın cemiyetleri kurulup kadın dergileri çıkarıldı. 19. Yüzyılda Avrupa feminizmi oy hakkını savunup bu konuda mücadele verirken Osmanlı kadını daha fazla özgürlük, iş olanağı, eğitim ve sosyal yaşam mücadelesi veriyordu. Özellikle Kadınlar Dünyası adlı dergi ile Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti feminizm bağlamında Osmanlı'da uç noktalardaydı. Ülkeye geç gelen milliyetçilik anlayışı doğrultusunda da bazı kadınlar eski Türklerde var olan kadın-erkek eşitliğini verdikleri mücadelede dile getiriyordu.
Mehmet Hulusi Bey Türk bürokrat, yüksek mühendis ve Fenerbahçe'nin 9. başkanıdır.
Çerkes İttihat ve Teavün Cemiyeti, Osmanlı İmparatorluğu sınırlarında faaliyet gösteren bir Çerkes milli cemiyeti idi. Cemiyetin ilkeleri entelektüalizm, Çerkes milliyetçiliği, Osmanlı'ya sadakat ve İslâm inancı idi.