İçeriğe atla

Osman Sirâceddîn et-Tavilî

Osman Sirâceddîn en-Nakşibendî el-Evvel
الشيخ عثمان سراج الدین الأول النقشبندية
Doğum1781
Cebel-i Himrin, Irak
Ölüm1867 (85-86 yaşlarında)
Tavila
Dinİslam

Osman Sirâceddîn et-Tavilî (Arapçaالشَّيخ عُثمان طَويلةُ النَّقشبَنديَّة) Osman et-Tavilî, Osman Sirâceddîn-i Evvel veya Pir Osman (d. 1781 Cebel-i Himrin, Irak / ö. 1867 Tavila, Irak), İslam alimi ve sufidir.

Mevlânâ Halid-i Bağdadî'nin önde gelen talebelerinden ve zamânındaki velîlerdendir. Babası Hâlid bin Abdullah, annesi Halîme Hanım'dır. Muhammed'in torunu Hüseyin bin Ali'nin neslinden olduğu için Hüseynî, dönemin Osmanlı Devleti topraklarında yer alan Tavila köyünde doğduğu için Tavilî nisbeleriyle de anıldı.[1]

Hayâtı

Soyu baba tarafından Hüseyin bin Ali’ye, anne tarafından ise Hasan bin Ali’ye dayanan Osman et-Tavilî, küçük yaştan îtibâren ilim tahsîline başladı. Köyü Tavila'da Kur'ân-ı Kerîm'i ve ilim kitaplarını okuyup bitirdi. Sonra Biyara'ya ve Hurmal'a giderek her memleketten gelen talebelerin ders gördüğü Hırpanî Medresesi'ne girdi. Tahsil hayâtı sırasında çalışkanlığı, gayreti ve doğruluğuyla dikkatleri üzerine topladı. Fakir olduğu için okuyacağı kitapların hepsini eliyle yazdı. Talebelik hayatı sırasında önemli şeyleri araştırıp üzerinde durmayı âdet edindi.[2] Bir taraftan ilim öğrenmekle beraber, tasavvufa karşı da büyük bir alaka duyuyordu. Daha üst seviyede medrese eğitiminden istifade edebilmek ve içinde tasavvufa karşı oluşan iştiyak sebebiyle 25 yaşında iken Süleymâniye yoluyla Bağdât'a giderek büyük âlimlerin yetiştiği Geylânî Medresesi'ne devâm etti. Sonra Abdullah Hırpanî'nin medresesine devam ederek, orada müderris bulunan büyük âlim ve velî Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî ile tanıştı. Onun ilim ve feyiz kaynağı ders ve sohbetlerine devâm ederek ilimde yüksek dereceye erişti. Tasavvuf yolunda ilerleyerek Nakşibendiyye yolu usûlüne göre yetişti.[3][4]

1811’de başlayan tasavvufî eğitimini 1813 yılında tamamlayan Şeyh Osman, 33 yaşında Mevlânâ Hâlid’den tarîkat icâzeti aldı. İki sene kadar sonra da tasavvuf yolunda yetiştiğine ve insanlara İslâmiyet'in emir ve yasaklarını anlatabileceğine dâir halîfelik verdi.[5] (Osman Sirâceddîn’in, Mevlânâ Hâlid’in tarîkat icâzeti verdiği ilk şahsiyet olduğu söylenir.[6] Mevlânâ Hâlid halifeleri içerisinde Osman’a ayrı bir değer vermiş ve mektuplarında ona “Fakih Osman” diyerek onu takdir etmiştir.)[7]

Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî onun hakkında; "Ben gurbete ve meşakkate tahammül ettim. Bende makâmlar ve haller hâsıl oldu. Onları da benden Osman et-Tavilî aldı." diye buyurmuştur.[8]

Çalışmaları

Tarîkat icâzeti aldıktan sonra da Mevlânâ Hâlid’in yanından ayrılmayan Osman et-Tavilî, Mevlânâ Hâlid, Şam'a hicret edince Tavila'ya giderek yerleşti ve insanlara İslâmiyet'in emir ve yasaklarını anlatmaya ve ilim öğretip talebe yetiştirmeye başladı. Kısa bir müddet içinde onun şöhreti etrâfta yayılıp pek çok kimse onun ilim meclislerine ve sohbetlerine koştu. Tavila ve Süleymâniye çevresinde büyük bir îmân ve inançla 40 yıl müddetle irşâd hizmeti ile insanlara İslâmiyeti öğretmeye devâm etti. Nakşibendiyye yolunun yayılması, insanların dünyâda ve âhirette saâdete, mutluluğa kavuşmaları için gayret etti. İrşad faaliyetleri sayesinde İran’da yaşayan çok sayıda Yahudi ve Hristiyan’ın Müslüman olduklarından bahsedilmektedir.[9] Yaşadığı devirde meydana gelen hâdiseler onu unutturacağına, bilakis ismi Osmanlı Devleti ve İran'ın her tarafına yayıldı. Geniş bir coğrafya üzerinde etkisi olan et-Tavili'nin açmış olduğu dergahın Türk, Azeri, Arap, Afgan ve İran'dan gelen talebelerle dolup taşması; ayrıca alimlerin bu halkaya iştirak etmiş olması onun ilim ve mertebesini açıkça ortaya koyar. Sahip olduğu ilmî birikimi ve etkin irşad faaliyetleri sayesinde etrafında çok sayıda talebe toplandı. Talebelerini medrese eğitiminin yanında tasavvufî terbiyeden de geçiren Pir Osman’ın büyük bir kısmı İran topraklarında yer alan Havraman bölgesinde çok saygın bir mevkiye yükseldiği görülür.

(Osman Sirâceddîn, Mevlânâ Hâlid’in talimatları doğrultusunda tarikatı Süleymaniye’nin güneydoğusu ve İran içlerine kadar yaymayı başarmıştır. Çok stratejik bir noktada atılan bu adımların, tarikatın hem Irak hem de İran’da tanınmasına ciddi katkılar sunduğu söylenebilir. Kendisinden sonra ailesinden oğulları ve torunları vasıtasıyla tarîkat neşri devam etmiştir. Bu ailenin Osmanlı-Rus savaşları sırasında gösterdiği yararlılıklar ve Osmanlı ordularına binlerce kişiyle verdikleri silahlı destek Rusların ilerleyişini durduracak kadar etkili olmuştur.)[10]

Şahsiyeti

Osman et-Tavilî, Allah'ın emirlerine tam uyup, yasaklarından şiddetle sakınırdı. Farz ibâdetlerden başka, diğer vakitlerini Allah'ın ismini anarak, teheccüd namazı kılarak, oruç tutarak, Kur'ân-ı Kerîm okuyarak geçirirdi. Allah'ın verdiği az nîmetlere kanâat ve şükretti. Fakirlik, kanâat, sabır, temizlik onun ayrılmaz özelliklerinden oldu. İnsanların rûhî hastalıklarının tedâvisi için gayret ettiği gibi, yaşadığı çevredeki toprağın ıslah edilmesi, su kanallarının açılması, gelecek nesillerin faydalanması için meyve ağacı dikmek, yetiştirmek gibi hususlarda önderlik etti. Su kaynaklarının temizliğine ve genişletilmesine çalıştı. Koruların ve ormanların korunmasını temin etti, meyve veren ağaçların kesilmesini yasak etti. Bu bölgeye hâkim olan Osmanlı Devleti'nin büyükleri ve idârecileriyle anlaşmazlığa girmedi. Kabîleler arasında meydana gelen yol kesmek, hırsızlık, kabîle baskınları, aşîretler arasındaki kan dâvâları ve öç alma gibi davranışları önledi. İnsanların huzûr ve sükûn içinde yaşamaları için lüzumlu emniyet tedbirleri aldı. Aile fertleri arasında sevgi ve saygının çoğalmasını sağladı. Zamânın her türlü kötü âdetine karşı gelerek birbirine bağlı bir cemiyet meydana getirdi.

Vefâtı

Ömrünü İslâmiyeti öğrenmek, öğretmek, insanlara anlatmak yolunda sarf eden Osman Sirâceddîn et-Tavilî, Miladi 1867 (H.1283) senesi Şevval ayının altıncı Salı günü 88 yaşında iken vefât etti. Tavila'da evinin önündeki bahçeye defnedildi. Kabri hâlâ ziyâret edilmektedir.

Her biri ilim ve mârifet kaynağı olan Muhammed Bahâeddin, Ömer Ziyâeddîn, Abdurrahmân Ebü'l-Vefâ ve Ahmed Şemseddîn isimli oğulları vardır.

(Sultan Abdülmeci), İstanbul’a kendisini ziyarete gelen Ahmed Şemseddîn (ö. 1890)’e hürmet ve ikramda bulunmuş ve bazı hediyeler vermiştir. Abdülmecid’in, içinde sakal-ı şerif ve yazma bir Kur’an nüshasının da bulunduğu hediyeleri, Tavîla ve Biyara’da bulunan tekkelerde saklanmaktadır.)[11]

Silsile-i Âliyye-i Nakşibendiyye-i Osmâniyye[9][12][13]

Bu tablo Tarîkat silsilesi olmakla beraber aynı zamanda soyağacıdır.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Osman Sirâceddîn et-Tavilî
(1781-1867)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Muhammed Bahâeddin
(1836-1881)
 
 
Abdurrahmân Ebü'l-Vefâ
(1837-1868)
 
Ömer Ziyâeddîn
(1839-1900)
 
Ahmed Şemseddîn
(1849-1890)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Şâh Ali Hüsâmeddîn
(1861-1939)
 
 
 
 
Muhammed Necmeddin
(1861-1919)
Muhammed Alâeddîn
(1863-1953)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Muhammed Bahâeddîn-i Sânî
(1893-1971)
 
 
 
 
 
 
 
 
Osman Sirâceddîn-i Sânî
(1896-1997)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ahmed Nureddin
(1926-1989)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Muhammed İrfan Nakşibendi
(d. 1964)
 

Osman Sirâceddin et-Tavilî’nin hem soyunu hem de tarikat silsilesini devam ettiren oğulları Muhammed Bahâeddin ve Ömer Ziyâeddîn'dir.

Osman et-Tavilî hazretlerinin yolu, oğulları ve talebeleri vâsıtasıyla günümüze kadar devâm edegelmiştir.[14][15]

Kaynakça

Özel
  1. ^ el-Beytâr, Hilyetü’l-beşer, II, 1052; Müderris, Yâd-ı Merdân, II, 9-10.
  2. ^ Şemsü'ş-Şümûs Tercümesi; (s.100) ISBN 6054565863
  3. ^ Mecd-i Tâlid Tercümesi; (s.107)
  4. ^ Ulemâünâ fî Hidmet-il-İlmi ved-Dîn
  5. ^ Müderris, Yâd-ı Merdân, II, 13-14.
  6. ^ Müderris, Yad-ı Merdân, I, 170
  7. ^ Haydarî, el-Mecdü’t-tâlid, s. 51; el-Beytâr, Hilyetü’l-beşer, II, 1052; Müderris, Ulemâuna, s. 377; Yâd-ı Merdân, II, 14
  8. ^ Evliyalar Ansiklopedisi-IX, s.28
  9. ^ a b el-Beytâr, Hilyetü’l-beşer, II, 1052
  10. ^ Muhsin Müftî, Gevher-i Hakîkat, 119-120
  11. ^ Müderris, ‘Ulemâunâ, s. 81
  12. ^ Müderris, Yâd-ı Merdân, II, 9-10
  13. ^ Cecil J. Edmonds, Kurds, Turks and Arabs: Politics, Travel and Research in North-Eastern Iraq, 1919-1925, London, Oxford University Press, 1957 (p. 111)
  14. ^ Müderris, Yâd-ı Merdân, II, 28-31
  15. ^ Osman Sirâceddîn-i Tavilî (en-nakşibendî, el-evvel) ve Ailesi (s.12, Osman Muhammed, 2017) ISBN 9786059261760
Genel
  • Sirâcü'l-Kulûb (Yazar: Osman Sirâceddin-i Sânî) (Çeviri; Selahattin Alpay, s.27-34) ISBN 9789751625472
  • Osman Sirâceddîn-i Tavilî (en-nakşibendî, el-evvel) ve Ailesi (s.24, Osman Muhammed, 2017 ISBN 9786059261760

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tasavvuf</span> İslamın içsel, mistik boyutu

Tasavvuf veya Sûfîzm ya da Sûfîlik, İslam'ın iç veya mistik yüzü olarak tarif edilir. Ayrıca Sufizmin batıda yükseltilen içeriğinin "Budizm ve Taoizm gibi içeriksiz güzel yaşama tarzı" olarak yorumlanması da vardır.

Kadirilik ya da Kadiriyye, Seyyid Abdülkâdir Geylânî tarafından 12. yüzyılın başlarında kurulan tarikattır.

Tarikat veya tarik kelimesi "yol" tarikat "yollar" anlamına gelir, "Allah'a ulaştıran yol" mânâsında kullanılmaktadır. Tarikatlar Selçuklu ve Osmanlı'ya özgü düşünce ve inanç hareketleri olarak değerlendirilmektedir. Birçok tarikatın menşei Hicri 5./Miladi 11. asırda Abdülkâdir Geylânî'nin yolundan gidenler tarafından oluşturulan Kadiri Tarikatıdır. Ebû Sâlih Muhyiddîn Abdülkâdir Geylânî, neseben hem Hasanî ve hem de Hüseynîdir. Abdulkadir Geylânî'nin soyundan gelen evlat ve torunları da yaşadıkları muhitlerde “şerîf”, “şurefâ”, “seyyid” olarak anılmışlardır.

<span class="mw-page-title-main">Akşemseddin</span> Türk alim ve tıp insanı

Akşemseddin, asıl adı ile Mehmed Şemseddin, çok yönlü Türk âlim, tıp insanı ve Şemsîyye-î Bayramîyye isimli Türk Tasavvuf tarikatının kurucusu. Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmed'in hocası olarak bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hacı Bayrâm-ı Velî</span> Türk mutasavvıf ve şair

Hacı Bayrâm-ı Velî, Türk mutasavvıf ve şair. Safevî tarikatı büyüklerinden Hoca Alâ ad-Dîn Ali Erdebilî'nin öğrencilerinden olan Şeyh Hamid-i Veli'nin öğrencisi ve Bayramiyye tarikatının kurucusudur. Türbesi, Ankara'da Hacı Bayram Câmii'nin bitişiğinde bulunmaktadır.

Divan-ı Hikmet, Hoca Ahmed Yesevî'nin söylediği "hikmet" adlı şiirleri bir araya getiren Türk tasavvuf edebiyatının bilinen en eski örneklerini içeren kitaptır.

Abdurrezzak Kemaleddin b. Ebi'l-Ganâim el-Kâşânî. Tam adı Abdürrezzâk b. Ebi'l-Ganâim b. Ahmed Ebi'l-Fazâil b. Muhammed el-Kāşânî'dir.

Kalenderîlik ya da Kalender'îyye 10. yüzyılda İran'da, Horasan Melametiliği'nden kaynaklanan bir sufilik akımı olarak ortaya çıkan 12. yüzyılın sonunda Cemaleddin-i Savi adlı Safevi Devletinden bir sufinin gayretiyle teşkilatlanarak Orta Doğu'da ve Orta Asya'da geniş taraftarlar toplayan bir tasavvuf akımıdır. Kalenderîler, mala, mülke ve şöhrete önem vermeyen, toplumdan önemli ölçüde kendilerini tecrid etmiş, kanaat anlayışına sahip bir topluluktu. Kalenderilik, yaşadığı toplumun nizamına karşı çıkararak dünyayı kaale almaya değer görmeyen ve bu düşünce tarzının günlük hayat ve davranışlarıyla da açığa vuran tasavvuf akımıdır. Kalenderîlik söz konusu mistik temelini ve sosyal niteliğini tarihî akış içinde İslâm dünyasının çeşitli yerlerinde ve değişik zamanlarda yeni unsurlarla zenginleştirerek geliştirmiş ve hep muhalif bir çevre olarak süregelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Mevlevîlik</span>

Mevlevîlik, 13. yüzyılda yaşamış Mevlana Celaleddin Rumi'nin tasavvufî düşünceleri üzerine, kendisinin ölümü ardından gelişen tarikattır.

Râbıta, bir tasavvuf terimi. Tasavvufta belirli tarikatlarda bulunan bir uygulamaya verilen isimdir. Etimolojik açıdan râbıta sözcüğü rabt kökünden türemiştir ve “birleştirmek” ve “bağlamak” anlamlarına gelmektedir. Tasavvufta ise müridin, konsantre olup şeyhini aklında canlandırarak şeyhinden yardım istemesi, şeyhinin yardımı ile Allah'tan feyz alması anlamına gelir.

Bayramilik veya Bayramiyye Tarikatı, kurucusu Hacı Bayram-ı Veli'nin (1352-1429) adına izafeten Bayramîyye Tarikatı olarak tanınmıştır. Hacı Bayram-ı Veli'nin, hocası Safev’îyye şeyhi Hoca Alâ ed-Dîn Ali Erdebilî'nin talebelerinden Şeyh Hâmid Hâmid’ûd-Dîn-i Veli'nin Aksaray'da ölümünden sonra Ankara'ya dönüp irşâd fa'aliyetlerine başladığı 1412 tarihi, ilk Türk tarikatı olan Bayramiye'nin kuruluşu olarak kabul edilir.

Osmanlı Devleti'nin kuruluş devrinde Aleviler

Bu devirde Anadolu'da Bâtınîliğin en önemli propaganda merkezini Sultan Mes'ud evvel tarafından yaptırılmış olan Mes'udiye tekkesi temsil ediyordu. Anadolu Selçukluları’nın nüfuz ve hâkimiyet sahaları tamamen Moğollar’ın denetim ve müsaadesine tâbi bulunuyordu. Birçok şehirlerde İlhanlılar’ın himâyesi altında Şiîliği neşreden “Bâtın’ûl-Mezhep Babalar” tarafından açılan zâviyelerin sayıları da gün geçtikçe artmaktaydı. Moğollar'ın nüfuzuyla Mes'udiye Medresesi müderrisi Sünnî âlimlerden “Şeyh Mecd’ed-Dîn İsâ” azledilerek yerine Şîʿa-i Bâtıniyye’nin en değerli dâîlerinden “Şems’ed-Dîn Ahmed Baba” atandı.

<span class="mw-page-title-main">Şah Ali Hüsameddin</span>

Şâh Ali Hüsâmeddîn ya da Hazret-i Şâh, Bâbâ Ali, evliya, islâm âlimi ve mutasavvıf. Hem seyyid hem şeriftir. Seyyidlik aynı zamanda ceddi Battal Gâzî'den de gelmektedir. Doğum yeri Irak'ın Tavila köyüdür.

<span class="mw-page-title-main">Muhammed Osman Sirâceddîn</span>

Şeyh Muhammed Osman Sirâceddîn Nakşibendî, Osman Sirâceddîn-i Sânî veya Bâbâ Şah, İslâm âlimi ve mutasavvıf.

Muhammed Bâhâeddin et-Tavilî Bâhâeddin Nakşibendî, Ebü'l-Bahá veya Bâhâeddin-i Evvel, 19. yüzyılda yaşamış alim, mutasavvıf ve şair.

Ömer Ziyâeddîn et-Tavilî, Ömer Ziyâeddîn et-Tavilî veya Ömer Ziyâeddîn el-Biyârî, alim ve mutasavvıf. 1839 yılında Osmanlı Devleti'ne bağlı Tavila köyünde doğdu. Osman Sirâceddîn et-Tavilî'nin üçüncü oğlu ve halifesidir.

<span class="mw-page-title-main">Muhammed Alâeddîn et-Tavilî</span> 19. yüzyılda yaşamış Sünnî din bilgini

Muhammed Alâeddîn et-Tavilî, Alâeddîn et-Tavilî veya Muhammed Alâeddîn el-Biyârî, alim ve mutasavvıf. 1863 yılında Osmanlı Devleti'ne bağlı Tavila köyünde doğan Muhammed Alâeddîn, Ömer Ziyâeddîn et-Tavilî'nin oğludur.

Ahmed Şemseddîn et-Tavilî, alim ve mutasavvıf. Osman Sirâceddîn et-Tavilî'nin dördüncü oğludur. Osmanlı Devleti sınırları içerisinde yer alan Tavila köyünde dünyaya gelmiştir.

Tasavvuf tarikatları listesi, bu listede gelişmeye bağladığı 8. yüzyıldan, çeşitli kollara ayrıldığı günümüze kadar İslam dünyasındaki tasavvufi tarikatlar listelenecektir.