İçeriğe atla

Ortanın solu

Ortanın solu, CHP'nin politik yelpazede merkez solda konumlandırılmasını ve CHP'nin sosyal demokratlaşma dönemini ifade eder. En başta "ortanın solu" söylemi, İsmet İnönü'nün Kemalizm'i siyasi yelpazede merkez sola koymasıyla başlamış, sonrasında Bülent Ecevit ile beraber Kemalizm ile sosyal demokrasinin kaynaşmasıyla devam etmiştir.[1][2]

1965 genel seçimlerinin hemen öncesinde 29 Temmuz 1965'te Genel Başkan İsmet İnönü, gazeteci Abdi İpekçi'ye verdiği mülakat sırasında CHP'nin çizgisinin "ortanın solu" olduğunu ilk kez dillendirmiştir: "CHP bünyesi itibarı ile devletçi bir partidir ve bu sıfatla elbette ortanın solunda bir anlayıştadır."

İsmet İnönü bu konuda, "Aslında laikiz dediğimiz günden beri ortanın solundayız." demiştir.[3]

İsmet İnönü

Ortanın solu siyasetiyle CHP'yi bürokratik köklerinden, bürokrasi etkisinden koparmayı amaçlanmıştır. Ortanın solu, CHP'nin bürokratik etkiden kurtulup halka açılımıydı.

İçinde yaşanılan dönem iki büyük damardan beslenmekteydi. Bunların ilki 1960'ların özgürlükçü dünyası, diğeri de 1970'lerin Sol-Marksist, literatürde çoğunlukla anıldığı şekliyle söyleyecek olursak, 'işçi sınıfı' radikalizmiydi. Kıta Avrupası'nda olanlarla Türkiye'nin çok kısa bir zaman farkıyla üst üste çakıştığının ve aynı zamanda Türk politik yaşamının yine Batı'dan ne kertede etkilendiğini gösteren bir kanıt da ortanın solu kavramının göreli radikalleşmesidir. Bu, o dönemde yükselen ve hatta durdurulamayan toplumsal taleplerin itkisiyle CHP'yi bir bölünmeye götürecekti. Bu defa Bülent Ecevit, dönüşüme direnen İsmet İnönü'yü devirerek CHP genel başkanı oldu. Bülent Ecevit, genel başkan olmasının ardından 1977 genel seçimlerinde CHP'nin oyunun %41'e çıkmasını sağlayarak "Türkiye'de halkın yüzde 40'ı solda, yüzde 60'ı sağdadır." sözünü yaratmıştır.

CHP'nin "ortanın soluna" kayması

1961 Anayasası'nın sağladığı "özgürlük" ortamının da etkisiyle yoksul kesimlerin ekonomik ve sosyal hak talepleri; TİP'in somut önerilerinin yaygın bir şekilde taban bulması; ABD'ye duyulan güvenin sarsılması CHP'yi saf belirlemeye zorluyordu.

1962 Parti Kurultayı

CHP'nin geleneksel siyasi eğilimlerini terk ederek yeni bir açılım yapacağının ilk işareti 14 Aralık 1962'de toplanan 16. Parti Kurultayında verildi. Bu kurultayda Genel Merkezciler, Gülek-Erim Yandaşları ve Üçüncü Dünyacılar olmak üzere üç grup ortaya çıktı. Gülek-Erim Yandaşları, Genel Sekreter Kasım Gülek ile hukuk profesörü ve Kıbrıs konusunda danışman Nihat Erim önderliğindeydi, ek olarak da Turgut Göle ve Avni Doğan gibi başka deneyimli parti üyelerini içeriyordu. Genel Başkan İsmet İnönü bu grubu, Talât Aydemir'in darbe girişimlerini zımnen desteklemelerine bağlı olarak, "maceracı gruplarla ilişki kurmak" ile itham etti; Haysiyet Divanına sevk etti. Erim, Gülek ve Doğan partiden uzaklaştırıldı; ertesi yıl Gülek ve Doğan partiden atıldı.[4]

Yeni simalar

Bülent Ecevit

İnönü'ye göre CHP'nin 1961'den beri süregelen başarısızlığının çözümü yeni bir siyasi açılımı gerektiriyordu. Böyle bir açılımı gerçekleştirmek için partide Ali İhsan Göğüş, Turan Güneş ve en önemli olarak da Bülent Ecevit gibi genç ve yeni simaların öne çıkarılması gerekiyordu. Buna bağlı olarak 1962 Kurultayında ihraç edilen Gülek-Erim Grubuna ek olarak; Kemal Satır, Kemal Beyazıt, İsmail Rüştü Aksal gibi eski kadrolar da arka plana itildi. Kemal Anadol gibilerinin önderliğindeki gençlik hareketinin partideki rolü de artmaya başladı. Ecevit, bu süreç boyunca, Çalışma Bakanı olarak işçi haklarına dair çeşitli yasal düzenlemeler getirerek yeni siyasi programının temellerini attı.

1965 Parti Kongresi

16-18 Ekim 1965'te yapılan 17. Parti Kongresinde Ecevit ve grubu, İnönü ile mutabakat içinde, kabul edilecek bildiriye ortanın solu programının ögelerini soktu: "demokratik devletçilik," özel girişimden ziyade devletçiliğin öncellenmesi, planlı kalkınma, sınıf mücadelesinden ziyade sosyal adaletin ana ilke yapılması, vb.[5] Ortanın solu tabirini ilk kullanan İnönü olmakla beraber, bu bildirinin ve daha genel olarak ortanın solu programının esas yazarları Bülent Ecevit ve Turhan Feyzioğlu'dur.[6]

1965 genel seçimleri

CHP bayrağı

CHP, ortanın solu hamlesi ile kent proleteryasını, özellikle de son on yıldır şehirlere yerleşmiş olan gecekonduluları hedefliyordu. Bu anlamda Türkiye İşçi Partisi (TİP) ile yarışıyordu fakat aynı TİP gibi, CHP de 1965 Genel Seçimlerinde anlamlı bir başarı elde edemedi. CHP'nin bu yenilgisinin sebepleri arasında İnönü'nün kötü ününün partinin ilerici söyleminin inandırıcılık ve güvenilirlikten yoksun kılması, hedeflenen gecekonduluların kentli değerleri benimsememiş ve kendi köy değerlerini korumuş olmaları, Adalet Partisi'nin (AP) "Ortanın solu, Moskova'nın yolu" gibi söylemlerle CHP'yi komünizm ile itham etmesi vardır.[7]

Seçim akabindeki gelişmeler: Partide ayrışma baş gösteriyor

CHP'de, partinin 1965 seçimlerindeki yenilgisinden ortanın solu programını sorumlu tutanlar oldu. Bu blok, ek olarak, ortanın solu programına ideolojik olarak da karşı çıktı. Ortanın solu, kentli emekçileri hedefleyen sosyal demokratik bir programdı, dolayısıyla CHP'yi TİP ile rekabete sokuyor; CHP emekçi oyunun TİP'e kayışını önlemek için gittikçe sola kaymaya zorlanıyordu. 1962'deki kurultaydan itibaren icra edilen kadro yenilemesine ek olarak Ecevit, petrol, maden ve ağır sanayinin devletleştirilmesinden bahsediyor; ABD aleyhtarı ve anti-emperyalist bir söylem ortaya koyuyordu. Bu gelişmeler gençler arasında oldukça popüler olsa da partinin muhafazakâr kanadı arasında değildi. Grup başkanvekili Turhan Feyzioğlu önderliğindeki bu blok; İnönü'nün "ortanın solu" ile "Ecevit solculuğu" kavramlarını karşıt olarak sunuyor ve bunların ikincisine saldırıyordu. Bu grubun ağırlığı hissediliyordu: 1966 Senato Seçimleri için yürütülen propaganda kampanyasında ortanın solu söylemine yer verilmedi.[8]

İnönü, senato seçimi sonrasındaki tüm il kurultaylarında Feyzioğlu bloğuna cephe açarak ortanın solu programını destekledi. 18 Ekim 1966'da toplanan 18. Kurultay, 24 Ekim'de Ecevit'i genel sekreter seçti. Feyzioğlu bloğundan olan eski genel sekreter Kemal Satır böylece mevkiinden edilmiş oldu. Ecevit'in yeni mevkii, ne onun ne Feyzioğlu'nun bloğunun kurultayda çoğunluk sağlayamaması dolayısıyla tehlike altındaydı ancak Ecevit'in İnönü'ye genel sekreterlik haricindeki bir mevkii kabul etmeyeceğini söylemesi üzerine Paşa, Ecevit'ten yana durdu ve Ecevit'in genel sekreterliği kesinleşti; İnönü de yeniden genel başkan seçildi. Kurultay ortanın solu programını ilerleterek devletçiliğin ilerletilmesini, petrolün millîleştirilmesini, toprak reformunu benimsedi.[9]

Güven Partisi (GP) kuruluyor

Feyzioğlu grubu, 1967'de parti meclisi bildirisine "CHP sosyalist değildir" ibaresini sokmaya çalıştı ancak başarılı olamadı. Bunun üzerinde Feyzioğlu; Fehmi Alparslan, Süreyya Koç, Coşkun Kırca, Ferit Melen, Orhan Öztrak, Turhan Şahin ve Emin Paksüt ile birlikte 2 Ocak 1967'de bir bildiri yayınladı ve İnönü ile Ecevit'i kınadı. Bu gruba 8'ler dendi. 8'lerin bildirisinde "kimse Atatürk'ün partisini sosyalizme götüremez" dendi, ortanın solu programının Atatürkçülük ile bağdaşmadığı iddia edildi.[9]

28 Nisan 1967'de toplanan 4. Olağanüstü Kurultay'da İnönü, 8'leri "kimin emrinde oldukları bilinmeyen bir takım" olarak tarif etti. Kurultayda kabul edilen tüzük değişikliğince 8'ler disiplin kuruluna sevk edilebilirdi. Buna tepki olarak Feyzioğlu ve onu takiben 32'si vekil, 15'i senatör olan 47 üye partiden istifa etti. Bu 48 kişi 12 Mayıs 1967'de Güven Partisi'ni Feyzioğlu'nun genel başkanlığında kurdu. Parti liberalizm ve sosyalizme karşı çıkıyor, kendini totaliter eğilimlere karşı Atatürkçülüğü ve ülke ve millet bütünlüğünü savunan bir parti olarak pazarlıyordu. Özellikle partinin dosdoğru Atatürk'ün yolunu izlediği vurgulandı.[10]

Kopuşun sonrasında CHP

Ecevit'in ve ortanın solunun esas rakipleri partiden ayrılmış olmasına rağmen CHP belirsizliğinden sıyrılamadı zira Ecevit ve taraftarları yeni açılımı sıkıca desteklese de İnönü kuşkulanmaya başlamış, Ecevit'e olan desteğini sürdürmekle beraber mülakat ve beyanlarında yeni programı desteklemekten kaçınıyor, CHP'nin Kemalist köklerini ve anti-komünist niteliğini vurguluyordu.[11]

Türkiye'de sosyal demokrasi

Türkiye'de sosyal demokrasi, 1970'li yıllarda Bülent Ecevit'in CHP başına geçmesi ile hayat bulmuştur. Bülent Ecevit, uygulamada Amerikan ambargoları ve ülkedeki nakit sıkıntıları yüzünden başarılı olamamıştır. Buna rağmen sendikalaşma ve hakların korunması konusunda verdiği destek ile sosyal demokrasinin ülkede tutulmasını sağlamıştır.

1980'deki darbeden sonra sosyal demokrasi duraklama noktasına gelmiştir. Ancak kısa sürede toparlanma gösterilmiştir. Bu kez sahneye SODEP çıkmış ve HP ile birleşerek Sosyaldemokrat Halkçı Parti'yi kurmuştur. İsmet İnönü'nün oğlu olan Erdal İnönü liderliğindeki parti yine başarılı olmuş ve hükûmete kadar yükselmişti. Diğer taraftan siyasi yasağı süren Bülent Ecevit liderliğinde 1985'te kurulan DSP de sosyal demokratik partiler arasına katıldı.[12] 1992'de ise CHP yeniden açıldı ve Deniz Baykal başkanlığındaki parti, Erdal İnönü'nün istifa etmesiyle zayıflayan SHP'yi de bünyesine katarak siyasi yaşamına devam etti.

1994'te SHP, CHP ve DSP'nin ayrı ayrı seçimlere girmesi, partilerin zayıf kalmasına yol açtı. 1995'te CHP ve DSP iki ayrı parti olarak yola devam etti. Bülent Ecevit ve Deniz Baykal arasındaki kavgalar, partilerin birleşmesini engelliyordu. Bu olay sürekli olarak solcu çevreleri alternatif arayışlarına ve büyük tepkiler göstermeye itti. Ancak 2 partinin birleşmesi olası gözükmedi.

1999 yılındaki seçimlerde sosyal demokrasi yeniden iktidara geldi. DSP %22 oy alarak hükûmetin lider partisi oldu. Bu dönemde yine başarısızlıklar ve ulaşılamayan hedefler meydana geldi ve 1999 depremi ile 2001 krizi DSP'nin zora girmesine neden olan iki olay oldu. 2002'deki seçimlerde yine 3 sosyal demokrat parti vardı. Bu kez İsmail Cem'in YTP'si de seçimlere katıldı. Ancak DSP ve YTP %1'er oy alabilirken, CHP %19 oy alarak ana muhalefete geçti. Bu sonuç, Türk solunun birleşmesindeki ilk adım oldu.

2007 yılındaki seçimlerde ise DSP seçimlere girmeyip CHP listelerinden seçimlere dahil olmayı kabul etti. Bunda çoğunluğunu sosyal demokratların oluşturduğu cumhuriyet mitinglerinin büyük payı vardı. SHP de seçimlere bu partilerin hakları doğrultusunda girmeyince, sosyal demokratlar 30 yıl sonra seçime tek parti ile girdi. CHP bu seçimlere büyük umutlarla girmesine rağmen, oy sayısını çok fazla arttıramamış ve yine ana muhalefet olmuştur. 2010 yılında sosyal demokrasinin Türkiye'deki kalesi olan CHP'nin genel başkanlığına, 2009 İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminde halka yakınlaşan Kemal Kılıçdaroğlu seçildi. CHP, hakim politika yönünü yine sosyal demokrasiye çevirdi. Kılıçdaroğlu göreve geldikten sonra 2011 genel seçimlerinde partinin oy oranı %5 yükseldi. Fakat CHP yine ana muhalefet olarak kaldı. 2015 yılında CHP yıllardır sürdürdüğü sosyal demokrasi görüşünü korumaya devam ederek seçime katıldı. 7 Haziran 2015 seçiminde oy oranı %1 düştü ve ana muhalefet partisi olmaya devam etti.

Genel seçimlerPartiler ve oy oranı
1973CHP %33,29
1977CHP %41,38
1983HP %30,46
1987SHP %24,74
DSP %8,52
1991SHP %20,75
DSP %10,74
1995DSP %14,64
CHP %10,71
1999DSP %22,19
CHP %8,71
2002CHP %19,39
DSP %1,22
YTP %1,15
2007CHP %20,88
2011CHP %25,98
Haziran 2015CHP %24,95
Kasım 2015CHP %25,32
2018CHP %22,65
2023CHP %25,35

Ortanın solu ile ilgili ideolojiler

Kaynakça

  1. ^ Ecevit, Bülent (1966). Ortanin solu. Kim Yayinlari. 20 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ağustos 2021. 
  2. ^ Bilâ, Hikmet (1979). CHP tarihi: 1919-1979. H. Bilâ. 20 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ağustos 2021. 
  3. ^ (Kim Dergisi, 13 Ağustos 1965)
  4. ^ Aydın & Taşkın, 2014, s. 130-131
  5. ^ Aydın & Taşkın, 2014, s. 131
  6. ^ Zürcher, 2018, s. 290
  7. ^ Zürcher, 2018, s. 290-291
  8. ^ Aydın & Taşkın, 2014, s. 153-154
  9. ^ a b Aydın & Taşkın, 2014, s. 154
  10. ^ Aydın & Taşkın, 2014, s. 156
  11. ^ Zürcher, 2018, s. 291
  12. ^ "DSP'nin kuruluşu". 1 Mayıs 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

Bibliyografya

  • Aydın, S., & Taşkın, Y. (2014). 1960'tan günümüze Türkiye tarihi. İletişim.
  • Zürcher, E. J. (2018). Modernleşen Türkiye'nin tarihi (4. bas., Y. Saner, çev.). İletişim.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İsmet İnönü</span> 2. Türkiye cumhurbaşkanı (1938–1950)

Mustafa İsmet İnönü, Türk asker, siyasetçi ve devlet adamıdır. Türkiye'nin 2. cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Dönemi'ndeki ilk başbakanı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin ilk genelkurmay başkanı.

<span class="mw-page-title-main">Erdal İnönü</span> Türk fizikçi ve siyasetçi (1926–2007)

Erdal İnönü, Türk fizikçi, akademisyen ve siyasetçi. Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün küçük oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Demokratik Sol Parti</span> Türkiyede bir siyasi parti

Demokratik Sol Parti, 14 Kasım 1985 tarihinde Bülent Ecevit liderliğinde kurulan ve Türkiye'de faaliyet gösteren siyasi partidir. Parti tüzüğüne göre resmî kısaltması "DSP" şeklindedir. Simgesi ak güvercindir. TBMM'de 1 milletvekili ile temsil edilmektedir. Genel başkanı Önder Aksakal'dır.

<span class="mw-page-title-main">Demokrat Parti (1946)</span> Türkiyede bir siyasi parti (1946–1960)

Demokrat Parti, 7 Ocak 1946'da kurulan, kurulduğu yıl yapılan seçimlerde azınlıkta kalıp 4 yıl sonra yapılan seçimlerde 27 yıllık tek parti dönemini sona erdiren Türk siyasi partisi olarak bilinir. Sırasıyla 1950, 1954 ve 1957 seçimlerini kazanmış ve 10 yıl boyunca iktidar olmuştur. Demokrat Parti, 27 Mayıs 1960 askeri darbesi ile iktidardan düşürülmüş ve 29 Eylül 1960'ta kapatılmıştır. Demokrat Parti'nin kısaltması DP olarak yazılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Deniz Baykal</span> Türk siyasetçi (1938–2023)

Deniz Baykal, Türk avukat, siyaset bilimci, akademisyen ve siyasetçidir. Cumhuriyet Halk Partisinin 4. genel başkanıdır. 1995-1996 yılları arasında başbakan yardımcılığı görevini yürüttü. Birçok hükûmette yer alan Baykal, kısa aralıklar dışında 1992-2010 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisinin genel başkanlığını yaptı. 2002-2010 yılları arasında CHP'yi ana muhalefet partisi olarak yönetti.

<span class="mw-page-title-main">Sosyaldemokrat Halkçı Parti</span> Türkiyede bir siyasi parti (1985–1995)

Sosyaldemokrat Halkçı Parti, 12 Eylül Darbesi'nden sonra Türkiye Cumhuriyeti'nde, kapatılan Cumhuriyet Halk Partisi'nin oylarını bünyesinde toparlamak maksadıyla kurulmuş olan siyasi partidir. Kısaltması "SHP" şeklindedir. Aynı kulvarda kurulmuş olan Halkçı Parti ve Sosyal Demokrasi Partisi'nin arasında yaptığı protokol ile kurulmuştur. Halkçı Parti, 2 Kasım 1985 tarihli kurultayında adını ve logosunu Sosyaldemokrat Halkçı Parti olarak değiştirmiş, 3 Kasım 1985 tarihinde Sosyal Demokrasi Partisi'nin kendini feshedip SHP'ye katılmasıyla parti son halini almıştır. Partinin amblemi zeytin dallarıyla çevrelenmiş Altı Ok olarak benimsenmişti. Sosyaldemokrat Halkçı Parti 18 Şubat 1995'te Cumhuriyet Halk Partisi ile birleşmiş, böylece hukuki varlığı sona ermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Bülent Ecevit</span> 16. Türkiye başbakanı

Mustafa Bülent Ecevit, Türk gazeteci, şair, yazar, çevirmen ve siyasetçidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin eski başbakanı, çalışma bakanı, devlet bakanı ve başbakan yardımcısıdır. 1974, 1977, 1978-1979 ve 1999-2002 yıllarında beş kez Türkiye başbakanlığı görevini üstlenmiştir. 1972-1980 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanlığında, 1987-2004 yılları arasında ise Demokratik Sol Parti genel başkanlığında bulunmuştur. 1961-1965 yılları arasında İsmet İnönü tarafından kurulan hükûmetlerde çalışma bakanı olarak yer almıştır. Ecevit, 20 Temmuz 1974 tarihinde ilk Kıbrıs Harekâtı'nı, 14 Ağustos 1974 tarihinde ise "Ayşe tatile çıksın." parolasıyla ikinci harekâtı başlatmıştır. 1999'da PKK'nın kurucusu Abdullah Öcalan'ın Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirilmesini sağlamıştır. 1974'te genel af, 2000'de eşi Rahşan Ecevit'in etkisi ile Rahşan Affı'nı çıkarmıştır. Anne tarafından dedesi olan Medine Harem Şeyhi Hacı Emin Paşa'dan kendisine kalan Medine'deki yüklü mirası 2005 yılında Türk hacılarının yararlanması koşuluyla devlete, Diyanet İşleri Başkanlığına bağışlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">1973 Türkiye genel seçimleri</span> TBMM 15. dönem milletvekillerini belirleyen seçim

1973 Türkiye genel seçimleri, 14 Ekim 1973 tarihinde TBMM 15. dönem milletvekillerini belirlemek için yapılan genel seçimlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Cumhuriyetçi Güven Partisi</span> Türkiyede bir siyasi parti (1967–1981)

Cumhuriyetçi Güven Partisi (CGP), Millî Güven Partisi (MGP) ile Cumhuriyetçi Partinin birleşmesinden doğmuş ve 12 Eylül Darbesi'ne (1980) kadar faaliyetini sürdürmüş siyasi parti.

<span class="mw-page-title-main">1999 Türkiye genel seçimleri</span> TBMM 21. dönem milletvekillerini belirleyen seçim

1999 Türkiye genel seçimleri, 18 Nisan 1999 tarihinde yapılan ve TBMM 21. dönem milletvekillerinin belirlendiği genel seçim. Türkiye'nin 80 ilindeki 84 seçim çevresinde, %10 ülke barajlı d'Hondt sisteminin uygulanarak gerçekleştirilen seçimlerde 550 milletvekili TBMM'ye girmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye siyasi tarihi</span> Türkiye Cumhuriyeti siyasetine genel bakış

Türkiye siyasi tarihi, Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk ulus devletini ihdas etmesine giden yolda bir evre olan Türk Kurtuluş Savaşı ile başlar.

<span class="mw-page-title-main">Sırrı Atalay</span> Türk hukukçu ve siyasetçi

Sırrı Atalay Türk hukukçu ve siyasetçi, 1950 yılından 1960 yılına milletvekilliği, 1961 yılından 1980 yılından kadar da senatörlük yaptı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin aralıksız en uzun süre görev yapmış parlamenterlerinden biridir. 1977-1979 yılları arasında Cumhuriyet Senatosu başkanlığı yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Kemal Satır</span> Türk siyasetçi (1911-1991)

İsmail Kemal Satır, Türk hekim ve siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Cumhuriyet Halk Partisi</span> Türkiyede bir siyasi parti

Cumhuriyet Halk Partisi, 9 Eylül 1923 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kurulan ve Türkiye'de faaliyet gösteren bir siyasi partidir. Parti tüzüğüne göre resmî kısaltması "CHP" şeklindedir. Simgesi Altı Ok'tur. TBMM'de 128 milletvekili ile ana muhalefeti temsil eden partidir. Genel başkanı Özgür Özel'dir.

Önder Sav, Türk hukukçu ve siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Kâmil Kırıkoğlu</span> Türk siyasetçi

Kâmil Kırıkoğlu, 1971-1973 yılları arasında CHP genel sekreterliği yapmış olan Türk siyasetçidir.

"Toprak işleyenin, su kullananın", Türkiye'de ortanın solu anlayışını savunan Bülent Ecevit'in 1970'li yıllarda miting ve siyasi demeçlerinde kullandığı, sosyal demokrasiyi öne çıkararak kırsal kalkınmayı hedefleyen köykent projesine atıfla kullanılan siyasi slogan.

Cumhuriyet Halk Partisi 5. Olağanüstü Kurultayı, 6 Mayıs 1972 tarihinde Ankara Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu'nda yapılan Cumhuriyet Halk Partisi kurultayıdır.

<span class="mw-page-title-main">Cumhuriyet Halk Partisi tarihi</span> Türkiyenin siyasi tarihine bakış

Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye'de cumhuriyet dönemindeki ilk yasal ve en uzun süre iktidarda kalmış siyasi partidir. İlk olarak Türk Kurtuluş Savaşı döneminde Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti olarak örgütlenmiş ve daha sonradan "Halk Fırkası" adıyla resmi olarak kabul edilmiştir. 1935 yılında düzenlenen 4. Olağan Kurultay'da partinin adı "Cumhuriyet Halk Partisi" olarak değiştirilmiştir.

Cumhuriyet Halk Partisi 6. Olağanüstü Kurultayı, 14 Mayıs 1972 tarihinde düzenlenmiş bir CHP kurultayıdır. Mayıs 1972 tarihinde toplanan 5. Olağanüstü Kurultayda yapılan Parti Meclisi güvenoylamasında genel başkan İsmet İnönü'nün, kendisine 12 Mart muhtırası nedeniyle muhalefet eden eski genel sekreter Bülent Ecevit ve onun önderlik ettiği Ortanın Solu hareketine karşı istediği neticeyi alamamasından ötürü görevden istifası sonucunda bu kurultay yapılmıştır.