İçeriğe atla

Ortak varlıkların trajedisi

İnekler ve otlak. "Ortak varlıkların trajedisi", aşırı kullanmayı açıklamanın bir yoludur.

Ortak varlıkların trajedisi veya ortak malların trajedisi, herkesin ortak bir kaynağı kullandığı bir durumda, kendi çıkarları doğrultusunda bağımsız hareket eden bireysel kullanıcıların, toplu eylemleri yoluyla, paylaşılan kaynağı tüketerek veya bozarak tüm kullanıcıların ortak yararına aykırı davranmasıdır. Kavramın kaynağı, Büyük Britanya ve İrlanda'daki ortak arazi üzerindeki düzensiz otlatmanın etkilerinin varsayımsal bir örneğini kullanan İngiliz iktisatçı William Forster Lloyd tarafından 1833'te yazılan bir denemedendir.[1] Bu kavram, Garrett Hardin tarafından, yüzyıl'dan fazla süre sonra, 1968'de yazılan bir makalenin ardından yaygın olarak "ortak varlıkların trajedisi" olarak tanındı.[2] Modern bir ekonomik bağlamda, "ortak varlıklar", atmosfer, okyanuslar, nehirler, okyanus balık stokları ve hatta bir ofis buzdolabı gibi paylaşılan ve düzenlenmemiş herhangi bir kaynak anlamına gelir.

Hardin ortak malların kullanımındaki en büyük problemi insanların her zaman diğer insanlara veya canlılara üstünlük kurma isteğine bağlamıştır.[3] Hardin ortak malların trajedisi, basit ve etkili bir örnekle anlatmıştır. Örnekte, otlaklardan ve bu otlaklardan yararlanan çobanlardan bahsedilmektedir. Çobanlar, sahip oldukları hayvanları bir merada otlatmaktadır. Bu olayda, her bir hayvan arazi için eksi değer, çoban için ise artı değer olarak kabul edilmektedir. Devam eden süreçte her çobanın ekstra kazanç için hayvanlarını çoğaltmak isteyeceği anlatılmaktadır. Olayların varacağı nokta çobanların ellerindeki hayvanlar ile mevcut otlağın kapasitesinin eşitleneceği ve daha sonra çobanların kazanç için hayvanlarını çoğaltmaya devam edecekleridir. Böylece otlak işlevlerini yerine getiremediği noktada yani otlağın kendini yenileyemediğinde hayvan yetiştirilmesinin sonu gelecek ve bütün sistemin sonun geleceği ileri sürülmüştür.[3]

Terim aynı zamanda çevre biliminde de kullanılmaktadır. "Ortak varlıkların trajedisi", genellikle sürdürülebilir kalkınma, ekonomik büyüme ve çevreyi korumanın birbirine bağlanması ve küresel ısınma tartışmalarıyla bağlantılı olarak bahsedilir. Aynı zamanda ekonomi, evrimsel psikoloji, antropoloji, oyun teorisi, siyaset, vergilendirme ve sosyoloji alanlarındaki davranışları analiz etmek için de kullanılmıştır.

Ortak kaynak sistemlerinin aşırı kullanım (aşırı avlanma gibi) nedeniyle çöktüğü bilinmesine rağmen, ortak bir kaynağa erişimi olan bir topluluğun üyelerinin bu kaynakları çökmeye izin vermeyerek, ihtiyatlı bir şekilde kullanmak için işbirliği veya düzenleme yaptığı birçok örnek mevcuttu ve hala mevcuttur.[4][5] Elinor Ostrom, yerel toplulukların bunu yukarıdan aşağıya düzenlemeler ya da özelleştirme olmadan nasıl yapabildiklerine dair örnekleri içeren Governing the Commons kitabında tam olarak bu kavramı sergilediği için 2009 Nobel Ekonomi Ödülü'nü aldı.[6]

Kaynakça

  1. ^ Lloyd, William Forster (1833). Two Lectures on the Checks to Population . England: Oxford University. JSTOR 1972412. OL 23458465M – via Wikisource.
  2. ^ Hardin 1968
  3. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2020. 
  4. ^ "Common Property Resource Management in South Indian Villages" (PDF). Proceedings of the Conference on Common Property Resource Management, April 21-26, 1985 (İngilizce). Washington, DC: National Academy Press. 1986. ss. 231ff. ISBN 9780309042581. OCLC 16727857. 30 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2020. 
  5. ^ Cox (1985). "No Tragedy on the Commons" (PDF). Environmental Ethics. 7 (1): 49-61. doi:10.5840/enviroethics1985716. 24 Nisan 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2020. 
  6. ^ "Elinor Ostrom - Facts". www.nobelprize.org. 24 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2018. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Tanrı ya da ilah, Klasik teistik inanç sistemlerinde Mutlak Varlık, Mutlak Benlik ve tüm varoluşun temel kaynağı olarak görülen varlık. Tek tanrılı inançlarda evrenin tek yaradanı ve yöneteni olarak kabul edilir. Çok tanrılı inançlarda genelde ilahların cinsiyeti bulunur ve eril olanlarına tanrı, dişi olanlarına tanrıça denir. Tektanrılı ve henoteistik inançlardaki Tanrı kavramını tanımlamak için ise sadece tanrı sözcüğü kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Hinduizm</span> Hindistan merkezli bir din

Hinduizm, çok kapsamlı inanç ve yaşam felsefesinin toplamıdır. Özellikle Hindistan, Nepal ve Bangladeş'te yaygındır. Günümüzde yaklaşık 1.25 milyar izleyeni ile Hristiyanlık ve İslam'dan sonra üçüncü sırada yer alan Hinduizm inancının neredeyse tüm takipçileri Hindistan ve çevresinde bulunmaktadır. Budizm ve Zen Budizmi gibi çeşitli ekoller Hinduizm'den kaynaklanıp ayrılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Finans</span> Akademik disiplin

Finans, para, döviz ve sermaye varlıklarının incelenmesi ve disiplinidir. Mal ve hizmetlerin üretimi, dağıtımı ve tüketiminin incelenmesi olan ekonomi ile ilgilidir ancak ondan farklıdır. Kapsama dayalı olarak Finansal sistemlerde finansal faaliyetlere ilişkin disiplin, kişisel, kurumsal ve kamu finansmanı olarak ayrılabilir.

Kurumlar vergisi (KV), kurum kazançları üzerinden alınan doğrudan/dolaysız bir vergi türüdür. Gelir üzerinden alınan vergiler kategorisindedir. Ancak gelir vergisi gibi subjektif değil, objektif nitelikte bir vergidir; bu nedenle artan oranlı tarife yapısına değil, düz/sabit oranlı tarife yapısına sahiptir.

Hayvan hakları, insan harici hayvanların tümünün ya da bir kısmının kendilerine ait bir özerkliğe sahip oldukları ve acıdan kaçınma gibi temel çıkarlarının tıpkı insanların temel çıkarlarının korunduğu gibi korunması gerektiğini savunan fikirdir. Hayvan hakları kavramı, insan harici hayvanların insan amaçlarına uygun düştüğü biçimde kullanılabilecek birer eşya olmadığı, kendi arzuları ve ihtiyaçları olan bireyler olarak muamele görmeleri gerektiği anlamına gelir. Pratikte bu, hayvanların insancıl muamele görmelerinin gerekli olması anlamına gelebileceği gibi, hayvanların tibbi ve kozmetik deneylerde kullanılmasının, eti ya da derisi için öldürülmesinin, eğlence için avlanmasının ve hayvancılık sektöründe hammadde ya da kaynak olarak kullanılmalarının hayvan hakkı ihlalleri olarak tanımlanması anlamına gelecektir.

<span class="mw-page-title-main">Ortak hukuk</span> Birleşik Krallık sömürgesi olan birçok ülkenin hukuki temelini kuran hukuk sistemi

Anglo-Sakson sistemi,, özellikle tarihinde Birleşik Krallık sömürgesi olan birçok ülkenin hukuki temellerini oluşturur. Emsal kararlar yansıtan, kapsamlı yasallaşmamış kanunları dikkat çeken özellikleri arasında yer alır. Bu emsal kararlar yüzyıllarca yargıçlar tarafından gerçek davalarda verilen hükümlerden elde edilmiştir.

Kurumsal iktisat, ekonomik davranışı şekillendirmede evrimsel sürecin ve kurumların rolünü anlamaya odaklanmaktadır. Asıl odak noktası Thorstein Veblen'in bir tarafta teknoloji, diğer tarafta toplumun "törensel" alanı arasındaki içgüdü odaklı dikotomisinde yatmaktadır. İsmi ve temel unsurları Walton Hale Hamilton'un 1919 tarihli American Economic Review makalesine dayanmaktadır. Kurumsal ekonomi, kurumların daha geniş bir şekilde incelenmesini vurgular ve piyasaları bu çeşitli kurumların karmaşık etkileşiminin bir sonucu olarak görür. Daha önceki gelenek, günümüzde ekonomiye önde gelen Heterodoks bir yaklaşım olarak devam etmektedir.

Varoluş, felsefe tarihi boyunca önem taşımış, her tür felsefi tartışmanın merkezinde yer almış felsefe kavramlarından biridir. Var olanların varlığını bildirir, öz'ün karşıtıdır, yani bir şeyin ne olduğunu değil var olduğunu bildirir. Salt bir var olma durumu olarak varoluş. Felsefe akımlarında ya da okullarında pek çok farklı anlamlarda kullanılıp değerlendirilmiştir. Örneğin skolastik felsefede varoluş, var olan her şeyin gerçekliğini bildirir. Daha dar ve doğa bilimsel anlamda ise varoluş, belirli bir bağlamda uzay-zaman boyutunda yer almak ya da şimdi ve burada var olmak anlamında belirtilir.

Adi şirket, sahibinden ayrı bir varlığı olmayan şirketlerdir. En basit şirket modelidir.

<span class="mw-page-title-main">Ticaret</span> mal veya hizmet değişimi ya da anlaşması

Ticaret, malların/ürünlerin üretim sürecinden tüketimine kadar geçen zamanda, ekonomik değer taşıyan başka nesneler ile değiştirilmesi, alışı ve satışı anlamında kullanılmaktadır. Ticaretin insanlık tarihindeki ilk şekli takastır. Takas yöntemi ile, mal ve hizmetler birbiri karşılığında değiş tokuş edilir. Günümüzde ise artık değişim aracı olarak para kullanımının keşfedilmesi insanlık tarihinin erken dönemlerine dayanmaktadır. Pek çok tarihçi ticaretin, iletişimin doğuşunu takiben takas yöntemiyle başlamış olduğunu düşünmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Mera</span> hayvanların otlatılması için kullanılan kısa boylu buğdaygil ve baklagil bitkileriyle kaplı arazi

Mera, otlak, meyilli, engebeli ve taban suyunun derinde olduğu yem bitkilerinin bulunduğu alanlara ve hayvancılık amacı ile kullanılan alanlara verilen addır. Çayırlara göre daha kısa boylu, seyrek otların bulunduğu meralar kaba yem alanlarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kamu malı</span>

Kamu malı, münhasır fikrî mülkiyet haklarının geçerli olmadığı tüm yaratıcı çalışmalardan oluşur. Bu haklar sona ermiş, kaybedilmiş, açıkça feragat edilmiş ya da uygulanamaz hâldedir.

Ortak ata, evrimsel süreçte, birden fazla canlı türünün ortak genetik öncülü olan canlı. Modern biyolojide, Dünya üzerinde yaşayan ya da soyu tükenmiş birçok canlının, diğer alt canlı türlerinin ortak atası olduğu kabul edilir. Ayrıca tüm canlıların "evrensel bir ortak ata"dan ya da "ortak gen havuzu"ndan geldiği kabul edilir. Evrensel ortak ata kavramı, ilk kez 1859'da Charles Darwin'in Türlerin Kökeni kitabında ortaya atılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Çevresel kaynak yönetimi</span> insan toplumlarının çevre ile etkileşiminin ve üzerindeki etkisinin yönetimi

Çevresel kaynak yönetimi, insan toplumlarının çevre ile etkileşiminin ve üzerindeki etkisinin yönetimidir. Terimin ifade etmiş olabileceği gibi, çevrenin kendisinin yönetimi değildir. Çevre kaynakları yönetimi, ekosistem hizmetlerinin gelecek insan nesilleri için korunmasını ve sürdürülmesini ve ayrıca etik, ekonomik ve bilimsel (ekolojik) değişkenleri göz önünde bulundurarak ekosistem bütünlüğünün korunmasını amaçlamaktadır. Çevresel kaynak yönetimi, ihtiyaçların karşılanması ile kaynakların korunması arasında ortaya çıkan çatışmalardan etkilenen faktörleri belirlemeye çalışır. Bu nedenle çevre koruma, sürdürülebilirlik ve entegre peyzaj yönetimi ile bağlantılıdır.

<span class="mw-page-title-main">Ekosistem hizmetleri</span> Sağlıklı doğa, ormanlar ve çevresel sistemlerin sağladığı faydalar

Ekosistem hizmetleri insanlara doğal çevre ve sağlıklı ekosistemler tarafından sunulan birçok ve çeşitli faydalardır. Bu tür ekosistemler arasında, örneğin, tarımsal ekosistem, orman ekosistemi, otlak ekosistemi ve su ekosistemleri bulunmaktadır. Sağlıklı ilişkiler içinde çalışan bu ekosistemler, bitkilerin doğal tozlaşması, temiz hava, aşırı hava koşullarını hafifletme, insan zihinsel ve fiziksel refahı gibi şeyler sunar. Toplu olarak, bu faydalar 'ekosistem hizmetleri' olarak bilinir ve genellikle temiz içme suyu, ayrışma ve gıda ekosistemlerinin dayanıklılığı ve verimliliğinin ayrılmaz bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yazılım kategorileri</span>

Yazılım kategorileri, yazılım gruplarıdır. Yazılımın bu kategoriler açısından anlaşılmasını sağlamaktadırlar. Farklı sınıflandırma şemaları, yazılımların farklı yönlerini dikkate alır.

<span class="mw-page-title-main">Doğal kaynak yönetimi</span>

Doğal kaynak yönetimi, yönetimin hem mevcut hem de gelecek nesiller için yaşam kalitesini nasıl etkilediğine özellikle odaklanarak, arazi, su, toprak, bitkiler ve hayvanlar gibi doğal kaynakların yönetimidir.

Erk hayvanı, şamanizme göre her insanın sahip olduğu, koruyucu ve yönlendirici bir tür rehber ruhtur. Şamanizmde ruhlar ile iletişim kuvvetinin güçlü olduğu bir evren mevcuttur. Evren, dünya, hayvan, insan ve bitki alemini bir bütün gibi düşünmüşlerdir. Şamanlar "Erk" kavramı ile bir bütündürler. "Erk" kelimesi; kudret, sözü geçerlilik, istediğini yaptırabilme bir işi yapabilme anlamları taşımaktadır.

Ortak mülkiyet, bir kuruluşun, işletmenin veya topluluğun varlıklarını, tek tek üyelerin veya üye gruplarının adlarını ortak mülkiyet olarak değil, bölünmez bir şekilde tutmayı ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Sermaye birikimi</span>

Sermaye birikimi, söz konusu varlığın başlangıçtaki parasal değerini kâr, kira, faiz, telif hakları veya sermaye kazançları şeklinde bir mali getiri olarak artırmak amacıyla paranın veya herhangi bir mali varlığın yatırımını içeren, kâr peşinde koşmayı motive eden dinamiktir.