İçeriğe atla

Ortaca Olayları

Ortaca Olayları
Milliyet gazetesinin 14 Haziran 1966 tarihli sayısındaki haber başlığı.
Tarih 5-16 Haziran 1966
Yer Ortaca, Muğla, Türkiye
Sebep Mezhep çatışması veya arazi kavgası
Yöntem Tecavüz, silahlı saldırı
Taraflar
 • Fevziye köyünde yaşayan Tahtacılar (Türkmen Aleviler)  • Kızılyurt köyünde yaşayan Nur Cemaati'ne bağlı Sünniler
 • Olayların ilk günü 7 kişi yaralanmış, ardından 38 kişi devlet güçlerince gözaltına alınmıştır.[1] Yaralananlardan biri 13 Haziran günü yaşamını yitirmiştir.[2]

Ortaca Olayları, Muğla'nın Köyceğiz ilçesine bağlı Ortaca beldesinde 5-16 Haziran 1966 tarihleri arasında gerçekleşen Türkmen Alevilere yönelik tecavüz ve silahlı saldırı olayları.[3][4] Sanılanın aksine mezhep çatışması değil, arazi kavgası olduğuna dair yayınlar da vardır.[5]

Arka plan

II. Dünya Savaşı yıllarında vergisini ödemeyen azınlıkları çalıştırmak amacıyla çıkarılan Varlık Vergisi kapsamında Muğla'nın günümüz Dalaman ilçesi sınırları içerisindeki bir "azınlık kampı" kurulması planlandı ve inşasına başlandı. Bu bölge, yerleşik durumda olan 11. yüzyılda Anadolu'ya göç eden "Ağaçeri" soyundan gelen ve Osmanlı kayıtlarında “Cemat Tahtacıyan” olarak geçen bir topluluk olan[6] Tahtacıların (Türkmen Aleviler) elinde bulunmaktaydı. Göç zamanında bataklık olan bu bölge, Tahtacı Alevileri tarafından kurutulur ve yaşanabilir hale getirilir. Ardından 1960 yılında iktidar partisi, Alevi olan Fevziye Köyü'ne yakın olan bir bölgeyi, yani günümüzdeki adı Güzelyurt olan Kızılyurt Köyü'nü, Nur Cemaati'ne bağlı Sünnilere ve onların ağasına verir.[7][8][9]

1962 yılında Fevziye Köyü'nden bir adam ve eşi odun toplamak amacıyla Kızılyurt yakınlarındaki ormanlık araziye girer. İddiaya göre, bunu gören Kızılyurt Köyü'nden 5 Sünni, "Alevilerin namusu olmaz" diyerek bu iki kişinin arkalarından gitmiş, ardından adamı bir ağaca bağlayıp onun gözlerinin önünde eşine tecavüz etmişlerdir.[7] Adam ve eşi köye dönünce durumu anlatır. Bunun üzerine Fevziye halkı, Kızılyurt ağasının mekanını basar.

Olaylar

Bir müddet sonra olaylar büyür ve Kızılyurt'takiler Dalaman Çayı kenarında pamuk toplayan kadın ve çocukları öldürüp hasırlara sararak çaya atarlar ve etraftaki 16 Sünni köyü ile birleşerek sayıları 700-1000 arası olduğu ifade edilen silahlı erkek "yeşil bayrak" altında toplanır. (Kaynak yok.) "Bu topraklar bizimdir, Tahtacılar dağınıza gidin", "Bir Tahtacı öldüren cennetliktir" sloganları ile Ortaca merkezine yürümeye başlarlar. Ardından bu topluluk içinde Alevilerin bulunduğu bir sinemayı basar ve burada 2 kadına tecavüz ederler. Kaçmayı başaran Aleviler kurtulur. Sinema, sahibi ile birlikte yakılır. Daha sonra bu kalabalık grup belediye binasını basarak Ortaca'nın ilk belediye başkanı ve bir Alevi olan Ziya Çavuş'u makamında yakalar ve uzun olan saç ve sakalını keserler. Çavuş, bir kağıda imza attırılarak makamından indirilir ve yerine kendi aralarından bir kişiyi yerleştirirler.[6][7][10]

Dönemi yaşayan bir Alevi olay gününü şu şekilde aktarmaktadır;[11]

"Uzakta yeşil bayrağı görünce durumun farkına vardım ve dayıma hadi gidelim dedim. Gitmeye vaktimiz olmadığı için bir dükkâna saklandık. Gelen dumanların ne olduğunu ancak olay bitince anladık."

Ardından 12 Haziran günü odun toplamaya çıkan Alevi aileye dört kişi saldırır, erkeği ağaca bağlayıp eşine tecavüz ederler. Ertesi gün olayı öğrenen Aleviler Ağanın köyünü basarlar, çatışmada bir Sünni ölür. 16 Haziran'a kadar devam eden çatışma ve baskılar sonucu birçok Alevi Türkmen bölgeyi terk etmek zorunda kalır. Kalanlar ise silahla nöbet tutarak çatışmaların bitmesini bekler.[6][11]

Tepkiler

  • Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay: “Türkiye Laiktir. Sünnilik-Alevilik yoktur, halk itikatını kendisi ayarlayabilir”[6]
  • Başbakan Süleyman Demirel: “Olaylar münferit vakalardır”[6]
  • İçişleri Bakanı Mehmet Faruk Sükan; “Türkiyemizde sureti katiye bir mezhep kavgası olamaz”[6]
  • Muğla Valisi Hasan Basa: “Mezhep çatışması yoktur. Irza geçme iddiası ise olayla ilgisi olmayan münferit bir hadisedir”[6]

Kaynakça

  1. ^ "Muğla'da Bin Köylü Çatıştı": "... birbirine girenlerden 7'si yaralandı 38'i nezarete alındı.", Milliyet, 6 Haziran 1966.
  2. ^ "Ortaca'daki Alevi Kadınlar Silahlandı": "İlk silahlı çatışma sırasında yaralanan Kızılkurt köyünden Sünni Halil Sarı dün tedavi gördüğü hastahanede ölmüştür.", Milliyet, 14 Haziran 1966.
  3. ^ Yakın Tarihimizdeki Kitlesel Katliamlar 11 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 13 Haziran 2016.
  4. ^ Kaya, Sedat. Unutulmuş bir katliamın 50 yıllık gözyaşları.. 14 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 13 Haziran 2016, Erişim tarihi: 13 Haziran 2016.
  5. ^ "Ortaca olayları, devrimcilerin müdahalesiyle sonlandırıldı/3-VİDEO | Pir Haber Ajansi - PİRHA". Pirha - Pir Haber Ajansı. 6 Haziran 2019. 1 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Kasım 2020. 
  6. ^ a b c d e f g Temeltaş, Nami. Ortaca Alevi Katliamı’nın 50. yıldönümü 16 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Bianet, 13 Haziran 2016, Erişim tarihi: 13 Haziran 2016.
  7. ^ a b c Kenanoğlu, Ali. Ortaca Katliamı ve Terolar 13 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Evrensel, 10 Haziran 2016, Erişim tarihi: 13 Haziran 2016.
  8. ^ Ortaca Katliamı 14 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 13 Haziran 2016.
  9. ^ Önal, Mehmet Naci. Muğla'da Alevi-Tahtacı Kültürü 9 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, 2013, Volume 8/9, s. 343-366, Ankara, Turkey, Erişim tarihi: 16 Haziran 2016.
  10. ^ Ortaca Katliamı 10 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Hollanda Alevi Birlikleri Federasyonu, Erişim tarihi: 16 Haziran 2016.
  11. ^ a b Unutulan Bir Alevi Katliamı: Ortaca 7 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 5 Haziran 2016, Erişim tarihi: 13 Haziran 2016.

https://www.pirha.net/ortaca-katliami-olarak-bilinen-olayin-gercek-yuzu-dosya-1-video-175143.html/04/06/2019/ 29 Haziran 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

https://www.pirha.net/alevi-yurttaslar-evimize-sigindi-ve-silah-sesleri-geliyordu-video-175147.html/05/06/2019/ 29 Haziran 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

https://www.pirha.net/ortaca-olaylari-devrimcilerin-mudahalesiyle-sona-erdi-3-video-175179.html/06/06/2019/ 1 Temmuz 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

Alevilik, Ali ve On İki İmam'ın öğretilerini öğretmiş olduğu varsayılan Hacı Bektaş-ı Veli'nin mistik Alevi İslami öğretilerini takip eden yerel bir İslami gelenektir. Alevi öğretileri dede adı verilen din adamları tarafından aktarılır. İslam'ın altı iman esası kabul edilir, ancak yorumlamada diğer mezheplerle farklılıklar bulundurur. Alevi öğretileri, yerel bir Türk dünya görüşüyle harmanlandı ve İslam'ın heterodoks bir yorumuna yol açtı. Geçmişin aksine günümüz Alevilerinin bir kısmı kendini Müslüman olarak tanımlandırmamaktadır. Hak-Muhammed-Ali teslis inancına bağlıdırlar.

<span class="mw-page-title-main">Ortaca</span> Muğlanın ilçesi

Ortaca, Muğla'nın 13 ilçesinden birisidir.

Semah, Alevi ve Bektaşi topluluklarında cem olunarak canların dayanışma ruhunu yükseltip, doğayla/evrenle bir olma halinin saz, deyiş ve hareketle temsil eden törendir. Aynı zamanda yeni nesillerin sözlü gelenekle bilgi edinmelerini sağlayan yöntemlerden biridir. Belli bir disiplin içinde törensel niteliği olan semah, eşitlik, sevgi ve birlik gözetilerek uygulanır.

<span class="mw-page-title-main">Arap Alevileri</span> Dini ve etnik topluluk

Aleviler, Arap Alevileri veya Nusayriler, çoğunlukla Levant bölgesinda yaşayan, dini ve etnik bir topluluktur. Şiiliğin erken dönemlerinde ortaya çıkan bir Galiyye kolu olduğu düşünülmektedir. On iki imamcı mezhebin ilk imamı olarak saygı duyulan Ali bin Ebu Talib, Alevi inancının bazı yorumlarında ilahi bir varlık olarak görülmektedir. Grubun 9. yüzyılda İbn Nusayr tarafından kurulduğuna inanılmaktadır. Bu nedenle Alevilere "Nusayri" de denilmektedir, ancak bu ifade günümüzde topluluğa mensup kişilerce tercih edilmemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bulgaristan Türkleri</span> Bulgaristanda yaşayan Türkler

Bulgaristan Türkleri, soyları Osmanlı İmparatorluğu döneminden itibaren iskan politikası ile Balkanlar'a göç etmiş Türklerden ve başka bir Türk kavmi olan Ön Bulgarlardan gelen, günümüzde Bulgaristan topraklarında yaşayan Türklerdir. 2021 yılında 514,836 Türk asıllı Bulgaristan vatandaşı vardır ve bu da onları ülkenin en büyük etnik azınlığı yapmaktadır. Bulgaristan Türkleri aynı zamanda Balkanlar'daki en büyük Türk nüfusunu oluşturmaktadır. Genel olarak güneydeki Kırcaali ilinde ve kuzeydoğudaki Şumnu, Silistre, Razgrad ve Eski Cuma illerinde yaşarlar.

Çorum Olayları veya Çorum Katliamı Çorum'da 1980 Mayıs-Temmuz aylarında meydana gelen, siyasi ve dini temelli olarak ortaya çıkan kanlı olaylardır. Ülkücülerin, Alevi mahallesi olarak bilinen Milönü mahallesine saldırması üzerine, çoğu Alevi olmak üzere resmî kaynaklarca 57 yurttaşın ölümü ve yüzlercesinin yaralanmasıyla sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tahtacılar</span> ağaç işçiliğiyle uğraşan Alevî Türkmenler

Tahtacılar, genel olarak Ege ve Akdeniz bölgelerinin ormanlık yörelerinde yaşayan, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ve kısmen günümüzde ağaç işçiliğiyle uğraşan Alevî Türkmenlerdir. Kızılbaş inancına sahiptirler. Bektaşîlik ve Anadolu Aleviliği ile Tahtacı inancının belli başlı farkları vardır.

<span class="mw-page-title-main">Yusufca, Milas</span>

Yusufca, Muğla ilinin Milas ilçesine bağlı bir mahalledir.

İmâmet ya da İmâmîlik İslam'ın bir kolu olan Şiiliğin temel ilkelerinden birisidir. Sünnilik imâmeti imanın esaslarından biri olarak saymaz.

<span class="mw-page-title-main">İmamet (İsnâaşeriyye öğretisi)</span>

Onikicilik / On ikiciler İlâhiyatı ya da On İki İmamcılık; Şiîliğin "İsnâaşeriyye" meşrebi içerisinde mevcûd olan On İki İmamcı tüm tarikat ve mezheplerin ortak itikadını tanımlamak maksadıyla kullanılan bir fıkıh deyimi olup, Ca'feriyye, Alevîlik, Bektaşîlik ile Arap Aleviliği'ni de kapsamı altına almaktadır. Şiîliğin "İsnâaşerîyye" ya da "On ikiciler" şubesine göre "On İki İmam", Muhammed bin Abdullah'ın ruhani ve siyâsi takipçileri olarak kabul edilmektedirler. Onikiciler'in İlâhiyâtı'na göre, Muhammed ile tâkipçilerinden oluşan toplam "On Dört Masum" insan (Muhammed, Fâtıma ve On İki İmâm) sadece toplumu adaletle yönetmekle kalmayıp, ayni zamanda şeriatın tefsiri ve Kur'an-ı Kerîm'in bâtınî te'vilini yapmakla selâhiyetlendirilmişlerdir. Toplum için birer rehber ve model olma husûsiyeti taşıyan peygamber ve imâmlar hatadan ve günahtan arındırılmış şahsiyetler olup, Allah tarafından ilâhî bir hüküm yani nass neticesinde seçilerek tâyin edilmişlerdir. On ikiciler'in itikadına göre, müslümanları ilgilendiren itikadî ve fıkhî konuların hepsi üzerinde tam bir mutlak otorite sahibi olan ve Cenâb-ı Hak tarafından ilâhî olarak atanmış olan bir "Mehdî" her çağda mevcûttur. Bu sıra içerisinde Ali birinci sırada yer almakta ve arkasından on bir tane imâm daha gelmektedir. (Bu kural Ehl-i Sünnet tarikat için de geçerli olup, orada yalnızca imâma, "Hazreti Üstâd", "Efendi", ya da "Pîr" gibi ünvânlar verilmekte olup, fıkhî ve diğer hususlarda bu hazreti üstâd efendiler tam bir mutlak otoriteye sahip bulunmaktadırlar.) Bunlar Muhammed bin Abdullah'ın neslinden olup, onun kızı olan Fâtıma'nın erkek çocuklarının soyundan gelmektedirler. Her bir "İmâm-ı Zamân" evvelkinin erkek çocuğu olmak zorundadır ve silsile bu şekilde devam etmektedir. Burada istisnâi kural sadece Hasan el-Mûctebâ'nın erkek kardeşi olan Hüseyin için geçerlidir. On İkinci ve son imâm olan Mehdî'nin ise hâlâ sağ olduğuna ve gayba halinde gizlendiğine inanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Alevi Devleti</span> Fransız Suriye Mandasındaki eski devlet

Alevi Devleti veya Nusayri Devleti, 1922'ye kadar Alevi Bölgesi olarak adlandırıldı, başlangıcından 1922'de Suriye Federasyonu'na entegrasyonuna kadar yerel olarak baskın olan Arap Alevilerinden oluşan, I. Dünya Savaşı'ndan sonra günümüz Suriye'sinin kıyısında bir Fransız manda bölgesiydi. Milletler Cemiyeti Fransız Mandası 1920'den 1946'ya kadar sürdü.

Işıkçılık / Işık Alevîliği son dönemlerde Alevîler arasında yaygınlaşan, Alevî inanç ve tarihini alternatif bir şekilde algılayan bir hareketi imâ etmek amacıyla kullanılan bir terimdir.

Maraş Katliamı veya Maraş Olayları, 19 Aralık ile 26 Aralık 1978'de Kahramanmaraş'ta meydana gelen Aleviler'e, Kürtler'e ve solculara yönelik katliamdır. Yedi gün süren olaylar sırasında iddianameye göre 111 kişi öldürüldü. Aleviler'e ait 559 ev yakıldı, 290'a yakın iş yeri tahrip edildi. 23 yıl süren davalar sonunda 22 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1-24 yıl arasında hapis cezası aldı. Katliamda önemli rol oynayan 68 kişiye ise ulaşılamadı. 12 Eylül Darbesi'ne sebep olan olaylardan biri olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Suriye İç Savaşı'nın Lübnan'a sıçraması</span>

Suriye İç Savaşı'nın Lübnan'a sıçraması, Lübnan'da Hizbullah ile IŞİD ve El Nusra'nın başını çektiği Sünni radikal gruplar arasındaki çatışmalardır.

Çevrimli katliamı 11 Haziran 1990'da Şırnak'ın Güçlükonak ilçesinin Çevrimli köyüne PKK militanları tarafından gerçekleştirilen katliam. Katliamda 12'si çocuk, 7'si kadın 27 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. PKK'lılar ile çıkan çatışmada 4 korucu ve 1 PKK'lı öldü.

Alevî nüfusu, Türkiye'de üçte biri İstanbul bölgesinde yaşayan Alevîler’in daha sonra en yoğun olarak bulundukları yöreler arasında Ankara, Adana, Bursa, Antalya, Aydın Damal ve Zile şehirleriyle, Orta ve Doğu Anadolu'da yer alan Erzincan, Sivas, Malatya, Tunceli illeri gelmektedir. Türkiye'de en çok Alevî köyü ise 60'ı karışık olmak üzere toplam yaklaşık 460 adet köy olup Sivas ilinde yer almaktadır. Bunların ardından sırasıyla, Tunceli, Erzincan, Tokat, Çorum, Kahramanmaraş, Bingöl, Amasya, Erzurum, Malatya, Adıyaman, Yozgat, Hatay, Elazığ, Muş, Balıkesir, Mersin, Kars, Adana, Ankara, Eskişehir, Gaziantep, İzmir, Kırıkkale, Kütahya ve Ordu illeri gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Akıncı, Ortaca</span>

Akıncı, Muğla ilinin Ortaca ilçesine bağlı bir mahalledir.

<span class="mw-page-title-main">Mahmudiye tecavüz ve cinayetleri</span> 14 yaşında Iraklı bir çocuğun ABD Ordusu askerleri tarafından toplu tecavüze uğraması ve öldürülmesi

Mahmudiye tecavüz ve cinayetleri 12 Mart 2006 tarihinde, ABD ordusuna mensup 5 askerin, 14 yaşındaki Iraklı kız çocuğu Abir Kasım Hamza El Cenabi'ye çoklu tecavüz edip, bedenini ateşe vermeleri ve evde bulunan ailesini öldürmelerini içeren savaş suçlarını ifade eder. Olay, ailenin Mahmudiye kasabasına bağlı Yusufiye köyündeki evlerinde gerçekleşti. El Cenabi'nin 34 yaşındaki annesi Fahriye Taha Muhasen, 45 yaşındaki babası Kasım Hamza Rahim ve 6 yaşındaki kız kardeşi Hadel Kasım Hamza El Cenabi, yaşadıkları evde Amerikalılar tarafından öldürüldü. Ailenin geri kalan iki üyesi, 9 yaşındaki Ahmet ve 11 yaşındaki Muhammed, katliam sırasında okulda oldukları için katliamdan kurtuldular.

Malatya Katliamı veya Malatya Olayları, 17-20 Nisan 1978'de Türkiye'nin Malatya ilinde meydana gelen Alevilere dönük şiddet olayları ve cinayetler. Dönemin Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu'nun öldürülmesi üzerine ülkücü ve İslamcı grupların şehrin Alevi ve solcu mahallelerine girmeleri ve şiddet kullanmaları ile gelişmiş olaylarda 3'ü çocuk olmak üzere 8 kişi öldürülmüş, 20'si ağır olmak üzere 100 kişi yaralanmış ve yaklaşık 1000 iş yeri ve ev tahrip edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Fevziye, Ortaca</span>

Fevziye, Muğla ilinin Ortaca ilçesine bağlı bir mahalledir.