İçeriğe atla

Orta gelir tuzağı

Orta gelir tuzağı (İngilizce: Middle income trap), bir ekonominin belirli bir kişi başına gelir seviyesine ulaştıktan sonra ileri gidemeyip aynı seviyede sıkışıp kalması hâlidir.[1] Bu kavram ilk kez 2007 yılında, Dünya Bankasının bir raporu olan “Doğu Asya’nın Rönensansı: Ekonomik Büyüme İçin Fikirler” (An East Asian Renaissance Ideas for Economic Growth) isimli çalışmada ele alınmıştır. Söz konusu olan raporda, orta gelir seviyesine ulaşan ülkelerin, düşük gelir grubundaki ülkeler ile ücret bakımından rekabet edemedikleri, yüksek gelir grubundaki ülkeler karşısında da inovasyonlarının yetersiz kalması sonucunda düşük büyüme performansı sergilemeleri, orta gelir tuzağına yakalandıkları ifade edilmiştir.[2]

Orta Gelir Tuzağının Belirlenme Çeşitleri

Kavramın ortaya çıkmasından sonra tanımlanması için bazı çalışmalar yapılmıştır bunlardan Biri Tho (2013)'dur. Tho, orta gelir tuzağının teorik kısmını açıklamaya çalışmıştır. Bir diğer çalışma ise Dünya Bankası tarafından yapılan gelir sınıflandırmasına göre ekonomilerin sınıflandırılmasıdır.

Orta Gelir Tuzağı ve Tho Modeli

Ekonominin Gelişme Aşamaları ve Orta Gelir Tuzağı Grafiği (Tho, 2013:4-5)

Tho, ekonominin gelişme aşamaları üç kısımda ele alınmaktadır. Söz konusu olan aşamalar grafik üzerinde gösterilmiştir. Şekilde A ile B noktaları arası, yoksulluk tuzağında olan az gelişmiş ülkeleri gösterirken, B ile C arası, yoksulluk tuzağından kurtulan ve kalkınmanın ilk aşamasını gerçekleştiren tarımdan sanayiye geçiş ortamındaki, orta gelirli ülkeler gösterilmektedir. C ve D noktaları arasındaki ülkeler ise, sürdürülebilir büyüme performansı gerçekleştiren gelişmiş ülkeleri göstermektedir. Bu aşamalara göre B ile C arasında bulunan tarıma dayalı ülkelerin sanayiye geçişi yaşanırken ivme C noktasına geldikçe azalmıştır. C noktasına gelen bu ülkeler eski büyüme hızlarını yakalayamamaktadır. Düşük büyüme dönemine giren ülkeler C ve E noktaları arasında sıkışarak orta gelir tuzağına yakalanmışlardır.

Gelir Düzeyine Göre Ülke Ekonomileri Sınıflandırılması

Orta gelir tuzağındaki ülkeleri belirlerken en yaygın araç Dünya Bankası'nın kişi başına düşen gelir üzerinden sınıflandırmasıdır. Dünya Bankası literatürü ilk kez ortaya attığında atlas method yöntemi ile ABD'de kişi başına düşen gelirin yüzde 20'sini diğer ülkeler açısından orta gelir düzeyi olarak belirlemiştir. Günümüzdeki sınıflandırma ise enflasyonu göz önünde bulundurarak her yıl temmuz ayında yayımlamaktadır. Dolar cinsinden yayımlanan gelir gruplarında düşük gelirli, orta gelirli ve yüksek gelirli olarak üç başlıkta ele alınır. Orta gelirli ekonomileri ise kendi içinde ikiye ayırarak alt-orta ve üst-orta gelirli olarak ikiye ayrılır.[3]

Ülke SınıflandırılmasıKişi Başına Gelir (Dolar)
1.   Düşük Gelirli< 1,046
2.   Orta Gelirli1,046 – 12,695
2.1. Alt Orta Gelirli1,046 – 4,095
2.2. Üst Orta Gelirli4,096 – 12,695
3. Yüksek Gelirli> 12,695

Deneyimleyen Ülke Örnekleri

Farklı ülkelerin ele alınarak incelenmesi bakımından Felipe vd. (2012) tarafından yapılan çalışma oldukça anlamlıdır. Yazarlar, orta gelirli ülkeleri kendi arasında ikiye ayırmış, 1950 ve 2010 yılları arasında 37 ülkenin alt orta gelirli gruba dahil olduğunu ortaya koymuştur. Söz konusu ülkelerin büyük çoğunluğu Sahra altı Afrika ülkeleridir. Diğer yandan, Karayipler bölgesinden Haiti ve Asya'dan Afganistan, Bangladeş ve Nepal'in de dahil olduğu beş ülke de ilgili sınıflandırmada yer almaktadır. İlgili yazarlara göre 1950 yılından sonra Türkiye'nin de aralarında bulunduğu dokuz ülke alt gelir grubundan üst gelir grubuna sıçramıştır. Belirlenen ülkelerin alt gelir grubundan üst gelir gurubuna geçtikleri yılı ve o yıllar arasındaki ortalama büyüme oranları da Tablo 2.1'de gözlemlenebilmektedir.[3] Seçilen ülkelerin alt-orta gelir grubundan üst-orta gelir grubuna geçiş yaptığı yıllar arasında belirgin farklılaşmalar dikkat çekmektedir. Bu süreci en kısa sürede Çin tamamlarken, Türkiye, Bulgaristan ve Kosta Rika gibi ülkeler oldukça uzun sürede tamamlamışlardır.

Tablo 2.1: 1950 Yılından Sonra Alt-Orta Gelirli Ülke Haline Gelen ve Üst-Orta Gelirli Ülke Düzeyine Erişebilen Ekonomiler[4]

Ülke Bölge Alt-Orta Gelirli Ülke Olunan Yıl Üst-Orta Gelirli Ülke Olunan Yıl Alt ve Üst Orta Gelirli Ülke Statüsünde Geçirdiği Yıl Yıllık Ortalama Büyüme Hızı
Çin Asya 1967 1986 19 7,0
Malezya Asya 1969 1996 27 5,1
Kore Cum. Asya 1969 1988 19 7,2
Tayland Asya 1976 2004 28 4,7
Bulgaristan Avrupa 1953 2006 53 2,5
Türkiye Avrupa 1955 2005 50 2,6
Kosta Rika Latin Amerika 1952 2006 54 2,4
Umman Orta Doğu 1968 2001 33 2,7

Tablo 2.2'de ise üst orta gelirden, yüksek orta gelire ulaştığı yılları ve arasındaki farkı gözlemleyebiliriz.[4] Çin ve Kore 7 yıllık bir sürede üst orta gelirli ülke statüsüne geçtikten sonra sırasıyla 1993 ve 1995 yıllarında yüksek gelirli ülkeler statüsüne erişmişlerdir. Almanya, Fransa, Norveç, Belçika, Hollanda, Avusturya gibi birçok Avrupa ülkesi 12-15 yıl arasında orta gelirli ülkelere geldikten sonra 1970'li yıllarda yüksek gelirli gruba yükselen ülkelerden olmuşlardır. Diğer yandan, Danimarka ve İsveç 1960'lı yılların sonlarında ilgili statüye erişmeyi başarmıştır (Felipe vd., 2012: 24).

Tablo 2.2. 1950'den Sonra Üst Orta Gelirden Yüksek Gelir Grubuna Geçen Ülkeler

Ülkeler

Üst Orta Gelire Ulaştığı Yıl

Yüksek Gelire Ulaştığı Yıl

Üst Orta Gelirde Kalış Süresi/YılGelir Geçişinde Ortalama Büyüme Oranı

(%)

Hong Kong 1976 1983 7 5.9
Japonya 1968 1977 9 4.7
Güney Kore 1988 1995 7 6.5
Singapur 1978 1988 10 5.1
Taipei 1986 1993 7 6.9
Avusturya 1964 1976 12 4.1
Belçika 1961 1973 12 4.4
Danimarka 1953 1968 15 3.3
Finlandiya 1964 1979 15 3.6
Fransa 1960 1971 11 4.4
Almanya 1960 1973 13 3.4
Yunanistan 1972 2000 28 1.8
İrlanda 1975 1990 15 3.2
İtalya 1963 1978 15 3.4
Hollanda 1955 1970 15 3.3
Norveç 1961 1975 14 3.5
Portekiz 1978 1996 18 2.8
İspanya 1973 1990 17 2.7
İsveç 1954 1968 14 3.6
Arjantin 1970 2010 40 1.2
Şili 1992 2005 13 3.7
İsrail 1969 1986 17 2.6
Mauritius 1991 2003 12 4.0

Değerlendirme

Farklı birçok ülkeyi analiz ettiğimizde, orta gelir düzeyindeki ülkelerin karşılaştıkları en önemli sorunlardan biri büyümede yavaşlama problemidir. Çünkü büyümeyi belirli bir hızda tutmak ekonomiler açısından kolay bir iş değildir. Konuya ilişkin Eichengreen vd. (2014) risk ülkeleri, yaş ortalamasının yüksek olduğu, gelecekte düşük sermaye getirisi beklenen yatırımların yoğun olduğu ve reel döviz kurunun yetersiz değerlendiği ülkeler olduğuna dikkat çekmiştir. Öte yandan orta ve yüksek eğitim seviyesinin yüksek olduğu, ileri teknoloji gerektiren katma değerli ürünlerin ihracattaki paylarının fazla olduğu ülkelerin büyümede yavaşlama riskinin oldukça az olduğuna değinmiştir (Eichengreen vd., 2014: 82). Özetle, ülkelerin büyümeyi belirli bir hedefte tutmaya çalışmasından çok, bunun ileride büyümenin yavaşlama ihtimaline karşı doğru yapılanmaya gidilmelidir. Çünkü kısa süreli hızlı büyüme sonucunda, yanlış kalkınmanın hedeflenmesi ülkeleri orta gelir seviyesinde normalden çok daha uzun süre tutabilmektedir. Bunlara istinaden yüksek gelir grubuna geçen ülkelerin kurumsal işleyişi, yapısal reformları ve iktisadi politikaları etkisi oldukça büyüktür.

Kaynakça

  1. ^ Graphic detail Charts, maps and infographics (22 Aralık 2011). "Asias Middle Income Trap". Economist.com. 28 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2014. 
  2. ^ "Doğu Asya'nın Rönesansı: Ekonomik Büyüme İçin Fikirler" (PDF). An East Asian renaissance: ideas for economic growth. The World Bank. 16 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Şubat 2007. 
  3. ^ a b "Gelir düzeyine göre yeni Dünya Bankası ülke sınıflandırmaları: 2021-2022". New World Bank country classifications by income level: 2021-2022. The World Bank. 2 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Temmuz 2021. 
  4. ^ a b "Tablo 2.1. 1950'den Sonra Alt Orta Gelirden Üst Orta Gelir Grubuna Geçen Ülkeler" (PDF). Orta Gelir Tuzağı: Türkiye ve Seçilmiş Gelişmekte Olan Ülkeler Üzerine Bir Araştırma. T.C. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. 16 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Temmuz 2021. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Barbados</span> Karayiplerde yer alan bir ada ülkesi

Barbados, Atlas Okyanusu'nun güneyinde, Karayipler'de Küçük Antiller'in bir parçası konumunda olan ve coğrafi açıdan Orta Amerika'ya dâhil edilen bir ülke konumundadır. Karayipler'in en doğusundaki ada olan Barbados, Venezuela'nın yaklaşık 434 kilometre kuzey doğusundadır. Barbados'a en yakın ada komşuları, batıda Saint Lucia, Saint Vincent ve Grenadinler, güneybatıda Grenada ve güneyde Trinidad Tobago'dur. Ülkenin başkenti Bridgetown'dur.

<span class="mw-page-title-main">Honduras</span> Orta Amerikada bir ülke

Honduras, Orta Amerika'da bir demokratik cumhuriyettir. Britanya Hondurası'ndan farklı olarak İspanyol Hondurası olarak da bilinir. Batısında Guatemala, güneybatısında El Salvador, güneydoğusunda Nikaragua bulunur.

<span class="mw-page-title-main">El Salvador</span> Orta Amerikada bulunan bir ülke

El Salvador, Orta Amerika'da yer alan yaklaşık 6,9 milyonluk nüfusa sahip bir ülkedir. Ülke, batıda Guatemala'ya, kuzey ve doğuda Honduras'a komşudur. Güneyinde Büyük Okyanus bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Dünya Bankası</span> Uluslararası finans kuruluşu

Dünya Bankası, II. Dünya Savaşı'nın ardından 1945 yılında Uluslararası Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası adıyla kurulmuş, 1947 yılında Birleşmiş Milletler'in özerk uzman kuruluşlarından biri olma özelliği kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Vietnam</span> Güneydoğu Asya ülkesi

Vietnam (Vietnamca: Việt Nam (

<span class="mw-page-title-main">Pelvis</span> karın ve uyluk arasındaki insan vücudunun alt kısmı

Pelvis, yanlarda ve önde iki kalça kemiği, arkada sakral kemik ve koksigeal kemiğin birleşmesiyle meydana gelir.

<span class="mw-page-title-main">Kuraklık</span> uzun süre suyun olmayışı durumu

Bir bölgede nem miktarının geçici dengesizliğinden kaynaklanan su kıtlığı olarak tanımlanabilen kuraklık, doğal bir iklim olayıdır ve herhangi bir zamanda ve yerde meydana gelebilir. Kuraklık genellikle yavaş gelişir ve uzun bir dönemi kapsar. Kurak iklimlerin hüküm sürdüğü yerlerdeki hayvanlar ve bitkiler, nem eksikliğinden ve yüksek değişkenlikteki yağıştan dolayı olumsuz etkilenirler. Kuraklık tespit edilmesi en zor felaketlerdendir.

Avrupa ekonomisi, 50 farklı ülkede 740 milyondan fazla kişi kapsayan bir ekonomik alanı tanımlamaktadır. Avrupa Birliği'nin oluşumu ve 1999 yılında, ortak bir para biriminin kullanıma girmesi - euro, katılımcı Avrupa ülkelerini ortak bir para birimi aracılığıyla ekonomik olarak yaklaştırır - daha güçlü bir Avrupa nakit para akışına yol açmıştır. Avrupa'daki zenginlik farkı, eski Soğuk Savaş dönemi bölünmesinde kabaca görülebilirdi; bazı ülkeler bu bölünmeyi ihlâl eder. Çoğu Avrupa ülkesi kişi başına düşen GSYİH'da dünya ortalamasından daha yüksek ve çok gelişmiş olsa da, bazı Avrupa ekonomileri, İnsani Gelişme Endeksinde dünya ortalamasının üzerindeki konumlarına rağmen, daha yoksul durumdadır.

<span class="mw-page-title-main">Lancashire</span>

Lancashire, Birleşik Krallık'ın İngiltere ülkesinin Kuzey Batı bölgesinde birinci seviyede yerel idare "shire" kontluğu ve kraliyet seremonileri için törensel kontluktur. Merkezi Preston şehrindedir.

<span class="mw-page-title-main">FairTax</span>

Adil Vergi Amerika Birleşik Devletleri'nde bütün federal gelir vergilerinin tek bir milli satış vergisi ile değiştirilmesi yolundaki federal vergi kanunlarındaki değişiklik tasarısıdır. Plan Birleşik Devletler Kongresine Fair Tax Act olarak sunulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">2008-2012 Küresel Ekonomik Kriz</span> ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkeleri etkileyen ekonomik kriz

2008 Ekonomik Krizi veya Büyük Durgunluk, 2008 yılının son aylarında ortaya çıkan ve birçok ülkeyi olumsuz yönde etkileyen ekonomik gelişmelerdir. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımıyla kıyaslanan bu kriz özellikle Eylül 2008 ayında gözle görülür hale gelmiştir. ABD'deki taşınmaz mal piyasasının birden değer kaybetmesi ve bunun sonucu olarak tutulu satışlardaki kişisel iflasların artmasının bu krizi tetiklediği sanılmaktadır.

Türkiye'de finansal krizler ya da ekonomik krizler makro ekonomik yapının bozulmasıyla ortaya çıkan buhran dönemleridir. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı sonrası yaşanan başlıca krizler; 1946, 1958, 1960, 1974, 1980, 1982, 1990, 1994, 2000-2001, 2008-2012 ve 2018-2023 krizleridir.

<span class="mw-page-title-main">Finlandiya ekonomisi</span> Finlandiyanın geçinmesini sağlayan bütçe

Finlandiya ekonomisi, Fransa, Almanya, İsveç veya Birleşik Krallık gibi diğer batı ekonomileriyle eşit bir kişi başına üretimle son derece sanayileşmiş, karma bir ekonomidir. Ekonominin en büyük işkolunu yüzde 72,7 ile hizmetler, ardından yüzde 31,4 ile imalat ve rafine etme işleri oluşturmaktadır. Ekonominin birincil işkolunun ekonomideki payı yüzde 2,9'dur.

Estonya, Avrupa Birliği üyesidir, Euro bölgesi ülkesidir ve IMF verilerine göre gelişmiş ülke sayılmaktadır. Estonya ekonomisi Finlandiya ve İsveç ekonomilerindeki gelişimlerden çok etkilenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Baltık Kaplanları</span>

Baltık Kaplanları, üç Baltık ülkesi olan Estonya, Letonya ve Litvanya'nın 2000 yılından sonra başlayan ve 2006–2007 yılına kadar devam eden hızlı ekonomik büyümesini ifade eden bir tanımdır. Terim, sırasıyla Asya, Slovakya ve İrlanda'nın bazı bölgelerindeki ekonomik büyüme dönemlerini tanımlamak için kullanılan Asya Kaplanları, Tatra Kaplan ve Kelt Kaplanı terimlerinden modellenmiştir.

Alt orta sınıf, toplumun orta sınıfının alt kategorilerinden biridir ve sosyal sınıf yapısında önemli bir role sahiptir. Alt orta sınıf, genellikle beyaz yakalı çalışanlar, memurlar, işçiler ve küçük iş sahipleri gibi meslek gruplarını içerir. Bu sınıf, gelir ve yaşam tarzı açısından orta sınıfın altında yer alır, ancak düşük gelirli veya yoksul sınıfın üzerindedir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de enflasyon</span> Türkiyenin kuruluşundan bugüne kadar olan enflasyon ve enflasyona etki eden olaylar

Türkiye'de enflasyon, Türkiye ekonomi tarihinde sürekli yapısal problemlerden birisidir. Yakın dönem Türkiye tarihinde yıllık enflasyonda 1971'den başlayarak 34 yıl süren çift haneli verilerin görüldüğü enflasyonist bir süreç yaşandı. 2000'li yıllarda tek haneli oranlara düşse de 2010'lu yılların sonunda döviz kuru ve pahalılık nedeniyle enflasyon yeniden ciddi problemlerden biri halinde geldi.

Bu, 2019 yılı için kişi başına GSMG'ye göre Avrupa ülkelerinin bir haritasıdır. Yeşil yüksek gelir, turuncu üst orta gelir ve kırmızı alt orta geliri göstermektedir.

İkincil sektör, makroekonomide üç sektör teorisinde üretimin rolünü tanımlayan ekonomik sektördür. Ekonominin ikincil sektörü, bitmiş, kullanılabilir bir ürün üreten veya inşaatla uğraşan endüstrileri kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Cru (şarap)</span>

Cru, yüksek kaliteli bir üzüm bağını veya üzüm bağı grubunu belirtmek için kullanılan bir şarap ve şampanya terimidir. Başlangıçta hem bir bölgeyi, hem de içinde yetiştirilen her şeyi ifade etmek için kullanılan bir Fransızca kelimedir, ancak artık çoğunlukla hem bir üzüm bağını hem de şaraplarını ifade etmek için kullanılmaktadır. Terim genellikle Fransız şarabı sınıflandırmalarında kullanılır. Sonuç olarak, şarap etiketinde cru adını gösteren bir şarabın, bu üzüm bağının veya üzüm bağı grubunun tipik özelliklerini sergilemesi beklenir. Premier cru ve grand cru terimleri, farklı şarap bölgelerinde çeşitli şekillerde tanımlanan varsayılan kalite seviyelerini belirtir.