Fobi, korku ya da yılgı, bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi hali. Fobi kelimesi, Yunanca Phobos kelimesinden gelir. Phobos, Yunan mitolojisinde korku tanrısıdır.
Transfobi, transgender veya transseksüel kişilere ya da direkt olarak transseksüelliğe karşı duyulan hoşnutsuzluğu ve olumsuz tutumu kapsamaktadır. Transfobi, toplumun cinsiyet normlarına uymayan insanlara karşı duyulan korkuyu, tiksintiyi, nefreti veya rahatsızlığı ve bunlara bağlı olarak şiddeti kapsayabilir. Genellikle homofobik görüşlerle birlikte ifade edilir ve bu nedenle sıklıkla homofobinin bir türü olarak kabul edilir. Transfobinin mağdurlarından olan çocuklar tacize, okulda zorbalığa ve/veya okul içinde şiddete, koruyucu aileleri tarafından şiddete maruz kalmaktadırlar. Yetişkin mağdurlarsa kamuoyunda alaya, tacize, sataşılmaya, şiddet ile tehdide, soyguna uğramaya ve yanlış tutuklamaya maruz kalmaktadır ve bu yüzden birçoğu toplumda güvensiz hissetmektedir. Bazıları; trans olduğu için kovulacağından veya muhafazakâr politikaların, onları korumak için yasalara karşı çıkan dindar grupların etraflarını kuşatmasının baskısından dolayı sağlık hizmetini reddediyor veya işyeri ayrımcılığıyla mücadele ediyor. Kurbanların yüksek bir oranının cinsel şiddete maruz kaldığı rapor edilmektedir.
Kuş; tüyleri, dişsiz gagaları, yumurtladıkları sert kabuklu yumurtalar yoluyla üreyen, yüksek metabolizma hızına sahip, dört odacıklı kalpleri ve hafif ama güçlü bir iskelet yapısına sahip, Aves sınıfını oluşturan sıcakkanlı omurgalı hayvanlar grubudur. Tüm dünyada yaygın olarak yaşayan kuşların boyutları arı sinek kuşunda 5 cm ila deve kuşunda 2,75 m arasında değişir. On bin kadar yaşayan kuş türü bulunur ve bunların yarısından fazlasını ötücü kuşlar oluşturur. Kuşların türlere göre farklılık gösteren kanatları vardır ve kanatsız olduğu bilinen tek grup kivi kuşu ve soyları tükenmiş olan moa ile fil kuşudur. Ön ayakların evrimleşerek kanatlara dönüşmesi kuşlara uçma yeteneği sağlamış ancak daha sonra yine evrimin devam etmesiyle penguenler, deve kuşları ve adalarda endemik olan bazı türler uçma yeteneğini kaybetmişlerdir. Kuşların sindirim ve solunum sistemleri de uçma yeteneğine uyum sağlamıştır. Özellikle deniz kuşları ve bazı su kuşları gibi kuşlar ayrıca evrimleşerek yüzme yeteneği de kazanmıştır.
İslamofobi, kelime anlamı olarak "İslam korkusu" demektir. İslam dinine ya da Müslümanlara karşı duyulan nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve kin besleme anlamına gelir.
Araknofobi veya Araknofobya bir spesifik fobidir, Örümcek korkusuna verilen addır.
Kara ve su kurbağası korkusu kabul edilen bir fobi türüdür. Kurbağa fobisi veya ranidafobi olarak da bilinir. Pek çok kültürde batıl inanç olarak da yer almaktadır. Psikiyatri literatüründe özel bir terim yerine "kurbağa korkusu" olarak kullanılmaktadır. Batrakofobi terimi 1953 psikiyatri sözlüğünde de yer almaktadır.
Teknofobi Teknolojik aygıtların ve karmaşık aygıtların, özellikle bilgisayarlara karşı olan korku ya da nefret duygusudur. Teknofobinin sayısız farklı yorumlanması olmasına rağmen, teknoloji gelişmeye devam ettikçe bu tanım karmaşıklaşıyor. Terim genellikle mantıksız bir korku anlamında kullanılır, ancak bir grup korkuların haklı olduğu görüşündedir. Fobi, Sibrofobi ile alakalı ve technophilia'nın tam tersidir. Dr. Larry Rosen, araştırma psikoloğu, bilgisayar eğiticisi ve Kaliforniya Devlet Üniversitesi profesörü, "rahatsız edici kullanıcılar", "bilişsel bilgisayar bulmacaları" ve "endişeli bilgisayar işaretleri" olmak üzere üç ana kategoride teknofobi olduğunu iddia etmektedir. İlk önce Sanayi Devrimi sırasında yaygın olarak dikkat çeken teknofobinin, dünyadaki çeşitli toplumları ve toplulukları etkilediği gözlemlendi. Bu, bazı grupların ideolojilerini korumak için bazı modern teknolojik gelişmelere karşı durmalarına neden oldu. Bu durumların bazılarında yeni teknolojiler, basitlik ve mütevazı yaşam biçimlerini kişisel değerleri gibi belirleyen inançlarla çelişmektedir. Teknofobik fikirlerin örnekleri, Frankenstein gibi edebi eserlerden Metropolis gibi filmlere kadar birçok sanat eserinde bulunabilir. Bu çalışmaların birçoğu teknofobik olarak algılanan teknolojinin daha karanlık tarafını tasvir etmektedir. Teknoloji gittikçe daha karmaşık hale gelip, anlaşılması güçleştiğinden, modern teknolojileri kullanmak ile ilgili endişelerin yayılması olasıdır.
Entomofobi, bir veya daha fazla böcek türüne karşı aşırı veya gerçekçi olmayan korku ile karakterize edilen bir fobidir. DSM-5 tarafından fobi olarak sınıflandırılmıştır. Daha spesifik durumlar apifobi ve myrmecopfobi nu içerir. Bir kitap, ABD nüfusunun %6'sının bu fobiye sahip olduğunu iddia etmektedir.
Autofobi aynı zamanda monofobi, isolofobi veya eremofobi, olarak adlandırılan, yalnız kalma fobisidir; bencil olma korkusu veya yalnız kalma korkusudur. Hastaların fiziksel olarak hasta olmaları gerekmez, ama göz ardı edildiklerini ya da sevilmediklerini düşünürler. İfade edilenin aksine, kelimenin anlamı, autofobiyi "kendinden korkma" olarak tanımlamaz. Bozukluk tipik olarak diğer anksiyete bozukluklarından kaynaklanır ve bunlarla ilişkilidir.
Glossofobi veya konuşma kaygısı halka açık konuşma ya da genel olarak konuşma korkusudur. Kelime glossofobi Yunancadaki γλῶσσα glōssa, dil anlamına gelir ve φόβος phobos, korku veya endişe anlamına gelir. Birçoğu yalnızca bu korkuya sahipken, küçük bir azınlık diğer sosyal fobi veya sosyal anksiyete bozuklukları yaşayabilir.
Talasofobi deniz ya da deniz yolculuğuna karşı duyulan şiddetli ve kalıcı korkudur. Talasofobi klinik fobidir. Genellikle spesifik panik tetiklenmesinden korkma olarak sınıflandırılır. Talasofobi semptomlarının çoğu belirlenmiş fobi ile aynıdır.
Jinefobi veya feminofobi kadınlara karşı olan anormal korkudur, özel bir sosyal fobi türüdür. Geçmişte bu fobi latin bir terim olan horror feminae ile betimlenmekteydi.
Equinofobi veya hippofobi atlara karşı duyulan psikolojik bir fobidir. Equinofobi Yunancadaki φόβος (phóbos), anlamı "korku" ve Latin kelimesi equus, anlamı "at"'ın birleşmesiyle oluşmuştur. Hippofobi kelimesi ise Yunancadaki phóbos kelimesi ile Yunancadaki at anlamına gelen, ἵππος (híppos) kelimesinin birleşmesi ile oluşmuştur.
Maruz bırakma terapisi, davranışçı terapide anksiyete bozukluklarını tedavi etmek için kullanılan bir tekniktir. Maruz bırakma terapisi, hedef hastayı herhangi bir tehlikeye neden olmaksızın kaygı kaynağına veya bağlamına maruz bırakmayı içerir. Bunu yapmanın, endişelerini veya sıkıntılarını aşmalarına yardımcı olduğu düşünülmektedir. Prosedürel olarak, laboratuvar kemirgenleri üzerinde geliştirilen korku yok olma paradigmasına benzer. Çok sayıda çalışma, genel anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, TSSB ve spesifik fobiler gibi bozuklukların tedavisinde etkinliğini göstermiştir.
Ahlâki psikoloji ya da ahlâk psikolojisi hem felsefe hem de psikoloji alanlarını ortak bir zeminde inceleyen çalışma alanıdır. Tarihsel olarak, ahlaki psikoloji terimi, ahlaki gelişim çalışmasını ifade etmek için nispeten daha dar bir şekilde kullanılmıştır. Ahlaki psikoloji sonuç olarak etik, psikoloji ve zihin felsefesinin kesişimindeki çeşitli konulara daha geniş olarak değinmeye başlamıştır. Alanın bazı ana konuları ahlaki yargı, ahlaki akıl yürütme, ahlaki duyarlılık, ahlaki sorumluluk, ahlaki motivasyon, ahlaki kimlik, ahlaki eylem, ahlaki gelişim, ahlaki çeşitlilik, ahlaki temeller, ahlaki karakter, fedakarlık, psikolojik egoizm, ahlaki şans, ahlaki tahmin, ahlaki duygu, duygusal tahmin ve ahlaki anlaşmazlık olarak verilebilir.
Özgül fobi, belirli nesnelere veya durumlara maruz kalmayla ilgili mantıksız veya irrasyonel bir korkuya denk gelen her türlü kaygı bozukluğuna verilen isimdir. Sonuç olarak, etkilenen kişi nesnelerle veya durumlarla ve ciddi vakalarda herhangi bir söz veya tasvirle temastan kaçınma eğilimindedir. Korku, kişileri günlük yaşamlarında verimsiz hale getirebilir.
Hodophobia, bir çeşit korku ya da fobi. Hodophobia ayrıca seyahat fobisi ya da seyahat korkusu olarak da bilinir. Hodophobia seyahat nefreti ile karıştırılmamalıdır.
Fobofobi, fobilerden korkma veya korkmaktan korkma olarak tanımlanan ve yoğun anksiyete ve somatik hislere neden olan bir fobidir. Fobofobi, agorafobi gibi anksiyete bozuklukları ve panik atak ile doğrudan ilişkilidir. Bir hasta fobofobi geliştirdiğinde, durumu teşhis edilmeli ve tedavi edilmelidir.
Gefirofobi köprü ve tünel korkusu ile karakterize edilen anksiyete bozukluğu veya özgül fobidir. Sonuç olarak, gefirofobi hastaları, kendilerini köprülerden geçirecek rotalardan kaçınabilir veya yolcularsa, bir köprüden geçerken çok endişeli davranabilirler. Gefirofobi terimi, "köprü" anlamına gelen Yunanca γέφυρα (gephura) ve "korku" anlamına gelen φόβος (phobos) sözcüklerinden gelir.
İhtiyofobi veya balık korkusu, balık yeme korkusu, çiğ balığa dokunma korkusu veya ölü balık korkusu gibi kültürel fenomenlerden irrasyonel korkuya kadar değişir. Selakofobi veya galeofobi ise, köpekbalıklarına özel gelişen korkudur.