İçeriğe atla

Orfeus

Orfeus Mozaiği, Arles
Orfe ve Eurydike

Orfe (Orpheus), kimilerince gerçekten yaşamamış efsanevi bir isim veya mitolojik bir şair olarak görülmesine karşın, ezoterizmde, Antik Yunan'a bilgeliği Pisagor ve Platon’dan önce getirmiş, en büyük inisiyelerden biri olarak kabul edilir.

Mitoloji

Orfe'nin sevgili karısı bir meşe nemf'i olan Evridiki bir gün Aristaeus’tan kaçarken ayaklarına bir yılan dolanır. Orfe, sevgilisi ölüp yeraltına (öte-âleme) gidince, ona tekrar kavuşmak için büyük çabalar gösterir. Tanrılardan yardım görme umuduyla, özlem içinde çalgısı olan lir'i çalarak harikulade, ahenkli müzikler yaratır. Bu çabaların sonunda yeraltı tanrısı olan Hades'ten bir yanıt gelir. Sevgilisine kavuşacaktır, fakat bir koşul vardır: sevgilisi yeraltı aleminin karanlıklarından ışığa çıkana kadar onun yüzüne bakmaması gerekmektedir. Böylece tanrısal yardımla, sevgilisi, aether (esîr) katlarından çıkıp yükselmeye başlar, fakat tam ışığa çıkacakken Orfe dayanamaz, ardından gelen sevgilisini görmek için dönüp geriye bakar. Bu büyük hatasından ötürü de sevgilisine kavuşamaz.

Tarihi

Eldeki verilere göre Orfe Yunanistan’a Trakya’dan ya da Asya’dan gelmiş olmalıdır. Kimi kaynaklara göre Orfe MÖ 8. yüzyılda bir Trakya kralı ile bir Apollon rahibesinin oğlu olarak dünyaya geldi. Semadirek (Samothrake) Adası’ndaki misterler eğitiminden geçtikten sonra Mısır’a gidip İsis Misterleri inisiyasyonundan geçti. (Fakat kimi kaynaklar Orfe’nin Mısır’a gitmemiş olduğunu inisiyatik eğitimini Asya’da almış olduğunu ileri sürer.) Daha sonra Yunanistan’a geçip Delf kentinde kendi inisiyatik organizasyonunu kurdu. Orfe’nin Delf’te kendi ekolünü kurmasını bazı araştırmacılar, aynı zamanda, eski Yunanistan’daki yozlaşmış inanışlarda yapılan bir tür reform hareketi olarak kabul ederler. Orfe eski inanışları tümüyle reddederek tepki çekmek yerine, eski inanışlardaki ilahlara ezoterik anlamlar yükleyerek, bu batıl duruma gelmiş inanışları -kimilerince Apollon kültü olarak adlandırılan- ezoterik öğretisi içinde eritme yöntemine başvurmuştur. Örneğin Orfe, Yunanlara “eski ilahınız Diyonizos yoktur” demek yerine “Diyonizos aslında tezahür etmiş İlahi Kelam’dır ve bu, insanların içinde sezgi ve vicdan tarzında belirir” demeyi tercih etmiştir.

Etimoloji

Orfe, elinde kozalak başlı bir asa taşırdı. Adı (Orfe ya da Arfa) inisiyelerinin kendine hitap biçiminden doğmuş olup “ışığıyla şifa veren” anlamına geliyordu. Kurduğu inisiyatik organizasyonun merkezi olan Delf'teki Apollon Tapınağı'nın kapısı üzerinde ünlü “kendini bil!” sözü yazılıydı.

Grek mitolojindeki birçok öğe ve öykü Orfe'nin kurduğu inisiyasyon merkezinden ihraç olmuş sembollerden ibarettir. Orfe'nin inisiyatik öğretisinde kullanılan sembollerden bazıları Evridiki, aether, Tartaros, yeraltına iniş, organlara ayrılma, kartal, iki yılanlı asa, titanlar, ateş, meşale, Phanes, Apollon, gnöthi seauton (kendini bil), küre, Lethe çeşmesi, Mnémosyne çeşmesi, Moira ya da Moira'lar, Erinyeler, kozmik yumurta, süt, şarap, yay, yılan ve Zagreus'tur. Pisagor ve Platon gibi birçok inisiyenin yararlandığı Orfe'nin öğretisi, diğer ezoterik ekollerde de görüldüğü gibi, sürekli olarak tekrar doğuş ilkesini esas almaktaydı. Amaç, insanın semavi yanına zıtlık gösteren, Titanlarla simgelenen dünyevi, maddi tutkuları, nefsani arzuları yenerek kurtuluşa varmaktı.

Resim galerisi

Dış kaynaklar

  • Erhat, Azra (2004), Mitoloji Sözlüğü İstanbul:Remzi Kitabevi (Büyük Fikir Kitapları Dizisi) ISBN 9789751403919
  • Gener, Cihangir (2012) Ezoterik-Batıni Doktrinler Tarihi, İstanbul:Beyaz Yayinlari ISBN 9789755991900
  • Salt, Alparslan (2006) Semboller Ansiklopedisi, İstanbul: Ruh ve Madde Yayıncılık/Yayınevi Genel Dizisi. ISBN 9789756377178

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Pisagor</span> İyonyalı filozof, matematik ve gökbilimci

Sisamlı Pisagor, Antik İyonya'nın en ünlü düşünürlerinden birisidir. Yunan düşünür ve Pisagorculuğun kurucusudur. Siyasal ve dinsel öğretilerini daha çok Magna Graecia'da yayan Pisagor, önce Platon ve Aristo'nun felsefelerini sonra ise tüm Batı felsefesini etkiledi. Yaşam öyküsünün çoğu halk efsaneleriyle gölgelendirilmiştir, ancak Sisam adasında bir mücevher oymacısı olan Mnesarchus'un oğlu olduğu neredeyse kesindir.

<span class="mw-page-title-main">Yahudilik</span> tek tanrılı etnik bir İbrahimî din

Yahudilik, Yahudi milletinin kolektif inancını, kültürünü, hukukî kurallarını ve medeniyetini içeren etnik bir dindir. İlk İbrahimî din olmasının yanı sıra insanlık tarihindeki en eski dinler arasında da yer alan Yahudilik, monoteizm temelli dinlerin ilk örneğidir. Yahudilik, riayetkâr Yahudiler tarafından "Avraham'ın YHVH ile yaptıkları sözleşmenin bir ifadesi" olarak yorumlanır. Geniş metinleri ve uygulamaları, çeşitli teolojik pozisyonları ve örgütlenme biçimlerini kapsayan Yahudilik, bir İbrani felsefi görüşü olmakla birlikte aynı zamanda bir dünya görüşüdür. Torah, Tanah'ın bir parçasıdır ve Midraş ile Talmud gibi ikincil metinlerle birlikte temsil edilen tamamlayıcı bir sözlü geleneğin parçasıdır. Dünya çapındaki toplam 14 ila 15 milyon takipçisi ile Yahudilik, en büyük onuncu dindir.

<span class="mw-page-title-main">İslam</span> tek tanrılı İbrahimî bir din

İslam (Arapça: اَلْإِسْلَامُ, romanize:

<span class="mw-page-title-main">Reenkarnasyon</span> ölümden sonra ruhun yeniden bedenlendiği inancı

Reenkarnasyon veya ruh göçü, ruhun sürekli olarak tekrar bedenlendiğine inanan spiritüalistlerin bu olaya verdiği addır. Reenkarnasyon kavramı Asya dinlerindeki tenasüh kavramından biraz farklı olmakla birlikte, benzerlik arz eder. Günümüzde ruh göçüne inanan insanların sayısı bir milyarı aşmaktadır. Ayrıca Dürzîlik ve Nusayrîlik gibi Orta Doğu'da yayılmış bazı dinlerde de bu inanış mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Gezegen</span> bir yıldız veya yıldız kalıntısının yörüngesinde dolanan gök cismi

Gezegen; genellikle bir yıldız, yıldız kalıntısı ya da kahverengi cücenin yörüngesinde bulunan, yuvarlak hâle gelmiş bir astronomik cisimdir. Uluslararası Astronomi Birliğinin (IAU) tanımına göre Güneş Sistemi'nde sekiz gezegen bulunur. Bunlar, karasal gezegenler Merkür, Venüs, Dünya ve Mars; dev gezegenler Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür. Gezegen oluşumu için bilimsel açıdan mevcut en iyi teori, bir bulutsunun kendi içine çökmesi sonucu bir yıldızlararası bulut meydana getirdiğini ve yıldızlararası bulutun da bir önyıldız ve bunun yörüngesinde dönen bir öngezegen diski oluşturduğunu öne süren bulutsu hipotezidir. Gezegenler bu disk içinde, kütleçekiminin etkisiyle maddelerin kademeli olarak birikmesi sonucu, yığılma (akresyon) olarak adlandırılan süreçte büyürler.

<span class="mw-page-title-main">Narkissos</span> Mitolojik karakter

Narkissos, Yunan mitolojisinde bir kahraman.

<i>İlahi Komedya</i> Dante tarafından yazılan İtalyanca uzun anlatı şiiri

İlahi Komedya, Dante tarafından 1308 civarında yazılmaya başlanan ve 1321 civarında, yazarın ölümünden kısa bir süre önce tamamlanan epik şiir. İtalyan edebiyatının en önemli örneği ve dünya edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. İlahi Komedya'da Dante, ölüm sonrası sırasıyla Cehennem, Araf ve Cennet'te geçen seyahati, hikâyenin kahramanı da olan kendisinin ağzından anlatır. Orta Çağ'da "komedya", "tragedya"nın aksine, sonu iyi biten hikâye anlamına gelirdi. Burada eserin adındaki "komedya" kelimesi, öyküsünün güldürü unsurları taşıdığı anlamına gelmez.

<span class="mw-page-title-main">Maya uygarlığı</span> Kızılderili Maya halkları tarafından kurulan Kolomb öncesi Amerika uygarlıklardan biri (y. 250–1700)

Maya uygarlığı, Kızılderili Maya halkları tarafından kurulan Kolomb öncesi Amerika uygarlıklardan biridir. Bir Orta Amerika uygarlığı olan Maya uygarlığı, binlerce yıl boyunca Meksika'nın güneydoğusundan, Honduras, El Salvador ve Guatemala'ya kadar uzanan Mezoamerika bölgesinde hüküm sürmüştür. Meksika'nın güneydoğusunda beş devlet kurmuş Mayalar, tarihleri boyunca yüzlerce lehçe üretmişlerdir ve bu lehçelerden bazıları günümüzde hâlen konuşulan 21-44 Maya dilinin oluşumunu sağlamıştır. Bu uygarlık MÖ 600 dolaylarında yükselişe geçmiş, MS 3. yüzyılda altın çağına adım atmış, kent-devletlerinin siyasi kargaşalar sonucunda çöktüğü MS 900'e dek, geniş bir alanda varlığını sürdürmüş ve İspanyol işgaliyle de sona erme sürecine girmiştir. Maya uygarlığı birçok bakımdan sona ermişse de, yaygın inanışın aksine Mayalar yok olmamışlardır, hâlen bu ülkelerde yaşamakta ve Maya dillerinden bazılarını konuşmaktadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Sirius</span> Büyük Köpek takımyıldızında yer alan ve gece gökyüzündeki en parlak yıldız

Sirius ya da Akyıldız, Büyük Köpek Takımyıldızı’nda yer alan bahar ayında kuzey yarı küreden görülebilen gece gökyüzünün en parlak yıldızıdır. Türkçe’de Akyıldız ismiyle bilinen Sirius, -1,47 olan görünür kadiri bakımından, görünür kadiri olarak kendine en yakın olan Canopus’a oranla iki kat daha parlaktır. Çıplak gözle tek yıldızmış gibi görünen Sirius, aslında tayf türlerine göre yapılan yıldız sınıflandırma sisteminde A1V sınıfında bulunan Sirius-A ile DA2 sınıfına giren ve Sirius-B olarak adlandırılan bir beyaz cüceden oluşan bir çift yıldızdır. Sirius bu parlak görünümünü aydınlatma gücünün yanı sıra Güneş Sistemi'ne yakınlığına borçludur. Güneş'e 2,6 parsek uzaklıkta oluşundan dolayı, Sirius sistemi uzaydaki yakın komşularımızdan biridir. Sirius kütlesi bakımından Güneş'in iki katıdır ve 1,42’lik bir mutlak kadir değerine sahiptir. Aydınlatma gücü Güneş'in 25 katı olmakla birlikte, Canopus veya Rigel gibi diğer parlak yıldızlarınkine oranla düşük kalır. Sirius sisteminin yaşı 200-300 milyon yıldır. Sistem başlangıçta iki mavimsi yıldızdan oluşuyordu. Bu iki yıldızdan da kütlesi bakımından daha büyük olan Sirius-B zamanla yakıtını tüketerek, dış katmanlarını kaybetmeden önce kırmızı dev haline gelmiş ve yaklaşık 120 milyon yıl önce dış katmanlarını uzaya atarak bugünkü hali olan bir beyaz cüceyi oluşturmuştur.

İçrekçilik, batınilik ya da ezoterizm, bir konudaki derin bilgilerin ve sırların ehil olmayanlardan gizlenerek, bir üstat tarafından sadece ehil olanlara inisiyasyon yoluyla öğretilmesidir. Ezoterizm bir din veya bir inanç sistemi değildir. Çoğunlukla ezoterik (içrek) yani ezoterizm ile ilgili veya ezoterizme dair şeklinde kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Ruh</span> yaşayan bir varlığın manevi özü

Ruh, can ya da tin; din ve felsefede, insan varlığının fiziksel olmayan yönü ya da özü olarak tanımlanır ve genellikle bireysellikle eşanlamlı olarak ele alınır. Teolojide ruh kişinin tanrısallığa ortak olan kısmı olarak tanımlanır ve genellikle bedenin ölümünden sonra kişinin varlığını sürdüren kısmı olarak ele alınır.

<span class="mw-page-title-main">Tufan</span>

Tufan, birçok yerel efsaneye ve kutsal kitaplara göre Tanrı tarafından bir kavmi, milleti ya da tüm insanları cezalandırmak amacıyla gönderildiğine inanılan büyük felaket. Tufanın detayları farklı kültürlerde farklılıklar arz etmekle beraber en çok bilinen şekli Nuh Tufanı'dır.

<span class="mw-page-title-main">Kılavuzluk</span>

İnisiyasyon (Süluk) ya da kılavuzluk kimi ansiklopedilerde bireyin spiritüel gelişimi için, ‘spiritüel tesir’i alıp aktarabilen bir üstadın sert ve sürekli kontrolü altında, bir düzen ve disiplin içinde, sınavlara dayalı tarzda, metotlu olarak eğitimi şeklinde tanımlanmaktadır. İnisiyasyon sözcüğünün kökeni, Latincede “bir yere girme, iştirak etme, kabul edilme, başlama” anlamındaki “initium” sözcüğüdür. Osmanlı tarikat geleneğinde bulunan “süluk” kelimesi de, “iplik, sıra, dizi, yol, meslek, tutulan yol” anlamlarındaki Arapça “silk” sözcüğünden gelmektedir. Bir inisiyasyonda üstat tektir, öğrenci ancak inisiyasyonu tamamladığı zaman inisiye olur. İnisiyasyonu tamamlamamış olanlara inisiye denmez.

<span class="mw-page-title-main">Rüya</span> diğer adıyla düş, uykunun genel bir özelliği olup, uykunun REM evresi ile yakından ilgili, görsel ve işitsel algı ve duyulardır

Rüya ya da düş, uykunun genel ve karakteristik özelliklerinden biri olup, uykunun hızlı göz hareketi (REM) adlı evreleriyle yakından ilişkili bulunan, görsel ve işitsel algı ve duygulardır. Rüyaların biyolojik içeriği, işleyişi ve maksatları tümüyle anlaşılmış değildir. Rüyalara “duyusuz algı”nın bir türü veya nesnesiz algı olarak da bakılabilir. Çeşitli inanışlara ve tahminlere de neden olan rüyalar, her zaman için ilginç ve yoruma açık bir konu oluşturmuşlardır. Farklı psikoloji ekollerinin, parapsikologların ve deneysel spiritüalistlerin rüyaları farklı biçimlerde açıklama çabaları olmuştur. Rüyaların işleyişinin açıklanması bilimsel topluluğun genel kabulüne göre varsayımlar düzeyinden öteye pek gidememiş olup, rüyalar hâlen esrarını korumakta olan bir inceleme alanını oluşturmaktadır. Rüyaların bilimsel incelenmesi oneiroloji adını alır.

<span class="mw-page-title-main">Cehenneme iniş</span>

Dante’nin “İlâhî Komedya” eserinde, kahramanı İrlandalı keşiş Patrick olan “Patrizio’nun kuyusu” efsanesinde, çeşitli tradisyonlarda, mitolojilerde ve kimi masallarda işlenmiş bir semboldür. Istıraplı deneyimler geçirmek üzere “yeraltına iniş” olarak da ifade edilir. Sembolün ne anlama geldiğini büyük inisiyelerden Orfe ve Platon ifade etmişlerdir. İnisiyasyonlarda “küçük misterler aşaması”nın sonundaki inisiye adayının ikinci temel aşamaya devam edebilmesi için tümüyle arınması, saflaşması, yani tertemiz bir şuur halini edinmesi gerekliydi. Bunun için de “cehenneme iniş” denilen bir deneyim geçirmesi gerekiyordu. Buna “ölüm deneyimi” de denilir. Platon ve Orfe, “vicdani hesaplaşma” da denilen bu deneyimin ilk etabını, zaten her insanın öldükten sonra zaten yaşayacağı bir “kendi kendini yargılama” ve kefaretini ödeme olarak betimler.

<span class="mw-page-title-main">Hermetizm</span>

Hermetizm, Antik Mısır'da yaşamış bilge Hermes Trismegistus'un iddia edilen öğretilerine dayanan felsefi ve dini bir sistemdir.

<span class="mw-page-title-main">Sembol</span> bir fikri, süreci veya fiziksel bir varlığı temsil eden bir şey

Sembol veya simge, kavramın uzlaşımsal olarak betimlendiği gösterge türü. Bir düşüncenin, nesnenin, niteliğin, niceliğin vb. ruhbilimsel ve düşünbilimsel açıdan betimlenmesi simgesel anlam taşıyan yapay bir belirtidir. Tüm simgeler doğaları itibarıyla kavramsal olup, sözel, görsel ya da sayısal olabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Evridiki (mitoloji)</span>

Evridiki, Yunan mitolojisinde, Orfe’nin kavuşmak istediği sevgilisinin adıdır. Yunan mitolojisinde, Orfe’nin sevgilisi Evridiki hakkındaki öykü kısaca şöyledir:

<span class="mw-page-title-main">İnka İmparatorluğu</span>

İnka İmparatorluğu, Kolomb öncesi Amerika'nın en büyük imparatorluğudur. İnka terimi, yarı efsanevi kurucu Manco Capac'tan 1532'de İspanyollara yenik düşmüş Atahualpa'ya dek toplam 13 imparatordan oluşan bir hanedanın hükmettiği Kolomb öncesi Güney Amerika halklarının tarihi ve uygarlığına ilişkin her türlü olayı kapsayan bir ifadedir.

<span class="mw-page-title-main">Dönüşümler</span> Ovid tarafından MS 8 yılında tamamlanan ve 15 kitaptan oluşan öyküsel şiir

Dönüşümler Romalı şair Ovid tarafından MS 8 yılında tamamlanan ve 15 kitaptan oluşan öyküsel şiir türünde bir edebiyat eseridir.