
Seçici serotonin geri alım inhibitörleri majör depresif bozukluk, anksiyete bozuklukları ve diğer psikolojik bozuklukların tedavisinde antidepresan olarak kullanılan bir ilaç grubudur. Yan etkilerinin az olması, etkinlikleri ve tolere edilebilirlikleri nedeniyle sıklıkla depresyon ve diğer birçok psikiyatrik bozukluk için birinci basamak ilaçlar olarak kullanılırlar.
Antipsikotik ya da nöroleptik ilaçlar başta şizofreni olmak üzere psikozların tedavisinde kullanılan ilaçlardır.

Mirtazapin, Remeron markası adı altında bilinen bir atipik antidepresandır. Genellikle anksiyete sorunları veya insomnia görülen depresyon durumlarında kullanılır. Mirtazapinin etkinliği, yaygın olarak reçete edilen diğer antidepresanlarla karşılaştırılabilir derecededir. İlacın etkisinin ortaya çıkması dört haftaya kadar sürer, ancak bir ila iki hafta gibi erken bir zamanda da ortaya çıkabilir. İlacın yaygın yan etkileri arasında uyku hali, baş dönmesi, iştah artışı ve kilo alımı yer alır. Ciddi yan etkiler arasında mani, düşük beyaz kan hücresi sayısı ve çocuklarda intihar riskinin artması yer alır. İlacın kullanımının durması sonucu yoksunluk semptomları ortaya çıkabilir. Mirtazapin, ilk defa 1996 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde tıbbi kullanıma girmıştır. 2019'da 6 milyondan fazla reçeteyle Amerika Birleşik Devletleri'nde en sık reçete edilen 106. ilaç oldu.

Opioidler, haşhaş bitkisinde bulunan doğal maddelerden türetilen veya onları taklit eden bir ilaç sınıfıdır. Opioidler, ağrı kesici de dahil olmak üzere çeşitli etkiler üretmek için beyinde çalışır. Bir madde sınıfı olarak, morfin benzeri etkiler üretmek için opioid reseptörleri üzerinde etki gösterirler.

Anksiyolitik anksiyeteyi azaltan ilaçlara verilen isimdir. Anksiyolitik ilaçlar, anksiyete bozukluklarına bağlı psikolojik ve fiziksel semptomların tedavisinde kullanılmaktadır.

Antidepresanlar, majör depresif bozukluk gibi bazı duygudurum bozukluklarını, bazı anksiyete bozukluklarını ve bazı kronik ağrı durumlarını tedavi etmek için kullanılan ilaçlardır. Antidepresanların yaygın yan etkileri arasında ağız kuruluğu, kilo alımı, baş dönmesi, baş ağrısı, cinsel işlev bozuklukları ve duygusal körelme bulunur. Antidepresanlar, çocuklar, ergenler ve genç yetişkinler tarafından alındığında intihar düşüncesi ve davranışı riskinde artışa neden olabilir. Antidepresanların özellikle ani bir şekilde kesilmeleri sonucunda, antidepresan yoksunluk sendromu ortaya çıkabilir.

Benzodiazepin, temel kimyasal yapısı bir benzen halkası ve bir diazepin halkasının füzyonu olan psikoaktif ilaçlardır. Depresan etkiye sahip olan benzodiazepinler, insomnia, nöbet ve anksiyete bozukluklarının tedavisinde kullanılır. İlk benzodiazepin olan klordiazepoksidin (Librium®), Leo Sternbach tarafından 1955 yılında tesadüfen keşfedilmiş, 1960 yılında da Hoffmann–La Roche ilaç firması tarafından satışa sunulmuştur. 1977'de benzodiazepinler dünya çapında en çok reçete edilen ilaç oldu.

Dekstrometorfan, soğuk algınlığı ve öksürük ilaçlarında öksürük kesici olarak kullanılan, pek çok ülkede reçetesiz satılan bir ilaçtır. Şurup, tablet, sprey ve pastil halinde satılmaktadır. Sakinleştirici, dissosiyatif ve uyarıcı özellikleri olan morfinan ilaç sınıfındadır. Saf haliyle, dekstrometorfan beyaz bir toz halinde bulunur.

Lyrica markası altında pazarlanan Pregabalin, epilepsi, nöropatik ağrı, fibromiyalji, huzursuz bacak sendromu, opioid yoksunluğu ve yaygın anksiyete bozukluğunun tedavisi için kullanılan bir ilaçtır. Analjesik ve anksiyolitik etkiye sahiptir. Epilepside parsiyel nöbetler için ek bir tedavi olarak kullanılmaktadır. Ameliyattan önce kullanıldığında ağrıyı azaltır, ancak daha fazla sedasyon ve görme bozukluğuna neden olabilir. Ağız yoluyla alınır.

Venlafaksin ya da ilk marka adıyla Efexor, serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörü (SNRI) sınıfından bir antidepresan ilaçtır. Majör depresif bozukluk (MDD), yaygın anksiyete bozukluğu (GAD), panik bozukluğu ve sosyal fobi tedavisinde kullanılır. Kronik ağrı için de kullanılabilmektedir. Ağız yoluyla kullanılır.
Maddeye bağlı psikoz, madde kullanımına atfedilen bir psikoz şeklidir. Vücudun kendisi tarafından üretilenler de dahil olmak üzere kimyasalların veya ilaçların etkilerinden kaynaklanan bir psikozdur. Çeşitli psikoaktif maddeler, kullanıcılarda psikoza neden olma veya kötüleştirmeyle ilişkilendirilmiştir.
Anhedoni, bireysel motivasyon ve haz alabilme seviyesi/kabiliyeti başta olmak üzere, bireyin hedonik fonksiyonlarında çeşitli gerilemeleri/eksiklikleri ifade eden bir tanımlamadır. Terimin, günümüzden önceki dönemlere ait tanımlamalarında 'haz/zevk/keyif alamama hali' daha çok vurgulanırken, anhedoni günümüzde ilgili araştırmacılar tarafından motivasyon azalması, haz beklentisinin azalması (istek), tüketim hazzının azalması (ilgi/beğeni) ve pekiştirmeli öğrenme yetisinin gerilemesi ile ilişkilendirilmektedir. DSM-V tanımına göre anhedoni, depresif bozuklukların, madde kullanım bozukluklarının, psikotik bozuklukların ve kişilik bozukluklarının bir bileşenidir; ve bunların içinde haz alma kabiliyetinin azalması ya da daha önce keyif veren aktivitelere yönelik ilginin azalması olarak tanımlanır. ICD-10, anhedoni üzerine açık bir tanım barındırmasa da, anhedoniye eşlenik depresif semptom açıklamasında, DSM-V içeriğine benzer olarak, ilgi veya haz kaybı olarak bir tanımlama yapılmıştır.

U-50488, oldukça seçici bir κ-opioid agonisti olarak işlev gören, ancak herhangi bir μ-opioid antagonist etkisi olmayan bir ilaçtır. Analjezik, idrar söktürücü ve öksürük kesici etkileri vardır ve antikolinerjik ilaçlar tarafından üretilen hafıza bozukluğunu tersine çevirir. U-50488, icat edilen ilk seçici kappa agonistlerinden biridir ve türevleri üzerine yapılan araştırmalar, ilgili bileşikler ailesinin geliştirilmesine yol açmıştır. Bu bileşik hiçbir zaman FDA onayı almamıştır.
Alkol yoksunluk sendromu, bir süre aşırı kullanımdan sonra alkol kullanımının azaltılmasının ardından ortaya çıkabilecek bir dizi semptomdur. Semptomlar tipik olarak anksiyete, titreme, terleme, kusma, hızlı kalp atış hızı ve hafif ateşi içerir. Daha şiddetli semptomlar nöbetler, halüsinasyonlar ve deliryum tremensleri (DT'ler) içerebilir. Semptomlar tipik olarak son içkiden altı saat sonra başlar, 24 ila 72 saatte en kötüdür ve yedi gün sonra düzelir.

Opioid krizi olarak da adlandırılan opioid salgını, 1990'lardan bu yana kısmen veya tamamen opiyatlar/ opioidler sınıfındaki ilaçlara atfedilen aşırı kullanım, yanlış kullanım/kötüye kullanım ve aşırı doz ölümlerindeki hızlı artıştır. Opioid salgını; bu ilaçların tıbbi, tıbbi olmayan ve eğlence amaçlı kötüye kullanımının göz ardı edilemeyecek tıbbi, toplumsal, psikolojik ve ekonomik sonuçlarını içerir.
Opioid kullanım bozukluğu, opioidlere karşı aşırı istek duyma, fiziksel ve/veya psikolojik bozulmaya rağmen kullanmaya devam etme, kullanımla artan tolerans ve opioidleri bıraktıktan sonra yoksunluk belirtileri ile karakterize edilen bir madde kullanım bozukluğudur. Opioid yoksunluk belirtileri mide bulantısı, kas ağrıları, ishal, uyku güçlüğü, ajitasyon ve düşük ruh halini içerir. Bağımlılık OKB'nin önemli bileşenleridir.
Buprenorfin/nalokson, buprenorfin ve nalokson içeren sabit doz kombinasyon ilaçtır. Opioid kullanım bozukluğunu tedavi etmek için kullanılır ve opioid kullanım bozukluğunun ölüm oranını %50 azaltır. Kullanma isteğini ve yoksunluk belirtilerini giderir.
Benzodiazepin bağımlılığı, DSM-IV'e göre kişinin tolerans, yoksunluk belirtileri, zararlı etkilere rağmen sürekli kullanım gibi ilaç arama davranışları ve uyumsuz madde kullanım modellerinden bir veya daha fazlasını geliştirdiği bir durumu tanımlar. Bununla birlikte, benzodiazepin bağımlılığı durumunda, sürekli kullanım, ilacın zevkli etkilerinden ziyade, hoş olmayan yoksunluk reaksiyonlarından kaçınma ile ilişkili görünmektedir. Benzodiazepin bağımlılığı, açıklanan bağımlılık davranışı olmadan, düşük terapötik dozlarda bile uzun süreli kullanımla gelişir.
Kokain bağımlılığı, kokain kullanımının bırakılması üzerine yoksunluk semptomlarıyla karakterize nörolojik bir hastalıktır. Aynı zamanda sıklıkla, önemli zararlara ve olumsuz sonuçlara rağmen kokain ve/veya crack'in ısrarla kullanılmasıyla karakterize edilen biyopsikososyal bir bozukluk olarak kabul edilir. Zihinsel Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı, sorunlu kokain kullanımını "Uyarıcı kullanım bozukluğu" olarak sınıflandırır. Uluslararası Hastalık Sınıflandırması, "Kokain kullanımına bağlı bozukluklar" başlığı altında bir sınıflandırma (tanı) olarak "Kokain bağımlılığı"nı içerir.

Keyif verici uyuşturucu kullanımı, bir ya da daha fazla psikoaktif ilacın zevk, eğlence veya başka bir amaç için bilinç durumunu değiştirmek amacıyla kullanılmasıdır. Psikoaktif bir ilaç kullanıcının vücuduna girdiğinde sarhoş edici bir etki yaratabilir. Eğlence amaçlı uyuşturucular genellikle üç kategoriye ayrılır: depresanlar, uyarıcılar ve halüsinojenler.