İçeriğe atla

Onyılların Volkanları

16 tehlikeli volkan

Onyılların Volkanları (Decade Volcanoes), nüfusun yoğun olduğu alanlarda tehlike arz eden 16 volkanı izleme projesidir. Yıkıcı patlamalar gerçekleştiren volkanları gözlem araştırma ve ihbar kurumudur.

Proje, doğal afetler şiddetinde bir azalma sağlayarak, volkanlar ve sundukları tehlikeleri daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla, volkanlar üzerinde çalışmayı ve halkın bilinçlendirme çalışmalarını teşvik eder.

İzleme IAVCEI (International Association of Volcanology and Chemistry of the Earth's Interior) kuruluşu tarafından yapılır. Proje, Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen Doğal Afetlerin Azaltılması Uluslararası Onyılı'nın bir parçası olarak başlatıldığından "Decade volkanlar" (Onyıllar Volkanları) denir.

Dünyanın en tehlikeli volkanlar listesi hazırlanmıştır. Listeye belli özellikleri olan volkanlar dahil edilmiştir. Tehlikeli olma (lav akışı, lahar, istikrarsız bir yapı, çökme ihtimali), son zamanlarda faaliyette bulunma, kalabalık bir bölgede olma, çalışmalar için siyasi ve fiziksel ulaşılabilir olma ve bilimsel çalışmalar için yerel desteğin olması bu temel kriterlerdir. Geçmişte birden fazla tehlike gösteren volkanlardır. Geçmişte büyük patlamalar gerçekleştirmiş, kalabalık bölgelere yakın volkanlar muhtemel felaket nedenleridir.

Onyıllar volkanları olarak aşağıdaki 16 volkan seçildi:[1][2]

Galeri

Kaynakça

  1. ^ "IAVCEI NEWS 1/2 1996" (PDF). 13 Temmuz 2010 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Aralık 2015. 
  2. ^ "Dünyadaki en tehlikeli aktif yanardağlar". zaman.com.tr. 21 Mart 2014. Erişim tarihi: 27 Aralık 2015. []

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yanardağ</span> Magmanın yer içinden yüzeye çıktığı veya geçmişte çıkmış olduğu, genellikle koni biçiminde, tepesinde bir püskürme ağzı bulunan dağ

Yanardağ ya da volkanik dağ, magmanın yeryüzünden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir. Güneş Sistemi'nde bulunan kayalık gezegen ve uydularda birçok yanardağ olmasına rağmen, bu olgu, en azından Dünya'da, genellikle tektonik plaka sınırlarında görülür. Ne var ki, sıcak nokta yanardağlarında önemli istisnalar vardır. Yanardağların araştırıldığı bilim dalına volkanoloji denir.

<span class="mw-page-title-main">Kaldera</span>

Kaldera, volkanik patlama sonucu toprağın çökmesiyle oluşmuş volkanik yer şekli. Bazen volkanik kraterlerle karıştırılmaktadır. Kelime, İspanyolcada ‘caldera’ ve Latincede ‘calderia’ denilen 'pişirilmiş çömlek' anlamına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Stratovolkan</span> lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkan

Stratovolkan, pek çok sertleşmiş lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkandır. Bu volkanlar dik yamaçlarıyla ve periyodik patlamalarıyla tanınırlar. Bunlardan fışkıran lavın akışkanlığı azdır ve çok uzağa yayılmadan önce soğur ve sertleşir. Magmaları asidik ya da yüksek-orta düzeyde silika içeriklidir. Buna karşın bazik içerikli magmanın akışkanlığı yüksektir ve Hawaii'deki kalkan biçimli Mauna Loa dağı gibi yayvan dağları oluşturur. Pek çok stratovolkanın yüksekliği 2500 metreden fazladır. Türkiye'den Ağrı Dağı ve Nemrut Dağı birer stratovolkan tipindeki volkanlardır.

<span class="mw-page-title-main">Lav</span> yanardağ patlamasıyla çıkan erimiş kaya parçaları

Lav ya da püskürtü, yanardağ patlaması sırasında çıkan çok sıcak, sıvı ve akıcı erimiş maddeye denilmektedir. Yanardağ ağzından ilk çıktığında sıvı halde bulunmaktadır. Lavın sıcaklığı "700 °C "ile "1200 °C" arasında değişmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Piroklastik akıntı</span>

Piroklastik akıntı, volkanlardan çıkan ve sıcak gazlardan beslenmiş kor halindeki kül ve lav parçaları ile volkanik yamaçlardan çok hızlıca aşağıya akan sıcak akıntılardır. Bu akıntılar saatte 200 km hıza ulaşabilirler. Piroklastik akıntılar iki ana bölümden oluşur. Bunlar yer çekimi etkisinin artışı ve şiddetli türbülans akıntılarıdır. Yer çekimi etkisinin artışı; piroklastik akıntıların bir bakıma çığ ve heyelanlara benzer bir şekilde hareket etmesine sebep olur. Bunlar, lav parçalarından ve hareketli kütlede sıkışan havanın ısınıp genleşmesiyle açığa çıkan gazlar tarafından harekete geçerler. Bu gazlar, tabandaki kayaçlar ile akan malzeme arasındaki sürtünmeyi azaltır. Şiddetli türbülans akıntıları ise; ortamdaki kül ve pumis parçaları ile sürtünmenin en aza indirgenmesine katkıda bulunan önemli mekanizmalardan birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Volkan kemeri</span>

Volkan kemeri. Stratovolkan, aynı zamanda kompozit volkan olarak da bilinir, uzun boylu konik volkan birçok lav, tefra, pamis ve volkanik kül katmanları tarafından sertleşerek inşa edilmiştir. Kalkan volkanların aksine strato volkanlar ve dik profilleri ve periyodik patlamalı püskürmeler ile karakterize edilirler. Bazı çökmüş kraterler ile kalderalarda bu şekilde adlandırılır. Genellikle stratovolkanlar yüksek viskoziteden dolayı uzağa yayılmadan önce soğur ve katılaşırlar. Bu lav oluşturan magma daha az bir miktarda viskoz mafic magma ile yüksek-orta derecede silika içermektedir. Geniş felsik, lav akıntıları nadirdir,15 km (9,3 mi) kadardır. Stratovolkanlar erüptif malzemelerin sıralı dökülmeleri itibaren inşa edilen kendi kompozit yapısı nedeniyle bazen “kompozit volkan” da denir. Onlar daha az yaygın olan kalkan volkanların aksine volkan tipleri arasında en yaygın olanlardandır. İki önemli Stratovolkan olan Krakatoa en iyi bilineni ve Vezüv 1883'teki patlama Pompei ve Herculaneum kasabalarnı önemli oranda tahrip etti. Aynı zamanda bu patlama binlerce kişinin ölümüne sebep olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Mauna Loa Dağı</span> Hawaiide bulunan aktif yanardağ

Mauna Loa Dağı, Amerika Birleşik Devletleri'de Büyük Okyanus adalarından oluşan Hawaii eyaleti'nin Big Island 'nın güneyinde yer alan Hawaii Yanardağlar Ulusal Parkı içerisinde yer alan 4.169 metre rakımlı bir aktif kalkan volkan. Hawaii dili ile bu dağın "Mauna Loa" olan ismi "Uzun Dağ" anlamına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Yitim zonu</span> jeolojik bir süreçt

Yitim zonu, bir plakanın diğerinin altında hareket ettiği ve mantoda yüksek yerçekimi potansiyel enerjisi nedeniyle batmaya zorlandığı tektonik plakaların konverjan sınırlarında gerçekleşen jeolojik bir süreçtir. Bu işlemin gerçekleştiği bölgeler, batma bölgeleri olarak bilinir. Yitim oranları tipik olarak yılda santimetre cinsinden ölçülür, ortalama konverjan oranı çoğu plaka sınırı boyunca yılda yaklaşık iki ila sekiz santimetredir.

Pleistosen dönemi volkanik patlamalar, Kuvaterner'in alt dönemi olan Pleistosen yaklaşık 2.588 milyon yıl önce başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tambora Dağı</span> Sumbawadaki aktif bir stratovolkan

Tambora Dağı veya Tomboro Dağı, Endonezya'nın Küçük Sunda Adaları'ndan biri olan ve hem kuzeyi hem de güneyi okyanusal kabuk ile çevrili Sumbawa'daki aktif bir stratovolkandır. Tambora, altındaki aktif yitim zonu tarafından oluşturulmuştur. Bu da Tambora Dağı'nın 4.300 metre (14.100 ft) yüksekliğe ulaşmasını sağlamıştır. Yanardağ, Nisan 1815'teki patlamasından önce Endonezya takımadasında en yüksek zirvelerden biriydi. Dağın içindeki büyük bir magma odasının on yıllar boyunca dolmasıyla 1815'te meydana gelen patlama ile dağdaki volkanik olaylar tarihi bir zirveye ulaştı.

Yerli halkların soykırımı veya yerleşimci soykırımı, yerleşimci sömürgeciliği sürecinde yerli halk topluluklarının yok edilmesidir. Patrick Wolfe'a göre yerli nüfusun soykırımı özellikle yerleşimci sömürgecilik vakalarında muhtemeldir, bazı akademisyenler yerleşimci sömürgeciliğin doğası gereği soykırımcı olduğunu savunurken diğerleri soykırım teriminin geçerli olmadığını savunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Hamas-İsrail Savaşı'na uluslararası tepkiler</span>

7 Ekim 2023'te birçok Hamas militanının İsrail'e sızması sonucu İsrail'in resmi olarak Hamas'a savaş ilan etmesiyle başlayan Hamas-İsrail Savaşı'na dünyanın pek çok noktasından tepkiler gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kayıp Şehir (arkeoloji)</span>

Kayıp şehir, son derece gerileyen ve büyük ölçüde ya da tamamen ıssızlaşan, bunun sonucunda da eski önemi artık daha geniş bir dünya tarafından bilinmeyen bir şehir yerleşimidir. Birçok kayıp şehrin yeri unutulmuştur, ancak bazıları yeniden keşfedilmiş ve bilim insanları tarafından kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Yakın zamanda terk edilmiş ya da yerleri hiçbir zaman sorgulanmamış şehirler harabe ya da hayalet kasaba olarak adlandırılabilmektedir. Daha küçük yerleşim yerleri ise terk edilmiş köyler olarak adlandırılabilir. Avrupalı kaşiflerin ve maceraperestlerin 15. yüzyıldan itibaren Afrika, Amerika ve Güneydoğu Asya'da bu tür kayıp şehirleri araması, sonunda arkeolojinin gelişmesine yol açmıştır.