İçeriğe atla

Ontoloji

Onkoloji ve Antoloji ile karıştırılmamalıdır.

Ontoloji, varlık felsefesi ya da varlıkbilim, temel sorunu varlık olan felsefi disiplin. Varlık ya da varoluş ile bunların temel kategorilerinin araştırılmasıdır.[1] "Varlık" ve "varolan" ayrımını; "varlık vardır" ve "varlık yoktur" fikirlerini tartışır.

Aristoteles'e göre ontoloji varlığın mahiyetinin (niteliğinin) bilimidir veya varlıkların özsel incelenmesidir. Ontoloji hangi varlık kategorilerinin daha temel olduğunu belirlemekle uğraşır ve bu kategorilerdekilerden hangilerinin var olduğunun söylenebileceğini sorar.

Varlık bir nesne ya da başka tekil bir şey değildir. Nesneler var olan cisimlerden oluşur. Örneğin; ağaçlar, masalar, evler, vs. Oysa varlık bir nesne değildir. Nesneler varolanlardır fakat bütün nesneleri kendinde tutan varlık bir nesne degildir. Gerçek varlığın ortaya çıkmasında, varlığı varlık yapan nedir? Var olanı var olan yapan nedir? sorularına Heidegger'in yanıtı "Zaman" olmuştur. "Var olan zamansal olandır." Varlıkla iç içe olup onu aydınlatan ve onu varlık olarak varlık yapan hep zamandır. Varlığı varlık yapan zaman, metafizik anlamdaki varlığı değil ama, hakikat alanındaki varlığı açıklar. Heidegger'e göre ontolojik araştırma sayesinde varlığın iki anlamını da bilmek mümkündür, fakat böyle bir varlığın Zaman olmaksızın var olamayacağını kabul etmek gerekir. O halde varlığın zaman olduğu düşünülebilir.[2]

Değişik filozoflar temel varlık kategorileri için değişik listeler yapmışlardır. Ontolojinin temel sorunlarından biri "Temel varlık kategorileri nelerdir?" sorusudur.

Ontolojik sorular

  • Bilgi kuramı nedir?
  • Varlık nedir?
  • Varoluş nedir?
  • Fiziksel nesneler nelerdir?
  • Bir fiziksel nesnenin var olduğu söylemini kanıtlamak mümkün müdür?
  • Bir nesnenin özellikleri veya ilişkileri nedir ve bunlar nesneyle nasıl ilişkilidir?
  • Var oluş bir özellik midir?
  • Bir nesne ne zaman yok olur, ne zaman değişir?
  • Doğru nedir?
  • Varlığı gerçek ve edimsel yapan nedir?

Varlık konusuna yaklaşımlar

Bilim açısından varlık

Bilimler varlığı bir gerçeklik olarak ele alır. Varlık alanında her durumu nedensellik ilişkisi içinde değerlendirir. Varlıkla ilgili açıklayıcı ilkeleri, bilimsel kuram ve yasaları bulmaya çalışır. Bilim bu tavrıyla doğaya, varlığa egemen olmaya, onu kontrolü altında tutmaya çalışır.

Felsefe açısından varlık

Felsefe varlığın olup olmadığı, bilinip bilinemeyeceği gibi sorularla uğraşıp bunları kendi içinde tutarlı ve çelişkisiz olma şartıyla cevaplar. Felsefe varlık problemlerini bir yöntem dahilinde değil de saf düşünme ve akıl yoluyla cevaplamaya çalışır. Felsefe varlığı bütün olarak kabul eder ve buna göre çalışmalarını yapar. Felsefede varlık sorunu evreni açıklama çabalarıyla başlamıştır.

Varlık var mıdır?

Varlık yoktur

Varlığın gerçekte bulunmadığını savunan görüşler, varlık üzerine gerçeklik-gerçek dışılık şeklinde bir ayrım yapmayı reddetmiş ve varlıklar hakkında nesnel bir kabul yapılamayacağı için gerçekliğinin belirlenemeyeceğini dile getirmişlerdir. Nihilizm, varlığın var olduğu görüşünü ve yapılan sınıflandırmaları reddetmiştir.

Antik Çin’de ortaya çıkan Taoizm, varlığın kabul edildiği haliyle bulunmadığını savunmaktadır. Tao öğretisi dışındaki her şey, bu görüş tarafından gerçek dışı olarak değerlendirilmektedir.

Varlık vardır

Varlığın gerçekte bulunduğunu savunan realizm ise “varlık nedir” sorusuyla kendi içerisinde birçok farklı görüşe[3] ayrılmaktadır.

Varlık nedir?

Varlık oluştur

Varlığın oluş halinde olduğu görüşü, her şeyin sürekli değiştiğini, hiçbir şeyin eskisi gibi kalmadığını ve varlığın durağan olmayıp oluş süreci içerisinde bulunduğunu[4] savunmaktadır. Heraklitos, bu görüşü "aynı derede iki kere yıkanılmaz" sözüyle örneklendirmiştir.

Başlıca temsilcileri: Heraklitos ve Alfred North Whitehead

Varlık ideadır

Varlığın idea halinde olduğunu savunan idealizm, nesnelerin ve gerçeklik alanının düşünceye bağlı olarak geliştiğini[5] öne sürmektedir. Platon, gerçekliği idealar dünyası ve görüntüler dünyası olarak ikiye ayırmış, varlığın özünün idealar dünyasında olduğunu savunmuştur. Mağara benzetmesini geliştirmiştir.Aristoteles, madde-form kuramını ortaya koymuş ve Platon'un gerçekliğin görüntüler dünyasının dışında olduğu düşüncesini eleştirmiştir.

Farabi, mümkün varlıkların zorunlu varlık olan Tanrı'dan meydana geldiğini savunarak dine dayalı bir idealizm anlayışı geliştirmiştir. Georg Wilhelm Friedrich Hegel, var olmanın temeline geist kavramını yerleştirmiş ve varlığın değişmesini diyalektik üzerinden açıklamıştır. George Berkeley ise, empirizmi savunmasına rağmen, var olmayı algılanmaya indirgeyerek idealist bir bakış açısı sergilemiştir.

Başlıca temsilcileri: Platon, Aristoteles, Farabi, Georg Wilhelm Friedrich Hegel ve George Berkeley

Varlık maddedir

Varlığın madde halinde olduğunu savunan materyalizm, düşünceden bağımsız ve maddi etkileşimlere dayalı bir varlık anlayışı[6] ortaya koymaktadır. Materyalizme göre akıl, maddeye bağlı olarak çalışmaktadır. Mekanik materyalizm ve diyalektik materyalizm olarak kendi içerisinde ikiye ayrılmaktadır.

Demokritos, varlığın sonsuz sayıda atomdan meydana geldiğini savunmuş, evreni mekanik ve determinist bir bakış açısıyla incelemiştir. Thomas Hobbes'un maddenin hareketi üzerine ortaya koyduğu görüşler de, mekanik materyalizmin gelişmesinde etkili olmuştur.

Karl Marx ise, varlığın düşünceden bağımsız olduğunu savunan materyalizm ve karşıtların birbirine dönüşmesi yoluyla değişimin meydana geldiğini öne süren diyalektiği bir araya getirerek, diyalektik materyalizmi kurmuştur.

Başlıca temsilcileri: Demokritos, Thomas Hobbes ve Karl Marx

Varlık hem idea hem maddedir

Varlığın hem idea hem de madde halinde olduğunu savunan düalizm, aklın düşünen ve maddenin yer kaplayan öz olduğunu[7] öne sürmekle birlikte, bu özleri birbirine indirgenemez olarak kabul etmektedir. René Descartes’ın çalışmaları, bu görüşün temelini oluşturmuştur.

Başlıca temsilcileri: René Descartes

Varlık fenomendir

Varlığı fenomen olarak kabul eden fenomenoloji, bilinç ve varlık arasında öze yönelmeye dayalı bir ilişki kurmaktadır. Paranteze alma yöntemiyle varlığın değerlendirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Edmund Husserl’in çalışmaları, bu görüşün temelini oluşturmuştur.

Fenomenoloji, varlığın özüne üç tür paranteze alma işleminin ardından ulaşılacağını öne sürmektedir:

Tarihsel paranteze alma: Varlıklar, pratik özellikleri ve çevrelerinden ayrılır.

Varoluşla ilgili paranteze alma: Varlıklar, gerçekten olup olmadıkları sorusundan ayrılır.

İdelerle ilgili paranteze alma: Varlıklar, zaman ve mekandan ayrılır.

Başlıca temsilcileri: Edmund Husserl

Yeni ontoloji

1800'lü yılların sonlarından itibaren, bireyin kendi özünü varoluşundan sonra oluşturduğunu savunan varoluşçuluk ve varlığı sağladığı fayda üzerinden değerlendiren pragmatizm gibi yeni ontoloji görüşleri ön plana çıkmaya başlamıştır.

Filozoflar

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Özel
  1. ^ "Ontoloji Nedir? Varlık Felsefesi Hangi Konuları İnceler?". Milliyet. 31 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2021. 
  2. ^ Çüçen, A.K. (2012). Martin Heidegger: Varlık ve Zaman. İstanbul: Sentez
  3. ^ Varlık Felsefesi ve Varlık Felsefesinin Temel Problemleri II. Raunt. s. 1.
  4. ^ "Herakleitos". Heraclitus. Stanford Encyclopedia of Philosophy. 3 Eylül 2019. 18 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2023.
    • Heraclitus, however, advocates a radical kind of change: For souls it is death to become water, for water death to become earth, but from earth water is born, and from water soul.
     
  5. ^ "İdealizm". Idealism. Encyclopedia Britannica. 31 Ekim 2023. 4 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2023.
    • Idealism, in philosophy, any view that stresses the central role of the ideal or the spiritual in the interpretation of experience. It may hold that the world or reality exists essentially as spirit or consciousness, that abstractions and laws are more fundamental in reality than sensory things, or, at least, that whatever exists is known in dimensions that are chiefly mental—through and as ideas.
     
  6. ^ "Materyalizm". Materialism. Encyclopedia Britannica. 20 Eylül 2023. 23 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2023.
    • Materialism, also called physicalism, in philosophy, the view that all facts (including facts about the human mind and will and the course of human history) are causally dependent upon physical processes, or even reducible to them.
     
  7. ^ "Düalizm". Dualism. Stanford Encyclopedia of Philosophy. 11 Eylül 2020. 7 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2023.
    • Descartes was a substance dualist. He believed that there were two kinds of substance: matter, of which the essential property is that it is spatially extended; and mind, of which the essential property is that it thinks.
     
Genel
  • Final Yayınları Felsefe Grubu Konu Anlatım Kitabı syf 51-56

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Matematik felsefesi</span>

Matematik felsefesi, matematiğin varlıksal, bilgisel ve yöntemsel sorunlarını inceleyen, matematiğin temelleriyle ilgili ana kavramları irdeleyen bir felsefe dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Epistemoloji</span> bilginin doğası, kapsamı ve kaynağı ile ilgilenen felsefe dalı

Epistemoloji ya da bilgi felsefesi, bilgiyle ilgilenen bir felsefe dalıdır. Epistemologlar, bilginin doğası, kaynağı ve kapsamı, epistemolojik gerekçelendirme, inancın rasyonelliğini ve diğer çeşitli konuları incelemektedir. Epistemoloji, felsefenin etik, mantık ve metafizikle birlikte dört ana dalından biri olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Deneycilik</span> bilginin sadece veya öncelikle duyusal deneyimden geldiğini belirten teori

Deneycilik, empirizm veya ampirizm, bilginin duyumlar sayesinde ve deneyimle kazanılabileceğini öne süren görüştür. Deneyci görüşe göre insan zihninde doğuştan bir bilgi yoktur. İnsan zihni, bu nedenle boş bir levha gibidir.

<span class="mw-page-title-main">Platon</span> Antik Yunan filozofu

Platon veya Eflatun, Antik Yunan filozofu ve bilgesi.

Maddecilik, özdekçilik veya materyalizm, her şeyin maddeden oluştuğunu ve bilinç de dahil olmak üzere bütün görüngülerin maddi etkileşimler sonucu oluştuğunu öne süren, a priori olan hiçbir metafiziksel kavramı kabul etmeyen felsefe kuramıdır. Bir diğer deyişle madde, var olan tek tözdür. Maddecilik "fiziksel maddenin tek veya esas gerçeklik olduğu" yönündeki kuramdır.

Gerçeklik veya hakikat, günlük kullanımdaki anlamıyla, "var olan her şey" demektir. Bilimde, dinde ve felsefede farklı anlamları vardır. Düşünceden bağımsız olarak zamanda ve mekanda yer kaplayan her şey gerçektir. Herhangi bir şeyin gerçekliği insan zihnine bağlı olmaksızın var olmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Diyalektik materyalizm</span> Karl Marx ve Friedrich Engelsin eserlerinden türetilen felsefi görüş

Diyalektik Materyalizm, materyalizmin Karl Marx tarafından yorumlanmış biçimi, Marksist felsefenin adlandırılma biçimi ya da Marksizmin felsefi öğretisidir.

<span class="mw-page-title-main">Fenomenoloji</span> Kurucusu Edmund Husserl olan bir felsefe akımı

Fenomenoloji veya görüngü bilimi, kurucusu Edmund Husserl olan bir felsefe akımı. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde görülen bilimlerdeki ve düşüncedeki genel bunalım içinde doğup gelişen bir felsefe akımıdır. Husserlci fenomenoloji, bu bağlamda, Metafiziği sona erdirerek somut yaşantıya dönmek ve böylece tıkanmış olan felsefeye yeni bir başlangıç yapmak iddiasıyla ortaya çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Martin Heidegger</span> Alman filozof

Martin Heidegger, varoluşçu felsefenin isimlerinden biri olarak bilinen Alman filozof.

<span class="mw-page-title-main">Jean-Paul Sartre</span> Fransız filozof (1905-1980)

Jean-Paul Charles Aymard Sartre, Fransız yazar ve düşünür. Felsefi içerikli romanlarının yanı sıra her yönüyle kendine özgü olarak geliştirdiği Varoluşçu felsefesiyle de yer etmiş; bunların yanında varoluşçu Marksizm şekillendirmesi ve siyasetteki etkinlikleriyle 20. yüzyıl'a damgasını vuran düşünürlerden biri olmuştur. Sartre, bir anlatıcı, denemeci, romancı, filozof ve eylemci olarak yalnızca Fransız aydınlarının temsilcisi olmakla kalmamış, özgün bir entelektüel tanımlamasının da temsilcisi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">İdealizm</span> felsefi görüş

İdealizm, gerçekliğin özünü yalnızca fenomen olarak kabul ettiği cisimler dünyasında değil, maddesel olma­yan varlıkta arayan, nesnel gerçekliği; idea, us, tin olarak belirleyen ve maddeyi düşüncenin (tinin) bir görünüş biçimi olarak inceleyen görüş. Materyalizmin ve natüralizmin karşıtı.

Alman felsefesi, 18. yüzyıl sonu ve 19. yüzyıl başlarından itibaren belirgin bir ağırlık kazanan, bir bakıma felsefenin yurdu hâline gelen Alman felsefe geleneğini ya da başka bir açıdan farklı felsefi eğilimlere sahip olan Alman felsefecilerinin bütünlüğünü ifade etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">19. yüzyıl felsefesi</span>

19. yüzyıl felsefesi öncelikli olarak Alman felsefesinde romantizmin ve idealizmin zirveye ulaştığı bir dönemdir. Aynı şekilde materyalizmin de yeni bir derinlik kazandığı ve öne çıktığı görülür. Fransız felsefesinde bir yanda Charles Fourrier, Pierre-Joseph Proudhon, Claude Henri de Saint-Simon gibi reformcu düşünürler; öte yanda da August Comte ile pozitivizmin belirginleştiği görülür. Tarihçi Tocqueville ile sosyolog ve düşünür olan Emile Durkheim'ı da buraya eklemek gerekir.

<span class="mw-page-title-main">17. yüzyıl felsefesi</span>

17. yüzyıl felsefesi, Rönesans'ın etkisiyle ortaya çıkan gelişmelere dayanarak, Yeni Çağ düşüncesinin temellerini atmak üzere ortaya çıkan felsefe eğilimidir. Rönesansın ortaya koyduğu düşünsel gelişmeleri ve belirsiz kavram içeriklerini kullanan 17. yüzyıl düşünürleri, felsefi formüllerini tam bir sağlamlık ve kesinlik içinde ortaya koyma arayışı içinde olmuşlar ve ortaya koydukları çalışmalarla sistematik felsefeyi yeni bir derinlikle temellendirmişlerdir. Aydınlanma çağı düşüncesinin ilkeleri ve temel kavramları büyük ölçüde 17. yüzyıl felsefesinde hazırlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Varlık</span> gerçekliğin ve varlığın objektif ve sübjektif özelliklerini kapsayan geniş kavram

Varlık, felsefenin temel kavramlarından birisidir. Var olan ya da var olduğu söylenen şey, varlık kavramının içeriğini oluşturur. İlk olarak Elea Okulu'nun öncüsü Parmanides tarafından kullanıldığı sanılmaktadır. Farklı felsefe okullarında ya da akımlarında farklı anlam katmanların ele alınmakta ve tanımlanmaktadır. Öznel ve nesnel varlık tanımları söz konusudur ve bu varlık kavramı özellikle varlık teorisinde (ontolojide) temel bir rol oynar. Var olanın varoluşu durumu, ancak var olan şeylerle varlık arasında bir ayrım söz konusudur. Varlık var olanların her birinde mevcut olan niteliktir bir anlamda. Aristoteles varlığı var olanların içerisindeki özdeş olan nitelikler olarak belirtir. Bütün olanların genel kavramı. Gerçek varlık ve düşünsel varlık olarak iki ayrı şekilde belirtilir. Gerçek varlık varoluş olarak belirtilirken, düşünsel varlık öz olarak belirtilmektedir.

Varoluş, felsefe tarihi boyunca önem taşımış, her tür felsefi tartışmanın merkezinde yer almış felsefe kavramlarından biridir. Var olanların varlığını bildirir, öz'ün karşıtıdır, yani bir şeyin ne olduğunu değil var olduğunu bildirir. Salt bir var olma durumu olarak varoluş. Felsefe akımlarında ya da okullarında pek çok farklı anlamlarda kullanılıp değerlendirilmiştir. Örneğin skolastik felsefede varoluş, var olan her şeyin gerçekliğini bildirir. Daha dar ve doğa bilimsel anlamda ise varoluş, belirli bir bağlamda uzay-zaman boyutunda yer almak ya da şimdi ve burada var olmak anlamında belirtilir.

<span class="mw-page-title-main">Zihin felsefesi</span> Zihnin doğasıyla ilgilenen felsefe dalı

Zihin felsefesi, zihin, zihinsel olaylar, zihinsel işlevler, zihinsel özellikler, bilinç ve bunların fiziksel bedenle, özellikle beyinle ilişkilerini inceleyen felsefenin bir alt araştırma koludur. Bedenin zihinle ilişkisi bakımından zihin-beden sorunu, zihnin doğası ve onun fiziksel bedenle ilişkili olup olmadığı gibi diğer sorunlara rağmen, zihin felsefesinin merkezinde yer alan bir sorun olarak görülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Fizik felsefesi</span>

Fizik felsefesi, klasik ve modern fiziğin içerisindeki teori ve yorumları inceleyen bir bilim felsefesi dalıdır. Fizik teorileri ve yorumlarından yola çıkarak sorduğu sorularla çeşitli cevaplara ulaşmayı amaçlamaktadır. Uzay ve zaman felsefesi, kuantum mekaniği felsefesi, termal ve istatistiksel felsefe gibi alt dallara ayrılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yaşam felsefesi</span>

Yaşam felsefesi, yaşamın anlamı ya da yaşamın nasıl yaşanması gerektiğine ilişkin herhangi bir genel tutum ya da felsefi görüştür.

<span class="mw-page-title-main">Varoluş özden önce gelir</span>

Varoluşun özden önce gelir önermesi, bir şeyin özünün (doğasının), varoluşundan daha temel ve değişmez olduğu yönündeki geleneksel felsefi görüşün tam tersi olacak şekilde çeviren varoluşçuluğun merkezi bir iddiasıdır. Varoluşçulara göre insan bilinci kendi değerlerini yaratarak yaşamına bir anlam belirler çünkü insan, doğuştan gelen herhangi bir kimliğe veya değere sahip olarak dünyaya gelmez. Bu kimliğin veya değerin birey tarafından yaratılması gerekir. Kendilerini oluşturan eylemleri ortaya koyarak, varlıklarını daha anlamlı hale getirirler.