İçeriğe atla

Onkoserkiyaz

Onkoserkiyaz
Yetişkin bir siyah sinek türü (Simulium yahense) ile bu sineğin anteninden çıkan ve onkoserkiyaz hastalığına yol açan Onchocerca volvulus parazitinin 100 kat büyütülmüş görüntüsü
UzmanlıkEnfeksiyon hastalıkları, Tropikal tıp Bunu Vikiveri'de düzenleyin

Onkoserkiyaz ya da bilinen diğer adlarıyla nehir körlüğü veya Robles hastalığı, bir asalak solucan olan Onchocerca volvulus enfeksiyonunun sebep olduğu bir hastalıktır.[1] Hastalığın belirtileri arasında şiddetli kaşınma, deri altında şişlikler ve körlük sayılabilir.[1] Trahom hastalığının ardından körlüğün en yaygın ikinci sebebidir.[2]

Sebepleri ve teşhis

Asalak solucan, Simulium tipi bir siyah sineğin ısırmasıyla bulaşır.[1] Enfeksiyonun oluşması için genellikle çok sayıda ısırık gereklidir.[3] Bu sinekler nehir kenarında yaşadığı için hastalığa bu isim verilmiştir.[2] Solucanlar insanın içine girdikten sonra larvalar meydana getirir ve bunlar deriden dışarı çıkar.[1] Burada, o kişiyi ısıran bir sonraki siyah sineği enfekte edebilirler.[1] Teşhis için bir dizi yöntem mevcuttur. Bu yöntemler arasında deriden alınan bir biyopsi örneğinin salin solüsyonuna konulup larvanın çıkışının izlenmesi, gözde larva olup olmadığına bakılması ve derinin altındaki şişliklerde yetişkin solucan olup olmadığının araştırılması sayılabilir.[4]

Korunma ve tedavi

Hastalığın aşısı yoktur.[1] Korunma, sineklerin ısırmasından sakınmakla mümkündür.[5] Bu amaçla, sinek kovucu kullanılabilir ve uygun kıyafet giyilebilir.[5] Diğer bir korunma yolu da böcek ilaçları püskürtülerek sinek popülasyonunu azaltma yöntemleridir.[1] Hastalığı tamamen ortadan kaldırmak için dünyanın bazı bölgelerinde tüm insanlara yılda iki defa tedavi uygulama yöntemi halen uygulanmaktadır.[1] Enfeksiyona yakalananları tedavi için ivermektin ilacı her altı ila on iki ayda bir verilir.[1][6] Bu tedavi ile larvalar ölmekte, ama yetişkin solucanlar yaşamaya devam etmektedir.[7] Ayrıca, Wolbachia adındaki ilişkili bir bakteriyi öldüren doksisiklin ilacının O. volvulus solucanını zayıflattığı görüldüğünden kullanımı bazılarınca önerilmektedir.[7] Deri altındaki kütlelerin cerrahi olarak çıkartılması da mümkündür.[6]

Epidemiyoloji ve hastalığın geçmişi

Dünyada yaklaşık 17 ila 25 milyon kişi nehir körlüğü hastalığı ile enfektedir ve bunların yaklaşık 800 bini bir miktar görme kaybı yaşamaktadır.[3][7] Çoğu enfeksiyon Sahra Altı Afrika'da meydana gelmektedir; bununla beraber, Yemen'de ve Orta ve Güney Amerika'da bildirilen vakalar da mevcuttur.[1] 1915 yılında, Rodolfo Robles adından bir doktor ilk defa olarak bu solucanla göz hastalığı arasındaki bağlantıyı kurdu.[8] Bu hastalık Dünya Sağlık Örgütü tarafından ihmal edilen tropik hastalıklar listesine eklenmiştir.[9]

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g h i j "Onchocerciasis Fact sheet N°374". World Health Oragnization. Mart 2014. 12 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2014. 
  2. ^ a b "Onchocerciasis (also known as River Blindness)". Parasites. CDC. 21 Mayıs 2013. 27 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2014. 
  3. ^ a b "Parasites – Onchocerciasis (also known as River Blindness) Epidemiology & Risk Factors". CDC. 21 Mayıs 2013. 11 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2014. 
  4. ^ "Onchocerciasis (also known as River Blindness) Diagnosis". Parasites. CDC. 21 Mayıs 2013. 11 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2014. 
  5. ^ a b "Onchocerciasis (also known as River Blindness) Prevention & Control". Parasites. CDC. 21 Mayıs 2013. 11 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2014. 
  6. ^ a b Murray, Patrick (2013). Medical microbiology (7.7erişimtarihi=20 Nisan 2015 bas.). Philadelphia: Elsevier Saunders. s. 792. ISBN 9780323086929. 6 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  7. ^ a b c Brunette, Gary W. (2011). CDC Health Information for International Travel 2012 : The Yellow Book. Oxford University Press. s. 258. ISBN 9780199830367. 6 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2015. 
  8. ^ Lok, James B.; Walker, Edward D.; Scoles, Glen A. (2004). "9. Filariasis". Eldridge, Bruce F.; Edman, John D.; Edman, J. (Ed.). Medical entomology (Revised bas.). Dordrecht: Kluwer Academic. s. 301. ISBN 9781402017940. 6 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2015. 
  9. ^ Reddy M, Gill SS, Kalkar SR, Wu W, Anderson PJ, Rochon PA (Ekim 2007). "Oral drug therapy for multiple neglected tropical diseases: a systematic review". JAMA. 298 (16). ss. 1911-24. doi:10.1001/jama.298.16.1911. PMID 17954542. 
Sınıflandırma
Dış kaynaklar


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Şistozomiyaz</span>

Şistozomiyaz; şistozomiazis veya bilharyaz olarak adlandırılan, insanlarda görülen, Schistosoma (Şistozoma) cinsinden parazitlerin enfestasyonudur (istilasıdır). Bilharyaz ismi 1851'de ilk (üriner) şistozomiyazı tanımlayan Theodor Bilharz'dan gelir. Bu hastalık; salyangoz ateşi, salyangoz humması, Katayama ateşi ve Katayama humması olarak da bilinir. Schistosoma (Şistozoma) türündeki asalak solucanların neden olduğu bir hastalıktır. İdrar yolu veya bağırsakları etkileyebilir. Belirtiler arasında karın ağrısı, ishal, kanlı dışkı veya kanlı idrar bulunur. Hastalığa uzun bir süre önce yakalanmış kişilerde karaciğer hasarı, böbrek yetmezliği, kısırlık veya mesane kanseri görülebilir. Çocuklarda yavaş büyümeye ve öğrenme güçlüğüne neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Şigelloz</span> Bakteriyel enfeksiyon çeşidi

Şigelloz, ağır vakalarda basil dizanterisi olarak da bilinir, Shigella bakterisinin bağırsaklarda neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Belirtiler genelde bakterinin alınmasından bir-iki gün sonra başlar. İshal, ateş ve karın ağrısı ile bağırsakların boş olmasına rağmen dışkılama isteği (tenesmus) bazı belirtileridir. İshal kanlı olabilir. Belirtiler tipik olarak beş-yedi gün sürer, ancak bağırsakların normal düzenine dönmesi birkaç ayı bulabilir. Şigelloz komplikasyonları arasında reaktif artrit, sepsis, nöbetler ve hemolitik üremik sendrom bulunur. Hayvanlarda ender olarak görülür, başlıca insan ve primatların bir hastalığıdır.

<span class="mw-page-title-main">Bağırsak solucanı</span> Bağırsaklarda yaşayan büyük helmint türü

Bağırsak solucanı, insanlarda hastalığa yol açan büyük bir helmint türü. Ascaris cinsinin bir üyesi olan bu yuvarlak solucan, insanlarda bilinen en yaygın parazitik solucandır. İnsanların yaklaşık 1/6'sının hayatlarının bir döneminde A. lumbricoides veya benzeri bir yuvarlak solunca enfeksiyonu geçirdiği tahmin edilmektedir. Tropik ve subtropik ülkelerde yaşayan insanların enfeksiyon riski daha yüksektir.

<span class="mw-page-title-main">Fil hastalığı</span>

Fil hastalığı ya da elefantiyazis, Wuchereria bancrofti ve Brugia malayi adlarındaki ipliksi solucanların neden olduğu, en çok tropikal bölgelerde görülen bir hastalıktır. Bazen lenf ödemi (lymphedema) için de "fil hastalığı" adı kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Anofel</span> yaklaşık 400 türü bulunan bir sivrisinek cinsi

Anofel (Anopheles), yaklaşık 400 türü bulunan bir sivrisinek cinsidir.

Asalak ya da parazit, bir canlıya bağımlı olarak yaşayabilen ve üzerinde yaşadığı canlıya zarar verebilen organizmadır. Bu canlılardan kimileri mikroskobik boyutlardan erginlikte çok büyük boyutlara ulaşabilecek değişimlere sahip olabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Tenyazis</span>

Tenyazis veya tenyasis; tenya cinsinden şerit solucanları nedeniyle bağırsaklarda oluşan bir enfeksiyon.

<span class="mw-page-title-main">Chagas hastalığı</span> insan hastalığı

Chagas hastalığı ya da Amerika tripanozomiyazı, Trypanosoma cruzi adlı protozoanın neden olduğu tropikal bir paraziter hastalıktır. Çoğunlukla öpücük böceği (Triyatomine) olarak bilinen böcekler aracılığıyla yayılır. Belirtiler, enfeksiyonun seyri sırasında değişkenlik gösterir. Hastalığın ilk aşamasında tipik olarak herhangi bir belirti görülmez ya da aşağıdaki hafif belirtiler görülür: ateş, lenf düğümlerinde şişme, baş ağrısı ya da ısırık yerine mahsus şişlik. Fertler 8–12 hafta sonra hastalığın kronik aşamasına girer ve hastaların %60-70'inde asla başka belirti görülmez. Hastaların kalan %30-40'lık kısmında, enfeksiyonun ilk defa bulaşmasından 10 ila 30 yıl sonra başka belirtiler gelişir. Bu belirtiler arasında hastaların %20 ila 30'unda görülen ve kalp yetmezliğine yol açan karıncık genişlemesi sayılabilir. Ayrıca, hastaların %10'luk kesiminde megaözefagus ya da megakolon görülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Drakunkuliyaz</span>

Drakunkuliyaz ya da gine solucanı hastalığı (GWD), gine solucanının yol açtığı bir enfeksiyondur. Bir kişi, gine solucanı larvalarıyla enfekte olmuş su pireleri içeren suyu içtiğinde enfekte olur. Başlangıçta hiçbir belirti görülmez. Yaklaşık bir yıl sonra, dişi solucan genellikle bacakta su toplamış bir kabarcık oluşturduğunda enfekte kişide ağrılı bir yanma gelişir. Bunun ardından, birkaç hafta içinde solucan deriden dışarı çıkar. Bu süre zarfında kişi yürümekte ve çalışmakta zorluk çekebilir. Bu hastalığın ölüme yol açması çok nadirdir.

<span class="mw-page-title-main">Ekinokokkoz</span>

Ekinokokkoz ya da diğer adlarıyla kist hidatik, hidatidoz veya halk arasında türüne bakılmaksızın bilinen adıyla kist hastalığı, Echinococcus türü şerit solucanlarının sebep olduğu bir paraziter hastalıktır. İnsanlarda bu hastalığın iki ana türü görülür: kistik ekinokokkoz ve alveolar ekinokokkoz. Daha seyrek görülen ve polikistik ekinokokkoz ve ünikistik ekinokokkoz adı verilen iki türü daha vardır. Bu hastalık çoğunlukla belirti vermeden başlar ve bu durum yıllarca sürebilir. Ortaya çıkan belirti ve işaretler kistlerin yerine ve büyüklüğüne bağlıdır. Alveolar hastalık genellikle karaciğerde başlar, ama akciğerler ve beyin gibi vücudun diğer kısımlarına da sıçrayabilir. Karaciğeri etkilenen kişilerde karın ağrısı, kilo kaybı ve renkte sararma görülebilir. Akciğer hastalığı ise göğüs ağrısına, nefes darlığına ve öksürüğe yol açabilir.

<span class="mw-page-title-main">Layşmanyaz</span>

Layşmanyaz, Leishmania cinsi protozoa parazitlerinin sebep olduğu ve belli tatarcık (yakağan) sineği türlerinin ısırmasıyla bulaşan bir hastalıktır. Hastalık kütanöz, mukokütanöz ve viseral layşmanyaz (kala-azar) olmak üzere üç şekilde görülür. Kütanöz tip hastalığa deri ülserleri eşlik ederken, mukokütanöz tipte deri, ağız ve burun ülserleri görülür. Viseral (içorgansal) layşmanyaz ise deri ülserleriyle başlar ve daha sonra ateş, alyuvar sayısında azalma ve dalak ile karaciğerde büyüme görülür.

<span class="mw-page-title-main">Trikuriyaz</span> Parazitik bir solucanın yol açtığı enfeksiyon

Trikuriyaz, bir parazitik solucan türü olan Trichuris trichiura’nın yol açtığı bir enfeksiyondur. Enfeksiyon yalnızca birkaç solucandan kaynaklanıyorsa çoğunlukla bir belirti görülmez. Ama çok sayıda solucanla enfekte olan kişilerde karın ağrısı, yorgunluk ve ishal görülebilir. Bu ishal bazen kanlı olabilir. Bu enfeksiyona yakalanan çocuklarda zihinsel ve fiziksel gelişim geriliği gözlenebilir. Kan kaybından dolayı kırmızı kan hücresi seviyesi düşebilir.

<span class="mw-page-title-main">Sığırların nodüler ekzantemi</span>

Sığırların nodüler ekzantemi ya da Sığır çiçeği, basın tarafından Afrika hastalığı olarak adlandırılmaktadır. Poxviridae ailesi, capripoxvirus genusu içinde yer alan ve Neethling olarak da bilinen virüsun neden olduğu sığırların akut viral bir enfeksiyondur. Hastalık zoonoz değildir, sığırlarda ciddi verim kayıplarına hatta ölümlere yol açar. İlk olarak Afrika'nın güney ülkelerinde çıkmış, buradan Mısır ve İsrail'e yayılmıştır. Kıtada sadece 4 ülke hastalıktan ari olduğunu açıklamıştır.

<span class="mw-page-title-main">İnsanda saç biti istilası</span> İnsan hastalığı

Saç biti istilası kafa derisinde ve saçlarda baş biti tarafından oluşturulan enfeksiyonlardır. Bit ısırmaları nedeniyle kaşıntı oldukça yaygındır. Bit kişinin saçında yaşamaya başlamasının ardından kaşıntı altı hafta sonra başlayabilir. Ancak bir kişiye virüs yeniden bulaşırsa, bu durumda belirtiler daha çabuk başlayabilir. Kaşıntı, uyku problemlerine neden olabilir. Bununla birlikte, genel olarak, ciddi bir durum değildir. Baş bitlerinin Afrika'da diğer hastalıları yaydığı görülmüş olsa da Avrupa ve Amerika'da böyle bir durum tespit edilememiştir.

<span class="mw-page-title-main">Karın ağrısı</span> mide ağrıları

Karın ağrısı, ciddi ve ciddi olmayan tıbbi durumlarla ilişkili olabilen bir semptomdur.

<span class="mw-page-title-main">Deniz yassı solucanları</span>

Deniz yassı solucanları (Polycladida) parazit olmayan, yer değiştirebilen ve denizlerde yaşayan yassı solucanları içeren, tür çeşitliliği yüksek bir takımdır. Denizlerin kıyısal bölgelerinde, özellikle kıta sahanlıklarında yaygındırlar ancak hidrotermal bacalarda bile gözlemlenmişlerdir. Birçok türü mercan resiflerinde yaşar. Çok az sayıda türü tatlı su habitatlarında bulunur.

Chikungunya, Chikungunya virüsünün (CHIKV) neden olduğu bir enfeksiyondur. Semptomlar ateş ve eklem ağrılarını içerir. Bunlar tipik olarak maruziyetten iki ila on iki gün sonra ortaya çıkar. Diğer semptomlar arasında baş ağrısı, kas ağrısı, eklem şişmesi ve kızarıklık sayılabilir. Semptomlar genellikle bir hafta içinde düzelir; ancak bazen eklem ağrısı aylarca veya yıllarca sürebilir. Ölüm riski 1000'de 1 civarındadır. Çok genç, yaşlı ve diğer sağlık sorunları olanlar daha ciddi hastalık riski altındadır.

<span class="mw-page-title-main">İvermektin</span> parazit önleyici ilaç

İvermektin, parazit istilalarını tedavi etmek için kullanılan bir ilaçtır. İnsanlarda buna baş biti, uyuz, nehir körlüğü, trihuriasis, ascariasis ve lenfatik filaryaz dahildir.

<i>Toxocara canis</i> Başta köpekgiller olmak üzere hayvanları enfekte eden helmint paraziti

Toxocara canis, öncelikle köpekleri ve diğer köpekgilleri enfekte eden, ancak aynı zamanda insanlar dahil diğer hayvanları da enfekte edebilen dünya çapında dağılmış bir helmint parazitidir. Adı, Yunanca yay veya sadak anlamına gelen "toxon" sözcüğünden ve Latince et anlamına gelen "caro" sözcüğünden türetilmiştir. T. canis, kesin konağın ince bağırsağında yaşar. Bu parazit yavru köpeklerde çok yaygındır ve yetişkin köpeklerde biraz daha az görülür. Yetişkin köpeklerde enfeksiyon genellikle asemptomatiktir ancak ishal ile karakterize edilebilir. Buna karşılık, tedavi edilmeyen Toxocara canis enfeksiyonu yavru köpeklerde ölümcül olabilir ve ishale, kusmaya, zatürreye, karın bölgesinde genişlemeye, şişkinliğe, büyüme hızında azalmaya ve diğer komplikasyonlara sebep olabilir.

Ankilostomiyaz, Ancylostoma duodenale adı verilen bir çeşit yuvarlak solucanın neden olduğu bir paraziter enfeksiyondur.