Frithjof Schuon, Perennelialist veya Gelenekselci düşünce okuluna ait, Alman asıllı İsviçreli bir metafizikçiydi. Metafizik, maneviyat, dini fenomen, antropoloji ve sanat üzerine İngilizceye ve diğer birçok dile çevrilmiş yirmiden fazla Fransızca eserin yazarıydı. Aynı zamanda ressam ve şairdi.
Teizm ya da tanrıcılık, tanrı veya tanrıların var olduğu inancıdır. Klasik teizm anlayışında Tanrı; Mutlak Varlık, Mutlak Benlik ve Nihai Kişi olarak nitelenir. Klasik teistik Tanrı; tüm varoluşun kaynağı, öznesi ve tüm varoluşa nüfuz eden Nihai Şahıs olarak nitelendiği için Tanrı tüm varoluşun muhatapı olarak kabul edilir.
Deizm veya yaradancılık, din, peygamber veya vahiy aracı olmaksızın bireyin akıl, gözlem, sezgi gibi yollarla Tanrı'nın varlığına inanmasına dayalı bir felsefi görüştür.
Panteizm ya da tüm tanrıcılık, her şeyi kapsayan içkin bir Tanrı'nın, Evren'in ya da doğanın Tanrı ile aynı olduğu görüşüdür. Panteistler kişileştirilmiş ya da antropomorfik bir Tanrıya inanmazlar.
Monoteizm veya tek tanrıcılık, tek bir tanrının varlığına ya da Tanrı'nın birliğine duyulan inanç olarak tanımlanır. Monoteizm sözcüğü, etimolojik açıdan Yunanca mono (tek) ve theoi (tanrı) sözcüklerinden türemiştir.
Düalist kozmoloji veya Düalizm, genellikle birbirine karşı çıkan iki temel kavramın var olduğuna dair ahlaki veya ruhsal inançtır. Hem geleneksel dinler hem de kutsal kitap dinleri dahil olmak üzere çeşitli dinlerden çeşitli görüşleri kapsayan şemsiye bir terimdir.
İçrekçilik, batınilik ya da ezoterizm, bir konudaki derin bilgilerin ve sırların ehil olmayanlardan gizlenerek, bir üstat tarafından sadece ehil olanlara inisiyasyon yoluyla öğretilmesidir. Ezoterizm bir din veya bir inanç sistemi değildir. Çoğunlukla ezoterik (içrek) yani ezoterizm ile ilgili veya ezoterizme dair şeklinde kullanılır.
Solili Chrysippus veya Hrisippos, Yunan Stoacı bir filozoftur. Kilikya'nın Soli kentinin yerlisiydi, ancak genç bir adam olarak Atina'ya taşındı ve burada Stoacı okulda Cleanthes'in öğrencisi oldu. Cleanthes, MÖ 230 civarında öldüğünde, Chrysippus okulun üçüncü başkanı oldu. Üretken bir yazar olan Chrysippus, okulun kurucusu Citium'lu Zeno'nun temel doktrinlerini genişletti ve ona Stoacılığın İkinci Kurucusu unvanını kazandırdı.
Yahudi mistisizminin (Kabbala) en önemli eserleri arasında yer alan Zohar, Orta Çağ'da Aramice ve İbranice dillerinde yazılmış, Tevrat'ın mistik yorumu olan bir grup kitaptan oluşur. Tanrı'nın isimlerinin doğası, evrenin kökeni ve yapısı, ruhların doğası, günah, iyilik ve kötülük gibi konuları içeren Zohar'da kutsal metnin yorumları, teoloji, mistik kozmogoni, mistik psikoloji gibi alanlar bulunur.
Stoacılık, MÖ 3. yüzyılın başlarında Atina Agorası'nda Kıbrıslı Zenon tarafından kurulan bir Helenistik felsefe ekolüdür. Mantık sistemi ve doğal dünya hakkındaki görüşleriyle beslenen bir kişisel erdem etiği felsefesidir ve erdem pratiğinin eudaimonia'ya ulaşmak için hem gerekli hem de yeterli olduğunu savunur: Kişi etik bir yaşam sürerek gelişir. Stoacılar eudaimonia'ya giden yolu erdemi uygulayarak ve doğaya uygun yaşayarak geçirilen bir hayatla özdeşleştirmişlerdir.
Batı felsefesi MÖ 6. yüzyılda Antik Yunan'da başladı. Sokrates öncesi filozoflar çoğunlukla Yunan dünyasının batı veya doğu çevrelerindendiler. Felsefi projeleri asıl, nihai ilkeyi bulmaya ve dış dünyanın doğasını çözmeye yönelikti. Şeylerin maddi ilkesini, kökenlerini ve yok oluşlarını algılamaya çalıştılar. İlk düşünürler olarak şeylerin ussal birliğini vurgulayarak dış dünyanın mitolojik açıklamalarını reddettiler. Cevap aradıkları başlıca meseleler şunlardır:
- Her şey nereden geliyor?
- Her şeyin yaratılış kaynağı nedir?
- Doğada bulunan şeylerin çoğul oluşlarını nasıl açıklarız?
- Matematiksel olarak doğayı nasıl tanımlarız?
Filolaos Pisagorcu ve Sokrates öncesi bir Yunan filozof idi. Her şeyin temelinde, uyum içinde bir araya gelen, sınırlayıcı ve sınırsızın oynadığı rol olduğunu savundu. Ayrıca, Dünya'nın Evrenin merkezi olmadığı teorisi olan güneşmerkezciliğin ortaya çıkmasıyla da tanınır. Nicomachus'tan alıntı yapan August Böckh'e (1819) göre Philolaus, Pisagor'un halefiydi. MÖ 5. yüzyılda Pisagorcu okulun önemli filozoflarından biri olmuştur. Çoğulculuk Okulu gibi Pisagorcuların da çatışan iki görüş arasında bir çözüm arayışında oldukları söylenebilir. Bir yanda sürekli olarak değişen bir evren düşüncesi, öte yandan değişmez bir evren düşüncesi arasındaki çatışmadır söz konusu olan. Pisagorcular bu yönde çözümlerini matematikte bulmaya çalışırlar. Filolaus da diğer Pisagorcu filozoflar gibi matematik ve müzik ile ilgilenmiş, evrenin ve varlığın açıklanmasında bunlardan yararlanmıştır. O da diğerleri gibi evrenin temelinin sayı olduğu fikrinden hareket etmiştir.
Epikürcülük, MÖ 307'de kurulan ve Antik Yunan filozofu Epikür'un öğretilerine dayanan bir felsefe sistemidir.
Yunan matematiği, Doğu Akdeniz kıyılarında MÖ 7. yüzyıldan MS 4. yüzyıla kadar uzanan Arkaik dönemden Helenistik ve Roma dönemlerine kadar yazılan matematik metinleri ile ortaya çıkan fikirleri ifade eder. Yunan matematikçiler, İtalya'dan Kuzey Afrika'ya tüm Doğu Akdeniz'e yayılmış şehirlerde yaşadılar, ancak kültür ve dil açısından birleştiler. "Matematik" kelimesinin kendisi Antik Yunancadan türemiştir: Grekçe: μάθημα: máthēma Yunanca telaffuz: [má.tʰɛː.ma] Yunanca telaffuz: [ˈma.θi.ma], "eğitim konusu" anlamına gelir. Kendi iyiliği için matematik çalışması ve genelleştirilmiş matematik teorilerinin ve kanıtlarının kullanılması, Yunan matematiği ile önceki uygarlıkların matematiği arasındaki önemli bir farktır.
Evrenin Ulu Mimarı, birçok Hristiyan teolog ve savunumcu tarafından tartışılan tanrı kavramıdır. Tarafsız bir tanrıyı temsil etmesi amacıyla Masonlar tarafından kullanılmaktadır. Ayrıca Max Heindel'e göre, Gül-haçlı Tanrı anlayışı ile de ifade edilebilir. Görkemli bir mimar ya da büyük bir mimar kavramı Akl-ı Faal, gnostisizm ile diğer dinsel ve felsefî sistemlerde de görülür.
Metapontumlu Hippasus veya Híppasos, Pisagorcu bir filozof ve matematikçi
Melissa, Pisagorcu bir kadın matematikçi ve filozof. Adı, bal anlamına gelen Yunanca "melli" kelimesinden türetilen Yunanca μέλισσα (melissa), "bal arısı"ndan gelmektedir.
Philonides Suriye Laodikeia'lı, Antiochos Epiphanes ve Demetrius I. Soter'in hükümdarlığı sırasında Seleukos sarayında yaşayan Epikürcü bir filozof ve matematikçi.
Iamblichus Arap kökenli Suriyeli bir Neoplatonist filozoftur. Daha sonra Neoplatonik felsefe tarafından izlenecek yönü belirledi. Aynı zamanda Yunan mistik, filozof ve matematikçi Pisagor'un biyografi yazarıdır.
Bilgelik; bilgi edinme, idrak, görgü, sağduyu ve sezgisel anlayış ile birlikte bu hususiyetleri özümseyebilme ve uygulayabilme kapasitesidir. Aynı zamanda akıl ya da sağgörü; bilgi, deneyim, anlayış, sağduyu ve içgörü kullanarak düşünme ve hareket etme yeteneği olarak da tanımlanır. Bilgelik, tarafsız yargılama, merhamet, deneyimsel öz-bilgi, kendini aşma ve bağlanmama gibi öz niteliklerle ve etik ve iyilik gibi erdemlerle ilişkilidir. Bu vasıfları taşıyan kişiye bilge denir.