İçeriğe atla

Omurgasızlar

Invertebrata

Omurgasızlar (LatinceInvertebrata), omurgası olmayan hayvanlara verilen genel bir addır. Omurgasız olarak adlandırılan canlıların yapılarında hiçbir iç iskelet bulunmaz. Bazı omurgasız hayvanların vücudunu destekleyen bir dış iskelet bulunur.

Omurgasız canlılar, en basit çok hücreli canlı olan Trichoplax adhaerens'den itibaren başlayan Metazoa aleminin altında incelenmektedir. Omurgasız hayvanlardan bazıları; çekirge, örümcek, kelebek, sinek, solucan, ahtapot, yengeç, ıstakoz, midye ve denizanasıdır.

Omurgasızlar, Parazoa (Gerçek dokulara sahip olmayan canlılar) ve Eumetazoa (Gerçek dokulara sahip canlılar) olmak üzere iki alt sınıfta incelenirler.

Omurgasız hayvanların kıkırdak doku ve kemik dokudan oluşan iskeletleri yoktur. Bazı omurgasız hayvanların vücutlarında iskelet görevi gören değişik yapılar vardır. Örneğin yengeçlerde bulunan sert kabuk ve böceklerdeki kitin adı verilen örtü iskelet görevi yapar. Omurgasız hayvanların bir bölümü karada bir bölümü suda yaşar. Karada yaşayan omurgasız hayvanların akciğerleri yoktur. Bu hayvanlar trake solunumu ya da deri solunumu yaparlar. Suda yaşayan omurgasız hayvanlar ise solungaçlarıyla solunum yapar.

Omurgasız hayvanlar yumurta ile çoğalır. Çekirge, örümcek, kelebek, hamam böceği, sivrisinek çevremizde gördüğümüz omurgasız hayvanlardır. Ahtapot, yengeç, ıstakoz, midye, denizkestanesi, denizyıldızı, süngerler, denizanası ve mercanlar suda yaşayan omurgasız hayvanlara örnektir. İnsanların çevrelerinde sık karşılaştıkları omurgasız hayvanlar eklem bacaklılar ve solucanlardır.

Sölenterler, yumuşakçalar, eklem bacaklılar, derisi dikenliler ve solucanlar omurgasız hayvanlar grubunda incelenir.[1]

Çoğalma

Omurgasızlar genellikle yumurtlayarak çoğalırlar. Yumurtadan çıkan yavrular çoğu zaman yetişkinlere benzemezler ve ancak birkaç aşamadan geçtikten sonra yetişkinlerine benzerler. Fakat bunun aksine, yani yumurtadan direkt olarak yetişkinlerine benzeyerek çıkan türler de vardır. Bunlar; solucan, örümcek ve bazı böceklerdir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Tübitak İnternet Sitesi". 4 Mayıs 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2007. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Böcek</span> eklembacaklılar sınıfı

Böcekler eklem bacaklılar (Arthropoda) şubesinin sınıfı ve tür ve takson bakımından en kalabalık hayvan sınıfıdır. 1.000.000'dan fazla olan tür sayılarıyla Dünya'daki en fazla türe sahip canlılardır. Dünya'nın hemen hemen her yerinde bulunur ve bazen çok yoğun popülasyonlarda görülebilirler. Her yıl birkaç bin böcek türü tanımlanmaktadır. Toplam tür sayısının 2.000.000 ila 30.000.000 kadar olduğu tahmin edilmektedir. Tür, cins, familya gibi taksonomik kategoriler bakımından 6-10.000.000 sayıya ulaşırlar ve Dünya'daki hayvanların %90 kadarını oluştururlar.

<span class="mw-page-title-main">Hayvan</span> çok hücreli ökaryotik organizmalar alemi

Hayvan, canlılar dünyasının ökaryotlar (Eukaryota) üst âlemindeki hayvanlar (Animalia) âleminde sınıflanan canlıların ortak adıdır. Arapça "canlı varlık" anlamındaki ḥayevān sözcüğünden Türkçeye geçmiş olan "hayvan" sözcüğü, günlük kullanımda esasen insan dışı, nefes alan ve hareket eden canlıları ifade etmek için kullanılsa da, biyolojik bağlamda insanı da içerir. Anadolu ağızlarında hayvan anlamında bav, bobos, böçü, çer, çokgal, dölük, evcimen, evlük, karaböcü, karaltı, medek, tereke, töm gibi sözcükler kullanılmaktadır. Hayvan sözcüğünün eş anlamlısı döngül sözcüğüdür. Hayvanlar âleminin bilimsel ve Latince adı olan "Animalia" terimi ise yine Latince olan ve "yaşayan" ya da "ruh" anlamına gelen animadan türetilmiş animal sözcüğünün çoğuludur. Hayvanlar âlemini tanımlayan bir başka Yunanca bilimsel terim de metazoa'dır (μετάζωα).

<span class="mw-page-title-main">Notilus</span>

Notilus, kafadan bacaklılar (Cephalopoda) sınıfına dahil familyalardan Nautilidae'nin üyesi olan deniz canlılarının, Türkçeye Latincedeki nautilus sözcüğünden geçmiş ortak adıdır. Nautilus ise Yunancada "denizci" anlamına gelen nautilos sözcüğünün Latinceye geçmiş halidir.

Dış iskelet, omurgasız hayvanlardan eklembacaklılar ve yumuşakçalarda görülen iskelet türü. Üzerinde canlı doku bulunan iskelete yer iskeleti denir.

<span class="mw-page-title-main">Örümcek</span>

Örümcek, eklembacaklılar (Arthropoda) şubesinin örümceğimsiler (Arachnida) sınıfından Araneae takımının üyelerine verilen genel ad. Hemen hemen dünyanın her tarafında yaşar. 2012 rakamlarına göre 112 familyada ve 3879 cinste toplanan 43.244 türü bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Dolaşım sistemi</span> hayvanlarda kan dolaşımını sağlayan organ sistemi

Dolaşım sistemi veya kardiyovasküler sistem maddelerin vücuttaki dolaşımını sağlayan organ sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">İskelet</span> vücudun destek yapısını oluşturan kısmı

İskelet, çoğu hayvanın vücudunu destekleyen yapısal çerçevedir. Farklı iskelet türleri vardır: bir organizmanın vücut şekline yapısal destek sağlayan sert bir dış kabuk olan dış iskelet; organların ve yumuşak dokuların bağlı olduğu iç sert bir çerçeve olan iç iskelet; ve vücut sıvılarının basıncı ile desteklenen esnek bir iç yapı olan hidroskelet.

<span class="mw-page-title-main">Mürekkepbalığı</span> balık türü

Mürekkepbalığı, Kafadanbacaklılar (Cephalopoda) sınıfının, Onkollular (Decapodiformes) grubundan denizlerde yaşayan bir yumuşakça. Hepsi ayrı eşeylidir. Diğer adı Sübye'dir.Solungaç solunumu yaparlar. Ağız bölgesinden çıkan 10 adet kolları vardır. İki kolu diğerlerinden daha uzundur. Dinlenme halinde içe çekilmiş olan bu kollarını avlarını yakalamak veya korunmak amacıyla ileri doğru fırlatırlar. Kollarının iç yüzeylerinde çok sayıda vantuz (emeç) bulunur. Vantuzların içleri dişli boynuzsu yapılarla bezenmiştir. Ilıman ve sıcak denizlerin kıyı sularında bol rastlanırlar. Boyları 17 cm ile 17 metre arasında değişen türleri vardır. Çoğu 50–60 cm arasındadır. Türkiye'de Akdeniz kıyılarında avlanırlar. Yırtıcı hayvanlardır. Balık, karides, yengeç ve diğer yumuşakçalarla beslenirler. Bazen balık sürülerine dalar veya ufak mürekkepbalığı kolonilerini takip edip karınlarını doyururlar. Mürekkepbalığı, avına arkasından yaklaşıp omuriliğini ısırarak kopartır ve felç etmek suretiyle öldürür. Bazen her avdan sadece bir ısırık alıp dinlenmeye çekilir. Vantuzlu dokunaçlarıyla avlarını yakalar, kollarıyla da ağza götürürler.

<span class="mw-page-title-main">Ahtapot</span> yumuşak gövdeli, sekiz kollu, Octopoda takımında sınıflandırılan yumuşakçaların genel adı

Ahtapot; yumuşak gövdeli, sekiz kollu, Octopoda takımında sınıflandırılan yumuşakçaların genel adı. Kabul görmüş 300 civarında türü bulunan ahtapotlar kalamarlar, mürekkep balıkları ve nautiloidler ile birlikte kafadan bacaklılar (Cephalopoda) sınıfında gruplandırılırlar. Diğer kafadan bacaklılar gibi ahtapot bilateral simetrik, iki gözlü ve tek gagalıdır. Ağzı kollarının ortasında yer alır. Çok hızlı şekil değiştirebilen yumuşak gövdesi sayesinde küçük deliklerden gövdesini sıkıştırarak geçebilir. Yüzerken sekiz kolu arkasından uzanır. Sifon hem solunum hem de su jeti fışkırtmak vasıtasıyla hareket için kullanılır. Karmaşık bir sinir sistemine ve mükemmel bir görme duyusuna sahip olan ahtapotlar omurgasızlar içerisinde en zeki ve davranışsal olarak en büyük farklılıkları gösteren hayvanlar arasındadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Kafadanbacaklılar</span> bacak uzvu kafasına çok yakın bölgede bulunan canlılara verilen isim

Kafadan bacaklılar (Cephalopoda), çok hücreli omurgasız hayvanların yumuşakçalar (Mollusca) şubesinin en gelişmiş sınıfı. Başları büyük olup gözleri ve sinir sistemleri iyi gelişmiştir. Başlarının ön kısmından çekmenli veya çengelli kollar uzanır. Bunlarla avlarını yakalar ve sürünebilirler.

<span class="mw-page-title-main">Yumuşakçalar</span>

Yumuşakçalar, ilkin ağızlılar (Protostomia) kladı, Lophotrochozoa üst şubesinden bir hayvan şubesidir. Ahtapot, kalamar gibi kafadan ayaklılar, salyangoz ve sümüklü böcek gibi karından ayaklılar, midyeler ve kitonlar bu şubedendir. Çizgili kas ilk defa bu sınıfta ortaya çımıştır. Yaklaşık 85,000 yaşayan türü bulunur.

Çok hücrelilerde üreme, eşeyli ya da eşeysiz olarak gerçekleşir.

<span class="mw-page-title-main">Larva</span> Belirli hayvanlarda başkalaşım öncesinde genç form

Larva, özellikle aşağı omurgalıların ve böceklerin embriyonik gelişimi sırasında görülen yapı. Döllenmiş yumurtanın oluşmasından koryon zarının çatlamasına kadar geçen gelişim evresi.

<span class="mw-page-title-main">Yassı solucanlar</span> çoğunlukla yassı solucan topluluğu

Yassısolucanlar ya da Platyhelminthes, üç embriyonik tabakadan oluşmuş, bilateral simetrili, çoğunlukla yassı yapılı hayvanlar şubesidir.

Tenya veya Taenia saginata, ince bağırsakta yaşayan bir yassı solucan türü.

<span class="mw-page-title-main">Kuyruksürengiller</span> kedimsi memeli familyası

Kuyruksürengiller (Herpestidae), etçiller takımından bir kedimsi familyası.

<span class="mw-page-title-main">Yengeç</span>

Yengeç, On ayaklılar (Decapoda) takımından Brachyura infra takımını oluşturan kabuklu türlerin ortak adı. Tipik olarak çok kısa bir kuyrukları vardır, karın ise toraksın altına gizlenmiştir. Genellikle kalın bir dış iskelete sahiptirler ve bir çift kıskaç ile donatılmışlardır. Yengeçler tüm dünya okyanuslarında bulunurken; ayrıca birçok çeşit tatlısu ve karada yaşayan türü de vardır. Yengeçlerin boyutları sadece birkaç mm olan bezelye yengeçi ile bir bacağının boyu 4 metreye kadar çıkabilen Japon örümcek yengeci arasında değişiklik gösterir.

<i>İlkin ağızlılar</i>

İlkin ağızlılar ya da birincil ağızlılar (Protostomia), Bilateria grubundan hayvanların ayrıldığı iki alt gruptan biri.

Asalak ya da parazit, bir canlıya bağımlı olarak yaşayabilen ve üzerinde yaşadığı canlıya zarar verebilen organizmadır. Bu canlılardan kimileri mikroskobik boyutlardan erginlikte çok büyük boyutlara ulaşabilecek değişimlere sahip olabilirler.

İstanbul Üniversitesi Zooloji Müzesi, İstanbul Üniversitesi Vezneciler Kampüsünde Biyoloji bölümünün en üst katından bulunan ve Türkiye faunasını yansıtır nitelik taşıyan müzedir. Türkiye’nin ilk zooloji müzesi olma özelliğini taşır.