İçeriğe atla

Oluz Höyük

Oluz Höyük Gözlek Köyü'nün 2 km kuzeybatısında, Toklucak (eski Oluz) köyünün ise yaklaşık 5 km doğusunda bulunur ve Amasya-Çorum karayolunun 3 km güneyinde yer almaktadır. Yeşilırmak'ın (Hitit metinlerinde Kummešmaḫa, antik Iris) önemli kollarından Çekerek Irmağı'nın (Hitit metinlerinde Zuliya, antik Skylax) 4 km kuzeyinde ve verimli Geldingen Ovası'nın batı kenarında konumlanmıştır. 280 x 260 m boyutunda, hemen hemen yuvarlak şekilli, ova seviyesinden yaklaşık 15 m yüksekliğindeki Oluz Höyük yaklaşık 45 dönümlük bir alana sahiptir.[1]

Arkeolojik Höyük
Adı:Oluz Höyük
il:Amasya
İlçe:Merkez
Köy:Toklucak
Türü:Höyük
Tahribat:
Tescil durumu:
Tescil No ve derece:
Tescil tarihi:
Araştırma yöntemi:Kazı

Kazılar

Bölgede 1997-99 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Şevket Dönmez başkanlığındaki bir ekipçe yürütülen yüzey araştırmaları sırasında keşfedilmiştir. Daha sonra kazı çalışmaları da Ş. Dönmez başkanlığında 2007 yılında başlatılmıştır. Kazılar, tepenin en yüksek bölümünün batı kesiminde A açması ve doğu yamaçta B açması olmak üzere iki açma üzerinden yürütülmüştür. Daha sonra C ve D olarak adlandırılan iki açmada daha çalışılmıştır. 2007 yılındaki İstanbul Üniversitesi adına Doç.Dr. Şevket Dönmez tarafından başlatılan sistematik arkeolojik kazılar sonucunda, ilk belirlemelere göre Oluz Höyük'te 4 ana kültür katı saptanmıştır.[1]

Tabakalanma

Kazıların ikinci yılı olan 2008 yılında tam bir tabakalanma ortaya çıkarılmış ve sonuç itibarıyla höyükte yedi mimari tabaka belirlenmiştir. Bu tabakalanma yeniden eskiye doğru,

  • 0. tabaka - Orta Çağ / Geç Bizans (MS 10. - 14. yüzyıllar,
  • 1. tabaka - Helenistik Çağ (MÖ 2. yüzyıl sonu – MÖ 1. yüzyıl başı),
  • 2. tabaka - Geç Demir Çağı'nın geç evresi (MÖ 4. – 3. yüzyıllar),
  • 3.-4. tabaka – Geç Demir Çağı erken evre (MÖ 6. - 5. yüzyıllar),
  • 5. tabaka - Orta Demir Çağı (MÖ 7. yüzyıl),
  • 6. tabaka – kesin olmamakla birlikte Erken Demir Çağı ya da Geç Tunç Çağı (Hitit İmparatorluk Çağı),
  • 7. tabaka - Erken Tunç Çağı (MÖ 4. – 3. binyıl)

olarak gösterilmektedir. Bu arada, A açmasının 3. tabakası Frig yerleşmesi olarak değerlendirilmiştir.[1]

Yapı katları olarak verilen bu tabakalanma esasen dört kültür katı çerçevesinde değerlendirilmektedir. Birinci kültür katı, Helenistik Dönem'e ait MÖ 200 – 47 yıllarına tarihlenen tabakadır. Yontulmuş moloz taşlara dayanan güçlü bir mimari geleneğe dayanan bu kültür katı sokak ve caddeler, demir miğfer, kumtaşından ve pişmiş topraktan kandiller, yerel ve ithal çanak çömlekler ile sikkeler gibi buluntularla temsil edilmektedir. İkinci kültür katı olarak tanımlanan 2. – 6. tabakalar, esas itibarıyla Demir Çağı'nın Akamenid Dönemi (MÖ 425 – 200) özellikleri vermektedir. Bu kültür katı, anıtsal nitelikte kabul edilen taş döşeli bir yol, bunun kuzeyinde küçük bir saray ya da malikane olduğu düşünülen bir yapı kompleksi ile temsil edilmektedir.[2]

Buluntular

Birinci (I) Kültür Katı (1. Mimari Tabaka) Hellenistik Dönem'e (MÖ 200 - 47) tarihlenmiştir. Kabaca yontulmuş moloz taşlarla inşa edilmiş konut türü yapılarla karakterize olan güçlü bir mimari geleneğin, sokak ve caddeleri ile birlikte ortaya çıkarıldığı bu kültür katı, demir miğfer, kumtaşı ve pişmiş toprak kandiller, yerel-ithal çanak-çömlekler ve sikkelerle dikkati çekmektedir.[2]

İzleyen kültür katı (II) Demir Çağı'na (2, 3, 4, 5 ve 6. mimari tabakalar) aittir. Mimari, çanak-çömlek ve küçük buluntular yönünden Pers kültür karakterini yansıtan 2. Mimari Tabaka (MÖ 425 - 200) A ve B olmak üzere iki ana evreye ayrılmaktadır. Bu tabaka, A Açması'nda güneybatıdan kuzeydoğuya uzanan anıtsal taş döşemeli bir yol, bunun kuzeyinde yer alan ve küçük bir saray ya da malikane olduğu düşünülen kompleks bir yapı kalıntısı ile mimari açıdan karakterize olmaktadır. MÖ 500-425 yılları arasında yaşanmış olduğu anlaşılan 3. Mimari Tabaka'da ise özellikle çanak-çömlekçilik temelinde, boya bezeme geleneğinin sürekliliğinde, bitkisel ve figürlü bezemenin artmaya başlaması çanak-çömlek atölyelerinin Anadolu'nun yeni kültür ögelerinden etkilenmeye başladığını göstermektedir. Oluz Höyük, 4. Mimari Tabaka (MÖ 600-500) dönemini yaşarken Kašku Ülkesi'nde Frig kültürü etkisinde bir Geç Demir Çağı kenti durumunda idi. Geç Frig özelliği gösteren bezemesiz ya da boya bezekli çanak-çömlek, baskı yüzeyinde aslan-ceylan mücadelesi betimlenmiş olan fildişi damga mühür ve taş bir Kubaba heykelciğinin alt kısmının ele geçmiş olması, 4. Mimari Tabaka'nın Frig karakterini tartışmasız bir biçimde ortaya koymaktadır. 5. (MÖ 7. yy) ve 6. mimari tabakalar (MÖ 9 – 8. yy) Klasik ve Erken Frig dönemlerine aittir.[2]

Üçüncü (III) Kültür Katı (7 ve 8. mimari tabakalar) Hitit Dönemi'ne (MÖ 15 – 13. yy) tarihlenmektedir. Bu kültür katında ele geçen taş bir mühür, tunç bir orak, pişmiş toprak tezgâh ağırlığı ile çanak-çömlek parçaları, Oluz Höyük'ün önemli bir Hitit yerleşmesi olduğuna işaret etmektedir.[2]

Dördüncü (IV) Kültür Katı (9. Mimari Tabaka) Erken Tunç Çağı'na (MÖ 4. Binyıl) aittir. Taş bir döküm kalıbı parçası, ağırşaklar ve elde şekillendirilmiş çanak-çömlek parçaları bu kültür katını karakterize etmektedir.[2]

MÖ 4500 yıllarına değin uzanan geçmişi ile Oluz Höyük, Amasya'nın Tarihöncesi, Öntarih ve Tarihi çağlarının kronolojik kurgusunu şekillendirmeye başlayan çok önemli antik bir yerleşmedir. Oluz Höyük yakın gelecekte Amasya iline sunacağı taşınamaz ve taşınabilir kültür varlıkları ile yöre turizmine önemli katkılar yapacaktır.[2]

A açmasında üstteki tabakalar yoğun tahribat nedeniyle net bir mimari plan vermemektedir. Ortaya çıkarılan duvarlar, kısmen düzeltilmiş, çoğunluk olduğu gibi kullanılmış taşlarla basit çamur harç kullanılarak yapılmıştır. Duvarların yanı sıra yassı taşlarla yapılan taban döşemelerine de ulaşılmıştır. Üçüncü tabaka ise kerpiç duvarlarla düzgün bir plan vermiştir. Frig yerleşimi olarak görülen bu tabaka dolgusunda ayrıca İskit tipinde ok uçları ele geçmiştir.[1]

B açmasının 5. tabakasında karışık halde beş yetişkine ait kemikler ilginçtir. Gömülmekten çok bir çukura rastgele atıldıkları anlaşılmaktadır.[1] Söz konusu bireylerin bir cinayet sonucu öldürülmüş oldukları ve bir çukura atıldıkları düşünülmektedir.[3]

Kazı çalışmalarında ulaşılan oldukça ilginç bir buluntu da 2011 yılı kazı sezonu sonunda 99 gömütün ortaya çıkarıldığı bir mezarlık alanıdır. İslami tarzda gömülmüş gömütler üç seviye oluşturmaktadır.[4]

Kaynakça

  1. ^ a b c d e "TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları". 19 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2012. 
  2. ^ a b c d e f "Oluz Höyük Web Sitesi". 4 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2012. 
  3. ^ "Arkeoloji Haberleri – 27.07.2011". 23 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2012. 
  4. ^ "Arkeoloji Haberleri – 04.01.2012". 12 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2012. 

Yayınlar

Kitap

  • Ş. Dönmez (Ed.). Amasya-Oluz Höyük. Kašku Ülkesi'nin Önemli Kenti. 2007 ve 2008 Dönemi Çalışmaları Genel Değerlendirmeler ve Ön Sonuçlar/The Principal Site of Kašku Land. The Preliminary Reports of 2007 and 2008 Seasons General Evaluations and Results. Ankara 2010.
  • Ş. Dönmez. “Amasya İli Arkeolojik Araştırma Tarihçesi”, Amasya-Oluz Höyük. Kašku Ülkesi'nin Önemli Kenti. 2007 ve 2008 Dönemi Çalışmaları Genel Değerlendirmeler ve Ön Sonuçlar/The Principal Site of Kašku Land. The Preliminary Reports of 2007 and 2008 Seasons General Evaluations and Results (Ed. Ş. Dönmez). Ankara 2010: 11-12.
  • Ş. Dönmez. “Amasya ve Yakın Çevresinin Tarihi Coğrafya Sorunlarına Genel Bir Bakış”, Amasya-Oluz Höyük. Kašku Ülkesi'nin Önemli Kenti. 2007 ve 2008 Dönemi Çalışmaları Genel Değerlendirmeler ve Ön Sonuçlar/The Principal Site of Kašku Land. The Preliminary Reports of 2007 and 2008 Seasons General Evaluations and Results (Ed. Ş. Dönmez). Ankara 2010: 13-17.
  • Ş. Dönmez. “Oluz Höyük’le İlgili Genel Bilgiler”, Amasya-Oluz Höyük. Kašku Ülkesi'nin Önemli Kenti. 2007 ve 2008 Dönemi Çalışmaları Genel Değerlendirmeler ve Ön Sonuçlar/The Principal Site of Kašku Land. The Preliminary Reports of 2007 and 2008 Seasons General Evaluations and Results (Ed. Ş. Dönmez). Ankara: 19-20.
  • Ş. Dönmez/E. Emine Naza-Dönmez. “Oluz Höyük 2007 Dönemi Çalışmaları”, Amasya-Oluz Höyük. Kašku Ülkesi'nin Önemli Kenti. 2007 ve 2008 Dönemi Çalışmaları Genel Değerlendirmeler ve Ön Sonuçlar/The Principal Site of Kašku Land. The Preliminary Reports of 2007 and 2008 Seasons General Evaluations and Results (Ed. Ş. Dönmez). Ankara 2010: 21-31.
  • Ş. Dönmez/E. Emine Naza-Dönmez. “Oluz Höyük 2008 Dönemi Çalışmaları”, Amasya-Oluz Höyük. Kašku Ülkesi'nin Önemli Kenti. 2007 ve 2008 Dönemi Çalışmaları Genel Değerlendirmeler ve Ön Sonuçlar/The Principal Site of Kašku Land. The Preliminary Reports of 2007 and 2008 Seasons General Evaluations and Results (Ed. Ş. Dönmez). Ankara 2010: 33-57.
  • Ş. Dönmez. “Oluz Höyük 2007 ve 2008 Dönemi Çalışmaları. Değerlendirmeler ve Sonuçlar”, Amasya-Oluz Höyük. Kašku Ülkesi'nin Önemli Kenti. 2007 ve 2008 Dönemi Çalışmaları Genel Değerlendirmeler ve Ön Sonuçlar/The Principal Site of Kašku Land. The Preliminary Reports of 2007 and 2008 Seasons General Evaluations and Results (Ed. Ş. Dönmez). Ankara 2010: 59-69.
  • Ş. Dönmez. “Preliminary Reports of 2007 and 2008 Seasons General Evaluations and Results: A Summary”, Amasya-Oluz Höyük. Kašku Ülkesi'nin Önemli Kenti. 2007 ve 2008 Dönemi Çalışmaları Genel Değerlendirmeler ve Ön Sonuçlar/The Principal Site of Kašku Land. The Preliminary Reports of 2007 and 2008 Seasons General Evaluations and Results (Ed. Ş. Dönmez). Ankara 2010: 70-78.
  • Y.S. Erdal. “Oluz Höyük Kazılarından Ele geçen İnsan İskeletlerine Ait Antropolojik Araştırmaların İlk Sonuçları”, Amasya-Oluz Höyük. Kašku Ülkesi'nin Önemli Kenti. 2007 ve 2008 Dönemi Çalışmaları Genel Değerlendirmeler ve Ön Sonuçlar/The Principal Site of Kašku Land. The Preliminary Reports of 2007 and 2008 Seasons General Evaluations and Results (Ed. Ş. Dönmez). Ankara 2010: 93-107.
  • V. Onar. “Oluz Höyük Kazısı 2008 Dönemi Arkeozoolojik Sonuçları”, Amasya-Oluz Höyük. Kašku Ülkesi'nin Önemli Kenti. 2007 ve 2008 Dönemi Çalışmaları Genel Değerlendirmeler ve Ön Sonuçlar/The Principal Site of Kašku Land. The Preliminary Reports of 2007 and 2008 Seasons General Evaluations and Results (Ed. Ş. Dönmez). Ankara 2010: 111-120.
  • F.A. Yüksel/O. Tarhan-Bal/Z. Keçeli. “Oluz Höyük Kazısı Jeofizik Araştırmaları ve Coğrafik Bilgi Sistemi (CBS) Uygulamaları”, Amasya-Oluz Höyük. Kašku Ülkesi'nin Önemli Kenti. 2007 ve 2008 Dönemi Çalışmaları Genel Değerlendirmeler ve Ön Sonuçlar/The Principal Site of Kašku Land. The Preliminary Reports of 2007 and 2008 Seasons General Evaluations and Results (Ed. Ş. Dönmez). Ankara 2010: 123-136.

Makale

  • Ş. Dönmez/E. E. Naza-Dönmez. “Amasya-Oluz Höyük Kazısı 2007 Dönemi Çalışmaları:

İlk Sonuçlar”, Colloquium Anatolicum VI, İstanbul 2007: 49-74.

  • Ş. Dönmez. “Karadeniz’de Bir Hitit Yerleşimi”, Aktüel Arkeoloji 11, İstanbul 2009: 32-33.
  • Ş. Dönmez/E. E. Naza-Dönmez. “Amasya-Oluz Höyük Kazısı 2007 Dönemi Çalışmaları:

İlk Sonuçlar”, Belleten LXXIII/267, Ankara 2009: 395-421.

  • Ş. Dönmez. “Bir Anadolu Kralı Yeniden Doğuyor”, NTV Tarih 6 (Temmuz 2009): 9-10.
  • Ş. Dönmez. “Perslerin Kayıp Satraplık Merkezi Bulundu”, NTV Tarih 12 (Ocak 2010): 13-14.
  • Ş. Dönmez/E. E. Naza-Dönmez. “Oluz Höyük Kazısı İkinci Dönem (2008) Çalışmaları:

Değerlendirmeler ve Sonuçlar”, Colloquium Anatolicum VIII, İstanbul 2009: 125-170.

  • Ş. Dönmez. “Altın İskender”, NTV Tarih 22 (Kasım 2010): 15.
  • Ş. Dönmez. “Oluz Höyük. Karadeniz’de Bir Hitit Kenti”,
  • Aktüel Arkeoloji 18, İstanbul 2010: 104-111.
  • Ş. Dönmez. “Oluz Höyük Kazısı Üçüncü Dönem (2009) Çalışmaları:

Değerlendirmeler ve Sonuçlar”, Colloquium Anatolicum IX, İstanbul 2010: 275-306.

  • Ş. Dönmez/E. E. Naza-Dönmez. “Amasya-Oluz Höyük Kazısı 2008 Dönemi Çalışmaları:

Yeni Sonuçlar ve Değerlendirmeler”, Höyük 2, Ankara 2010: 1-28.

  • F.A. Yüksel/O. Tarhan-Bal/Z. Keçeli. “Amasya-Oluz Höyük Kazısı Jeofizik Araştırmaları ve Coğrafik Bilgi Sistemi (CBS) Uygulamaları”, Höyük 2, Ankara 2010: 55-65.
  • V. Onar. “Amasya-Oluz Höyük Kazısı 2008 Dönemi Arkeozoolojik Sonuçları”, Höyük 2, Ankara 2010: 29-54.
  • Ş. Dönmez. “Okuma-Yazma Bilmeyen Halkın Kayıt Sistemi”, NTV Tarih 27

(Nisan 2011): 11.

  • Ş. Dönmez. “Oluz Höyük Kazısı Dördüncü Dönem (2010) Çalışmaları:

Değerlendirmeler ve Sonuçlar”, Colloquium Anatolicum X, İstanbul 2011: 103-128.

  • Ş. Dönmez. “Oluz Höyük. Karadeniz’de Persler”, Aktüel Arkeoloji 25, İstanbul 2012:

140-145.

  • Ş. Dönmez. “A Crater Fragment with Partridge Figures from Oluz Höyük, Central Black Sea Region, Turkey”, Ancient West & East 10, Leuven 2011: 339-347.
  • Ş. Dönmez. “Amasya-Oluz Höyük. Anadolu’da Öncü Türklerin İlk İzleri”, NTV Tarih 36 (Ocak 2012): 26-35.

Bildiri

  • Ş. Dönmez/E. E. Naza-Dönmez. “Amasya-Oluz Höyük Kazısı 2007 Dönemi Çalışmaları:

İlk Sonuçlar”, 30. Kazı Sonuçları Toplantısı-4. Ankara 2009: 87-106.

  • Ş. Dönmez/E. E. Naza-Dönmez. “Oluz Höyük Kazısı 2008 Dönemi Çalışmaları”,

31. Kazı Sonuçları Toplantısı -3. Ankara 2010: 379-400.

  • F.A. Yüksel/Ş. Dönmez/O. Tarhan-Bal/Z. Keçeli. “Amasya-Oluz Höyük 2008 Yılı Arkeojeofizik Araştırmaları Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) Uygulamaları”,
  • 25. Arkeometri Sonuçları Toplantısı. Ankara 2010: 165-179.
  • F.A. Yüksel/N. Hoşkan/Ş. Dönmez. “Application of Geophysical Methods for Archaeological

Excavation (2009) in Amasya-Oluz Höyük (Yassı Höyük”), The Symposium on the Application of Geophysics to Environmental and Engineering Problems (SAGEEP), (11-15 April 2010), Keystone, Colorado 2010: 968-970.

  • V. Onar. “Amasya-Oluz Höyük Kazısı 2008 Yılı Arkeozoolojik Sonuçları”, 25. Arkeometri Sonuçları Toplantısı. Ankara 2010: 263-278.
  • Ş. Dönmez/C. Özdemir. “Amasya İlinde Yeni Araştırmalar: Oluz Höyük ve Doğantepe Kazıları”, VII. Uluslararası Hititoloji Kongresi Bildirileri/Acts of the VIIth International Congress of Hittitology. I. Cilt/Vol.I. (Ed. A. Süel). Ankara 2010: 221-244.
  • Ş. Dönmez. “Oluz Höyük Kazısı 2009 Dönemi Çalışmaları”,

32. Kazı Sonuçları Toplantısı -4. Ankara 2011: 92-110.

Haber Yazıları

  • Ş. Dönmez/E. E. Naza-Dönmez. “Amasya Oluz Höyük Kazısı 2007 Dönemi Çalışmaları”,

Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Haberler 25, Ocak 2008, İstanbul: 33-34.

  • Ş. Dönmez/E. E. Naza-Dönmez. “Amasya-Oluz Höyük Kazısı 2008 Dönemi Çalışmaları”,

Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Haberler 27, Ocak 2009, İstanbul: 14.

  • Ş. Dönmez. “Oluz Höyük Kazıları”, Önasya Arkeolojisi Bülteni 1. İlkbahar/Yaz 2009.

İstanbul: 7.

  • Ş. Dönmez. “Oluz Höyük Kazılar 2009 Yılı Çalışmaları”, Önasya Arkeolojisi Bülteni 2. Sonbahar/Kış 2009. İstanbul: 5.
  • Ş. Dönmez. “Amasya-Oluz Höyük Kazı Çalışmaları - 2009”,

Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Haberler 30, Mayıs 2010, İstanbul: 23.

  • Ş. Dönmez. “Oluz Höyük Kazı Çalışmaları - 2010”,

Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Haberler 31, Ocak 2011, İstanbul: 28.

  • Ş. Dönmez. “Oluz Höyük Kazısı 2010 ve 2011 Dönemleri Çalışmaları”, Önasya Arkeolojisi Bülteni 3. Sonbahar/Kış 2011. İstanbul: 3.
  • Ş. Dönmez. “Oluz Höyük Kazıları (Seçilmiş Kaynakça)”, Önasya Arkeolojisi Bülteni 3. Sonbahar/Kış 2011. İstanbul: 8-9.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Alacahöyük</span> ören yeri

Alacahöyük, Çorum'un Alaca ilçesinin 15 km kuzeybatısındaki Alacahüyük köyündeki bir höyüktür. Bu höyükte dört ayrı kültür evresinden kalma 15 yerleşim ya da yapı katı saptanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Göbeklitepe</span> Dünyanın bilinen en eski kült yapılar topluluğu

Göbeklitepe veya Göbekli Tepe, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki Şanlıurfa ilinin 18 km kuzeydoğusunda, Haliliye ilçesine bağlı Örencik köyü yakınlarında yer alan Neolitik bir arkeolojik sit alanıdır. MÖ 9600–9500 civarına tarihlenen Göbeklitepe, dünyanın şu ana kadar bilinen en eski tarihî yapısıdır. Bazı popüler kaynaklarda "tarihin sıfır noktası" nitelendirmesiyle de anılmaktadır. Yapıt, dünyanın bilinen en eski megalitleri olan taş sütunlarla, bir dizi büyük dairesel yapıdan oluşmaktadır. Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ'a ait olduğu düşünülen bu yapıda T biçimindeki 10-12 dikilitaş yuvarlak planda dizilmiş, araları ise taş duvarlarla örülmüştür. Yapının merkezinde daha yüksek boyda olan iki dikilitaş, karşılıklı olarak yerleştirilmiştir. Bu dikilitaşların çoğu üzerinde insan, eller ve kollar, çeşitli hayvan ve soyut semboller, kabartılarak veya oyularak betimlenmiştir. Bölgede yapılan kazılarda çıkartılan bazı heykel ve taşlar, günümüzde Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.

Ulucak Höyüğü, İzmir yakınlarında, Ankara yolu üzerinde, Kemalpaşa'nın 7 km kuzeybatısındaki Ulucak köyünde bulunan bir arkeolojik yerleşimdir. İzmir sınırları içinde bilinen ilk çiftçi köy yerleşimidir.

<span class="mw-page-title-main">Aşıklı Höyük</span>

Aşıklı Höyük, Aksaray'a bağlı Kızılkaya Köyü'nün yakınlarında yer alan arkeolojik bir alandır. Radyokarbon örneklerinin sonuçlarına göre, Aşıklı Höyük'te yerleşiklik MÖ 9. bin yılda başlar ve MÖ 8. bin yıl sonuna dek sürer. Yerleşme yaklaşık olarak MÖ 8200-7500 arasına tarihlenmektedir. Aşıklı topluluğu, bu bin yıla yakın süreç boyunca yerleşimi hiç terk etmez. Bu kesintisiz iskan süreci, yerleşim düzeni ve mimaride radikal değişim ve dönüşümler ile ve aynı zamanda ekonomide ve teknolojide oldukça yavaş ve kademeli bir değişim ile birlikte takip edilebilmektedir. Bu bağlamda Aşıklılılar, bölgede yerleşikliğe geçen ilk avcı-toplayıcılardandır ve gerek ilk yerleşiklik süreçleri gerekse de bin yıllık iskan süreci içerisinde yerleşikliğe adaptasyon ile birlikte yaşam biçimleri teknik, sosyal, kültürel, bilişsel boyutlarda tümüyle okunabilmektedir. Kısaca diyebiliriz ki, insanlık tarihinin en önemli değişim ve dönüşüm süreçlerinden biri olarak avcı-toplayıcı ve göçer yaşamdan yerleşik yaşama geçiş süreci Orta Anadolu'nun Volkanik Kapadokya Bölgesi'nde Aşıklı Höyük özelinde izlenebilmektedir.

Alişar Höyüğü, Yozgat'ın 45 km güneydoğusunda, Alişar köyünün kuzeyinde bulunan bir höyüktür.

Köşkerbaba Höyük, Malatya İl merkezinin 31 km. kuzeydoğusunda, Karakaya Baraj Gölü suları altında kalmış olan bir höyüktür. Öncesinde Fırat kıyısından 100 metre içerdeydi. Höyük adını hemen yakınındaki bir yatırdan almaktadır. Höyüğün en üst tabakası eski yıllarda köprü inşaatı sırasında büyük ölçüde tahribata uğramıştır.

Bakla Tepe Höyüğü, İzmir il merkezinin 30 km. güneyinde, Menderes (Cumaovası) ilçesinde, Tahtalı Barajı nedeniyle terk edilen Bulgurca Çiftlik Köyü'nün hemen yakınında yer alan bir Höyüktür. Yıllardır bakla yetiştirilen bir alan olduğundan Köy'de Bakla Tepe olarak bilinmekteydi. Tarihöncesi bir yerleşimin höyükten köy altına kadar uzandığı, sapılan sondalardan anlaşılmaktadır.

Kavuşan Höyük, Diyarbakır ili Bismil ilçesinin 10 km güneydoğusunda, Şeyhan Deresi ile Dicle'nin birleştiği bölgenin hemen doğusunda yer alan bir höyüktür. Dicle kıyısından 65-70 metre kadar güneydedir. Höyüğü kuzey yarısı Dicle tarafından yenmiş olup, güney yamaçları ise Şeyhan Deresi alüvyonlarıyla örtülmüştür. Yüzey de yaygın tarım yapılmasıyla tahrip olmuştur. Höyük boyutları 175 x 75 metre olup, yükseklik kuzey kesimde 8 metre iken güneyde 2 metre kadardır. Alan olarak 1,5 hektar olduğu belirtilmektedir.

Tilkitepe Höyüğü ya da eski kaynaklarda Şamramaltı Van il merkezinin 7 km. güneybatısında yer alan bir höyüktür. Günümüzde Van Havaalanı sınırları içinde olup kısmen havaalanı olarak kullanılmaktadır. Höyük 55 metre çapında, 6-7 metre yüksekliğindedir.

<span class="mw-page-title-main">Coba Höyük</span>

Coba Höyük, Gaziantep il merkezinin yaklaşık 45 km. batı kuzeybatısında, eski adı Keferdiz olan Sakçagözü bucağına 3 km. mesafede yer alan bir höyüktür. Orta boy bir höyük olan Coba Höyük, 140 x 90 metre boyutlarında ve 9 metre yüksekliğinde bir tepedir. Bazı arkeolojik metinlerde Sakçegözü ya da Sakçagözü olarak de geçen höyük bu adı, İslahiye Ovası'nın devamı olan Sakçagözü Ovası'ndan almıştır. Ova, Amanos Dağları ve Sof Dağı'ndan kaynaklanan ve güneyde Asi Nehri'ne dökülen küçük derelerin yer aldığı verimli bir ovadır.

Ilıpınar Höyüğü, Bursa İl merkezinin kuzeydoğusunda, Orhangazi İlçesi'nin yaklaşık 2 km. güneyinde, İznik Gölü'nün 2 km. batısında yer alan bir höyüktür. Yerleşim alanı 2,5 hektar olup tepenin çağı 250 metredir. Yüksekliği 3 metreden 10 metreye değişmektedir. Höyükte ilk yerleşmenin günümüzden 8 bin yıl önce gerçekleştiği ileri sürülmektedir. İlk yerleşimcilerin Orta Anadolu'dan 10-15 aile olarak gelip yerleştikleri düşünülmektedir. Höyüğün ilk yerleşmede dahi eksiksiz bir tarım ekonomisine sahip olduğu anlaşılmaktadır. Şimdilik, bölgede tarıma başlanılan ilk yerleşim olarak görülmektedir.

Şevket Dönmez, Türk arkeolog, eski Önasya kültürleri, Anadolu Demir Çağları ve Karadeniz bölgesi uzmanı.

Tille Höyük, Adıyaman ilinin Kâhta ilçesinin 30 km. doğusunda, Fırat'ın batı tarafında yer alan bir höyüktür. Höyüğün doğu, batı ve güney yamaçlarında eski adı Tille, günümüzde adı Geldibuldu olan küçük bir köy yerleşimi vardır. Fırat'a katılan bir derenin dar vadisindeki yerleşme doğu terasıyla birlikte 200 x 140 metre, 26 metre yüksekliktedir ve üstünde bir düzlük vardır.

Karaoğlan Höyüğü, Ankara İl merkezinin 25 km. güneyinde, Mogan Gölü'nün güneydoğu ucunda yer alan bir höyüktür. Bulunduğu bölge Ankara bölgesinden güneydoğu ve güneybatı yönlerine uzanan ana ticaret yollarının kavşağı durumundaydı. Tepe, 260 x 180 metre boyutlarında ve 18-20 metre yüksekliğindedir. Höyük Ankara – Konya kara yolu üzerindedir.

Polatlı Höyüğü, Ankara İl merkezinin 65 km. güneybatısında, Polatlı İlçesinde yer alan bir höyüktür. Burhan Tezcan'ın 1956 yılında yayımladığı bir çalışmasında Zafer Höyük olarak gösterilmiştir. Tepe, 200 metre çapında ve 25 metre yüksekliktedir.

Asarcık Höyük, Ankara İl merkezinin batısında, Ayaş İlçesi'nin 9,5 km. kuzeybatısında, Ilıca Köyü'nün kuzeydoğu kenarında yer alan bir höyüktür. Yerleşme iki dere arasındaki bazalt bir yükselti üzerindedir.

Mezraa Höyük, Şanlıurfa ili'nin güneybatısında, Birecik İlçesi'nin kuş uçuşu 7 km güneyinde, Mezraa Belde'sinin 1,5 km güneydoğusunda, Fırat'ın doğu kıyısında yer alan bir höyüktür. Tepe, 180 x 140 metre boyutlarında olup ova seviyesinden 13 metre yüksekliktedir.

Helvacı Höyücek Höyüğü, İzmir il merkezinin kuzeybatısında, Menemen İlçesinin kuzey-kuzeybatısında, Helvacı Köyü'nün 4 km. batı-güneybatısında yer alan bir höyüktür. Çevrede Höyücek ya da Üyücek adıyla bilinmekte olup, aynı addaki yerleşmelerden ayırabilmek için bu ad verilmiştir. Bununla birlikte bazı yayınlarda Höyücek, bazı yayınlarda da Helvacı olarak geçmektedir. Aşağı Gediz Ovası'nın batı kesiminde küçük bir tepe görünümündedir. Günümüzde denizden 18 km. içerdeki yerleşmenin iskan edildiği tarihlerde Gediz Nehri'ne daha yakın ve muhtemelen deniz kenarında olduğu düşünülmektedir. Kaçak kazılar ve yol yapımıyla kısmen tahrip olmuş durumdadır.

<span class="mw-page-title-main">Ayasuluk Tepesi</span>

Ayasuluk Tepesi, İzmir il merkezinin güney-güneydoğusunda, Selçuk ilçesinde yer alan bir höyüktür. Bölgedeki geniş araştırmalar öncesinde Efes antik kentinin MÖ 1050 yıllarında Yunanistan'dan gelen göçmenler tarafından kurulduğu düşünülmekteydi. Ancak özellikle Ayasuluk Tepesi'nde ve Çukuriçi Höyüğü'nde yapılan kazılar, yakın civarda günümüzden 8 bin yıl öncesinden itibaren Neolitik yerleşmeler olduğunu ortaya çıkarmıştır. Yine aynı kazılar, Efes'in Erken Tunç Çağı'nda kurulduğu ve Ayasuluk Tepesi'nin daha da eskiye dayanan ilk Efes yerleşmelerinden biri olduğunu ortaya koymuştur. Diğer yandan Hitit Dönemi'nde Batı Anadolu'da İmparatorluk'a bağlı Arzava - Mira Krallıklarının başkenti olan Apasas'ın da Ayasuluk Tepesi olduğu kesinleşmiş gibidir. Helenistik ve Roma Dönemleri'nde Efes'te gelişen kentin Bizans Dönemi'nde yeniden Ayasuluk Tepesi'ne geldiği, 1330 yılında Türkler tarafından alındığı ve Aydınoğulları Beyliği'nin başkentliğini yaptığı bilinmektedir. Yerleşim 16. yüzyıldan itibaren daralmaya başlamıştır.

Etiyokuşu Höyüğü, Ankara il merkezinin yaklaşık 5 km. kuzey – kuzeydoğusunda, günümüzde tümüyle yapıların altında kalmış bir höyüktür. Etiyokuşu ismi, muhtemelen kazı ekibi tarafından verilmiş bir isimdir. Tepe, 86 x 22,5 metre boyutlarında, 1,5 metre yükseklikte ve yerleşme alanının 6,5 dönüm olduğu bildirilmiştir. Kazı öncesinde Çubuk Barajı asfaltıyla ikiye bölünmüş durumdaydı ve kum çekilmesiyle kısmen tahrip edilmiş bulunuyordu.