İçeriğe atla

Olonhohut

Olonhohut veya Olonhosut (Sahaca: Олоҥхоhут) Olonho Destanı anlatıcısı olan halk ozanlarına veya aşıklara verilen genel bir isimdir.

Olonho Geleneği ve Olonhohutlar

Saha Türklerinin 1632'de Ruslar tarafından işgaline kadar Sahaların yazılı bir edebiyatı yoktu ancak oldukça zengin bir halk edebiyatı literatürüne sahiplerdi. Bu halk edebiyatı malzemelerinin başında Olonho Destanı ve ona bağlı manzum halk edebiyatı ürünleri gelmektedir. Bu ürünün kendine has bir geleneği bulunmakta ve birçok farklı hikâyeden oluşmaktadır. Hikâyelerin her biri kahramanının adıyla anılmakta ve "olonhohut" adı verilen hikâyenin kendine has anlatıcıları tarafından anlatılmaktadır. Olonhohutlar; tarihi geleneğe bağlı kalarak kahramanları ve olayları ayrıntılı bir şekilde anlatır, anlatımı zengin mecazlar ve benzetmelerle süsler, Altay aliterasyonunu başarıyla uygularlar. Olonhohutların anlattığı bu hikâyeler, bir zincir oluşturarak genel bir Olonho çatısında toplanır. Şu ana kadar derlenebilen en önemli olonholar şunlardır: Er Soğotoh, Ürüng Uolan, Nurgun Bootor, Kulun Kulustuur, Bahımmı Baatır, Erbextey Bergen, Mülcü Böğö, Sün Caahın.[1][2]

Olonho Destanı, 2005 yılı itibarıyla UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miraslar Listesi'nde yer alan bir kültürdür ve bu kültür olonhohutlat tarafından devam ettirilmektedir.

Olonhohutlar

Olonhohutlar, Türk halk edebiyatının sözlü anlatım geleneğini devam ettiren bir çeşit halk ozanıdır. Sibirya bölgesinde, bu halk ozanlarına "oyun" adı verilse de bazı oyunlar sadece Olonho hikâyeleri anlatmayı ve bu hikâyeler üzerinde uzmanlaşmayı tercih etmektedir. Bu oyunlara olonhohut yani "Olonho anlatıcısı" adı verilmektedir. Profesyonel olonhohutlar genelde fakir insanlardan çıkıyordu. Olonhohut olmak isteyen bir kişi başka bir olonhohutun yanına gidip onun yanında uzun bir çıraklık eğitimi görür, sık sık seyahat ederdi. Bu yüzden herhangi bir ekonomik faaliyet içinde olmazdı ve gösterilerini et, tahıl, tereyağı ve bir miktar para karşılığında sunarlardı.[3] Yaptığı işte iyi olan bazı sanatçılar oldukça tanınır hale gelir ve zenginleşebilirdi. 20. yüzyılın başında her yakut yerleşiminde en az birkaç olonhohut olduğu bilinmektedir. Bunlardan bazılarının da ismi bilinmektedir: Tavaahugar, Chaebiy, Govorov, Kynat, Tong Suorun. Modern döneminin bilinen olonhohutu ise Tatta bölgesinde Petr Yegorovich Reshetnikov'dur.

Saha milli bilincinin yükseldiği 19 ve 20. yüzyılda önemli Saha edebiyatçıları ve siyasetçileri Olonho ve geleneğine eğilmeye başladı. Bu açıdan Platon Alekseeviç Oyunskiy ve Sergey Afanaseviç Zverev araştırmalarıyla geleneğe katkıda bulundu.[4] En önemli Olonho hikâyesi olan Nyurgun Bootur'u Oyunskiy, derledi ve inceledi. Zverev de Sovyet Dönemi'nin ünlü bir olonhohutu olan Kyil Uola ve anlatıları üzerinde çalışmalar yaptı. Vasili Vasilieviç İllarionov ve Innokentiy Vasilieviç Pukov da bu alana katkıda bulunmuştur.[5]

Olonhohut aslında bir tür performans sanatçısı olarak da düşünülebilir. Hikâyedeki kadın, erkek, kötü, iyi, kahraman, kahramanın atı gibi birçok farklı karakteri tek başına canlandırır. Bunu yaparken tonlama, vurgu, ses oyunlar, şive ve taklit kullanır.[6] Bunun yanı sıra anlatımını hem kopuz veya def gibi bir çalgıyla hem de hece ölçüsünün çeşitli kalıplarının kullanıldığı koşuklarla zenginleştirir.[4] Halk edebiyatının biçim özellikleri iyi tanıyan ve kullanan Olonhohutlar, içeriği de dinleyicinin dikkatini cezbedecek şekilde düzenler. Bu açıdan Sibirya Şamanizmi unsurları sık ve etkili bir şekilde kullanılıyordu. Olonhohutlar hikâyeni içeriğine dahil olmaz ancak Dede Korkut gibi doğduğu andan itibaren kahramanı izleyen bir Ak Turna gibi onu izler ve korurdu.

Kaynakça

  1. ^ M. Fatih Kirişçioğlu, Saha (Yakut) Grameri, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara,1999.
  2. ^ M. Fatih Kirişçioğlu. "Olonkho Metinlerinin Toplanması ve Araştırılması", Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Konya, 2003, S. 13, s. 227-233.
  3. ^ Illarionov, Vasilii V. (Dec 2013), translated by Harris, Robin P., "The Performance Tradition of the Sakha Heroic Epic Olonkho and its Transformations in Modern Life" (PDF), GIALens, 7 (3).
  4. ^ a b Nakhodkina, Alina A. (2014), "Problems of (Un)translatability in the Yakut Epic Text Olonkho", Journal of Siberian Federal University. Humanities & Social Sciences 2, 7 (2): 273–286, ISSN 2313-6014
  5. ^ Ersöz, Metin (2009), "Olonho Metinlerinin Derlenmesi ve Yayımlanmasıyla İlgili Çalışmaların Tarihi", Gazi Türkiyat Türkoloji Araştırmaları Dergisi, 1 (5): 519–540.
  6. ^ Popova, Galina Semenovna (2018), "Cultural Analyses of the Olonkho Epic Text by P. A. Oyunsky "Nyurgun Bootur the Swift"", Journal of History Culture and Art Research, 7 (3): 272–279, doi:10.7596/taksad.v7i3.1728

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Homeros</span>

Homeros Antik Çağ'da yaşamış İyonyalı ozan. Batı edebiyatının ilk büyük eserleri kabul edilen İlyada ve Odysseia destanlarının yazarı veya derleyicisi olduğu kabul edilmektedir. Smyrna (İzmir) bölgesinde yaşamış olduğu sanılmaktadır.

<i>Gılgamış Destanı</i> tarihin en eski yazılı destanı

Gılgamış Destanı, antik Mezopotamya'dan günümüze ulaşan en eski edebiyat eseri ve Piramit metinlerinden sonra en eski ikinci dini metin olarak kabul edilen destansı bir şiirdir. Gılgamış'ın yazınsal tarihi, Üçüncü Ur Hanedanlığı'ndan kalma Uruk Kralı Bilgamış hakkında yazılan beş Sümer şiiriyle başlar. Bu bağımsız hikâyeler, daha sonra Akadcada birleşik bir destan için kaynak olarak kullanılmıştır. "Eski Babilce" yorumu olarak bilinen bu birleşik destanın günümüze ulaşan ilk yorumu, MÖ 18. yüzyıla dayanır ve adını açılışından almıştır. Destanın sadece birkaç tableti günümüze ulaşmıştır. Sîn-lēqi-unninni tarafından derlenen daha sonraki Standart Babilce yorumu, MÖ 13. yüzyıldan 10. yüzyıla kadar uzanır ve Sha naqba īmuru açılışına dayanır. Bunun yaklaşık üçte ikisi daha uzundur ve on iki tabletlik yorum kurtarılmıştır. En iyi kopyalardan bazıları, MÖ 7. yüzyılda yaşamış olan Asur Kralı Asurbanipal'in kütüphane kalıntılarında keşfedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Korkut Ata</span> Yarı efsanevî Türk bilgesi

Korkut Ata, Oğuz Türklerinin eski destanlarında yüceltip kutsallaştırılmış; bozkır hayatının geleneklerini ve törelerini çok iyi bilen, kabile teşkilatını koruyan yarı-efsanevi bir bilgedir ve Türkler'in en eski destanı olan Dede Korkut Kitabı’ndaki hikayelerin anlatıcısı ozandır.

<span class="mw-page-title-main">Gılgamış</span> Sümer şehir devleti Urukun tarihî kralı

Gılgamış, Sümer şehir devleti Uruk'un tarihî kralı, antik Mezopotamya mitolojisinin önemli bir kahramanı ve MÖ 2. binyılın sonlarında Akadca yazılan epik şiir Gılgamış Destanı'nın protagonistidir. Muhtemelen MÖ 2800 ile 2500 arasındaki bir zaman aralığında ülkeyi yönetmiş ve ölümünden sonra tanrısallaştırılmıştır. Ur'un üçüncü hanedanlığı döneminde Sümer efsanelerinde önemli bir şahsiyet olmuştur. Gılgamış'ın efsanevi kahramanlıkları günümüze kadar gelen beş Sümer şiirinde anlatılmıştır. Bunların tespit edilebilen en eskisi Gılgamış, Enkidu ve Ölüler Diyarı'dır. Bu şiirde Gılgamış, Tanrıça İnanna'nın yardımına gelir ve tanrıçanın huluppu ağacını istila eden yaratıkları defeder. İnanna, Gılgamış'a mikku ve pikku adı verilen iki bilinmeyen nesne verir fakat Gılgamış, bunları kaybeder. Enkidu'nun ölümünden sonra gölgesi, Gılgamış'a Ölüler Diyarı'nın kasvetli koşullarını anlatır. Gılgamış ve Agga şiiri, Gılgamış'ın tâbi olduğu Kral Agga'ya karşı ayaklanmasını anlatır. Diğer Sümer şiirleri Gılgamış'ın dev Huvava ve Gök Boğası ile ilişkisini anlatırken kötü muhafaza edilmiş olan sonuncu şiir Gılgamış'ın ölümüyle cenazesini anlatır.

<span class="mw-page-title-main">Yakutistan</span> Rusyada özerk bir Türk cumhuriyeti

Yakutistan ya da Saha Cumhuriyeti, Rusya'yı oluşturan federe cumhuriyetlerden biri ve yüz ölçümü açısından en büyüğüdür. Nüfusun çoğunluğunu oluşturan Yakutlar bir Türk halkıdır.

<span class="mw-page-title-main">Tiyatro</span> sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilenmesi amacıyla hazırlanmış gösteriler

Tiyatro, bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilemesi amacıyla hazırlanmış gösterilerdir. Farklı bir şekilde duyguların ve olayların hareket (jest) ve konuşmalarla anlatılmasıdır. Genel olarak temsil edilen eser anlamında da kullanılır. Tiyatro eseri, olayları oluş yoluyla gösterir. Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir. Yaygın bir deyişle tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı olarak Shakespeare'in sözüyle de ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Türk mitolojisi</span> altay türklerin oluşturduğu mitlerden oluşan mitoloji

Türk mitolojisi, tarihi Türk halklarının inanmış oldukları mitolojik bütüne verilen isimdir. Eski efsaneler, Türk halklarının eski ortak inancı Tengricilikten ögeler taşımaktan çok sosyal ve kültürel temalarla doludur. Bunların bazıları sonradan İslâmî ögeler ile değiştirilmiştir. Dünyanın en eski edebi belgelerinden biri olarak geçen Dede Korkut destanlarının orijinal yapıtları, Vatikan ve Dresden kütüphanelerinde bulunmaktadır. Ege ve Anadolu Uygarlığı mitolojisi ile benzerlikler bulundurmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Köroğlu</span> efsanevi Türk halk ozanı

Köroğlu, hem bir Türk destan kahramanının adıdır, hem de 16.yüzyılda yaşayıp büyük ün kazanmış bir halk ozanının mahlasıdır.

Halk bilimi veya folklor, bir ülkede veya bölgede yaşayan halkın kültür ürünlerini, sözlü edebiyatını, geleneklerini, törelerini, inançlarını, mutfağını, müziğini, oyunlarını, halk hekimliğini inceleyerek bunların birbirleriyle ilişkilerini belirten, kaynak, evrim, yayılım, değişim, etkileşim vb. sorunlarını çözmeye, sonuç, kural, kuram ve yasaları bulmaya çalışan bilim dalıdır.

<i>Şehnâme</i> Firdevsinin eski İran efsaneleri üzerine kurulu manzum destanı

Şehnâme veya Şahnâme, Firdevsî'nin eski İran efsaneleri üzerine kurulu manzum destanıdır. İran edebiyatının en büyük eserlerinden biri olarak kabul edilir. 977 ila 1010 arasında yazılmıştır. 60.000 beyit civarında hacime sahiptir. Tek şair tarafından yazılan en uzun epik şiirlerdendir.

Kayıkçı Kul Mustafa, Türk halk edebiyatının Bektaşî koluna bağlı halk ozanı. Şairin doğum ve ölümüyle ilgili net bilgiler bulunmamakla beraber; 17. yüzyıl ozanı olduğu belirlenebilmiştir. Kimi kaynaklarca 1658'de öldüğü rivayet edilmektedir. Ancak bu iddianın tersi olarak 1659'dan sonra öldüğünü savunan araştırmalar da vardır. Edebiyatçı Ahmet Kabaklı ise Kayıkçı Kul Mustafa'nın ölümünün 1646'dan sonra gerçekleştiğini söylemektedir.

Halk hikâyesi veya halk öyküsü, toplumsal iz bırakmış bir olaydan veya bir yazınsal ürünün sözlü kültürde bıraktığı derin etkiden kaynaklanarak ortaya çıkan halk edebiyatı ürünlerine verilen ad. Ayrıca, bazı halk bilimciler halk öyküsünü: "Çağdaş çağlara yaklaştıkça geçirdiği değişimle destanların yerini tutan halk ürünü." olarak görmüştür. Destanlar olağanüstü ögelerin çokça rastlandığı türlerdir. Halk hikâyeleri ise olağanüstülük düzeyinin ikinci safhasında yer alır ve destanlara oranla halk hikâyelerinin olay örgüsü daha gerçekçidir. Halk hikâyeleri bu yönüyle modern çağların yazın türleri olan roman ve öykü gibi mensur türlerle, destan arasında bir geçiş sürecini yansıtan ürünlerdir. Halk hikâyelerinde olaylar belirli kahramanların üzerine kurulmuştur. Bu kahramanlar çoğu kez; tanınmış bir edebî ürünün içeriğinde yer alan kahramanların topluma mal olması ve anonimleşmesiyle oluşmuştur. Aslen Divan edebiyatı'na ait mesneviler olan Leyla ile Mecnun ve Ferhat ile Şirin gibi eserler, taç eserlerin toplum tarafından sözlü kültüre aktarılıp "halk hikâyesi" haline gelmesinin en önemli örnekleridir. Bunun yanında halk edebiyatı ürünlerinde de bu duruma rastlanmaktadır. Örneğin, Kayıkçı Kul Mustafa'nın Genç Osman Destanı; toplumun beğenerek halk hikâyeleştirme sürecine dahil ettiği eserlerdendir. 1930'da edebiyat tarihçisi Fuat Köprülü, Genç Osman Destanı'nı halk hikâyelerinin oluşum evrelerini tespit etmek maksadıyla incelemiştir. Ayrıca bu çalışma; Türk edebiyatındaki anonim hikâyeleşme süreci hakkında yapılmış ilk çalışmalardan biri olmuştur.

Yomak – Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe ve halk edebiyatında destan, epik şiir. Yomok, Comok, Comog, Yumah, Nomok, Zomok, Zumah olarak da söylenir. Moğollar Domog derler. İlk anlamı "Öbür dünyaya ait, şaman hikâye ve efsaneleri" olan bu sözcük Kınm Türkçesinde de "hikâye, destan" anlamında korunmuştur.

Olongo - Yakut edebiyatında destan, epik şiir. Olonho veya Olungu olarak da söylenir. Şiir şeklindeki söylencedir.

<span class="mw-page-title-main">Sümer edebiyatı</span> MÖ 18-17. yüzyıl yazıları

Sümer edebiyatı, Sümer uygarlığı tarafından sürdürülen ve daha sonraki Akad ve Babil imparatorlukları tarafından büyük ölçüde korunan dini yazılar ve diğer geleneksel hikâyeler de dahil olmak üzere, bilinen en eski kayıtlı edebiyat külliyatını oluşturur. Bu kayıtlar Orta Tunç Çağı sırasında MÖ 18. ve 17. yüzyıllarda Sümer dili ile yazılmıştır.

Moğollara akraba Oyrat (Kalmık) ulusunun kahramanlık destanıdır. Cangar ise bu destanın baş kişisidir.

<span class="mw-page-title-main">Saha edebiyatı</span>

Saha Bölgesi'nin 1632'de Ruslar tarafından işgaline kadar Sahaların yazılı bir edebiyatı yoktu ancak oldukça zengin bir halk edebiyatı literatürüne sahiplerdi. Bu halk edebiyatı malzemelerinin başında Olonho Destanı ve ona bağlı manzum halk edebiyatı ürünleri gelmektedir. Bu ürünün kendine has bir geleneği bulunmakta ve birçok farklı hikâyeden oluşmaktadır. Hikâyelerin her biri kahramanının adıyla anılmakta ve olonhohut adı verilen özel anlatıcıları vardır. Olonhohutlar; tarihi geleneğe bağlı kalarak kahramanları ve olayları ayrıntılı bir şekilde anlatır, anlatımı zengin mecazlar ve benzetmelerle süsler, Altay aliterasyonunu başarıyla uygularlar. Olonhohutların anlattığı bu hikâyeler bir zincir oluşturarak Olonho çatısında toplanır. Şu ana kadar derlenebilen en önemli olonholar şunlardır: Er Soğotoh, Ürüng Uolan, Nurgun Bootor, Kulun Kulustuur, Bahımmı Baatır, Erbextey Bergen, Mülcü Böğö, Sün Caahın.

<span class="mw-page-title-main">Sardana Oyunskaya</span>

Sardana Platonova Oyunskaya, ; Saha folklorist, edebiyat eleştirmeni, filolog, Rus Bilimler Akademisi Sibirya Şubesi Onurlu Emektarı, Onurlu Kültür İşçisi Madalyası sahibi.

Gavril Koleşov Yakut aktör ve yazar, RSFSR'nin Onurlu Sanatçısı (1982), Yakut Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Halk Sanatçısı (1971).

<span class="mw-page-title-main">Siratü Beni Hilal</span>

Al-Sirah al-Hilaliyyah (Arabic ' El-Hilalis Chronicle ' Sirat Bani Hilal veya al-Hilali destanı olarak da bilinen ve Banu Hilal'in Bedevi kabilesinin Arabistan'daki Necd'den Mısır üzerinden Tunus ve Cezayir'e yaptığı yolculuğun hikâyesini anlatan sözlü edebiyat destanıdır. 11. yüzyılda meydana gelen tarihi olayların etrafında inşa edilmiştir. Banu Hilal, Muvahhidler tarafından yok edilmeden önce, bir asırdan fazla bir süre boyunca Orta Kuzey Afrika'da egemendi. Destan, folklorik ve sözlüdür, nispeten yakın zamanlara kadar yazıya dökülmemiştir ve belirli bir ortaya çıkış tarihi yoktur. Orta Çağ ile 19. yüzyıl arasında Arap halk geleneği içinde gelişen bir düzine büyük sözlü epik şiirden, Sırat Bani Hilal bugün hala bütünsel müzik biçiminde icra edilen tek şiirdir. Bir zamanlar Orta Doğu'da yaygın bir durumda olan destan, bugün sadece Mısır'da icra edilmektedir. 2008 yılında UNESCO'nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne girdi.