İçeriğe atla

Okyanusal kabuk

1- Astenosfer. 2- Litosfer. 3- Sıcak nokta. 4- Okyanusal kabuk. 5- Batan levha. 6- Kıtasal kabuk. 7- Kıta sırt bölgesi. 8- Yitim zonu. 9- Uzaklaşan sınır tabaka. 10- Dönüşümsel sınır tabaka. 11- Kalkan volkan. 12- Okyanus Ortası Sırtı. 13. Yaklaşan tabaka sınırı. 14- Strato Volkan. 15- Ada Yayı. 16- Levha. 17- Astenosfer. 18-Okyanus Hendeği
Kırmızı renkler kabuğun genç yaşta olduğunu maviler ise eski yaşta olduğunu belirtir bu eskime yeşil renklere doğru artmaktadır. Çizgiler tektonik plakaları temsil eder.

Okyanus tabanlarında magmadan gelen malzemenin katılaşması ile oluşan kabuk. Okyanusal kabuk dünyanın bir parçası olan litosfer kabuğunun üzerinde bulunan okyanus havzalarıdır. Mafik kayaçlardan ya da demir ve magnezyum açısından zengin olan sima dan oluşur.

Sial

Sial'in kalınlığı okyanus ve deniz tabanlarında az iken, kara tabanlarında fazladır. Katmanı oluşturan taşlar daha çok volkanizmanın etkisiyle oluşmuştur. Ayrıca yoğunluğu en düşük katmandır (2,7g/cm³) . Bileşiminde Silisyum (Si) ve Alüminyum (Al) bileşikleri fazla olduğu için bu iki elementin sembolleri yan yana getirilerek katmana Sial adı verilmiştir.

Sima

Hemen Sial'in altında yer alan katılaşmış taşlardan oluşan katmandır. Bu katmanda kalınlık fazla değişmez, buna rağmen okyanus tabanlarında daha kalındır. Yoğunluğu Sial'den fazladır (3,3 g/cm 3). Bileşiminde Silisyum (Si) ve Magnezyum (Mg) bileşikleri fazla olduğu için bu iki elementin sembolleri yan yana getirilerek katmana Sima adı verilmiştir.

Okyanusal kabuk denince yaklaşık 3–4 km lik su tabakasının altında taban çamuru 1–2 km sediman, yaklaşık 4–5 km kalınlıkla okyanus bazaltları adı verilen toelitik bazaltlar yer almaktadır.

Okyanus Tabanının Ana Yapısal Özellikleri

Yeryuvarlağı üzerindeki kabuk tabakası kıtasal ve osenik olmak üzere iki ana yapısal birime ayrılmaktadır. Kıtasal kabuk yoğunluk yönden osenik kabuğa göre daha hafif ve daha kalındır. Osenik kabuk ise okyanusların ve denizlerin deniz havzalarının temelini teşkil etmektedir.

  • Okyanus tabanı: Genel olarak okyanus tabanları 3000– 4000 m den daha derin kısımlarda olup, Leontiev’e göre 20 milyon km² den daha fazla saha kapsamaktadır ve bu alan tüm okyanus sahasının ½ 60 ını oluşturur. Okyanusların tabında ince osenik tipte bir kabuk tabakası bulunur; bu kabuk tabakasında granitik kütle bulunmamaktadır. Ortalama kabuk kalınlığı 600–700 m civarındadır. Okyanus tabanlarında 1/1000 den daha az eğim gösteren son derece düz abisal ovalar bulunmaktadır.

Okyanuslarda dört tabaka

  • Tabaka 1: Pekişmemiş veya yarı pekişmiş çökellerden ibarettir.
  • Tabaka 2: Bariz değildir kaydedilmiş boyuna dalga hızları çoğunlukla tortul kayalardan volkanitlerden ve granitlerden geçen dalga hızlarına benzemektedir.
  • Tabaka 3: Muhtemelen yeknesaktır. Kalınlık ve dalga hızlarının değerlendirilmesinde bu tabakanın nispeten yeknesak olduğu anlaşılmıştır.
  • Tabaka 4: Moho'nun (Kabuk ile manto arasındaki sınır) altında mantonun bir üst bölümünü oluşturur. Moho'nun dış yüzeyi okyanusların altında ortalama 12 km ve kıtaların altında ise 35–50 km derinliğindedir.

Kabuk yeryüzünden Moho kesiklik yüzeyine kadar devam etmekte ve birbirinden farklı kalınlıklara sahip kıtasal kabuk (25–75 km) ve okyanusal kabuk (5–7 km) şeklinde tanımlanmaktadır.

Yer Kabuğun İç Yapısı

Kıtalarda ve okyanuslarda farklı kalınlıklarda olan yerkabuğu yukarıda da belirtildiği gibi kıtasal ve okyanusal kabuk şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Gözlemler, jeofizik incelemeler ve yorumlamalar üst kabuğun granitik bileşimde olduğunu göstermektedir. Bu bölüm başlıca Silisyum ve Alüminyum elementlerinden oluştuğu için eski literatürde sial şeklinde adlandırılan bölüme karşılık gelmektedir. Bu kesimin ortalama yoğunluğu 2,7 gr/cm³ tür.

Kıtasal kabuk

Kıtasal kabuk bazalt/gabro bileşimindedir. Geniş ölçüde Silisyum, Alüminyum ve Magnezyum elementlerinden oluştuğu için eski tanımlamalara göre sialsima şeklinde adlandırılan bölüme karşılık gelmektedir. Bu kesimin ortalama yoğunluğu ise 2,8-3,0 gr/cm³ tür. Orojenik bölgelerde yaklaşık 75 km ye kadar ulaşabilen, genellikle 30–50 km derinliklerde bulunan Moho Kesiklik Yüzeyi, kabuk ve üst manto arasındaki sınırı çizmektedir

Okyanusal kabuk

Kıtasal kabuktan çok farklı bir bileşim ve yapıya sahiptir. Üst manto sınırını teşkil eden Moho Kesiklik Yüzeyi'ne kadar olan kalınlığı yaklaşık ortalama 6 km dolayındadır. Bir çökelme ortamı oluşturan ve ortalama derinliği yaklaşık 4400 m olan okyanus tabanı üzerinde kalınlığı ortalama 500 m kadar olabilen pekişmemiş derin deniz sedimanlarının varlığı, bunların altında da görülen ve ofiyolitik istif olarak adlandırılan kayaç istifinin bulunduğu kabul edilmektedir. Okyanusal kabuk kıtasal kabuğa oranla daha gençtir. Üst mantoya ait magmatik malzemenin okyanus ortası sırtlardan veya manto yükseltilerinden itibaren bazaltik bileşimli lavlar şeklinde devamlı olarak aşağı çıkması ve kabuğa eklenmesi ile oluşmaktadır.

Ayrıca bakınız

Notlar

  • Rogers, K .; Blake S .; Burton, K. (2008). dinamik gezegene giriş . Cambridge University Press. s. 19. ISBN 978-0-521-49424-3 .
  • DR Bowes (1989) magmatik Ansiklopedisi ve Metamorfik Petroloji, Van Nostrand Reinhold ISBN 0-442-20623-2
  • Clare P. Marshall, Rodos W. Fairbridge (1999) Jeokimya Ansiklopedisi, Kluwer Academic Publishers ISBN 0-412-75500-9
  • CMR Fowler (2005) Katı Yer (2nd ed.), Cambridge University Press, ISBN 0-521-89307-0
  • Condie, KC 1997. Levha tektoniği ve Kıtasal Evrim (4th Edition). 288 sayfa, Butterworth-Heinemann Ltd.

Kaynakça

  • Erinç, S., Jeomorfoloji I, Der Yayınları, İstanbul, 2002
  • Atalay, İ., Denizaltı jeolojisi ve jeomorfolojisi, Atatürk Üniversitesi yayınları, No. 52 Edebiyat fakültesi yayınları, Erzurum, 1981
  • Atalayi İ., Genel Fiziki Coğrafya, Meta Basım, İzmir, 2005
  • Erol, O., 4..Çağ, Jeoloji ve Jeomorfoloji'nin Ana Çizgileri, Ank. Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Ankara, 1979
  • Hoşgören, M.Y, Jeomorfoloji Terimler Sözlüğü, Çantay Yayınları, İstanbul, 2011.
  • Toksöz, N., Litosferin yitimi, Yer Yuvarı Ve İnsan, 1976
  • Arslan, R.L "Kabuk Büyüme Kalıcı Myth" Yer Bilimleri 38 Avustralya Dergisi, 1991
  • Russell E. McDu, G. Ross Heath, Oceanic Litosfer; Levha tektoniği, denizatları Topoğrafya
  • Hillis, R. D.; R. D. Müller (2003) (İngilizce). Evolution and Dynamics of the Australian Plate. Geological Society of America.
  • Morelock, Jack (2004). Margin Strructure (İngilizce). Geological Oceanography. 2007

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dünya'nın yapısı</span> dünyanın iç yapısını anlatan madde

Dünya'nın iç yapısı: bir dış silikat katı kabuk, oldukça viskoz bir astenosfer ve manto, mantodan çok daha az viskoz olan sıvı bir dış çekirdek ve katı bir iç çekirdek olmak üzere küresel kabuklarda katmanlıdır. Dünya'nın iç yapısının bilimsel olarak anlaşılması, topografya ve batimetri gözlemlerine, dışa doğru kaya gözlemlerine, volkanlar veya volkanik aktiviteyle yüzeye getirilen örneklere, Dünya'dan geçen sismik dalgaların analizine, Dünya'nın yerçekimi ve manyetik alanlarına, Dünya'nın derin iç kısmının karakteristiği basınç ve sıcaklıklardaki kristal katılarla deneyler.

<span class="mw-page-title-main">Levha tektoniği</span> Litosferin yapısını inceleyen jeoloji dalı

Levha tektoniği } Dünya'nın litosfer'inin yaklaşık 3,4 milyar yıl öncesinden beri yavaş hareket eden birçok büyük tektonik levha içerdiği düşünülen genel kabul görmüş bilimsel bir teoridir.

<span class="mw-page-title-main">Dünya'nın yerkabuğu</span> Dünyanın dış tabakası

Yer kabuğu, taş küre veya litosfer, Yerküre'nin en dış kısmında bulunan yapıdır.

Manto, yer kabuğu ile çekirdek arasında yer alan, derinliğe göre değişen ısıya sahip bir yer katmanıdır. Mantonun üst kesimi yüksek sıcaklık ve basınçtan dolayı plastikimsi özellik gösterir. Alt kesimleri ise sıvı halde bulunur. Bu nedenle mantoda sürekli olarak alçalıcı-yükselici hareketler görülür. Kalınlığı 2.860 kilometreye yakındır. Ultra bazik kayaç veya ultramafik kayaçlardan oluşur. Dünya'nın en kalın katmanıdır. Ağır olup yoğunluğu 3,5–6 g/cm³ arasında bulunur. Bazı gezegenler, bazı asteroitler ve bazı gezegen uyduları mantoya sahiptir. Sıcaklığı 1900-3700 °C arasında değişir. Yapısında silisyum, magnezyum, nikel ve demir bulunmaktadır. Okyanus ortası sırtlarında oluşan kısmi manto erimesi okyanusal kabuğu, Yitim zonlarında meydana gelen kısmi manto erimeleri ise kıtasal kabuğu oluşturmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Bazalt</span>

Bazalt, volkanik kaya kütlelerinden biri. Siyah renkte ve kesif yığınlar halindedir. Doğada kütle, damar ve akıntı halinde bulunur. Başlıca özelliklerinden birisi, altıgen prizmalar biçiminde, büyük sütunlar meydana getirmesidir. Bu sütunlar, mağma akıntılarının soğuyup büzülmesinden ileri gelmiştir. Sert ve dayanıklı bir taş olduğundan kaldırım, yapı taş, demiryolu, köprü malzemesi olarak kullanılır. Yeryüzünde çok bol olan bazalt, bazı memleketlerde, binlerce kilometrekarelik yerleri örter. Birleşik Krallık'ın kuzeyi, İrlanda, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük Hindistan'da Dekkan bölgesindeki bazalt yığınları 300.000 kilometrekarelik geniş bir bölgeyi kaplar.

<span class="mw-page-title-main">Tektonik</span>

Tektonik, yer kabuğunun yapısını, özelliklerini ve zaman içindeki gelişimini kontrol eden süreçtir. Özellikle, dağ inşası süreçlerini, kratonlar olarak bilinen kıtaların güçlü, eski çekirdeklerinin büyümesini, davranışını ve Dünya'nın dış kabuğunu oluşturan nispeten sert plakaların birbirleriyle etkileşme yollarını açıklar. Tektonik ayrıca küresel nüfusu doğrudan etkileyen deprem ve volkanik kuşakları anlamak için bir çevre sunmaktadır. Tektonik çalışmalar, fosil yakıtları ve metalik ve metalik olmayan kaynakların maden yataklarını arayan ekonomik jeologlar için kılavuz olarak önemlidir. Erozyon kalıplarını ve diğer Dünya yüzey özelliklerini açıklamak için jeomorfologlar için tektonik prensiplerin anlaşılması şarttır.

<span class="mw-page-title-main">Magmatik kayaçlar</span> Magmanın yeryüzüne çıkarken soğumasıyla meydana gelen kayaçlardır.

Magmatik kayaçlar, magmanın yükselerek yer kabuğunun içerisine girip veya yeryüzüne ulaşıp soğuyarak katılaşması sonucu oluşan kayaç türüdür. Üç ana kaya türünden biridir, diğerleri tortul ve metamorfiktir. Magmatik kaya magma veya lavın soğutulması ve katılaşmasıyla oluşur. Magmatik kayaçlar çok çeşitli jeolojik ortamlarda meydana gelir: kalkanlar, platformlar, orojenler, havzalar, büyük magmatik bölgeler, genişletilmiş kabuk ve okyanus kabuğu. (Resim1) Magmatik kayaçlar temel olarak silikat minerallerinden oluşmuşlardır. Magmanın bileşimi temel bazı elementlerin dağılımını yansıtsa da oranları değişmekte ve bu da belli başlı magma tiplerinin oluşmasına neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Andezit</span>

Andezit, porfiritik dokuya sahip ara bileşimin magmatik yüzey kayasıdır. Genel anlamda bazalt ve riyolit arasındaki ara tiptir ve TAS diyagramında gösterildiği gibi, silisyum dioksit (SİO2) oranı %57 ve %63 arasında değişmektedir. Kıtasal kabuğun ortalama bileşimi andeziktir. Bazaltlarla birlikte Mars kabuğunun da önemli bir bileşeni olduğu tahmin edilmektedir. Andezit adı Andes Dağı silsilesinden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kıta kayması</span> Kıtaların bir zamanlar parçalanan ve şimdi yavaşça birbirinden uzaklaşan büyük bir kara alanı olduğu kuramı

Kıta Kayması Teorisi, 1912'de Alman meteorolog Alfred Wegener tarafından ortaya konulmuş olan ve kıtaların hareket halinde olduğunu ve bugünkü durumunu böylece aldığını öne süren bir teoridir. Kıta kayması, kıtaların birbirlerine ve okyanus havzalarına göre girmiş olduğu büyük ölçekli yatay hareketlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Kıtasal çarpışma</span>

Kıtasal çarpışma Dünya'nın yakınsak sınırlarında meydana gelen bir levha tektoniğidir. Kıtasal çarpışma yitim zonu üzerinde olan bir olaydır, bu çarpışma süreci boyunca yitim bölgesi yok edilir ve bu sayede dağlar oluşur, iki kıta bir araya gelir. Kıtasal çarpışma sadece; bu gezegende bilinen farklı kabukların, okyanus ve kıta arasında, nasıl davrandığını gösteren ilginç bir örnektir.

<span class="mw-page-title-main">Okyanus ortası sırtı</span>

Okyanus ortası sırtı; levha tektoniği tarafından oluşturulan omurgası boyunca uzanan tipik bir vadi olarak bilinen ve çeşitli sıra dağları içeren su altı dağ sistemi için kullanılan genel bir terimdir. Bu tip okyanussal sırtlar deniz tabanı yayılmasına neden olan okyanussal yayılma merkezi olarak bilinen bir karakteristiktir. Okyanussal kabuk, lav olarak yükselme, soğutma üzerine yeni bir kabuk oluşturma, okyanus kabuğundaki lineer bir zayıflıkta magma olarak mantoda yükselmesine neden olan konveksiyonel akımlardan dolayı deniz tabanı yükselmesi ile oluşur. Bu okyanus ortası sırtı sonuç olarak farklı iki tektonik plakayı birbirinden ayırır.

<span class="mw-page-title-main">Yitim zonu</span> jeolojik bir süreçt

Yitim zonu, bir plakanın diğerinin altında hareket ettiği ve mantoda yüksek yerçekimi potansiyel enerjisi nedeniyle batmaya zorlandığı tektonik plakaların konverjan sınırlarında gerçekleşen jeolojik bir süreçtir. Bu işlemin gerçekleştiği bölgeler, batma bölgeleri olarak bilinir. Yitim oranları tipik olarak yılda santimetre cinsinden ölçülür, ortalama konverjan oranı çoğu plaka sınırı boyunca yılda yaklaşık iki ila sekiz santimetredir.

Volkanik yay. Adalar dizisi (yayı); çoğunlukla birbirine yaklaşan iki tektonik plaka arasında bulunan sınıra, paralel ve yakın olarak konumlanan, yay şeklinde hizalanmış, volkan zincirlerinden oluşan takımada, yani içinde çok ada olan bir deniz türüdür. Volkanik yay ada yayının alt başlığı altında incelenmektedir. Kısmen deniz seviyesinin altında olan ada yayları, tektonik olarak yay şeklindeki dağ kuşağını oluşturur. Aslında ada yayları, okyanusun altında kısmi olarak kalan bir dağ bendinde bulunan özel bir coğrafik-topoğrafik durumu simgeler. Bunların çoğu volkanlardan oluştuğu için volkanik ada yayları olarak da sınıflandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Uzaklaşan levha sınırı</span>

Uzaklaşan levha sınırı, levha tektoniğinde farklı sınır ya da farklı plaka sınırları birbirinden uzaklaşmakta olan iki tektonik plaka arasında var olan doğrusal bir alandır. Okyanus tabanlarında okyanus ortası sırtı, karaların iç kısımlarında Büyük Rift Vadisi gibi kıta içi rift kuşakları oluştururlar.

<span class="mw-page-title-main">Yakınlaşan levha sınırları</span>

Yakınsak bir sınır Dünya üzerinde iki veya daha fazla litosfer plakasının çarpıştığı bir alandır. Bir plaka sonunda diğerinin altına kayar ve batma olarak bilinen bir işleme neden olur. Batırma bölgesi, Wadati – Benioff bölgesi adı verilen birçok depremin meydana geldiği bir düzlemle tanımlanabilir. Bu çarpışmalar milyonlarca ila on milyonlarca yıl arasında gerçekleşir ve volkanizmaya, depremlere, orojeneze, litosferin yok edilmesine ve deformasyona yol açabilir. Yakınsama sınırları okyanus-okyanus litosferi, okyanus-kıta litosferi ve kıta-kıta litosferi arasında meydana gelir. Yakınsak sınırlarla ilgili jeolojik özellikler kabuk türlerine bağlı olarak değişir.

Tektonik yükselme denilen olay plaka tektoniğin yüklenen dünya yüzeyinin jeolojik yükselmesidir. Tektonik yer kabuğunun yapıları, bu kabuğun uzun yıllar süren farklı hareketleriyle meydana gelmiştir. Tabakalar tortulanma sırasındaki ilk yatay görünüşünü koruyamamışlardır eğilmiş,bükülmüş kıvrılmış ve kırılmıştır. Aynı zamanda altta yatan mantonun yoğunluk dağılımındaki değişikliklere sert litosferin ezilmesine neden olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Litosfer</span> Dünyanın kabuklaşmış ve katılaşmış dış yüzeyidir

Litosfer, eski Yunancada "kayalık" Hintçede "küre" anlamlarına gelir. Tanım olarak ise, sert ve mekanik özellikleri ile tanımlanan karasal tipte bir gezegenin veya doğal uydunun en dış kabuğudur. Litosfer, kabuk ve üst mantonun binlerce yıl veya daha büyük zaman ölçeklerinde elastik olarak davranan üst mantonun en üst bölümünden oluşur. Gezegenimizin kaya kısmını oluşturan ve en dış katmanı olan kabuğu tanımlamada kimyasal ve mineraloji yapısı kullanılır. Litosferin altındaki katman, astenosfer olarak bilinir.

Dünya'nın iç yapısı küresel katmanlardan: bir dış (silikat) katı kabuk, son derece viskoz astenosfer ve üst manto, alt manto ve daha az viskoziteye sahip bir sıvı dış çekirdek ve katı bir iç çekirdekten oluşmaktadır. Dünya'nın iç yapısının bilimsel anlayışı topografya ve kaya gözlemleri, volkanlar veya volkanik aktivite tarafından daha büyük derinliklerden yüzeye getirilen örnekler, Dünya'nın içinden geçen sismik dalgaların analizi, Dünya'nın yerçekimi ve manyetik alanlarının ölçümleri ve basınç ve sıcaklıklarda değişiklik gibi deneyler Dünya'nın derin iç karakteristik özelliklerini oluşturmaktadır.

Manto, gezegen kütlelerinin çekirdekleri ve kabukları arasında yer alan jeolojik bir katmandır. Bu katman sıcak, yoğun, demir ve magnezyum bakımından zengin ve görece katı bir yapıdadır.

Denizaltı veya su altı depremi, bir su kütlesinin içinde, özellikle de okyanusun dibinde meydana gelen bir depremdir. Tsunamilerin başlıca nedeni bu tarz depremlerdir. Büyüklük, moment büyüklüğü ölçeği kullanılarak bilimsel olarak ölçülebilir ve şiddeti, Mercalli şiddet ölçeği kullanılarak belirlenebilir.