İçeriğe atla

Okyanus ortası sırtı

Okyanus ortası sırtı

Okyanus ortası sırtı; levha tektoniği tarafından oluşturulan omurgası boyunca uzanan tipik bir vadi olarak bilinen ve çeşitli sıra dağları içeren su altı dağ sistemi için kullanılan genel bir terimdir. Bu tip okyanussal sırtlar deniz tabanı yayılmasına neden olan okyanussal yayılma merkezi olarak bilinen bir karakteristiktir. Okyanussal kabuk, lav olarak yükselme, soğutma üzerine yeni bir kabuk oluşturma, okyanus kabuğundaki lineer bir zayıflıkta magma olarak mantoda yükselmesine neden olan konveksiyonel akımlardan dolayı deniz tabanı yükselmesi ile oluşur. Bu okyanus ortası sırtı sonuç olarak farklı iki tektonik plakayı birbirinden ayırır.

Dünyadaki okyanus ortası sırtları birbirleriyle bağlantılıdır ve dünyadaki en uzun sıradağ sistemlerini oluştururlar. Okyanus ortası sırtları, sistemlerini oluşturan ve her okyanusun bir parçası olan tek bir küresel okyanus ortası sırtı sisteminden oluşur. Devam eden dağ sıraları 65.000 km uzunluğundadır. Okyanus ortası sistemlerinin toplam uzunluğu 80.000 km’dir.[1]

Açıklama

Okyanus ortası sırtları jeolojik olarak sırt eksenleri boyunca uzanan ve okyanus tabanlarında yükselen yeni magma ile aktiftir. Kristalleşmiş magma ve bazalttan oluşur. Deniz tabanı altında yeni bir kabuk oluşturan taşlar sırtın eksenlerinde en yeni olanlarıdır ve bu eksenlerden yükselerek yıpranmıştır. Bu bazalt bileşimlerin yeni magması,kıtasal kabuğun altında uzanan dekompresyon erimesi yüzünden eksenlerin etrafında oluşur.[2]

Okyanuslardaki birçok okyanussal kabuk 200 milyon yıldan daha yaşlıdır. Bu kabuklar okyanus sırtlarındaki yenilenmenin sürekli halidir. Bu okyanus ortası sırtlarından uzaklaştıkça okyanus derinliği sürekli olarak artar ve en fazla derinlik bu okyanus siperlerindedir. Okyanussal kabuk sırt eksenlerinden uzaklaştıkça mantonun altında uzanan peridotit taşı giderek sertleşir. Bu kabuk ve bununla bağlantılı olarak sertleşen peridotit taşı okyanussal kabuğu oluşturur. Yavaş yavaş yayılan orta Atlantik sırtı gibi sırtlar genel olarak büyük geniş vadilere sahip olurlar. Bazen de 10 ile 20 km genişliğinde ve 1000 metreye kadar yükselebilen sırt kabuğundaki engebeli arazilere sahiptir. Buna karşılık, doğu pasifik yükselmesi gibi hızlı yayılan sırtlar dar ve keskin yarıklar oluştururlar. Bu sırtlardan yüzlerce mil uzağında genelde düz topoğrafyalar yer alır.

Oluşum süreçleri

Levhaların magmaya doğru tekrar batması ve Sırtların oluşumunu göstermektedir.

Okyanus ortası sırtlarının yayılmasına neden olduğu düşünülen, sırt itme ve levha çekme diye iki aşama vardır. Hangisinin baskın olduğu konusunda bir belirsizlik vardır. Sırt itme, sırtın büyüyen yığını sırttan beride kalan tektonik levhayı genellikle dalma bölgesine doğru ittirdiği zaman meydana gelir. Bu dalma bölgesinde levha çekme etkilidir. Bu sadece levhanın arkasında levhayı sürükleyen tektonik levhanın ağırlığıdır. Okyanus ortası sırtında yeni okyanussal kabuğun oluşumuna katkıda bulunan diğer işlem ise işte bu manto taşıyıcısıdır. Ama yine de bu mantonun üstünde görünen bazı çalışmalar olmakla birlikte bunlar tektonik levhayı boylu boyunca çekmek için yeterli sürtünmeyi üretebilecek kadar esnektir. Bununla beraber yukarıdaki resmin aksine yaklaşık 400 km sismik süreksizliklerden oluşan ve sismik tomografiden türetildiği kadar 400 km’den daha fazlasını içermesi için okyanus sırtlarının altındaki magmaların oluşmasına manto yükselmesi neden olur. Nispeten sırtların altında yükselen mantolardan oluşan sığ derinlikler levha çekmesi işlemiyle yakından ilişkilidir. Diğer taraftan Kuzey Amerika levhası gibi dünyanın en büyük tektonik levhalarından bazıları hareket halindedir ve henüz hiçbir yere dalmamıştırlar.

Tarihçe

Dünyada bulunan okyanus ortası sırtları; USGS

Keşif

Okyanus ortası sırtları genellikle okyanus derinliklerinde batıktır. Okyanus tabanlarının detaylı bir şekilde incelenmesi ve onların geniş kapsamlı halinin bilinmesi 1950’leri bulmadı. Kolombiya üniversitesinden Lamont-Doherty yeryüzü inceleme gemisi Vema ile çalışmalar yapmış ve okyanus yüzeyinden okyanus tabanlarına kadar veriler toplamıştırlar. Marie Tharp tarafından yönetilen bir takım ve Bruce Heezen bu veriyi analiz etmiş ve atlantiğin tabanının ortası boyunca uzanan büyük dağ zincirlerinin olduğu sonuncuna varmışlardır. Bilim adamları bu deniz altı dağ dizisine yarı Atlantik sırtı demişlerdir. Alfred Wegener 1912 de kıtaların kayması teorisini öne sürdü. Wegener'in teorisine göre Orta Atlantik sırtı yayılmaya devam ettikçe derinlerden gelen sıcak ve akışkan sıvı daha çok boşluk oluşturmaya ve yer kabuğunu birbirinden ayırmaya sebep olmaktadır. Bu yüzden levhalar hareket etmektedir. Ama Wegener sonraki işlerinde bu gözlemi sürdürmedi ve teorisi onaylanmadı. Çünkü kıtaların okyanus kabuğunu nasıl yardığını açıklayacak bir mekanizma yoktu ve teori zamanla unutuldu.

Okyanus ortası sırtlarının listesi

  • Aden Sırtı
  • Cocos Sırtı
  • Explorer Sırtı
  • Gorda Sırtı
  • Juan de Fuca Sırtı
  • Amerika-Antarktik Sırtı
  • Şili Yükselimi
  • Doğu Pasifik Yükselimi
  • Doğu İskoçya Yükselimi
  • Gakkel Sırtı (Arktik Ortası Sırtı)
  • Pasifik-Antarktik Sırtı
  • Hindistan Ortası Sırtı
    • Carlsberg Sırtı
  • Güneydoğu Hindistan Sırtı
  • Güneybatı Hindistan Sırtı
  • Atlantik Ortası Sırtı
    • Kolbeinsey Sırtı (İzlanda'nın kuzeyi)
    • Mohns Sırtı
    • Knipovich Sırtı (Grönland ve Spitsbergen arasında)
    • Reykjanes Sırtı (İzlanda'nın güneyi)

Antik Okyanus Sırtları Listesi

  • Aegir Sırtı
  • Alpha Sırtı
  • Kula-Farallon Sırtı
  • Pasifik-Farallon Sırtı
  • Pasifik-Kula Sırtı
  • Phoenix Sırtı

Ayrıca bakınız

  • Divergent boundary
  • List of Oceanic Landforms
  • Petrological Database of the Ocean Floor
  • Plate tectonics
  • Ridge-push
  • Seafloor spreading
  • Slab window
  • Famous locations on a Mid-ocean ridge
    • İzlanda
    • Afar Depresyonu

Kaynakça

  1. ^ Cambridge Encyclopedia 2005 - Oceanic ridges.
  2. ^ Marjorie Wilson. (1993). Igneous petrogenesis. Londra: Chapman & Hall. ISBN 978-0-412-53310-5. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Levha tektoniği</span> Litosferin yapısını inceleyen jeoloji dalı

Levha tektoniği } Dünya'nın litosfer'inin yaklaşık 3,4 milyar yıl öncesinden beri yavaş hareket eden birçok büyük tektonik levha içerdiği düşünülen genel kabul görmüş bilimsel bir teoridir.

<span class="mw-page-title-main">Dünya'nın yerkabuğu</span> Dünyanın dış tabakası

Yer kabuğu, taş küre veya litosfer, Yerküre'nin en dış kısmında bulunan yapıdır.

Manto, yer kabuğu ile çekirdek arasında yer alan, derinliğe göre değişen ısıya sahip bir yer katmanıdır. Mantonun üst kesimi yüksek sıcaklık ve basınçtan dolayı plastikimsi özellik gösterir. Alt kesimleri ise sıvı halde bulunur. Bu nedenle mantoda sürekli olarak alçalıcı-yükselici hareketler görülür. Kalınlığı 2.860 kilometreye yakındır. Ultra bazik kayaç veya ultramafik kayaçlardan oluşur. Dünya'nın en kalın katmanıdır. Ağır olup yoğunluğu 3,5–6 g/cm³ arasında bulunur. Bazı gezegenler, bazı asteroitler ve bazı gezegen uyduları mantoya sahiptir. Sıcaklığı 1900-3700 °C arasında değişir. Yapısında silisyum, magnezyum, nikel ve demir bulunmaktadır. Okyanus ortası sırtlarında oluşan kısmi manto erimesi okyanusal kabuğu, Yitim zonlarında meydana gelen kısmi manto erimeleri ise kıtasal kabuğu oluşturmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Dünya</span> Güneş Sisteminde Güneşe en yakın üçüncü gezegen

Dünya veya Yerküre, Güneş Sistemi'nde Güneş'e en yakın üçüncü gezegen olup şu an için üzerinde yaşam ve sıvı su barındırdığı kesin olarak bilinen tek astronomik cisimdir. Radyometrik tarihleme ve diğer kanıtlara göre 4,55 milyar yıldan fazla bir süre önce oluşmuştur. Dünya'nın yer çekimi, uzaydaki diğer nesnelerle, özellikle Güneş'le ve tek doğal uydusu Ay'la etkileşime girer. Dünya'nın Güneş'in etrafındaki yörüngesi, 365,256 güneş günü, yani bir yıldız yılı sürer. Bu süre içerisinde Dünya, kendi ekseni etrafında 366,265 kez döner.

<span class="mw-page-title-main">Bazalt</span>

Bazalt, volkanik kaya kütlelerinden biri. Siyah renkte ve kesif yığınlar halindedir. Doğada kütle, damar ve akıntı halinde bulunur. Başlıca özelliklerinden birisi, altıgen prizmalar biçiminde, büyük sütunlar meydana getirmesidir. Bu sütunlar, mağma akıntılarının soğuyup büzülmesinden ileri gelmiştir. Sert ve dayanıklı bir taş olduğundan kaldırım, yapı taş, demiryolu, köprü malzemesi olarak kullanılır. Yeryüzünde çok bol olan bazalt, bazı memleketlerde, binlerce kilometrekarelik yerleri örter. Birleşik Krallık'ın kuzeyi, İrlanda, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük Hindistan'da Dekkan bölgesindeki bazalt yığınları 300.000 kilometrekarelik geniş bir bölgeyi kaplar.

<span class="mw-page-title-main">Atlantik Ortası Sırtı</span> Atlas Okyanusunda deniz seviyesinin altında uzanan dağ silsilesi

Atlantik Ortası Sırtı ya da Atlantik Ortası Yükselimi Atlas Okyanusu'nun ortasında, tüm taban boyunca uzanan, büyük bölümü sular altında bulunan sıradağ kümesi ve okyanus ortası sırtıdır. Kuzey Kutbu'nun 333 kilometre güneyinde 87° Kuzey'den başlayarak 54° Güney'deki Bouvet Adası'na kadar uzanır. Dağların yüksek bölümleri yer yer su yüzeyine çıkarak okyanusta adalar oluşturur. İzlanda bu şekilde oluşmuştur. Yükselim 1950'lerde Marie Tharp ve Bruce Heezen tarafından bulunmuştur. Bu oluşumun bulunması Alfred Lothar Wegener'ın Kıta Kayması Teorisinin geliştirilmiş hali olan Levha hareketleri kuramının dünyaca kabul görmesini sağlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Deniz altı volkanları</span>

Deniz altı volkanları, yeryüzünün denizlerle örtülü olduğu bölgelerinde bulunan yarıklardır. Yer altından gelen lavlar bu yarıklar sayesinde yüzeye çıkarlar. Dünya üzerine bir yılda yer altından gelen lavların %75 kadarını bu tür yarıklardan gelenler oluşturur. Çıkan malzemelerin büyük çoğunluğu tektonik hareketlerin yoğun olarak görüldüğü Orta Atlantik Yükselimi olarak da adlandırılan kıta levhalarının bulunduğu bölgelerde gerçekleşir. Pek çoğu okyanusların derin bölgelerinde olmasına karşın, bir bölümü de sığ sularda görülür. Bu tür durumlarda birikerek yükselen malzeme, küçük adacıklar oluşturabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kıta kayması</span> Kıtaların bir zamanlar parçalanan ve şimdi yavaşça birbirinden uzaklaşan büyük bir kara alanı olduğu kuramı

Kıta Kayması Teorisi, 1912'de Alman meteorolog Alfred Wegener tarafından ortaya konulmuş olan ve kıtaların hareket halinde olduğunu ve bugünkü durumunu böylece aldığını öne süren bir teoridir. Kıta kayması, kıtaların birbirlerine ve okyanus havzalarına göre girmiş olduğu büyük ölçekli yatay hareketlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Okyanus çukurlukları</span>

Derin okyanus çukurları, binlerce km uzunluğunda dar alanlardır ve okyanusların en derin kesimlerini oluştururlar. Bunlara denizaltı vadileri de denir. Hendeklerin çoğu Pasifik Okyanusu’nda yer alır ve bazılarının derinliği 10.000 m’yi geçer. Örneğin Mariana Hendeği’ndeki Challenger Çukuru’nun derinliği 11.022 m olarak ölçülmüştür. Challenger Çukuru, dünya okyanuslarında yer alan en derin çukur olarak bilinmektedir. Derin okyanus hendekleri, okyanus tabanlarının küçük bir bölümünü oluşturmasına karşılık çok önemli jeolojik yapılardır. Hendekler litosferik levhaların daldığı ve manto ya gömüldüğü levha yaklaşım alanlarıdır.Levhalardan biri diğerinin altına dalarken depremlerin yanı sıra volkanik aktivite de gelişir. Bu nedenle hendekler, volkanik ada yayı olarak bilinen yay şekilli aktif volkan kümelerine paralellik gösterir. Ayrıca And ve Cascade (Çağlayan) dağ sıralarının bir bölümünü oluşturan kıtasal volkanik yaylar da hendekler ile paralel bir gidiş gösterir. Pasifik Okyanusu kenarı boyunca gözlenen çok sayıda hendek ve ilişkili volkanik aktivite nedeniyle bu bölge ateş çemberi olarak adlandırılmıştır. Okyanus hendekleri genellikle okyanus tabanı seviyesinin 3-4 km altına kadar ulaşır.

<span class="mw-page-title-main">Tektonik levhalar listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Levha, yer kabuğunu oluşturan parçalardan her birine verilen isim. Yerkabuğu tek parça halinde değil, dev bir yapboz şeklindedir. Her bir yerkabuğu parçasına Levha adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Astenosfer</span> mantonun yer kabuğuna yakın olan üst kısmı

Astenosfer kelimesinin kökeni Antik Yunan'dan gelmektedir. Mekanik olarak zayıf olduğundan ἀσθενός [asthenos] yani güçsüz kelimesinden türetilmiştir. Mekanik olarak zayıf ve üst mantoda ki sünek bölgedir. Litosferin altında, yüzeyin yaklaşık 80 ila 200 km derinliklerinde bulunur. Litosfer-astenosfer sınırı genellikle LAB olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Transform fay</span>

Bir transform fay veya transform fay sınırı, hareketin ağırlıklı olarak yatay olduğu bir plaka sınırı boyunca süregelen bir faydır. Başka bir plaka sınırına, bir dönüşüme, yayılma sırtına veya bir batma bölgesine bağlandığı yerde aniden sona erer.

<span class="mw-page-title-main">Yitim zonu</span> jeolojik bir süreçt

Yitim zonu, bir plakanın diğerinin altında hareket ettiği ve mantoda yüksek yerçekimi potansiyel enerjisi nedeniyle batmaya zorlandığı tektonik plakaların konverjan sınırlarında gerçekleşen jeolojik bir süreçtir. Bu işlemin gerçekleştiği bölgeler, batma bölgeleri olarak bilinir. Yitim oranları tipik olarak yılda santimetre cinsinden ölçülür, ortalama konverjan oranı çoğu plaka sınırı boyunca yılda yaklaşık iki ila sekiz santimetredir.

Volkanik yay. Adalar dizisi (yayı); çoğunlukla birbirine yaklaşan iki tektonik plaka arasında bulunan sınıra, paralel ve yakın olarak konumlanan, yay şeklinde hizalanmış, volkan zincirlerinden oluşan takımada, yani içinde çok ada olan bir deniz türüdür. Volkanik yay ada yayının alt başlığı altında incelenmektedir. Kısmen deniz seviyesinin altında olan ada yayları, tektonik olarak yay şeklindeki dağ kuşağını oluşturur. Aslında ada yayları, okyanusun altında kısmi olarak kalan bir dağ bendinde bulunan özel bir coğrafik-topoğrafik durumu simgeler. Bunların çoğu volkanlardan oluştuğu için volkanik ada yayları olarak da sınıflandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Okyanusal kabuk</span>

Okyanus tabanlarında magmadan gelen malzemenin katılaşması ile oluşan kabuk. Okyanusal kabuk dünyanın bir parçası olan litosfer kabuğunun üzerinde bulunan okyanus havzalarıdır. Mafik kayaçlardan ya da demir ve magnezyum açısından zengin olan sima dan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Uzaklaşan levha sınırı</span>

Uzaklaşan levha sınırı, levha tektoniğinde farklı sınır ya da farklı plaka sınırları birbirinden uzaklaşmakta olan iki tektonik plaka arasında var olan doğrusal bir alandır. Okyanus tabanlarında okyanus ortası sırtı, karaların iç kısımlarında Büyük Rift Vadisi gibi kıta içi rift kuşakları oluştururlar.

<span class="mw-page-title-main">Deniz tabanı yayılması</span>

Deniz tabanı yayılması, deniz tabanından yayılan yeni okyanus kabuğunun volkanik aktivite ile oluşup, sonra yavaş yavaş tepeden hareket ettikten sonra, okyanus ortası sırtlarla ortaya çıkan bir süreçtir. Deniz dibi yayılması, levha tektoniği teorisi, kıtaların kayması açıklamaya yardımcı olur. Okyanusal plakaları sapmak, tensional stres kırıkları kabuğunun oluşmasına neden olur. Bazaltik magma yeni deniz tabanı forma okyanus tabanında kırıklar ve soğur yükselir. Büyük kayalar küçük kayalar yakın yayılan bölgeyi tespit edilecek süre yayılan bölgesinden uzakta bulunacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Abisal ova</span>

Abisal ova, derin okyanus tabanındaki bir sualtı ovasıdır ve çoğunlukla 3.000 metre (9.800 ft) ile 6.000 metre (20.000 ft) arasındaki derinliklerde bulunur. Genellikle kıta sahanlığının eteği ile okyanus ortası sırtı arasında bulunan abisal ovalar, Dünya yüzeyinin %50'sinden fazlasını kaplar. Dünyadaki en düz, en yumuşak ve en az araştırılmış bölgeler arasındalar. Abisal ovalar, okyanus havzalarının kilit jeolojik unsurlarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yakınlaşan levha sınırları</span>

Yakınsak bir sınır Dünya üzerinde iki veya daha fazla litosfer plakasının çarpıştığı bir alandır. Bir plaka sonunda diğerinin altına kayar ve batma olarak bilinen bir işleme neden olur. Batırma bölgesi, Wadati – Benioff bölgesi adı verilen birçok depremin meydana geldiği bir düzlemle tanımlanabilir. Bu çarpışmalar milyonlarca ila on milyonlarca yıl arasında gerçekleşir ve volkanizmaya, depremlere, orojeneze, litosferin yok edilmesine ve deformasyona yol açabilir. Yakınsama sınırları okyanus-okyanus litosferi, okyanus-kıta litosferi ve kıta-kıta litosferi arasında meydana gelir. Yakınsak sınırlarla ilgili jeolojik özellikler kabuk türlerine bağlı olarak değişir.

Sıcak nokta, yerkabuğu altında yer alan manto sorgucu üstünde gelişen bir jeolojik oluşumdur. Sıcak nokta, yerkabuğunda magmanın çevresindeki magmadan daha sıcak olduğu yerlerde gözlenir ve kökeni henüz tam olarak bilimsel bir bağlamda açıklanamamıştır.