İçeriğe atla

Oktav

Oktav, müzikte bir ses aralığıdır. Bir oktavın yüksek notasının ses dalgası frekansı (perdesi), aynı oktavın alçak notasının iki katıdır.[1] Örneğin orta C üzerindeki A notasının uluslararası standart frekansı 440 hertz'dir.Bu A notasının üzerindeki oktav 880 hertz ile titreşirken, altındaki oktav 220 hertz ile titreşir.[1]

Birbirlerinden sadece bir oktav uzakta (ayrık) olan notaların akustik ilişkileri nedeniyle, yüksek A ile alçak A, perde haricinde, aynı özelliklere sahip notalardır.[1] Çoğu müzik skalası bir oktavı kapsar; Batı müziğinin diyatonik skalalarında (majör, minör ve modal) oktav, sekiz notalık bir aralıktır. Sekiz notalık oktava hemen hemen tüm kültürlerde rastlanır.

Bir oktav ayrık notasıyla eşleştirilmiş nota grubuna "çift" denir. Oktav çiftleştirmesine enstrümantal müzikte sık sık rastlanır.[1]

Örnekler

Kalın Do dan ince Do ya kadar olan 8 notalık ses dizisi bir oktav sayılmaktadır.

Dünyada ses sanatçılarının kaç oktav olduğu çok tartışılan bir konudur. Örneğin bir sanatçı piyanoda 2. aralıktaki mi sesinden, 7. aralıktaki sol diyez sesine kadar çıkabilsin. Burada (E2-G#7) ses aralığı için en son çıkartabildiği sesin piyanonun 7. aralığında olması, sesin 7 oktav olduğu anlamına gelmez. Çünkü sanatçının çıkartabildiği en kalın ses piyanonun 2. aralığındadır. Yani sesi 7-2=5 oktavdır. Örneğin, Mariah Carey'in sesi 2. aralıkta (G#)sol diyez notasından değil, daha geride bulunan (E) mi notasından başladığına göre sesi 5'ten yukarı yani 5,2 oktavdır.

Bir insanın sesine bakılarak oktav aralığı ölçülmek istendiğinde dikkate alınacak ilk şey notalardır. Notaların doğal sesler olması gerekmektedir. Doğal sesler, ölçüm yapılırken kullanılan enstrümandaki doğal sesler olmalıdır. Arızalı sesler olarak adlandırılan bemol, diyez, majör ya da minör sesler oktav ölçümünde dikkate alınamaz. Aksi takdirde yapılan ölçüm oktav aralığı değil direkt olarak ses aralığı ya da diğer bir deyişle ses yelpazesi olur.

Bir kişinin şarkı söyleyebildiği oktav aralığı ortalama 2, nadiren 3 veya çok nadiren de 4'tür. Geriye kalan sesler ya çok pes yahut çok fazla tizdir. Bu sebeple çok aşağı oktav bas sesler adeta bir hırıltı, tiz sesler ise bir çığlığı veya daha da ilerilerde bir ıslığı anımsatır. Bu sebeple genellikle gerçek ve kullanılabilir seslerin en fazla 4 oktav olacağı kabul edilir.[] Buradan hareketle 3 oktavı kullanabilen bir kişi başarılı bir tenor veya soprano olabilir.[]

Dünyada bilinen en yüksek oktavlı erkek sesi Adam Lopez'e ait olup 6 oktavdır (Eb2-Eb8). Kadınlarda ise Georgia Brown yine 6 oktavlık sesi (G#2-G#8) ve 10 oktavlık "ıslık" sesi ile başı çekmektedir. Her iki sanatçı da Guiness Rekorlar Kitabına geçmiştir.[] Bununla birlikte, oktav aralığı dar olan bir sanatçının sesi kulağa rekortmen bir sanatçıdan daha hoş gelebilir.

Gitarda oktav

Basılan bir perde ile 12 perde sonrasının aralığındaki kısma 1 oktav denir.

Örnek:

  • 1. perdenin oktavı 13. perdedir. (Kırmızı kare ile gösterilen)
  • 5. perdenin oktavı 17. perdedir. (Sarı kare ile gösterilen)
  • 3. perdenin oktavı 15. perdedir. (Açık mavi kare ile gösterilen)

Kaynakça

  1. ^ a b c d "octave." 9 Mart 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Britannica.com

İlgili Araştırma Makaleleri

Akor, en az üç ayrı perdenin bir arada tınladığı ses kümesidir. Hangi perdelerin üst üste konulacağı, yapılan müziğin stiline veya müzikte o anda yaratılmak istenen etkiye göre belirlenir.

<span class="mw-page-title-main">Piyano</span> müzik aleti

Piyano, İtalya'da Bartolomeo Cristofori tarafından 1700 yılı civarında icat edilmiş akustik, tuşlu bir müzik aletidir. Piyanoda ses, teller vasıtasıyla elde edilir. Piyanonun tuşlarına basıldığında içindeki tahta çekiç tellere vurarak sesi oluşturur. Tahta çekicin tellere vurmasından dolayı piyano bazen vurmalı telli çalgı olarak da sınıflandırılır. Piyano klasik ve caz müzikte yaygın olarak kullanılır. Solo performanslar, ansambl, oda müziği, eşlik, bestecilik ve prova için oldukça uygun bir enstrümandır. Piyano taşınabilir bir enstrüman olmamasına ve genelde pahalı olmasına rağmen çok yönlülüğü ve aynı anda birçok yerde bulunma özelliği ile dünyada en yaygın olarak kullanılan enstrümanlardan biri olmayı başarmıştır

Ney, üflemeli çalgıdır. Kaşgarlı Mahmut, Divân-ı Lügati't-Türk adlı Türk kültür ve dilini anlatan eserinde, sagu denilen, "erler" için düzenlenen, ölüm, erdem ve acıları anlatan törenlerde kullanıldığını aktarmıştır.

Rast, Klasik Türk müziğinde bir makam.

Neva (Nevâ), Klasik Türk müziğinde bir makam adı ve Yegâh'tan bir oktav tiz olan İtalyan nota sisteminde 3. çizgide gösterilen re perdesidir.

<span class="mw-page-title-main">Johannes Brahms</span>

Johannes Brahms Alman piyanist, orkestra şefi ve 19. yüzyılın ikinci yarısının en önemli Romantik dönem bestecilerindendir. Hamburg'da Lutheran bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi ve profesyonel yaşamının çoğunu Viyana'da geçirdi. Bazen Johann Sebastian Bach ve Ludwig van Beethoven ile müziğin "Üç B"sinden biri olarak gruplandırılır, bu yorum aslında on dokuzuncu yüzyıl orkestra şefi Hans von Bülow tarafından yapılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Klasik kemençe</span>

Klasik kemençe, Klasik Türk müziğinde kullanılan, tırnak ile çalınan, yaylı çalgılardan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Klarnet</span> üflemeli bir çalgı türü

Klarnet, sert ve dayanıklı ağaçlardan genellikle de abanoz ağacından yapılan üflemeli bir çalgı türüdür. Bir çeşit sert kauçuk olan ebonitten, ayrıca metalden yapılanları da vardır.

<span class="mw-page-title-main">Fagot</span>

Fagot, ahşap nefesli çalgıdır. Fagot, çift kamışlı ve tek parçalı bir enstrüman olan Curtal'dan, 16. yüzyıl'da Avrupa'da türemiştir. Ses aralığı 3,5 oktav olan, akçaağaç, ahşabı ve metal borudan yapılan fagotun uzunluğu 1,3 metre, borunun açılmış haliyle 2,5 metredir.

Minör Gam: Belirli kurallara göre oluşturulan Batı müziğindeki temel nota dizilerinden biridir. Genelde, majörün tersine duygusaldır. Minör gamın temel özelliği, 3. derecesiyle 1. derecesinin minör 3'lü aralığına sahip olmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Trompet</span>

Trompet, bir ağızlık ve kendi üstüne kıvrılmış silindir bir borudan oluşan nefesli çalgıdır. (~Fr trompette / İt trompetta [küç.] bir nefesli çalgı, askerî borazan < İt tromba boru +ette) Aerophone sınıfına ait bir bakır üflemelidir.

Porte ya da dizek, üzerine notaların yerleştirildiği, 4 eşit aralık ve birbirine paralel 5 çizgiden ve bir donanım bölümünden oluşan şekildir. Genelde portenin donanımına değiştirici diyez veya bemol işaretleri, ritim rakamları yazılır. Notaların üzerine yazıldığı eşit aralıklı beş çizgi ve dört aralıktan oluşan şekle porte (dizek) denir. Çizgiler aşağıdan yukarıya doğru sayılır.

Ses sinyali herhangi bir sesin iletilmek veya saklanmak için elektromanyetik enerjiye çevrilmiş halidir. Bu sinyal AF kısaltmasıyla da gösterilir.

<span class="mw-page-title-main">Ses</span> canlıların işitme organları tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimleridir.

Ses, canlıların işitme organları tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimleridir. Fiziksel boyutta ses, katı, sıvı veya gaz ortamlarda oluşan basit bir mekanik düzensizliktir. Bir maddedeki moleküllerin titreşmesi sonucunda oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Eugen d'Albert</span>

Eugen Francis Charles d'Albert, İskoçya'da doğup İngiltere'de eğitim gören ama sonra Almanya ve İsviçre'de da yaşayan piyanist ve besteci.

<span class="mw-page-title-main">Sol majör</span>

Sol majör, klasik batı müziğinde sol notası üzerine kurulan majör gam. İçinde fa diyez geçer ve başlığına da anahatardan sonra fa diyez konur. Kalından inceye doğru şu sesleri içerir: Sol-La-Si-Do-Re-Mi-Fa diyez. Eksen (tonik) sesi Sol, Alt çeken sesi do ve Çeken (dominant) sesi re idir. Alt çeken tonalitesi Do Majör, çeken tonalitesi Re Majör, ilgili minörü mi minör ve paralel minörü sol minördür. Ton çemberinde Do Majör ile Re Majör'ün arasında yer alır.

Perde, bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık veya incelik derecesi. Perde, bir notanın frekans değeriyle ilişkilidir. Bu nedenle zaman zaman perde ve nota sözcükleri eşanlamlı olarak kullanılır. Perde sözcüğü aynı zamanda telli çalgılardaki fret kısmını belirtmek için de kullanılır.

Artmış dörtlü paradoksu; aralarında artmış dörtlü aralığı olan, oktav ilişkili harmonik bileşenler barındıran iki tonun art arda duyulması sonucu dinleyicilerin, melodinin yükselmesi ve düşmesi ile ilgili farklı duyumlarda bulunması durumudur. İlk olarak 1986 yılında Diana Deutsch tarafından keşfedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sürekli bas</span>

Barok dönemde (1600-1750) neredeyse evrensel geçerliliği olan sürekli bas partisi, bir bas çizgisi ve bir akor sürekliliği sağlayarak müziğin armonik yapısını oluşturmak için ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Genellikle continuo olarak kısaltılır ve sürekli bas partisini seslendiren çalıcılara sürekli bas grubu denir.

<span class="mw-page-title-main">La campanella</span>

"La Campanella", Franz Liszt'in altı etütlük "Grandes études de Paganini"nin üçüncü etüdüne verilen addır. G diyez minör anahtarında çalınır.