Asetilsalisilik asit (ASA) olarak da bilinen aspirin, ağrı, ateş ve/veya inflamasyonu azaltmak için ve antitrombotik olarak kullanılan nonsteroid antiinflamatuar bir ilaçtır (NSAID). Aspirinin tedavi etmek için kullanıldığı spesifik inflamatuar durumlar arasında Kawasaki hastalığı, perikardit ve romatizmal ateş yer alır.
Migren, nörolojik, sindirim sistemi ve otonom sinir sistemindeki değişikler ile beraber meydana gelen, aralıklı bir baş ağrısı bozukluğudur. Çoğunlukla otonom sinir sisteminde görülen orta şiddette ve şiddetli baş ağrısı ile karakterize kronik bir rahatsızlıktır. Kelimenin kendisi Yunanca ἡμικρανία (hemikrania), "başın bir tarafındaki ağrı" (ἡμι-, "yarım" ve κρανίον, "kafatası" ifadesinden türemiştir.
Romatoid artrit (RA), öncelikle eklemleri etkileyen uzun süreli bir otoimmün hastalıktır. Tipik olarak sıcak, şiş ve ağrılı eklemlerle sonuçlanır. Ağrı ve sertlik genellikle istirahatten sonra kötüleşir. En yaygın olarak, bilek ve eller tutulur ve aynı eklemler tipik olarak vücudun her iki tarafında tutulur. Hastalık ayrıca cilt, gözler, akciğerler, kalp, sinirler ve kan dahil olmak üzere vücudun diğer kısımlarını da etkileyebilir. Bu, düşük alyuvar sayısı, akciğer çevresinde iltihaplanma ve kalp çevresinde iltihaplanma ile sonuçlanabilir. Ateş ve düşük enerji de mevcut olabilir. Genellikle semptomlar haftalar ve aylar içinde kademeli olarak ortaya çıkar.
Parasetamol, ateş ve hafif ila orta şiddette ağrı tedavisinde kullanılan opioid olmayan analjezik ve antipiretik bir ajandır. Reçetesiz satılan yaygın bir ilaçtır ve yaygın marka isimleri arasında Tylenol ve Panadol bulunmaktadır.
Opioidler, haşhaş bitkisinde bulunan doğal maddelerden türetilen veya onları taklit eden bir ilaç sınıfıdır. Opioidler, ağrı kesici de dahil olmak üzere çeşitli etkiler üretmek için beyinde çalışır. Bir madde sınıfı olarak, morfin benzeri etkiler üretmek için opioid reseptörleri üzerinde etki gösterirler.
Farmakoloji ve toksikolojide uygulama yolu, bir ilacın, sıvının, zehrin veya başka bir maddenin vücuda alınma yoludur.
Antidepresanlar, majör depresif bozukluk gibi bazı duygudurum bozukluklarını, bazı anksiyete bozukluklarını ve bazı kronik ağrı durumlarını tedavi etmek için kullanılan ilaçlardır. Antidepresanların yaygın yan etkileri arasında ağız kuruluğu, kilo alımı, baş dönmesi, baş ağrısı, cinsel işlev bozuklukları ve duygusal körelme bulunur. Antidepresanlar, çocuklar, ergenler ve genç yetişkinler tarafından alındığında intihar düşüncesi ve davranışı riskinde artışa neden olabilir. Antidepresanların özellikle ani bir şekilde kesilmeleri sonucunda, antidepresan yoksunluk sendromu ortaya çıkabilir.
Baş ağrısı, başta ve bazen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrı. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen hemen tüm insanlar değişik nedenlerle baş ağrısından muzdarip olurlar.
Osteoartrit veya Osteoartroz, Amerika Birleşik Devletleri'nde 7 yetişkinden 1'ini etkileyen, eklem kıkırdağı ve altındaki kemiğin yıkımından kaynaklanan dejeneratif bir eklem hastalığıdır. Dünyadaki engelliliğin dördüncü önde gelen nedeni olduğuna inanılıyor. En yaygın semptomlar eklem ağrısı ve sertliğidir. Semptomlar genellikle yıllar içinde yavaşça ilerler. Diğer belirtiler arasında eklem şişmesi, hareket açıklığının azalması ve sırt etkilenmesinde kol ve bacaklarda zayıflık veya uyuşma şeklindedir. En sık tutulan eklemler, parmak uçlarına yakın iki eklem ve başparmaktaki dip eklem, diz ve kalça eklemleri ve boyun ve bel eklemleridir. Semptomlar işe ve normal günlük aktivitelere engel oluşturabilir. Diğer bazı artrit türlerinin aksine, iç organlar etkilenmez. Sıklıkla el küçük eklemlerini, diz, kalça ve omurga eklemlerini etkilemektedir. Diz eklemi tutulumu gonartroz, kalça eklemi tutulumu koksartroz olarak da adlandırılır.
Ağrılı adet veya adet krampları olarak da bilinen dismenore, günlük aktiviteleri engelleyecek düzeyde ağrılı âdet görme olarak tanımlanan jinekolojik bir hastalıktır. Adetin başladığı zaman civarında ortaya çıkar. Ağrı; aralıklı, kramp tarzı, suprapubik bölgede yoğunlaşmış, zaman zaman bulantı, kusma ve ishalle birlikte görülür. Belirtiler tipik olarak üç günden az sürer.
Ağrı genellikle yoğun veya zarar verici uyaranların neden olduğu üzücü bir duygudur. Uluslararası Ağrı Çalışmaları Derneği ağrıyı "gerçek veya olası doku hasarıyla ilişkili veya ilişkili olana benzeyen hoş olmayan duyusal ve duygusal deneyim" olarak tanımlar."
Ketamin, esas olarak anesteziyi başlatmak ve sürdürmek için kullanılan bir ilaçtır. Ağrı kesimi, sedasyon ve hafıza kaybı sağlarken alan kişiyi trans benzeri bir duruma sokar. Diğer kullanımları arasında kronik ağrı, yoğun bakımda sedasyon ve depresyon vardır. Etkisi altında kalp fonksiyonu, nefes alma ve solunum yolu refleksleri genellikle işlevsel kalır. Etkiler tipik olarak enjeksiyonla verildiğinde beş ila on dakika içinde başlar ve yaklaşık 25 dakika sürer. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.
Lyrica markası altında pazarlanan Pregabalin, epilepsi, nöropatik ağrı, fibromiyalji, huzursuz bacak sendromu, opioid yoksunluğu ve yaygın anksiyete bozukluğunun tedavisi için kullanılan bir ilaçtır. Analjesik ve anksiyolitik etkiye sahiptir. Epilepside parsiyel nöbetler için ek bir tedavi olarak kullanılmaktadır. Ameliyattan önce kullanıldığında ağrıyı azaltır, ancak daha fazla sedasyon ve görme bozukluğuna neden olabilir. Ağız yoluyla alınır.
Kanser ağrısı tümörün yakındaki vücut kısımlarına baskı yapması veya sızmasından, tedavi ve teşhis yöntemlerinden veya hormon dengesizliği veya bağışıklık tepkisinin neden olduğu deri, sinir ve diğer değişikliklerden kaynaklanabilir. Çoğu kronik ağrı hastalıktan, akut ağrıların çoğu ise tedavi veya teşhis yöntemlerinden kaynaklanır. Ancak radyoterapi, cerrahi ve kemoterapi tedavi bittikten sonra uzun süre devam eden ağrılı durumlar oluşturabilir. Ağrının varlığı esasen kanserin yerine ve hastalığın evre'sine bağlıdır. Herhangi bir zamanda kötü huylu kanser teşhisi konan tüm insanların yaklaşık yarısı ağrı duyar ve ilerlemiş kanseri olanların üçte ikisi uykularını, ruh hallerini, sosyal ilişkilerini ve günlük yaşam aktiviteleri olumsuz yönde etkileyecek kadar şiddetli ağrı hisseder.
Lamotrijin (Lamotrigine) ya da bilinen ticari ismiyle Lamictal veya Pinral, epilepsi, tedavisinde ve bipolar bozuklukta depresif atakların tekrarını geciktirmek veya önlemek için kullanılan antikonvülsan bir ilaçtır. Epilepsi kavramına fokal nöbetler, tonik-klonik nöbetler ve Lennox-Gastaut sendromundaki nöbetler dahildir. Bipolar bozuklukta, lamotrijinin akut depresyon safhasını güvenilir bir şekilde tedavi ettiği gösterilememiştir. Ancak günümüzde semptomatik olmayan bipolar bozukluğu olan hastalar için gelebilecek depresyon atakları riskini azaltmada etkili görünmektedir.
Amitriptilin, Türkiye'de Laroxyl markası adı altında satılır, öncelikle majör depresif bozukluğu ve nöropatik ağrıdan fibromiyaljiye, migren ve gerilim baş ağrılarına kadar çeşitli ağrı sendromlarını tedavi etmek için kullanılan bir trisiklik antidepresandır. Yan etkilerin sıklığı ve belirginliği nedeniyle, amitriptilin genellikle bu endikasyonlar için ikinci basamak tedavi olarak kabul edilir.
Zolpidem, öncelikle uyku sorunlarının kısa süreli tedavisi için kullanılan bir ilaçtır. Rehberler, uykusuzluk ve uyku hijyeni gibi davranış değişiklikleri için yalnızca bilişsel davranışçı terapi denendikten sonra kullanılmasını önermektedir. Uykuya başlama süresini yaklaşık on beş dakika azaltır ve daha yüksek dozlarda insanların daha uzun süre uykuda kalmasına yardımcı olur. Ağız yoluyla alınır ve tabletler, dil altı tabletleri veya ağızdan sprey şeklinde mevcuttur.
Fenibut, anksiyolitik etkileri olan bir merkezi sinir sistemi depresanıdır ve anksiyete, uykusuzluk ve çeşitli diğer endikasyonları tedavi etmek için kullanılır. Genellikle ağız yoluyla tablet olarak alınır, ancak damardan da verilebilir.
Çocuklarda ağrı yönetimi, bebek ve çocuk ağrısının değerlendirilmesi ve tedavisidir.
Suvoreksant, uykusuzluk tedavisinde kullanılan oreksin antagonisti bir ilaçtır. Yetişkinlerde uykuya başlama ve/veya sürdürmede güçlüklerle karakterize edilen uykusuzluğun tedavisi için özel olarak endikedir. Suvoreksant uykuya daha hızlı dalmaya, daha uzun uyumaya, gece yarısı daha az uyanık olmaya ve daha kaliteli bir uyku çekmeye yardımcı olur. Etkinliği orta düzeydedir ve diğer oreksin antagonistlerine benzer, ancak benzodiazepinler ve nonbenzodiazepinlerden daha düşüktür. Suvoreksant ağızdan alınır.