İçeriğe atla

Oklokrasi

Oklokrasi (Yunancaοχλοκρατία, okhlokratía; Latinceochlocratia), bilgisi ve yetkinliği olmayan geniş halk kitlelerinin desteğini alan popülist siyasetçilerin devlet yönetiminde mutlak güç elde etmesiyle oluşan bir yönetim tabiri. Oklokrasi genellikle uzun ve geniş bir dönem içerisinde, kendiliğinden oluşur. Genellikle nüfus artışı gibi durumlar neticesinde, bir ülkenin eğitim seviyesinin ve entelektüel birikiminin geniş kitleleri kapsayacak şekilde düşmesi veya olması gerektiği şekilde artmaması neticesinde; halkın popülist söylemlere ve etik dışı hareketlere sahip yöneticileri devlet yönetimine getirmesi sonucu kullanılır.

Oklokratik yönetici grupları bazen gerçekten demokrasiye yakın bir şekilde çoğunluğun iradesini yansıtabilirken; oklokrasi, prosedürel olarak medeni ve demokratik bir sürecin yokluğu veya bozulması ile karakterize edilir.[1]

Antik Yunan filozofu Polibios'un Historíai kitabında Poleis Çağı olarak belirttiği ve Antik Yunan'daki örnekleri üzerinden anlattığı bir devinimsel döngü sonucu ortaya çıkar. Buna göre; monarşi egemeni güçle zehirleyip çirkinleştirir ve ortaya Tiranizm'in çıkmasına yol açar. Tiranlara ise toplumun en güçlü ve zenginleri isyan bayrağını açar, tüm kesimlerden destek görerek idareyi ele alır ve aristokratik bir yönetim başlatır. Aristokratlar ise zaman içerisinde kendi içerisinde elenir ve içlerindeki en zenginler yönetimi ele alınca da oligarşi ortaya çıkar. Gücün çok kısıtlı bir kesimin elinde toplanmasına isyan eden kitleler demokratik cumhuriyet'i oluşturur ve bu demokratik yapı da zaman içerisinde eğitimsizlik ve niteliksizlik sebebiyle oklokrasiye evrimleşir.[2]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Jasmin Hasanović, "Ochlocracy in the Practices of Civil Society: A Threat for Democracy? 15 Mayıs 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Studia Juridica et Politica Jaurinensis.
  2. ^ "Demokrasinin Yozlaşıp Ayak Takımının Hakimiyet Kurduğu Rejim: Oklokrasi". 15 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Demokrasi</span> tüm bireylerin eşit haklara sahip olduğu yönetim biçimi

Demokrasi veya el erki, halkın yasaları müzakere etme ve yasal düzenlemelere karar verme yetkisine veya bunu yapmak için yönetim görevlilerini seçme yetkisine sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Kimin "halk" kabul edildiği ve yetkinin insanlar arasında nasıl paylaşıldığı veya hangi yetkilerin verildiği konuları zaman içinde ve farklı ülkelerde farklı oranlarda değişiklik göstermiştir. Demokrasinin özellikleri arasında genellikle toplanma özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, mülkiyet hakları, din özgürlüğü, ifade özgürlüğü, vatandaşlık, yönetilenlerin rızası, genel oy hakkı, özgürlük hakkından ve yaşam hakkından haksız yere mahrum bırakılmamak ve azınlık hakları yer alır. Türkçeye kelimesinden geçmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Andrew Jackson</span> 7. Amerika Birleşik Devletleri başkanı (1829–1837)

Andrew Jackson, 7. Amerika Birleşik Devletleri başkanı.

<span class="mw-page-title-main">Kongo Demokratik Cumhuriyeti</span> Orta Afrikada bir ülke

Kongo Demokratik Cumhuriyeti,, eski adıyla Zaire, Orta Afrika'da bir ülkedir. Yüzölçümü bakımından Sahra Altı Afrika'nın en büyük, Afrika'nın ikinci büyük, dünyanın ise 11. büyük ülkesidir. 105 milyonluk nüfusuyla en kalabalık Frankofon ülkedir. Ayrıca Afrika'nın en kalabalık 4., dünyanın ise 15. ülkesidir. Kongo Demokratik Cumhuriyeti, kuzeyden saat yönünde ilerlendiğinde Orta Afrika Cumhuriyeti, Güney Sudan, Uganda, Ruanda, Burundi, Tanzanya, Zambiya, Angola, Kongo Cumhuriyeti ve 40 km'lik bir sahil şeridi ile Atlas Okyanusu ile çevrilidir. Ülkenin başkenti Kinşasa'dır.

Siyaset veya politika, gruplar arasında kararların alındığı veya bireyler arasındaki güç ilişkilerinin, kaynakların dağıtımı veya statü gibi diğer etkileşim biçimlerinin ilişkilendirildiği bir dizi faaliyeti ifade eder. Siyaset ve hükümeti inceleyen sosyal bilim dalı ise siyaset bilimi olarak adlandırılır.

Celâlî isyanları, 16. ve 17. yüzyıllarda, Osmanlı yönetimindeki Anadolu'da Yavuz Sultan Selim döneminde başlayan ve Sultan I.Ahmet dönemine kadar devam eden zaman zarfında devlete karşı ekonomik, sosyal, askerî ve siyasi nedenlerle çıkarılan ayaklanmalara verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Siyaset felsefesi</span> felsefe ve siyaset bilimi alt disiplini

Siyaset felsefesi, devlet, hükûmet, siyaset, özgürlük, mülkiyet, meşruiyet, haklar, hukuk gibi konular hakkındaki, bu kavramlar nedir, neden ihtiyaç vardır, bir hükûmeti ne meşru kılar, devlet hangi özgürlükleri ve hakları neden korumalıdır, hangi biçimde kurumsallaşmalıdır, kanun nedir, vatandaşın devlete karşı yükümlülükleri nelerdir, bir hükûmet yasal olarak neden ve nasıl görevden çekilmelidir gibi temel sorulara cevap arayan ve bu konuları felsefeden faydalanarak inceleyen sosyal bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hükûmet</span> organize bir topluluğu yöneten sistem, kişi veya bir grup insan, genellikle bir devlet

Hükûmet, genellikle bir devlet olan düzenli bir topluluğu yöneten sistem veya insan grubudur.

<span class="mw-page-title-main">Popülizm</span> politik yönelim veya bakış açısı

Popülizm veya halk çıkarcılığı, toplumdaki seçkin bir tabaka tarafından halkın çıkarlarının bastırıldığını ve engellediğini varsayan ve devlet organlarının bu seçkin tabakanın etkisinden çıkarılıp halkın yararına ve toplum olarak gelişmesi için kullanılması gerektiğini söyleyen siyasî bir felsefe veya söylem biçimi. Popülist söylem "sokaktaki insan"ın ekonomik ve sosyal çıkarlarını vurgulayarak, önyargılarını ve duygusal kırılmalarını kullanarak başarıya ulaşmayı amaçlar. Popülist söylem, belirli bir ideolojiye bağlı değildir. Nitekim, son yıllarda hem sol hem de sağ görüşlü liderlerin popülizme başvurduğu gözlemlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Otokrasi</span> hükümdarın, bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi

Otokrasi, bir devlet üzerinde mutlak gücün bir kişinin ellerinde yoğunlaştığı bir yönetim sistemidir. Bu kişinin kararları, dış hukuki kısıtlamalara veya düzenli halk kontrol mekanizmalarına tabi değildir.

Devlet, toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlıktır. Devlet siyasal bir birliktir. Bunun için her şeyden önce devleti kuran bireyler arasında kültürel bir birlik lazımdır. Ancak kültürel birlik devletin yaşaması için yeterli değildir. Tarihte görülen birçok iç savaş, kültürel birliğin devlet kurulmasında yeterli olmadığını göstermektedir. Amerikan İç Savaşı'nın anayasal düzenin kurulmasının ne kadar gerekli olduğunu ortaya koyması ve savaş kültürü yerine hukuk devlet ilişkisinin kavranması açısından önemi büyüktür.

Demagoji; halkın isteklerine, ön yargılarına ve korkularına dayalı olarak yapılan siyaset ve destek arayışıdır. Yunanca demos (halk) ve agogos kelimelerinin birleşiminden türemiştir. Genellikle üstün bir hitabet ve propaganda yeteneği gerektirir. Çoğunlukla dindarlık, milliyetçilik, sağcılık ve solculuk gibi popüler kavramları kullanarak ve bunlara bağlılığı sömürerek yapılır. Demagoji yapan kişiye "demagog" denir.

<span class="mw-page-title-main">Yunan İsyanı</span> Yunanların, 1821-1829 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine karşı başlattığı isyan olayı

Rum İsyanı/Yunan İsyanı,, Yunan Bağımsızlık Savaşı, Yunan İhtilali veya Yunan Devrimi, Yunanların Osmanlı egemenliği ve isyan bölgelerindeki Müslüman halka karşı başlattığı, 1821-1829 yılları arası süren ve Yunanistan'ın Osmanlı Devleti'nden bağımsızlığını kazanmasıyla sonuçlanan bağımsızlık savaşı, devrim ve etnik temizliktir. 1832 yılında imzalanan İstanbul Antlaşması ile Yunanistan'ın bağımsız bir ülke olarak tanınmasıyla sonuçlanmış bağımsızlık sürecidir.

<span class="mw-page-title-main">Atina demokrasisi</span> Antik Yunan şehir devletlerinde uygulanmış olan demokrasi çeşidi

Atina demokrasisi veya Klasik demokrasi, Antik Yunan şehir devletlerinde uygulanmış olan demokrasi çeşididir. Atina devlet yönetimi, antik çağın bilinen ilk demokrasisi ve belki de en önemlisidir. Diğer Yunan şehirleri de demokrasi yönetimi kurmalarına rağmen ya Atina modelini seçmemişler ya da istikrarı sağlayamamışlardır. Bilinen ilk doğrudan demokrasi denemesidir. Doğrudan demokrasi, Atina'da yaşayan herkesin devlet yönetimine katılma hakkı olduğu anlamına gelmez. Fakat, karar alıcı sistemin içinde yer alanlar için ekonomik düzey gibi herhangi bir ölçüt de yoktur. Atinalı vatandaşlar temsilci seçmezler, onun yerine yasaları ve vergi icralarını oylayarak karar verirlerdi.

<span class="mw-page-title-main">Ebû Müslim Horasânî</span> Abbasi ihtilâlinin komutanı

Ebû Müslim Abdurrahman bin Müslim El-Horasanî, asıl adı Abdurrahman'dır. Ebû Müslim künyesi ile tanınmış bir Müslüman siyasetçidir. Ebu Müslim, 718 veya 719 yılında, Kürt Rewandi aşiretinin yerleşim alanlarından olup Azerbaycan tarafında kalan Mawit köyünde dünyaya gelmiştir. İbnul Esîr, Ebû Müslim'in nazik, cesur, ileri görüşlü, akıllı, tedbirli, mahir kişilikli biri olduğunu belirtmiştir. İran araştırmacılarından Hüseyin Yûsufî, Ebû Müslim'in fizîkî özelliklerini; kısa boylu, esmer tenli, uzun saçlı; mizacını ise iyiliksever, hiçbir zaman şaka yapmayan biri olarak anlatır. Ebû Müslim'e, Emevî Devleti’nin devrilmesinde ve Abbasîlerin hilafetinin başlanmasında oynadığı rol nedeniyle “Nâkilü’d-devle, Sâhibü’d-devle ve Nafizü’d-devle, ” unvanları verilmiştir.

Yönetim sistemleri veya siyasal sistemler, herhangi bir devletin, mikrodevletin ve mikroulusun yönetimi için, hükmetme gücünün kimin veya kimlerin elinde bulunacağını belirleyerek oluşan ve farklılaşan devlet iktidarı türlerini ifade eder.

Sol popülizm, solculuğun ve popülizmin birleştiği bir siyasi ideolojidir. Söylemleri sıklıkla anti-elitist duyguların açığa çıkarılması, sisteme muhalefet ve "geniş halk kitleleri" adına konuşmaktır. Sol popülistlerin genellikle sahip oldukları fikirler antikapitalizm, sosyal adalet, pasifizm ve küreselleşme karşıtlığı iken sınıf bilinci ve sosyalist teoriler geleneksel sol partilerde olduğu kadar önemli değildir. Sol popülizmin eşitlikçi fikirlere dayandığı ve ötekileştirmeye karşı olduğu kabul edilir. Bazı sol popülist hareketler, sosyal demokrasinin içinde kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Yeoryos Kondilis</span> Yunan siyasetçi ve komutan (1879-1936)

Yorgos Kondilis,, Yunan bir general ve Yunanistan başbakanıydı. Yunanca Keravnos lakabı ile tanınıyordu.

<span class="mw-page-title-main">Sağ popülizm</span> sağ siyaset ile popülist söylem ve temaları birleştiren siyasi ideoloji

Sağ popülizm, sağ siyaseti popülist retorik ve temalarla birleştiren bir siyasi ideolojidir. Popülizm, politikacıların elitlerden ziyade sıradan insanlara hitap etmesi gerektiği fikridir. Sağ kanat popülistler genellikle düzene karşı konuşurlar ve halktan destek almak için elitizm karşıtı duyguları kullanırlar. Genellikle ülkelerinin kültürünü, kimliğini ve ekonomisini yabancılardan gelen tehditlere karşı savunurlar. Bu ideoloji sağcı siyaset, sosyal muhafazakârlık, ekonomik milliyetçilik ve mali muhafazakârlık ile ilişkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Modern Yunanistan tarihi</span>

Modern Yunanistan tarihi, Yunanistan tarihinde 1828'de Yunan Bağımsızlık Savaşı'ndan sonra Büyük Güçler tarafından Osmanlı İmparatorluğu'ndan özerkliğini kazanmasından günümüze kadar geçen süreyi kapsamaktadır.

İlliberal demokrasi veya kısmî demokrasi ya da “düşük yoğunluklu” demokrasi olarak da adlandırılır, rejim terimi olarak kullanılır. “boş demokrasi” ya da “hibrit rejim” anlamına gelir. İlliberal demokrasi terimini ilk kez siyaset bilimci yazar Fareed Zakaria 1997’de yazdığı “İlliberal Demokrasinin Yükselişi” makalesinde kullandı.