Kariye Camii veya eskiden Azize Kurtarıcı Hora Kilisesi, İstanbul'un Fatih ilçesinin Edirnekapı semtinde camiye çevrilmiş bir Rum Ortodoks kilisesi ve müze.
Bozdoğan Kemeri ya da başka adı ile Valens Su kemeri, Romalılar tarafından İstanbul'da yaptırılan su kemeri. Roma imparatoru Valens tarafından 4. yüzyılın sonlarında tamamlandı. Farklı dönemlerde Osmanlı Sultanları tarafından restore ettirilen su kemeri, şehrin önemli tarihî eserlerinden birisidir. Orta Çağ'da, kentin su ihtiyacını karşılayan su kemerlerinin en önemlilerindendir.
Fenari İsa Camii, Molla Fenari Camii ya da eski adıyla Lips Manastırı Kilisesi, İstanbul'da, eskiden Ortodoks kilisesi olarak kullanılırken Türklerin şehri ele geçirmesi ile birlikte camiye çevrilen bir ibadethanedir.
Zeyrek Camii veya Pantokrator Manastırı, İstanbul'un Fatih ilçesine bağlı Fazilet Sokağı'nda Haliç'e bakan büyük bir camidir. İki eski Bizans kilisesi ve birleştirilmiş bir şapelden oluşur ve Konstantinopolis'teki Orta Bizans mimarisinin en iyi örneğini temsil eder. Ayasofya'dan sonra İstanbul'da ayakta kalan en büyük Bizans dinî yapısıdır.
Molla Gürânî Câmii, Vefa Kilise Camii İstanbul'un Vefa semtinde, kiliseden camiye çevrilmiş bir dinî yapıdır. Kilise iken adı, Aziz Teodoros Kilisesi'dir.. Muhtemelen Aziz Theodoros'a adanmıştı. Kompleks, Bizans mimarisinin Komnenos ve Paleologos dönemlerine ait bir örneğidir. Vefa Kilise Camii Doğu Ortodoks kilisesi formunda olup Yunan haçı planına göre yapılmıştır. İstanbul'un fethi'nden sonra cami olarak kullanılmıştır.
Kefevi Camii(ya da Kefevi Mescidi), eskiden Aziz Noel Baba Katolik Kilisesi veya Manuil Manastırı, İstanbul'un Fatih ilçesinde bulunan tarihi bir cami. Aslında 9 yüzyılda inşa edilen bir Bizans kilisesi iken Osmanlı padişahı IV. Murat döneminde, Recep Paşa tarafından 1630 yılında camiye çevrilmiştir.
Sancaktar Hayrettin Camii (Sancaktar Hayreddin Mescidi) ya da Azize Gastria Manastırı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde camiye çevrilen bir manastırdır. Bugün cami olarak kullanılan bölüm bir manastır kompleksinin yalnızca ayakta kalan küçük bir bölümü olduğu sanılmaktadır. Bu manastırın adının ne olduğu konusunda kesin kabul görmemiş değişik görüşler bulunmaktadır. Yapının Gastrion Manastırı'nın bir parçası olduğu düşünülse de, adı geçen manastırın fazla doğusunda olması nedeniyle bu görüş herkes tarafından kabul görmemektedir. İstanbul'da Komnenos ve Paleologos dönemi Bizans mimari yapıtlarının küçük bir örneğidir.
Wolfgang Müller-Wiener, Alman mimar, arkeolog ve bizantolog. Milet'te yaptığı kazılardan başka İstanbul tarihi konusundaki araştırmalarıyla da tanınmıştır.
Mustafa Çavuş Mescidi, eskiden Azize Menodora, Metrodora ve Nimfodora şehitleri Manastırı, Kyra Martha Manastırı olarak da bilinir. İstanbul'un Fatih ilçesi Millet Caddesi üzerinde İETT Garajı yanında bulunan ve İstanbul'un Fethinden hemen sonra dönemin askerlerinden Mustafa Çavuş tarafından camiye çevrilmiş Ortodoks kilisesidir.
Ernest Mamboury İsviçreli öğretmen, Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde tarihi yapılar, özellikle İstanbul'daki Bizans sanat ve mimarisi üzerine çalışmalar yaptı.
Kontoskalion, Julianus Limanı, Portus Novus ya da Sophia Limanı ve Osmanlı döneminde Kadırga Limanı olarak da bilinir. Konstantinopolis şehrinin limanıdır. 6. yüzyıldan Osmanlı döneminin başlarına kadar aktif bir limandı. Tarih kayıtlarında birçok isim ile bilinmektedir ve kaynaklar sıklıkla tezat içermektedir.
Balıklı Meryem Ana Rum Manastırı, İstanbul'un Zeytinburnu ilçesinin Balıklı semtinde bulunan Rum Ortodoks ibadethanesi. 559-560 yıllarında Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus tarafından inşa ettirilen yapı Osmanlı İmparatorluğu döneminde zarar gördüğü için 1835'te tekrar inşa edilmiştir.
Prosforyon Limanı, Konstantinopolis şehrinin bir limanıdır. Yunan kolonisi Bizantion döneminden ilk bin yılın şafağına kadar kullanılmıştır. Yavaş yavaş genişledi, geleceğin Konstantinopolis bölgesinde inşa edilecek ilk liman oldu.
Kasımağa Mescidi; ayrıca Kâsım Bey Mescidi, İstanbul'da Osmanlı İmparatorluğu tarafından camiye çevrilmiş eski bir Bizans yapısıdır. Ne son restorasyon sırasında yapılan araştırmalar ne de Orta Çağ kaynakları, kökenine ve olası işlevine ilişkin tatmin edici bir cevap vermez. Küçük binanın, ana kilisesi Osmanlı döneminde Odalar Camii olarak bilinen, ilişkisi de belirsiz bir bina olan Bizans kompleksinin ve manastırın bir parçası olması muhtemeldir. Yapı, Konstantinopolis'teki Bizans mimarisinin küçük bir örneğidir.
Ese Kapı Camii, aynı zamanda İngilizce "Mosque of the Gate of Jesus” anlamına gelen "Isa Kapi Camii", İstanbul'da bulunan bir Osmanlı camisidir. Bina aslında bilinmeyen bir Bizans Doğu Ortodoks kilisesiydi.
Toklu Dede Mescidi, İstanbul'da bir Osmanlı camisiydi. Bina aslen adanmışlığı bilinmeyen bir Bizans Doğu Ortodoks kilisesiydi. 1929'da neredeyse tamamen yıkıldı.
Arslanhane, Bizans Doğu Ortodoks kilisesi. Yakınında bulunan Halki Kapısı'nın ana girişinin üzerinde bulunan Hristos Pantokrator ikonasına atfen kiliseye Hristos Halkitis ismi verilmiştir. Adı muhtemelen bronzdan yapılmış kapı veya çinilerden gelen bu bina, Büyük Saray'ın anıtsal girişiydi. Zaten yangından ağır hasar gören kutsal kilise 1804'te yıkıldı.
Şeyh Süleyman Mescidi, İstanbul'daki Doğu Ortodoks Pantokrator Manastırı'nın bir parçası olan eski bir Bizans binasından dönüştürülmüş bir camidir. Bizans döneminde kullanımı belirsizdir. Küçük bina, Konstantinopolis'teki Bizans orta dönem mimarisinin küçük bir örneğidir.
İstanbul mimarisi, şehrin tüm semtlerinde silinmez bir iz bırakan birçok etkiyi yansıtan yapıların geniş bir karışımını tanımlar. Şehrin antik kısmı hala kısmen, şehri istiladan korumak için İmparator II. Theodosius tarafından 5. yüzyılda yaptırılan Konstantinopolis Surları ile çevrilidir. Kent içindeki mimari, Bizans, Ceneviz, Osmanlı ve modern Türkiye kaynaklarından gelen bina ve yapıları içermektedir. Kentin mimari açıdan önemli birçok varlığı vardır. İstanbul, uzun tarihi boyunca kültürel ve etnik bir eritme potası olarak ün kazanmıştır. Sonuç olarak şehirde gezilecek çok sayıda tarihi cami, kilise, sinagog, saray, kale, kule ve sarnıçlar bulunmaktadır.
Aetios Sarnıcı Bizans döneminde Konstantinopolis şehrinde önemli bir su deposuydu. Bir zamanlar en büyük Bizans sarnıçlarından biri olan bu yer günümüzde futbol stadyumu olarak kullanılmaktadır. 1928'den beri 'Karagümrük stadyumu' veya Vefa Stadyumu, 'Vefa stadyumu' olarak bilinir.