İçeriğe atla

Obadiah (Hazar)

Obadiah (İbranice עבדיה), 8. yüzyılın sonu ile 9. yüzyılın başlarında hüküm süren Hazar kağanı. Tarihçiler tarafından Bulan Kağan'ın torunu olarak tanımlanır. Yerine oğlu Hizkiya (Hezekiah) geçmiştir.

Bulan Kağan ve Obadiah Kağan zamanlarında halk arasında yayılma hızı artan Yahudilik[1] inancının yayılması için herhangi özel bir gayret içerisinde olmayan hakanlar halkın dini inancına karışmamışlardır.

Obadiah aynı zamanda Yahudileri Hazar ülkesine yerleşmeye çağırmıştır.

Kaynakça

  1. ^ Peter B. Golden, "The Conversion of the Khazars to Judaism", 2007 sf. 123–162
  • Kevin Alan Brook. The Jews of Khazaria. 2nd ed. Rowman & Littlefield Publishers, Inc, 2006.
  • Douglas M. Dunlop, The History of the Jewish Khazars, Princeton, N.J.: Princeton University Press, 1954.
  • Norman Golb ve Omeljan Pritsak, Khazarian Hebrew Documents of the Tenth Century. Ithaca: Cornell Univ. Press, 1982.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hazarlar</span> İdil kıyıları ve Kırım yarımadası arasında imparatorluk kuran bir Türk halkıdır.

Hazarlar, İdil (Volga) Nehri kıyıları ve Kırım yarımadası arasında imparatorluk kuran bir Türk halkıdır. Yahudi, Bizans ve Arap kaynaklarına göre, Hazar ülkesinde yaşayan halkın büyük çoğunluğunun Uygur, Hazar, Ön Bulgar, Sabir ve Peçenek gibi Türk boyları olduğu bilinmektedir. Hazarların büyük bir bölümü 8. yüzyılda Museviliği benimsemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hazar Kağanlığı</span> Musevi Türk devleti

Hazar Kağanlığı ya da kısaca Hazarlar, 7. ve 11. yüzyıllar arasında; Hazar Denizi'nin çevresinde; Van Gölü'nden, Karadeniz kıyılarından, Kiev'e; Aral Gölü'nden, Macaristan'a kadar olan geniş topraklarda hüküm sürmüş, Doğu Avrupa'da yerleşik bir Türk devletidir. Hazar kelimesi, gez(mek) anlamına gelen kaz- kökünden türemiştir. Ka-zar; gezer yani serbest dolaşan, bir yere bağlı olmayan anlamına gelmektedir. Hudūd al-'Ālam adlı esere göre, Hazar kağanları Ansa' sülalesindendir ve Orta Asya'dan gelmişlerdir. Hazarların bir süre Büyük Hun Devleti'ne bağlı kavimler arasında bulunmuş olmaları ihtimali vardır. 586'dan sonraki Bizans kaynaklarında Hazarlar, "Türkler" olarak geçmektedir.

Pax Khazarica, Hazarların hâkimiyetleri altına almış oldukları milletlere karşı anlayışlı tavırlar ve dini müsamahalar göstermek suretiyle topraklarının geniş bir bölümünde güven ve asayişi sağladığı döneme verilen ad. Bu "mutedil" (ılımlı) siyaset anlamını beraberinde getiren ve yaratıcısı bilinmeyen bu terim, 19. yüzyıldan beri akademisyenler tarafından kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yusuf (Hazar)</span>

Yusuf, 940'larla 960'lı yıllar boyunca görevde kalmış Hazar kağanı. Bizans İmparatorluğu'yla birçok cephede savaşıp mağlup olan Hazar kağanı II. Aaron'un oğludur. Karısı büyük ihtimalle Alan kralının kızıydı. Kiev Knezliği ve Peçenekler'le savaşlar yapan Yusuf, tahtta kalan Bulan hanedanının son hükümdarı olmuştur.

Bulan, 700'lü yılların ortalarında hüküm süren Hazar kağanı. Adı Göktürkçede sığın geyiği anlamına gelmektedir. Yahudiliğe geçiş tarihi tartışmalıdır. Sabriel adı Yahudi olduktan sonra verilmiştir.

Benjamin ya da Benyamin, 9. yüzyılın sonuyla 10. yüzyılın başlarnda hüküm süren Hazar kağanı. Menahem Kağan'ın oğludur.

Çiçek, Hazar Kağanı Han Bihar'ın kızı ve Bizans İmparatoru V. Konstantinos'un ilk eşidir.

İşad, eski Türklerdeki yüksek rütbeli komutanları tanımlamak için kullanılan terimdir. Bu kavram ayrıca Araplar tarafından Hazar Türklerinin komutanlarını tanımlamak için Kağan Beg biçiminde kullanılmıştır. Bu unvana en çok, eski Türk yazıtlarında ve Bugut Yazıtı'nda rastlanmaktadır. Unvanın Türklerdeki bilinen ilk kullanıcısı Göktürklerin kurucusu Bumin Kağan'ın babası Bilge Şad'dır.

İlteber, Türk Kağanlığı ve Hazar Kağanlığı'nın siyasi hiyerarşisinde kendisine vergi toplama ve bunun belirli bir miktarını Türk kağanına ödeme görevi bulunan boy başkanlarına verilen addır. Bu terime ilk kez, 680'de Kuzey Kafkasya Hunları'nda rastlanmaktadır. Hristiyan kaynaklarında, Albanya'da hüküm süren Hun derebeyinin adı Alp Ilteber olarak geçmektedir.

Çorpan Tarkan, 7. yüzyıl'da yaşamış Hazar kökenli bir Göktürk komutanıdır. Çorpan Tarkan, Ermeni tarihçi Movses Kagankatvatsi tarafından bir Hazar generali olarak tanıtılmıştır. Tong Yabgu Kağan'ın 627-629 yıllarında Üçüncü Göktürk-Sasani Savaşı'nda Sasaniler'i yenilgiye uğrattığı sıralarda Çorpan Tarkan, Tong Yabgu Kağan'ın yeğeni Böri Şad'ın Kafkasya'daki ordusunda bir komutan olarak bulunmaktaydı. Çorpan Tarkan, Üçüncü Göktürk-Sasani Savaşı sırasında, 629 yılında Sasaniler ile savaşarak Tiflis'i fethetti ve Güney Kafkasya'da Kabale şehrini kurdu. Tiflis'in fethedilmesi ile Göktürkler, Sasaniler'e büyük bir darbe vurmuş ve bu durum Sasaniler'in Anadolu'daki harekâtlarını durdurup ordularını Kafkasya'ya kaydırmalarına neden olmuştur. Daha sonra Çorpan Tarkan, Kafkasya'daki ileri harekâtını sürdürerek 630 yılının nisan ayında Ermenistan'ı işgal edip yerle bir etti. Bu durumdan dolayı Çorpan Tarkan yine Ermeni tarihçi Movses Kagankatvatsi tarafından cesur ve kanasusamış biri olarak tanıtılmıştır. Ardından Çorpan Tarkan Aras Irmağı'na kadar bütün Kuzey Azerbaycan'ı fethetti ve buradaki bazı Ermeni topluluklarını denetim altına aldı. Bu durum üzerine Sasani imparatoru Şahrbaraz tarafından Göktürkler üzerine gönderilen ve çoğunluğu atlı birliklerden oluşan 10,000 kişilik güçlü ve donanımlı Sasani ordusuna, Çorpan Tarkan tuzak kurdu ve Sasani ordusunu imha etti.

Barcık, 8. yüzyılın başlarında yaşayan bir Hazar prensiydi. El-Taberi tarafından " Kağan'ın oğlu" olarak tanımlanır; Bey olabileceği halde tam statüsü ve konumu bilinmiyor.

Hizkiya, muhtemelen MS dokuzuncu yüzyılın ortalarında yaşamış bir Hazar hükümdarıydı. Hahamları Hazaristan'a getiren ve orada bir yeşiva inşa eden Bulan'ın soyundan gelen Obadiah'ın oğluydu. Hizkiya'nın hükümdarlığı hakkında hiçbir şey bilinmemektedir ve onun adının geçtiği tek belgenin tarihsel gerçekliği ve doğruluğu sorgulanmaktadır. Diğer Bulan hanedanı hükümdarları gibi Hizkiya'nın da Kağan mı yoksa Kağan Beyi mi olduğu belirsizdir, ancak ikincisi daha olasıdır.

Menaşe ben Hizkiya, Hazar Yazışmalarında adı geçen, Türk Hazar hükümdarıydı. Muhtemelen MS dokuzuncu yüzyılın ortalarından sonlarına kadar hüküm sürdü. Obadiah oğlu Hizkiya'nın oğluydu. Onun saltanatı hakkında çok az şey bilinmektedir. Adının geçtiği tek belgenin tarihsel gerçekliği ve doğruluğu sorgulanmaktadır. Diğer Bulan hanedanı hükümdarlarında olduğu gibi, onun da Kağan mı yoksa Kağan Beyi mi olduğu belirsizdir, ancak ikincisi daha olasıdır.

Hanukkah ben Obadiah ya da Hanuka ben Bulan muhtemelen 9. yüzyılın ortalarından sonlarına kadar hüküm süren bir Hazar hükümdarıydı. Hanuka, Obadiah'ın kardeşiydi ve yeğeni Hizkiya'dan sonra tahta geçen oğlu I. Manasse’nin yerine tahta geçti. Onun saltanatına ait hiçbir ayıt günümüze ulaşamamıştır fakat Hisdai ibn Shaprut ile Hazar kralı Joseph arasındaki Hazar Yazışmalarında kendisinden bahsedilmektedir. Diğer Bulan hanedanı üyelerinde olduğu gibi, Hanuka'nın kağan mı, yoksa kağan beyi mi olduğu da belli değildir. fakat çoğu tarihçi ikinci olasılığa yönelmektedir. Adının geçtiği tek belgenin tarihsel gerçekliği ve doğruluğu da sorgulanmaktadır.

İsak ben Hanukkah, Hazar Yazışmalarında adı geçen, Hazar hükümdarıydı. Muhtemelen MS dokuzuncu yüzyılın ortalarından sonlarına kadar hüküm sürdü. Onun saltanatı hakkında çok az şey bilinmektedir. Diğer Bulan hanedanı hükümdarlarında olduğu gibi, İshak'ın Kağan mı yoksa Kağan Beyi mi olduğu belirsizdir, ancak ikincisi daha olasıdır. Yerine oğlu Zebulun geçti. Adının geçtiği tek belgenin tarihsel gerçekliği ve doğruluğu sorgulanmaktadır.

Zebulun veya Zevulun ben İshak, Hazar Yazışmalarında adı geçen bir Hazar Türkü hükümdardır. Muhtemelen MS dokuzuncu yüzyılın sonlarında hüküm sürdü. Zebulun'un hükümdarlığı hakkında çok az şey bilinmektedir. Diğer Bulan hanedanı hükümdarlarında olduğu gibi, onun Kağan mı yoksa Kağan Beyi mi olduğu belirsizdir, ancak ikincisi daha olasıdır. Adının geçtiği tek belgenin tarihsel gerçekliği ve doğruluğu sorgulanmaktadır.

Menasseh ben Zebulun, Hazar Yazışmaları'nın mevcut bazı baskılarında adı geçen bir Hazar hükümdarıydı. Bazı versiyonlarda Moşe veya Musa olarak anılır, ancak bu metnin bozulmasının bir sonucu olabilir. Muhtemelen MS dokuzuncu yüzyılın sonlarında hüküm sürdü. Zebulun'un hükümdarlığı hakkında çok az şey bilinmektedir. Diğer Bulan hanedanı hükümdarlarında olduğu gibi, onun Kağan mı yoksa Kağan Beyi mi olduğu belirsizdir, ancak ikincisi daha olasıdır. Adının geçtiği tek belgenin tarihsel gerçekliği ve doğruluğu sorgulanmaktadır.

Nisi ben Menaşe veya Nisi ben Musa, Hazar Yazışmalarında adı geçen bir Hazar hükümdarıydı. Muhtemelen MS dokuzuncu yüzyılın sonlarında hüküm sürdü. Zebulun'un hükümdarlığı hakkında çok az şey bilinmektedir. Diğer Bulan hanedanı hükümdarlarında olduğu gibi, onun Kağan mı yoksa Kağan Beyi mi olduğu belirsizdir, ancak ikincisi daha olasıdır. Adının geçtiği tek belgenin tarihsel gerçekliği ve doğruluğu sorgulanmaktadır. Aynı kaynakta oğlu Aaron ben Nisi'nin de Hazar hükümdarı olduğu belirtiliyor.

Aaron ben Nisi, Hazar Yazışmalarında adı geçen bir Hazar hükümdarıydı. Muhtemelen MS dokuzuncu yüzyılın sonlarında hüküm sürdü. Zebulun'un hükümdarlığı hakkında çok az şey bilinmektedir. Diğer Bulan hanedanı hükümdarlarında olduğu gibi, onun Kağan mı yoksa Kağan Beyi mi olduğu belirsizdir, ancak ikincisi daha olasıdır.

Mercidabık Savaşı veya Erdebil Savaşı, MS 730 yılında İran'ın kuzeybatısındaki Erdebil şehrini çevreleyen ovalarda gerçekleşti. Hazar kağanının oğlu Barcık liderliğindeki bir Hazar ordusu, 8. yüzyılın başlarında onlarca yıl süren Hazar-Arap Savaşı sırasında Hazarya'ya yapılan Hilafet saldırılarına misilleme olarak Emevi eyaletleri Cibal ve İran Azerbaycan'ını işgal etti.