İçeriğe atla

Nyquist filtresi

Nyquist filtresi televizyon yayıncılığında, alıcılarda kullanılan bir elektronik filtre türüdür. Filtre adını İsveçli mühendis Harry Nyquist'ten (1889-1976) almıştır

Radyo frekans bandı

Televizyon yayıncılığında video bilgisi taşıyıcı sinyali genlik modülasyonu tekniği ile modüle eder. Klasik genlik modülasyonunda taşıyıcı sinyal frekansının iki tarafında simetrik birer bilgi bandı oluşur. Türkiye'de kullanılan CCIR B Sisteminde video bant genişliği 5 MHz. dir. Bu durumda radyo frekans bandı taşıyıcının iki tarafında beşerden toplam 10 MHz. lik bir banttır. Her televizyon kanalının (ses hariç) en az on MHz. bant genişliğine sahip olması gerekir. Ancak televizyon yayıncılığına ayrılmış olan frekans bölgesi sınırlıdır. Mesela VHF-3 bölgesi 174-230 MHz. arasında, UHF-4 ve UHF-5 bölgeleri ise 470-853 MHz. arasındadır. Yer vericileri vasıtasıyla yayın yapan bütün yayıncıların bu bandı birbirlerine zarar vermeden paylaşmaları gerekir. 10 MHz.lik radyo frekans bantları ile yayın yayın yapıldığı takdirde VHF-3 e 5 kanal, UHF e ise 38 kanal sığdırılabilir. Yayıncı ve verici istasyon sayısının sürekli olarak artması sebebiyle kullanılabilecek kanal sayısının da artırılmasını sağlayacak olanaklar araştırılmıştır.

Artık yan bant

B/G sisteminde artık yan bant kullanımı sonrasında RF bandı

Taşıyıcı sinyal frekansının iki tarafında oluşan bilgi bantları simetriktir. (Radyo frekans spektrumundaki bu bantlara yan bant denilir.) Yani bu iki bilgi bandında aynı bilgi bulunmaktadır. Kanal genişliğini daraltmak için akla gelebilecek en basit çözüm batların birinin filtre vasıtasıyla bastırılması ve kanal genişliğinin yarıya düşürülmesidir. Ancak bu teknik olarak mümkün değildir. Çünkü taşyıcıyı olduğu gibi geçirip buna komşu bandı olan olduğu gibi bastıracak bir filtre yapılamaz. Ayrıca sert karakteristikli filtreler grup gecikme bozukluğu denen ve görüntüyü bozan bir soruna da yol açar. Bu sebeple vericilerde Artık Yan Bant filtresi adını alan daha yumuşak karakteristikli filtreler kullanılır. Buna göre yan bantlardan biri olduğu gibi geçer. Ayrıca taşıyıcı frekans ve diğer bandın bir bölümü de bastırılmadan geçer. Yan bandın daha öte bölümü ise yumuşak bir karakteristik ile bastırılır.[1] Genlik modülasyonun bu türüne bazen "Artık Yan Bant Modülasyonu" denilir.

Alıcılarda karakteristik düzeltme

Artık yan bant fitresinin kullanılmasının sağladığı avantaj açıktır. Ne var ki yan bantlardan birinin kısmen süzülmesi alıcıda sorunlara yol açar. Demodülasyon sırasında 0-0.75 MHz arasındaki bölge ile 1.25-5.75 MHz arasındaki bölge farklı güçlerde demodüle edilir. Özetle görüntü sinyalinin yüksek frekanslı bileşenleri (ayrıntılı görüntü) alçak frekanslı bileşenlere göre daha düşük genlikli olur. Bu da renklerin soluk olması, ayrıca renksiz sahnelerde de çok ayrıntılı görüntülerin az ayrıntılı görüntülerden daha silik olması sonucunu doğurur. Bu istenmeyen durum alıcılarda Nyquist eğimli ara frekans filtrelerinde çözülür. Bu filtreler ara frekans taşıyıcısını (B/G sisteminde 38.9  MHz.) 3 dB bastırır. Buna karşılık 1.25  MHz.-5.75  MHz. arasına denk gelen bölgede bastırma yoktur. Bu ters yönlü bastırma sayesinde demodülasyon sonrasında orijinal frekans karakteristiği elde edilir.

Kaynakça

  1. ^ Gordon J.King: Beginner's Guide to Colour Television, Newnes technical Books,Butterworth & Co. London, 1973 sf.99

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Genlik modülasyonu</span>

Genlik modülasyonu İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türüdür. Uluslararası literatürde AM kısaltmasıyla gösterilir. Dilimizde ise, zaman zaman GM kısaltması kullanılmaktadır. Bu modülasyon türü 1906 yılında ilk defa Kanadalı mühendis Reginald Fessenden tarafından (1866-1932) geliştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Modülasyon</span>

Modülasyon ya da kipleme, bir taşıyıcı sinyal ile bilgi sinyalini birleştirmekten ibaret olan ve iletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir yöntemdir. Yöntem, başlarda anten yoluyla yapılan yayınlar için öngörülmüş ise de, günümüzde kablolu, kablosuz her tür iletişimde kullanılmaktadır. Çok alçak frekanslı sinyallerin çok uzak mesafelere gönderilmesi güçtür. Bu nedenle alçak frekanslı sinyalin, yüksek frekanslı taşıyıcı bir sinyal üzerine bindirilerek uzak mesafelere taşınması sağlanabilir. Bu noktada kiplemeye başvurulur.

<span class="mw-page-title-main">Analog televizyon vericisi</span>

Televizyon vericileri televizyon yayını yapan, yani stüdyolarda oluşturulan haber ve programların konutlardaki alıcılara ulaştırılmasını sağlayan en önemli teknik araçlardır. kablo ve uydu gibi alternatif yayın araçlarıyla karıştırmamak için TV vericileri bazen "yer vericileri" olarak da isimlendirilir.

Stereofoni ya da kısaca stereo her türlü müzik sisteminde canlılık etkisini artırmak amacıyla çift ses iletimini sağlayan teknik düzenlemelere verilen isimdir. Bu tür sistemler stereofonik sıfatıyla tanımlanır. Stereofoni stüdyo, teyp, gramofon veya CD çalar sistemleri için söz konusu olabilir. Bütün bu sistemlerde stüdyolarda üretilen ses ya farklı yerlere yerleştirilmiş mikrofonlar ya da iki ayrı faz ile ses alan tek bir stereofonik mikrofon tarafından algılanır ve iki ayrı ses kanalı olarak işlem görür. Stereofonik mikrofon 1932 yılında İngiliz mühendis Alan Dower Blumlein (1903-1942) tarafından geliştirilmiştir.

Renk sinyali renkli televizyon yayıncılığında görüntü sinyalinin bir bileşenidir.

Stereofoni ya da kısaca stereo her türlü müzik sisteminde canlılık etkisini artırmak amacıyla çift ses iletimini sağlayan teknik düzenlemelere verilen isimdir. İletilen bu iki sese geleneksel olarak sağ (R) ve sol kanal adları verilir. Televizyon yayıncılığında stereofonik ses için Zweikanalton, MTS, Sound in syncs, NICAM gibi çeşitli sistemler vardır. Türkiye'de analog televizyon yayıncılığında Zweikanalton sitemi kullanıldığından, burada bu sistem söz konusu edilecektir.

FM radyo yayınlarında kanal bant genişliğini hesaplamak için kullanılan ampirik formül.

<span class="mw-page-title-main">Frekans modülasyonu</span> frekans modülasyonu, İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türü

Frekans modülasyonu, İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türüdür. FM kısaltmasıyla gösterilir. Bu modülasyon türü 1933 yılında Amerikalı mühendis Edwin Howard Armstrong (1890-1954) tarafından geliştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ara frekans</span>

Ara frekans telekomünikasyonda verici ve alıcı cihazlarında kullanılan bir sinyaldir. Bu sinyalin kullanıldığı cihazlar teknolojide süperheterodin (superheterodyne) olarak tanımlanırlar.

Mikser Elektronikte, özellikle yayıncılıkta kullanılan ve sinyal frekansını değiştiren bir devredir.

Radyo frekansı yayıncılıkta bir bilgi sinyali ile modüle edilmiş olan taşıyıcı sinyal anlamına gelir. Ancak, bu isim zamanla modüle edilsin, edilmesin, yüksek frekans anlamına da kullanılmaya başlanmıştır.

Aktarıcı, radyo ve televizyon yayıncılığında bir önceki istasyondan aldığı yayını değişik bir radyo frekansla yeniden yayınlayan yardımcı vericilere verilen addır. "Aktarıcı" terimi TRT kurumunda 1970'li yıllarda Fransızca transposer kelimesinin karşılığı olarak kullanılmaya başlamıştır. Buna karşılık halk arasında kullanılan yansıtıcı terimi yayıncılıkta kullanılmaz.

Enterferans ya da girişim, istatistikten genetiğe kadar çeşitli alanlarda kullanılan bir terimdir. Terimin en yaygın kullanılışı ise iletişim teknolojisindedir. İletişimde enterferans iletilmek istenen bilginin yanı sıra farklı bilgilerin de alıcıya ulaşması halidir.

Genlik modülasyonunun bir türü. Bu yöntem ile televizyon yayıncılığında aynı yayın bandını daha çok sayıda yayıncının kullanabilmesi amaçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">SECAM</span> analog televizyon yayıncılığında kullanılan üç renk sisteminden birisi

SECAM, analog televizyonlar için bir renk kodlama sistemidir.

Frekans sapması Frekans modülasyonu tekniği ile yapılan iletişimde taşıyıcı frekansının girişteki bilgiye bağlı olarak değişmesidir. Girişte hiçbir sinyal olmadığı durumda taşıyıcı frekansa merkez frekans denilir. Girişteki sinyale bağlı olarak bu frekans ta değişir. Ancak taşıyıcı genliği sabittir. Bu sayede genliğe binen parazit alıcı tarafından algılanmaz.

Orta Dalga, telekomünikasyonda kullanılan bir frekans bandının adıdır. Bu bant radyo yayıncılığına tahsis edilmiştir.

İstenmeyen yayın telekomünikasyonda yayıncının yaptığı bant dışı yayındır. Bu yayın iki sebepten ortaya çıkar:

1. Taşıyıcı harmonikleri
2. Bant içinde birden fazla taşıyıcısı olan yayınlarda taşıyıcılar arası çapraz modülasyon

Stereofoni ya da kısaca stereo her türlü müzik sisteminde canlılık etkisini artırmak amacıyla çift ses iletimini sağlayan teknik düzenlemelere verilen isimdir. İletilen bu iki sese geleneksel olarak sağ (R) ve sol kanal adları verilir. Televizyon yayıncılığında stereofonik ses için Zweikanalton, MTS, Sound in syncs, NICAM gibi çeşitli sistemler vardır. Türkiye'de analog televizyon yayıncılığında Zweikanalton sitemi kullanıldığından, burada bu sistem söz konusu edilecektir.