İçeriğe atla

Nurullah Ataç

Nurullah Ataç
Ara Güler'in objektifinden Nurullah Ataç
Doğum21 Ağustos 1898(1898-08-21)
İstanbul
Ölüm17 Mayıs 1957 (58 yaşında)
İstanbul
MeslekEleştirmen ve deneme yazarı
MilliyetTürk
DönemCumhuriyet dönemi Türk edebiyatı

Nurullah Ataç (d. 21 Ağustos 1898 - ö. 17 Mayıs 1957), Türk eleştirmen, denemeci, yazar, şair.

Hayatı

Nurullah Ataç, 21 Ağustos 1898'de Joseph von Hammer'in Osmanlı Tarihi isimli kitabı Türkçeye çeviren Mehmed Atâ Bey'in oğlu olarak İstanbul'da doğdu. Nurullah Ataç'ın babası Mehmet Ataç başarılı bir bürokrat idi.[1] İlkokuldan sonra Galatasaray Lisesi'nde 4 yıl okudu. Daha sonra eğitimini İsviçre'de sürdürdü.[2] Babasının ölümünün ardından 1919'da İstanbul'a döndü.[3] 1922 yılına kadar İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ni sürdürdü tamamlayamadı. Fransızca öğretmenliği ve tercümanlık yaptı. 1945'ten sonra Cumhurbaşkanlığı çevirmeni olarak görev yaptı.[1]

1926 yılında Leman Ataç ile evlendi.[4] Bu evlilikten 1926'da, daha sonra babasının yaşamından kesitler anlattığı kitabı "Babam Nurullah Ataç"ı yazacak olan Meral Ataç Tolluoğlu doğar.[5][6]

TDK yayın kolu başkanı oldu. İlk şiirleri Dergâh'ta yayımlandı. Fransız, Latin ve Rus klasiklerinden çeviriler yaptı. Gazete ve dergilerde eleştiri ve deneme türünde yazılar yazdı. Eleştiri yazılarıyla Türk edebiyatında izlenimci eleştirinin ilk örneklerini verdi. Akşam'da tiyatro eleştirmenliği, Hakimiyeti Milliye, Ulus, Milliyet, Tan, Posta, Cumhuriyet, Son Havadis, Dünya gazetelerinde eleştiri yazıları çıktı. Denemeleri Türk Dili, Varlık, Yedi gün, Ülkü, Seçilmiş Hikayeler dergilerindedir.[1]

Ataç yazı yaşamına tiyatro eleştirisi ile başlamıştır. İlk yazısı 1921’de Dergâh’ta yayımlanan “Türk Tiyatrosunda İlk Göz Ağrısı” adlı tiyatro eleştirisidir. Ataç, tiyatro eleştirisi ile ilgili yazılarını Dergâh ve Akşam dışında Hâkimiyet-i Milliye, Milliyet, Son Posta, Haber-Akşam Postası, Ulus, Son Havadis gazetelerinde ve Hayat, Darülbedayi (Türk Tiyatrosu), Yeni Adam, Ülkü dergilerinde yayımlamıştır. Bu gazete ve dergilerde 1921-1957 yılları arasında tiyatro hakkında yaklaşık 125 yazısı bulunmaktadır ve bu yazıları kitaplarına girmemiştir.[7] Ataç, tiyatro eserleri için yazdığı eleştirilerle Türk tiyatrosu için bir yol gösterici olmuştur. Batılı tiyatroyu yakından tanıyan Ataç, Türk tiyatrosunun ve seyircisinin Batı'nın seçkin oyunlarını oynayacak ve izleyecek düzeye gelmesi için çok çaba harcamıştır. Ataç tiyatro hakkında yazmış olduğu eleştirilerle yalnızca tiyatro sanatı ile ilgili teorik görüşlerini ve Türk tiyatrosunun tarihî gelişimini gözler önüne sermekle kalmamış, aynı zamanda bu sanatın Türkiye'de gelişimine de katkıda bulunmuştur.

Yazınsal biçemi

Dil devrimi ve dilde yalınlaşmanın savunucularındandır. Türkçedeki yabancı sözcükleri kullanmamış, dille düşünce arasında dolaysız bir ilişki olduğunu, somut düşünme geleneğinin doğabilmesi için kavramların saydam, hangi kökten geldiklerinin anlaşılır olması gerektiğini vurgulamıştır. Bu yol da, Ataç'a göre, Latince, Grekçe, Farsça, İngilizce, Arapça gibi yabancı dillerin eğitimini zorunlu kılmak başarılamayacağına göre, bunlardan alınan sözcüklerin Türkçeleştirilmesinden geçer:

Uydurma dil dediler mi, bir şey söylediklerini sanıyorlar. Söyleyim ben size; Bu uydurma sözünü, Türkçecilik akımına karşı bir silah diye kullanmaya kalkanlardan ne dediğini bilen, şöyle gerçekten düşünerek konuşan bir tek kişi tanımıyorum. Evet, uyduracağız, bizim yaptığımız, uydurduğumuz kelimeler de yavaş yavaş halka işleyecek, eski Arapça, Farsça kelimelerin işlediği gibi. Onların yerini tutacak.[8]

Bazı yazılarında arı Türkçe kullandığı için anlaşılmaz olarak eleştirilmiştir. Onu eleştirenler arasında Attilâ İlhan, Halit Fahri Ozansoy gibi isimler vardır.[3] Divan Edebiyatı geleneğini iyi bildiği anlaşılır, kişisel olarak zevk aldığını da belirtir, ancak zamanını doldurmuş bir edebiyat olduğu görüşündedir. Yazı diliyle konuşma dili arasındaki uçurumu kapatma çabasının bir parçası olarak özgün Türkçeyi ve devrik cümleyi kullanmasıyla döneminin yazarlarını da, daha sonraki kuşakları da etkilemiştir.

Oysaki ben, öz Türkçe için nice kazançları teptim, rahatımı kaçırdım, üzdüm kendimi, adımı deliye çıkarttım. Hepsi de ne dediklerini bilmez, kafalarına düşüncenin gölgesi bile girmemiş birer alıktır bana deli diyenler. Öz Türkçeye özenişim de duygularımın etkisiyle değildir. Latince, Yunanca öğretilmeyen bir ülkede tek doğru yolun, tek usul (akla uygun) yolun öz dile gitmek olduğunu düşüncemle anladım da onun için o yolu buldum.[9]

Ölümü

1955 yılında gut ve şeker hastalığı ortaya çıktı. Eşinin 1955 yılında ölümünün ardından karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları başladı. 17 Mayıs 1957 yılında İstanbul Numune Hastanesi'nde hayatını kaybetti.[2]

Ölümünden sonra birçok yazın ve sanat dergisinde kendisi için özel sayı çıkartılmıştır ve hakkında 2 kitap hazırlanmıştır. Bunlardan ilki 1959'da Tahir Alangu'nun hazırladığı Ataç'a Saygı isimli, O'nun için yazılmış yazıların derlendiği bir kitaptır. İkincisi ise, Türk Dil Kurumunun 1962'de Ankara'da çıkardığı Ataç isimli kitaptır.

Eserleri

  • Günlerin Getirdiği (1946)
  • Karalama Defteri-Sözden Söze (1952)
  • Ararken (1954)
  • Diyelim (1954)
  • Söz Arasında (1957)
  • Okuruma Mektuplar (1958)
  • Günce (1960)
  • Prospero ile Caliban (1961)
  • Söyleşiler (1962)
  • Günce 1-2 (1972)
  • Dergilerde (1980)
  • Sevgi Üzerine Sözler

Hakkında yazılanlar

  • (1945) Çağdaş, Seyfeddin Orhan. Nurullah Ataç ve Şairleri
  • (1959) Alangu, Tahir. Ataç'a Saygı
  • (1963) And, Metin. Ataç Tiyatroda
  • (1963) Çolpan, Yılmaz. Ataç'ın Sözcükleri
  • (1964) Ulçugür, Saadet. Nurullah Ataç
  • (1968) Bezirci, Asım. Nurullah Ataç
  • (1968) Salihoğlu, Mehmet. Ataç'la Gelen
  • (1968) Ataç'ı Anış (TDK)
  • (1980) Tolluoğlu, Meral Ataç. Babam Nurullah Ataç

Kaynakça

  1. ^ a b c "Dil derneği:Nurullah Ataç, URL Erişim tarihi:5 Temmuz 2008". 29 Haziran 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2008. 
  2. ^ a b "Kültür ve Turizm Bakanlığı::Nurullah Ataç, URL Erişim tarihi:5 Temmuz 2008". 25 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2008. 
  3. ^ a b "Nurullah Ataç'ın Eleştiri Pratiğinde Uygarlık Sorunu URL erişim:5 Temmuz 2008" (PDF). 8 Nisan 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 5 Temmuz 2008. 
  4. ^ "Ünlülerle yapılan özel anketler, URL Erişim tarihi:5 Temmuz 2008". 25 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2008. 
  5. ^ "Kızı, Ataç'ı anlatıyor,URL Erişim tarihi:5 Temmuz 2008". 25 Nisan 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2008. 
  6. ^ "Biyografi.net;Meral Ataç URL Erişim tarihi:5 Temmuz 2008". 21 Mart 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2008. 
  7. ^ Bu yazıların tam metni ilk kez şu çalışmada bir araya getirilmiştir: Ataç'ın Tiyatro Yazıları, Yay. Haz. Müberra Bağcı Tayfur, Dergâh Yayınları, İstanbul, 2010, 469 s.
  8. ^ Ataç, Nurullah (5 Mart 1952). Türk Dili. Ulus Gazetesi. 
  9. ^ Ataç, Nurullah (1954). Diyelim. Varlık Yayınları. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Hamdi Tanpınar</span> Türk şair, romancı, deneme yazarı, edebiyat tarihçisi, siyasetçii

Ahmet Hamdi Tanpınar ; Türk şair, romancı, deneme yazarı, edebiyat tarihçisi, siyasetçi ve akademisyendir.

<span class="mw-page-title-main">Yahya Kemal Beyatlı</span> Türk yazar ve siyasetçi

Yahya Kemal Beyatlı, doğum adıyla Ahmed Agâh, Türk şair, mütefekkir, yazar, siyasetçi ve diplomattır.

<span class="mw-page-title-main">Aziz Nesin</span> Türk mizah yazarı (1915–1995)

Aziz Nesin, asıl adıyla Mehmet Nusret Nesin,, Türk mizah yazarı. Kısa öykü, tiyatro ve şiir dallarında pek çok eser yazmıştır.

Hayriye Ünal Türk yazar.

<span class="mw-page-title-main">Memet Fuat</span> Türk yazar ve eleştirmen

Memet Fuat , Türk eleştirmen, yazar, yayıncı ve eğitimci.

Tahir Alangu, Türk yazar ve edebiyat tarihçisi.

Cevdet Kudret Solok, Yedi Meşale edebiyat topluluğunun kurucuları arasında yer alan Türk edebiyatçı ve edebiyat tarihçisi. Yazar, Cevdet Kudret adı ile tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Necati Cumalı</span> Türk yazar ve şair (1921-2001)

Necati Cumalı, Türk yazar, şair.

<span class="mw-page-title-main">Doğan Hızlan</span>

Doğan Hızlan, Türk edebiyat ve sanat eleştirmeni, gazeteci.

<span class="mw-page-title-main">Melih Cevdet Anday</span> Türk şair, oyun yazarı, denemeci ve eleştirmen

Melih Cevdet Anday, Türk şair, tiyatro oyunu, roman, deneme, makale yazarıdır. Lise arkadaşları Orhan Veli ve Oktay Rifat'la birlikte ortaya çıkardıkları Garip Akımı ile Türk şiirindeki yenilenmeyi başlatmıştır. Kolları Bağlı Odysseus ile kendine özgü felsefi şiir akımını başlatmış, Garip Akımı'ndan ayrılmıştır. UNESCO'nun Courrier dergisi, 1971 yılında onu Cervantes, Dante, Tolstoy, Unamuno, Seferis ve Kawabata düzeyinde bir edebiyat adamı olarak gördüğünü açıklamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sabahattin Eyüboğlu</span> Türk yazar, akademisyen ve çevirmen

Sabahattin Eyüboğlu, Türk yazar, çevirmen ve akademisyendir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Kutsi Tecer</span> Türk şair ve oyun yazarı

Ahmet Kutsi Tecer, Türk öğretmen, şair, oyun yazarı ve siyasetçi. Halk kültürü alanında çalışmaları ile tanınır. Çalışmaları, Karacaoğlan ve Yunus Emre’nin hayatına ışık tutmuştur. Halk şairi Âşık Veysel’i Türkiye'ye tanıtan, halk müziği derlemecisi Muzaffer Sarısözen'i keşfeden kişidir.

<span class="mw-page-title-main">Asım Bezirci</span> Türk yazar ve eleştirmen

Asım Bezirci, Türk yazar, eleştirmen, şair ve çevirmen.

<span class="mw-page-title-main">Şevket Rado</span> Türk gazeteci

Şevket Rado, Türk gazeteci, yazar, yayıncı.

Zehra İpşiroğlu Türk yazar, tiyatro eleştirmeni.

<span class="mw-page-title-main">Varlık Yayınları</span> yayınevi

Varlık Yayınları, 1946 yılında Yaşar Nabi Nayır tarafından kurulmuş olan yayınevidir.

<span class="mw-page-title-main">Ayşegül Yüksel</span> Türk tiyatro eleştirmeni, yazar, akademisyen, çevirmen

Prof. Dr. Ayşegül Yüksel, Türk tiyatro eleştirmeni, yazar, akademisyen, çevirmen.

Edebiyat ve Eleştiri, 1992 yılının Mart - Nisan ayında Ankara'da çıktı. Kuruluş çalışmaları, sahiplik ve ilk sayının parasını ödeme ve yönetme işini Ahmet Yıldız ve Barbara Maria Kuhn birlikte yaptı. Ankara'da Kazım Karabekir Caddesi'nin işhanlarından birinde bir matbaada sabahlayarak dergiyi çıkardılar. Derginin çıkmasına katkıda bulunmak üzere söz verenlere sürpriz yaptılar. Dergi, "Edebiyat Dostları" gibi önemli bir derginin kapanmasından sonra bir ihtiyaç olarak doğdu. En önemlisi de yazar/şair ve aydınlarımız arasında Sovyetler Birliği'nin çöküşünün yarattığı dağılma ve şaşkınlık, derginin çıkmasına neden oldu. Dergi, olup bitenleri anlamak ve biraz da bu şaşkın çevrenin kendini tanıması, suretini görmesini sağlamak için bir arayış olarak çıktı. Bir anlamda da yararlı oldu.

Mustafa Kutlu, Türk yazar. Hikâye ve denemeleriyle tanınır.

Ali Süha Delilbaşı, Türk yazar ve siyasetçidir.