İçeriğe atla

Nurettin Topçu

Dr. Nurettin Topçu
Doğum1909
İstanbul, Osmanlı Devleti
Ölüm10 Temmuz 1975 (65-66 yaşlarında)
İstanbul, Türkiye
Defin yeriKozlu Mezarlığı
MilliyetTürk
MeslekYazar, akademisyen, fikir adamı

Nurettin Topçu (1909, İstanbul - 10 Temmuz 1975, İstanbul), Türk yazar, akademisyen ve fikir adamıdır.

Hayatı

Nurettin Topçu baba tarafından Erzurumludur. Ailesi Topçuzâdeler diye tanınır. Dedesi Osman Efendi, Erzurum'un Ruslar tarafından işgali sırasında Türk ordusunda topçuluk etmiş; bu lâkap oradan kalmıştır. Babası Topçuzâde Ahmet Efendi ailenin tek evladıdır. Hayvan ticareti yapmak üzere İstanbul'a göçmüştür.

Nurettin Topçu altı yaşında Bezmiâlem Valide Sultan Mektebi'nin ana kısmına yazılır. Burayı bitirdikten sonra Büyük Reşit Paşa Numune Mektebi'ne verilir. Mektebi birincilikle bitirir. Babası Ahmet Efendi Çemberlitaş'ta kasap dükkânı işletmeye başlamıştır. Bu sıralarda sakin, biraz içe dönük bir mizaca sahiptir. Küçük bir sandıkta kitap ve gazete biriktirmek merakı vardır. İmlâ öğretmeni Nafiz Bey, Topçu'nun hayatı boyunca sürecek Mehmet Âkif sevgisini uyandıracaktır.

Eğitim Hayatı

İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun olan Topçu, Avrupa'da eğitim almak için girdiği sınavları 1928 yılında kazandı. Hamdi Akverdi, Vehbi Eralp, Ziya Somar gibi kişilerle birlikte burslu olarak Fransa'ya gitti. Daha önceden Fransa'ya giden ve Paris'te bulunan Remzi Oğuz Arık, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, Cevdet Perin ve Bedrettin Tuncer ile görüşmeleri oldu.

Topçu önce Aix Lisesi'ne kaydoldu. İlk yazı denemelerini burada kaleme aldı ve üyesi olduğu Sosyoloji Cemiyeti'ne gönderdi. Lise döneminde tanıdığı Maurice Blondel ile daha sonra mektuplaştılar. Anılan lisede psikoloji sertifikası alan Topçu, iki yıl sonra Strazburg'a gitti ve üniversitede felsefe öğrenimi aldı, ahlâk derslerini tamamladı ve sanat tarihi lisansı yaptı.

Özetle, Nurettin Topçu Fransa'da psikoloji ve estetik, genel felsefe ve mantık, çağdaş sanat tarihi, sosyoloji ve ahlâk, eski çağlar sanat ve arkeolojisi dallarından lisans aldı.

Yazları İstanbul'u ziyaret eden Topçu, 1931 yılında ağabeyi Hayrettin'i yanına aldı. Topçu'nun Avrupa'daki hayatı okul, ev ve kütüphane çerçevesi içinde geçti; haftasonları derneklerin düzenlediği, Samet Ağaoğlu, Ömer Lütfi Barkan, Besim Darkot gibi kişilerin de katıldığı toplantılara gitti. Topçu bu esnada tasavvuf tarihçisi Louis Massignon ile tanıştı.[1] Öncede Dr. Adnan Adıvar'ın Türkçe dersi vermiş olduğu Massignon'a daha sonra bu dersi Topçu verdi.

Strazburg'da doktorasını hazırlayan Topçu, Sorbonne'a giderek doktorasını verdi. Bu üniversitede felsefe doktorası veren ilk Türk öğrenci oldu; tezi 1934 yılında Paris'te kitap halinde yayımlandı. 1990 yılında da tıpkı baskısı Kültür Bakanlığı'nca Ankara'da yapıldı. "Bergson" konusunda doçentlik tezi hazırladı, fakat kadroya geçemeyince bu tez kitap halinde basılarak yayımlandı.[1]

Çalışma Hayatı

1934 yılında Türkiye'ye döndü. Ertesi yıl Galatasaray Lisesi'nde felsefe öğretmeni olarak görev almaya başladı.[2]

Aile dostları olan, Çemberlitaş'taki evini sık sık ziyarete ettiği küçük yaştan beri etkisi altında kaldığı Hüseyin Avni Ulaş'ın kızı Fethiye Hanım'la evlendi. Düğün gününün akşamı İzmir Atatürk Lisesi'ne tayin edildi.[2]

Hareket Dergisi'ni İzmir'de bulunduğu 1939 yılında yayımlamaya başladı. Dergi İstanbul'da basıldı. Bu arada eşinden ayrıldı. Hareket'te yayınlanan "Çalgıcılar yine toplandı" başlıklı yazıdan dolayı hakkında açılan soruşturma neticesinde Denizli'ye sürgün edildi. Denizli'de bulunduğu yıllarda Said Nursi ile tanıştı ve o sırada görülen davalarını takip etti. Daha sonra Haydarpaşa Lisesi'ne tayin edildi. Bir müddet sonra da Vefa Lisesi'ne geçti.[2]

Çocukluk arkadaşı Sırrı Bey aracılığıyla dönemin manevi büyüklerinden Hasib Efendi ve Abdülaziz Efendi ile tanışan Topçu, bu kişilerin etkisiyle Nakşîbendi şeyhî Abdûlaziz Bekkine Efendi'ye intisab eti. Celâl Ökten'den de İslâmî ilimler eğitimi aldı.[2]

Faaliyetlerini Türk Kültür Ocağı, Türk Milliyetçiler Cemiyeti, Milliyetçiler Derneği ve Türkiye Milliyetçiler Derneği'nde sürdürdü.[2]

Son olarak İstanbul Erkek Lisesi'ne tayin edilen Topçu, buradaki görevini sürdürdüğü sırada 1974 yılında yaş haddinden emekli oldu.[2]

İslam Felsefesi

"Kur'an harikası olan ilahi ahlak, İslam diyarında çoktan gömülmüştür." diyen Topçu, bunun temel sebebini felsefenin İslam topraklarından kovulmasında buldu.

Ona göre, "Din bilgi kaynağı değil, kuvvet kaynağıydı. Dindar adam başkalarından çok şey bilen değil, daha çok kuvvetli olan insan" idi.[1]

Gelenekçi İslamcıların, "Kuran’ın varlığı kâfidir; felsefe insanın inançlarına zarar verir; çünkü sorduğu sorularla insanı şüphe ve inkârın çukuruna düşürebilir" sözlerine ağır karşı çıktı: "Felsefe olmazsa Büyük Kitabı hakkıyla anlayamazsınız, sadece ezberlersiniz. Kuran Allah’ın kitabı, felsefe ise bizim onu anlayacak olan şahsiyetimizin örgüsüdür."[1]

Topçu Osmanlı’da, İbn Rüşdcü Molla Zeyrek ile Gazalici Hocazade arasında yapılan tartışmayı; felsefenin tutarsızlığını iddia eden Gazalici Hocazede’nin kazanmasını, Müslüman yozlaşmasının miladı gördü.[1]

Ona göre, felsefesiz bir İslam’da; sorumluluk yerini vazifeye bıraktı; ruh dünyasının akil adamlarının yerini ise gözlerini kapayıp vazifelerini yapan görev adamları aldı.

"Toplumsal yaşamdaki gelenekler, örfler, ádetler, kurallar insan hürriyetinin önündeki en büyük engellerdir. Gelenekçi/muhafazakár; güvenliği özgürlüğe tercih etmiş, yaratıcı fikirlerden/hareketlerden vazgeçmiş bir cemiyet adamıdır. Bunlar asırlarca aynı alışkanlığı tekrarlamaktan huzur duyarlar. Örflerini değiştirmek, onların bir uzvunu kesmek gibidir." diyerek düşüncelerini yineledi.[1]

Nurettin Topçu, isyan ahlakı teorisini açıklarken ideal tip olarak, "Ben Hakkım" dediği için işkenceyle öldürülen tasavvufun meşhur şehidi Hallac-ı Mansur'u örnek aldı.[1]

İslam'ın geleneksel ve resmi yorumlarıyla sürekli hesaplaşan Topçu'ya göre, tasavvuf düşüncesinin temeli vahdet-i vücud, ahlaklığın en yüce mertebesiydi.[1]

Ölümü

1975 Nisanı'nda hastalandı. Hastalığının teşhisinde güçlük çekildi. Pankreas kanserine yakalandığı ameliyatta belli oldu. Topçu, 10 Temmuz 1975'te öldü. Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazından sonra Topkapı'daki Kozlu Kabristanı'na defnedildi.

Eserleri

  • Türkiye'nin Maarif Davası
  • İsyan ahlakı
  • Yarınki Türkiye
  • İslam ve İnsan
  • Ahlak Nizamı
  • İradenin Davası
  • Mehmed Akif
  • Felsefe
  • Büyük Fetih
  • Bergson
  • Amerikan Mektupları Düşünen Adam Aranızda
  • Ahlak
  • Devlet ve Demokrasi
  • Sosyoloji
  • Millet Mistikleri
  • Psikoloji
  • Mantık
  • Mevlana ve Tasavvuf
  • Reha
  • Kültür ve Medeniyet
  • Taşralı
  • Varoluş Felsefesi Hareket Felsefesi
  • Var Olmak

Hakkında yayınlananlar

  • Hece, Aylık Edebiyat Dergisi, Bir Düşünce ve Yarınki Türkiye Tasarımı Olarak Fikir ve San'atta Hareket ve Nurettin Topçu, Özel Sayı:109, Ocak 2006.
  • Soner Yalçın - Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor
  • Mahmut Şenol, ¨Keşfini Bekleyen İnsan¨, Kadim Yayımcılık, Ankara, 1.Baskı, 2009, 242 sayfa ¨Ortega felsefesi ve Topçu düşüncesi üzerine bir çalışma¨
  • İsmail Kara, Nurettin Topçu / Hayatı ve Bibliyografyası, Dergâh Yayınları, İstanbul: 2013.

Ödüller

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hilmi Ziya Ülken</span>

Mehmet Hilmi Ziya Ülken, Türk düşünce yaşamında ve Türkiye'de bir felsefe geleneğinin oluşmasında büyük etkisi olmuş bir filozof ve sosyologdur.

<span class="mw-page-title-main">Muhammed Hamdi Yazır</span> Türk din adamı, tercüman ve hattat

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Türk din alimi, tercüman ve hattattır. Osmanlı Devleti'nin son zamanlarında ve Cumhuriyet Dönemi'nde yaşamış olup, Kur'an'ın Türkçe tefsirlerinden birini telif etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sâmiha Ayverdi</span> Türk mütefekkir ve mutasavvıf

Sâmiha Ayverdi, Türk mütefekkir ve mutasavvıf yazardır.

<span class="mw-page-title-main">Henri Bergson</span> Fransız filozof (1859 – 1941)

Henri-Louis Bergson, Fransız filozoftur.

Erol Güngör, Türk sosyal psikoloji profesörüdür.

<span class="mw-page-title-main">İslam felsefesi</span> İslam medeniyetindeki felsefe geleneği

İslam felsefesi, İslâm dinine mensup kişilerce gerçekleştirilen felsefe etkinliğidir. Müslüman felsefesi ve Arapça felsefe olarak da adlandırılır. İslam felsefesi adlandırması sadece İslam'a dair bir felsefe olarak anlaşıldığından tartışmaya açıktır. İslam dünyası felsefeyle 8. yüzyıldan itibaren sistematik hale gelen Bağdat merkezli tercüme hareketiyle tanışmıştır. 3. yüzyılda Plotinos'un öncülük ettiği, Yeni Platonculuk adlı felsefi akımın Eflâtun ve Aristoteles'i uzlaştırma çabaları İslam dünyasına aktarılan felsefenin temeli olmuştur. Müslüman filozoflar bu iki filozofun eserlerini şerh etme yoluna gitmişlerdir.

Zekaizade Ahmet Irsoy,. Klasik Türk müziği bestekârı. Hafız Mehmed Zekai Dede ile eşi Fatma Hanım'ın iki çocuğundan ikincisi.

Suphi Ethem, Veteriner Hekim, pozitivist ve materyalist bir Türk düşünürü ve yayıncı.

Doğan Özlem, Türk felsefecidir. Ölümünden önce Yeditepe Üniversitesi'nde öğretim üyesiydi.

Darülfünun, Arapça dar ve fünun (fenler) sözcüklerinden türetilmiş, "üniversite" anlamında kullanılan bir sözcüktür. Aynı zamanda 1900 yılında Avrupa üniversiteleri tarzında kurulan Darülfünun-ı Şahane veya İstanbul Darülfünununu ifade eder. Bu kurum 1933 reformuyla İstanbul Üniversitesi'ne dönüştürülmüştür.

Mehmet Ali Ayni, Türk bürokrat.

Ömer Ferit Kam, yazar, şâir, mütefekkir.

<span class="mw-page-title-main">Şevket Dağ</span>

Şevket Dağ, Türk ressam ve siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Akademik disiplinler listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Akademik disiplinlere genel bir bakış ve güncel bir rehber olarak aşağıda ana hatlar verilmiştir:

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Şuayip</span> felsefeci, hukukçu, gazeteci-yazar ve çevirmen

Ahmet Şuayip, pozitivizmin Türkiye'de tanınmasında rolü olmuş olan felsefeci, hukuk adamı ve düşünür. Servet-i Fünûn dergisinde yazdığı incelemelerle, söyleşilerle, batı edebiyatını izleyen çalışmaları ile tanındı.

<i>Türkiyenin Maarif Davası</i>

Nurettin Topçu'nun Türkiye’nin Maarif Davası başlıklı eseri başta Prof.Dr.İsmail Kara olmak üzere öğrencileri tarafından derlenen yazılarından oluşmaktadır. Eser üç bölümü ihtiva etmektedir.

Orhan Okay, Türk yazar ve akademisyendir.

<span class="mw-page-title-main">Cahit Tanyol</span>

Hüseyin Cahit Tanyol, Türk şair, yazar, sosyolog ve akademisyendir. "Türkiye Sosyolojisi" anlayışının öncülüğünü yapmıştır.

Kazım Baykal, Türk öğretmen, kültür insanı, yazar.