İçeriğe atla

Nur Baba (roman)

Nur Baba
YazarYakup Kadri Karaosmanoğlu
ÜlkeTürkiye
DilTürkçe
TürRoman
Yayım1922

Nur Baba, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun, Kısıklı'daki Bektaşi Tekkesi'ne devam ettiği yıllardaki gözlemlerine dayanarak, 1913'te yazmaya başladığı ilk romanı.

1921'de Akşam gazetesinde tefrika edilmiş, toplumsal tepkiler üzerine tefrika yarım kalmıştır.[1] Kitap olarak yayınladığı 1922'de de birtakım tartışmalara yol açmış[1] ve zamanının en çok satan romanı olmuştur[].

Yayınlandığı dönemlerde, kimi çevrelerce Bektaşi sırrını faş etmekle itham edilmekle beraber, Halide Edip Adıvar ve Ahmet Haşim gibi kimilerince de önemli bir edebi eser olarak telakki edilmiştir.

Dış bağlantılar

Kitabın Osmanlıca 2.baskısına ulaşmak için tıklayın

Kaynak

.

  1. ^ a b Gariper, Yasemin; Küçükcoşkun (Güz 2008). "II. Meşrutiyet Döneminde Yayımlanan Nur Baba Romanı ve Yarattığı Akisler" (PDF). 23 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 6 Ağustos 2013. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Hamdi Tanpınar</span> Türk şair, romancı, deneme yazarı, edebiyat tarihçisi, siyasetçii

Ahmet Hamdi Tanpınar ; Türk şair, romancı, deneme yazarı, edebiyat tarihçisi, siyasetçi ve akademisyendir.

<span class="mw-page-title-main">Bektaşîlik</span> Sufi/tasavvufî tarikat

Bektâşîlik, adını 13. yüzyıl Anadolu'sunun İslâmlaştırılması sürecinde etkin faaliyet gösteren ve Hoca Ahmed Yesevî'nin öğretilerinin Anadolu'daki uygulayıcısı konumunda olan Hacı Bektaş-ı Veli'den alan, daha sonra ise 14. ilâ 15. yüzyıllarda Azerbaycan ve Anadolu'da yaygınlaşan Hurûfilik akımının etkisiyle ibahilik, teslis (üçleme), tenasüh ve hulul anlayışlarının da bünyesine katılmasıyla 16. yüzyılın başlarında Balım Sultan tarafından kurumsallaştırılan, On İki İmam esasına yönelik sufi/tasavvufî tarikat.

<span class="mw-page-title-main">Suat Derviş</span> Türk gazeteci ve yazar

Hatice Suat Derviş, Türk gazeteci ve yazardır.

<span class="mw-page-title-main">Karaca Ahmet</span>

Karaca Ahmet Sultan, Hacı Bektaş Veli’nin yanında dervişlik hizmeti yaptı. Üsküdar sınırları içinde, Gündoğumu Caddesi ile Nuhkuyusu Caddesi'nin birleştiği köşede "Karacaahmet Sultan Dergahı" ve türbesi vardır. Türbe Kanuni Sultan Süleyman'ın Bektaşi tarikatına mensup eşi Gülfem Hatun tarafından yaptırılmıştır.

Barak Baba, ünlü bir Babai dervişidir. Kesin olarak nerede doğduğu bilinmemektedir. Anadolu'nun Selçuklu Türklerinin eline geçmesinden sonra Müslümanlaştırılması görevini bu büyük zatlara vermesi ile Anadolu'daki çeşitli tekke ve zaviyeler bu insanlar tarafından devamlı dolaşılır olmuştur. Tüm Anadoluda bunların izleri ve saygınlıkları sürdürülmüştür. Afyonun Sandıklı ilçesinde de bir türbesi yer almaktadır. Burada yalnız Barak'ın değil Sarı Saltuk'un ve Taptuk Emre'nin de mezarlarının olması acaba Barak'ın hocalarının yanında mı olmak arzusundan dolayı mı, yoksa Babailik hareketinin merkezi olmasından mı burayı tercih ettiği kesinlik kazanamamıştır. Barak Baba böylesi bir düşünsel siyasal birikimin tam merkezinde olan biridir. Bu durum onun düşünsel ve siyasal kimliğinin oluşmasında belirleyicidir.

<span class="mw-page-title-main">Yakup Kadri Karaosmanoğlu</span> Türk yazar, diplomat

Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Türk yazar ve diplomattır. Türk Dil Kurumunun kurucularındandır.

Nur Baba 17. yüzyılda kurulduğu sanılan bir Bektaşi tekkesidir. Karacaahmet Sultanın himayelerindedir.

Baba Evi, Muhteşem Film imzalı, 1997-2001 yılları arasında atv'de yayımlanmış olan dram türündeki Türk televizyon dizisidir. İstanbul Emirgan'da dizi aslen Orhan Kemal'in “Küçük Adamın Romanı” adını taşıyan üçlemesinin ilk kitabından uyarlanmış olup, seri “Avare Yıllar” ve “Cemile” ile devam eder. 4 sezondan oluşan dizi, 8 Haziran 2001 Cuma akşamı yayımlanan 148. bölümüyle ekranlara veda etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Haliç</span> Boğaziçi girişindeki Tarihî yarımada ve Beyoğlu platolarını birbirinden ayıran deniz girintisi

Haliç, İstanbul'un Avrupa yakasını kaplayan Çatalca Yarımadası'nın güneydoğu ucunda, Boğaziçi girişinde, İstanbul ve Beyoğlu platolarını birbirinden ayıran deniz girintisi. Denizin kendisine ulaşan akarsu yatağının bir bölümünü istila etmesiyle meydana gelen yapının jeomorfolojik adı olan Arapça haliç sözcüğü, İstanbul halicinin kent açısından taşıdığı önemden dolayı Osmanlılar döneminden bu yana bir özel isim haline gelmiş, birçok semti kapsayan bir kent bölgesi adı olmuştur.

Türkün Ateşle İmtihanı, Halide Edib Adıvar'ın Milli Mücadele yıllarında eşi Adnan Adıvar ile Anadolu' da geçirdikleri günlerden, Zafer'in kazanılıp İstanbul'a dönmelerine kadar olan döneme ait anılarını içeren kitaptır.

<span class="mw-page-title-main">Türk edebiyatı</span> Türkçe yazılmış edebî eserler

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.

<i>Hep O Şarkı</i>

Hep O Şarkı, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun 1956 tarihli son romanıdır. Ancak romanlarının taşıdığı zamansal bütünlük bakımından zincir romanlarından ilki olarak düşünülmelidir. Yakup Kadri, bu romanıyla diğer romanlarında tükettiği, defterini kapattığı saraya yakın, eski İstanbullu üst zümrenin hayatını anlatır ve zincirin diğer halkası romanları için giriş yapar. Bu romanı ön plana çok çıkmamıştır ama Yakup Kadri'nin bütünselliğini anlamak için Hep O Şarkı'yı okumak ve anlamak çok önemlidir.

<span class="mw-page-title-main">Hacı Bektaş-ı Veli</span> Anadolu ermişi

Hacı Bektâş Velî ; mistik, seyyid, mutasavvıf, âlim ve İslam filozofu. Alevi-Bektâşiliğin fikir ve isim öncülerindendir. Kendisinin yolunu takip edenlere Bektâşi adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Gül Baba</span> 16. yüzyılda ölmüş Bektaşi şair ve derviş

Gül Baba ; Osmanlı dönemi Bektaşi dervişidir.

Tercümân-ı Hakîkat, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, İstanbul'da 1878-1921 yılları arasında yayınlanan günlük gazete.

<span class="mw-page-title-main">Harabati Baba Tekkesi</span>

Harabati Baba Tekkesi veya Sersem Ali Baba Dergâhı, MS 1538 yılında inşa edilmiş, günümüzde Makedonya'nın Kalkandelen şehrinde bulunan Osmanlı-Türk dini eserlerinden biridir.

Sözde Kızlar, Peyami Safa tarafından kaleme alınan 1923 tarihli roman. İlk olarak 1922 yılında Serâzad imzasıyla Sabah gazetesinde tefrika edilmeye başlandı fakat gazetenin kapanmasından ötürü tefrikası yarım kaldı. Kitap olarak basılması ise 1923 yılında gerçekleşti. Romanın temasında ahlaki çöküntüler ve topluma uymayan bazı değerlerin eleştirisi bulunmaktadır. Konu olarak da Mütareke döneminde kaybolan babasını bulmak için Anadolu'dan İstanbul'a gelen Mebrure'nin hikâyesi işlenmektedir. 1924 ve 1968 yıllarında sinemaya uyarlanmış olan bu romanda yanlış batılılaşma eleştirilmektedir. Bazı değer yargılarının sadece görüntüsü güzel olduğu için gündelik hayata sokulmasının toplum yapısını bozabileceği düşüncesi yazar tarafından savunulmaktadır.

<i>Biz İnsanlar</i>

Biz İnsanlar, Peyami Safa'nın 1959 tarihili romanı. İlk olarak 1937 yılında Cumhuriyet'de tefrika edilmeye başlanmışsa da kitap olarak basımı ancak 1959 yılında gerçekleşmiştir. Kitap olarak basımı geç bir tarihte olduğu için yazarın son romanı olarak kabul edilmektedir.

Nigâr Hanım ile Çiftçi Sadık Efendi'nin oğlu olarak 1923 yılında dünyaya gelen Yaşar Kemal, hayatı boyunca öykü, roman, çeviri, deneme, derleme, şiir ve röportaj alanlarında eser vermiştir. On altı yaşındayken 1939'da ilk şiiri "Seyhan"ı Görüşler adlı Adana halkevleri dergisinde yayımladı. Ortaokuldan ayrıldıktan sonra folklor derlemelerine başladı ve 1940-1941 yılları arasında Çukurova'dan ile Toroslardan derlediği ağıtları içeren ilk kitabı olan Ağıtlar, 1943 yılında Adana Halkevi tarafından; 1944 yılında ilk hikâyesi Pis Hikâye'yi yayımladı. 1940'larda Adana'da çıkan Çığ dergisi çevresinde Pertev Naili Boratav, Nurullah Ataç, Güzin Dino gibi isimlerle tanıştı. Özellikle, ressam Abidin Dino'nun ağabeyi Arif Dino'yla kurduğu yakınlık onun düşün ve yazın dünyasının gelişimini önemli bir ölçüde etkilemiştir. Kemal Sadık Göğceli adı ile çeşitli yayımlarda yazarken Yaşar Kemal adını Cumhuriyet gazetesine girince kullanmaya başladı ve 1951-1963 yılları arasında gazetede fıkra ve röportaj yazarı olarak çalıştı. 1952 yılında yayımlanan ilk öykü kitabı olan Sarı Sıcak'ta da yer alan Bebek öyküsü burada tefrika edildi. 1947'de İnce Memed'i yazdı fakat yarım bıraktı ve 1953-54'te bitirdi. Dört ciltten oluşan seri, otuz dokuz yılda tamamlandı. Teneke (1955), Dağın Öte Yüzü serisi, Üç Anadolu Efsanesi (1967), Binboğalar Efsanesi (1971), Yılanı Öldürseler (1976), Hüyükteki Nar Ağacı (1982) dahil olmak üzere yazarın birçok eseri, Çukurova'da geçmektedir. Ayrıca eserlerden sekizi tiyatro oyununa, on ikisi sinemaya ve ikisi baleye uyarlanmıştır. Yaşar Kemal'in ayrıca senaryosunu yazdığı filmleri de mevcuttur.

<i>İnce Memed</i> Yaşar Kemalin 1955 ile 1987 arasında yazdığı ve dört ciltten oluşan roman serisi

İnce Memed, Yaşar Kemal'in 1955 ile 1987 arasında yazdığı ve dört ciltten oluşan roman serisidir. Serinin konusu Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında Çukurova'da geçmektedir. Seri, Anadolu halkının geri kalmışlığı, köy hayatının sefaleti ve ağaların tüm yöreye tamamen hakim olması üzerine bu duruma karşı bir isyan öyküsüdür. Yaşar Kemal, 1947'de serinin birinci romanını yazdı fakat yarım bıraktı ve 1953-54'te bitirdi. Seri son romanının yayımlanmasıyla otuz dokuz yılda tamamlanmıştır. İnce Memed serisi Yaşar Kemal tarafından "Anadolu'nun destanı" olması istenmiştir. Hürriyet Pazar tarafından oluşturulan yüz kişilik jüri tarafından belirlenen "Türk Edebiyatının Gelmiş Geçmiş En İyi 100 Romanı" listesinde bir numara seçilmiştir.