İçeriğe atla

Nur Ali Tabende

Nur Ali Tabende

Nur Ali Tabende (13 Ekim 1927 – 24 Aralık 2019[1]) bilinen adıyla; Meczub Ali Şah, İran'daki en büyük Sufi hareketi olan İran Nimetullahi (Sultan Ali Şahi) Gonabadi Tarikatı manevi lideri ya da "Kutb"u ve insan hakları aktivisti.[2]

Yaşamı

13 Ekim 1927'de Beydokht, Gonabad, İran'da doğdu.[3][4] İran'da yaşayan halka yönelik yaptığı insani ve sosyal haklar konusundaki çalışmalarla dikkat çeken dini lider ve aktivist Nur Ali Tabende bunun neticesinde ev hapsine alınmıştır.[5][6][7]

Ölümü

Nur Ali Tabende 23 Aralık 2019'da Tahran'daki bir hastanede uzun süren bir rahatsızlık sonrasında 92 yaşında ölmüştür.[8][9]

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 24 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Aralık 2019. 
  2. ^ "Iran: Information about the Gonabadi dervishes, including their origin, history in Iran, leaders, ideology, practice; and the treatment of dervishes and their family members by society and authorities in Iran, including whether dervishes can practice their faith in Iran (1965-2014)". The UN Refugee Agency, Refworld. 24 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2014. 
  3. ^ Muhammad Sahimi (31 Mart 2012). "The Nationalist-Religious Movement (Part 2: The Revolutionary Era)". Tehran Bureau. 24 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ağustos 2015. 
  4. ^ "Iran: Crackdown on Dervish Minority". Human Rights Watch,. 12 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2018. 
  5. ^ "Iran's Gonabadi Dervishes: A 'long history' of persecution". Aljazeera. 24 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Şubat 2018. 
  6. ^ "Iran: Crackdown on Dervish Minority". Human Rights Watch. 12 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2018. 
  7. ^ "The Gonabadi Dervishes: Gnostics, Royal Advisors, Political and Religious Adversaries". Kayhan Life. 28 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2018. 
  8. ^ نورعلی تابنده، قطب دراویش گنابادی درگذشت 24 Aralık 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Farsça)
  9. ^ "Noor Ali Tabandeh, from lawyer and politician to dervish". BBC Persian. 27 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Şubat 2018. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İran</span> Batı Asyada bir ülke

İran (Farsça:

<span class="mw-page-title-main">Ermenice</span> Hint-Avrupa dili

Ermenice, Ermeniler tarafından kullanılan Hint-Avrupa dil ailesinden bir dildir. Kendi alfabesi ve Doğu Ermenicesi ve Batı Ermenicesi olarak iki lehçesi vardır. Doğu Ermenicesi Ermenistan'ın resmî dilidir. Türkiye'de ve Ermeni diasporasında çoğunlukla Batı Ermenicesi kullanılır. Hint-Avrupa dil ailesi'nin bağımsız bir alt grubudur.

<span class="mw-page-title-main">Ali Hamenei</span> 2. İran dinî lideri

Seyyid Ali Hüseyni Hamenei, İranlı din ve siyaset adamı, Şii merci-i taklid ve 1989'dan beri İran'ın ikinci yüce lideri. 1981-1989 yılları arasında İran'ın üçüncü cumhurbaşkanı olarak görev yapmıştır. Hamenei, Orta Doğu'da en uzun süre görev yapan devlet başkanı ve Şah Muhammed Rıza Pehlevi'den sonra geçen yüzyılın en uzun süre görev yapan ikinci İran lideri olmuştur.

Ehl-i Hak, Yâresânizm veya Kaka'ilik, 14. yüzyılın sonlarında İran'ın batısında Sultan Sahak tarafından kurulan senkretik bir dini öğretidir. Toplam Ehl-i Hak nüfusunun 2 milyon ila 3 milyon arası olduğu tahmin edilmektedir. Esas olarak batı İran ve doğu Irak'ta bulunurlar ve çoğunlukla etnik Goran Kürtleridirler, ancak daha küçük gruplar halinde Türk, Fars, Lur, Azeri ve Arap inananları da bulunur. Irak'taki bazı Yarsanilere Kaka'i denir. Yarsaniler, bazen aşağılayıcı bir şekilde "Aliilahiler" veya "Aliyyullahiler" olarak da adlandırılabilirler. Birçok Yarsaninin, İran'daki İslami yönetimin baskısı nedeniyle dinlerini sakladığı tahmin edilir ve bu yüzden nüfuslarının kesin istatistikleri bulunmamaktadır.

Türkiye Ermenileri, Türkiye sınırları içinde yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan etnik azınlıktır. 1914-1921 yılları arasında 2 milyondan fazla olan Ermeni nüfusunun, günümüzde 40.000 ila 76.000 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Bugün Türkiye Ermenilerinin ezici çoğunluğu İstanbul'da yaşamaktadır. Kendi gazetelerini, kiliselerini ve okullarını desteklemektedirler ve çoğunluğu Ermeni Apostolik inancına mensuptur ve Türkiye'deki Ermenilerin azınlığı Ermeni Katolik Kilisesi'ne veya Ermeni Evanjelik Kilisesi'ne mensuptur. Dört bin yıldan fazla bir süredir tarihi anavatanlarında yaşadıkları için Ermeni Diasporası'nın bir parçası olarak görülmemektedirler.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de konuşulan diller</span>

Türkiye'de konuşulan diller, Türkiye Cumhuriyeti'nde devletin anayasanın üçüncü maddesi uyarınca tek resmî eğitim ve konuşma dili Türkçedir. Ülkede azınlık (bölgesel) ve ülkeye göçler sonrası göçmenler tarafından konuşulan diller de bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Doğu Kürdistan</span>

Doğu Kürdistan veya İran Kürdistanı, Kürdistan'ın İran'da kalan kısmına verilen ismidir. İran Kürdistan'ında bulunan başlıca bölgeler; Kürdistan, Kirmanşah, Batı Azerbaycan, İlam ve Hemedan eyaletleridir.

Ni'metullah'îyye, Ni'metallahîlik ya da Ni'metullahî Tarikâtı ; Emir Nûr'ed-Dîn Ni'metullah bin Mir Abdullah tarafından 14. yüzyılda kurumsallaştırılan Azerî kökenli bir sufi tarikâtı.

Türkiye'deki azınlıklar, etnik ve dinî azınlıklar olarak ikiye ayrılmaktadır. Türkiye birçok etnik grubu barındıran bir ülkedir. Nüfus sayımlarında 1965'ten bu yana etnik köken sorulmadığı için bir etnik kümenin nüfusunun ne kadar olduğunun tam olarak tespiti yapılamamaktadır. Bazı kişi ve gruplar tahminler yapsalar da genelde objektif kalmayı başaramamaktadırlar. Osmanlı İmparatorluğu gibi geniş topraklara yayılan ve yüzlerce yıl hüküm süren bir imparatorluğun 20. yüzyıl başında çöküşü sonrasında, imparatorluğun çeşitlilik gösteren demografik mirası içinden bazı etnik gruplar Türkiye'de yaşamaya devam etmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">İran Azerileri</span> İran Azerbaycanı Türkleri

İran Azerileri, Kuzey İran Azerileri, Güney Azerileri, Güney Azerbaycanlılar, İran Azerbaycanlıları ya da İran Türkleri;, İran'da Güney Azerbaycan denen ve Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan sınırına yakın bölgelerde yaşayan ve İran Türklerinin büyük çoğunluğunu oluşturan Azerilerdir. 70 milyon nüfuslu İran'ın üçte birinden fazlasını oluştururlar. İran'da Azeriler en büyük Türk grubudur ve Farsçadaki İran Türkleri adı öncelikle İran Azerileri için kullanılmaktadır. Tebriz, Erdebil, Zencan ve Urumiye bölgelerinde de yoğun olarak yaşayan Azerilerin başkent Tahran'daki nüfusları da oldukça yüksek ve Tahran pazarına büyük oranda Azeri tüccarlar hakimdir. Çok heterojen etno-linguistik grubun üyeleri olan Azeriler, çok farklı sosyoekonomik koşullar altında yaşamlarını sürdürür.

İran Futbol Federasyonu (F.F.I.R.I.), İran futbolunun yönetim organı. Görevleri, Yukarıdan aşağıya tüm profesyonel ve amatör futbol liglerini organize etmek ve aynı zamanda erkek ve kadın ulusal futbol takımlarını yönetmek.

Türkiye Rumları ya da Türkiye Yunanları, Türkiye sınırları içinde yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan etnik azınlıktır. Çoğunlukla İstanbul'da ve Çanakkale Boğazı'nın batı girişindeki Bozcaada ve Gökçeada'da yaşayan, Rumca konuşan Doğu Ortodoks Hristiyanlardan oluşan küçük bir nüfusu kapsamaktadır. Rumlar; Yahudiler, Ermeniler ve Bulgarlarla birlikte 1923 Lozan Antlaşması ile Türkiye'de resmen tanınan dört etnik azınlıktan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Asya'da LGBT hakları</span>

Asya'da lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender (LGBT) hakları dünyanın diğer bölgelerine göre daha sınırlıdır. Eşcinsellik bu kıtanın on bir ülkesinde yasa dışı kabul edilmektedir. Dokuz ülke eşcinsel kişilerin orduda bulunmalarına izin vermektedir. Yalnızca İsrail LGBT kişilere daha fazla hak sağlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İran-Suudi Arabistan vekâlet savaşları</span>

İran-Suudi Arabistan vekâlet savaşları, İran ve Suudi Arabistan arasındaki gerginlikler ile üçüncül ülkelerin sınırları içerisinde devam eden vekâlet savaşları bütünü ve bölgesel nüfuz mücadelesidir. İran ve Suudi Arabistan Suriye, Yemen ve Irak'taki iç savaşlar başta olmak üzere Orta Doğu, Afrika, Orta Asya ve Güney Asya'da kendilerine yakın taraflara destek vermiştir. Bu durum jeopolitik, ekonomi ve mezhep olmak üzere birçok alanda süren bir soğuk savaş olarak tarif edilmiştir.

İran'da din, CIA World Factbook'a göre, İranlıların yaklaşık %90-95'i kendilerini resmî devlet mezhebi olan Şiilik ile yaklaşık %5-10'u ise Sünnilik ile ilişkilendiriyor. Geri kalan %0,6'sı kendilerini Bahailik, Sâbiîlik, Ehl-i Hak, Zerdüştlük, Yahudilik ve Hristiyanlık dahil İslam dışı dinsel azınlıklarla ilişkilendirmektedir. Son üç azınlık dini resmen tanınmış ve korunmuş ve İran parlamentosunda sandalyeleri bulunmaktadır. Zerdüştlük bir zamanlar çoğunluk diniydi, oysa bugün Zerdüştler sadece on binlerce kişiden oluşmaktadırlar. İran, İslam dünyası ve Orta Doğu'daki en büyük ikinci Yahudi cemaatine ev sahipliği yapıyor. İran'ın ikinci en büyük gayrimüslim dini azınlığı olan Bahailik, resmen tanınmadı ve İran'daki varlığı boyunca zulüm gördü.

İran'da kadın hakları, devleti yöneten rejimin şekline göre değişmiştir. Her rejimin yükselişiyle birlikte, kadın haklarına yönelik bir dizi zorunluluk ortaya çıktı ve oy haklarından kıyafet kurallarına kadar geniş bir yelpazedeki sorunları etkiledi.

Anti-Azerizm, Azeri karşıtlığı, Azerbaycan Türklerine yönelik karşıtlık veya Azerbaycanofobi, Azerbaycan Türkleri'ne ve Azerbaycan'a karşı nefret ve korku olarak tanımlanır.

İran'ın etnik çeşitliliği, İran'da konuşulan dilleri de etkiler. İran İslam Cumhuriyeti Anayasası, Farsçanın tek başına okul eğitimi ve tüm resmi hükûmet iletişimleri için kullanılması gerektiğini ileri sürmektedir. Anayasa ayrıca Arapçayı İslam'ın dili olarak tanır ve resmi statüsünü dinin dili olarak atar. Çok dillilik teşvik edilmese de, azınlık dili edebiyatı öğretimi sırasında azınlık dillerinin kullanımına izin verilmektedir. Farklı yayınlar İran dilleri için farklı istatistikler bildirmiştir, ancak konuşulan ilk üç dil sürekli olarak Farsça, Azerice ve Kürtçe olarak bildirilmektedir.

İran Şehinşah Devleti'nde (1925-1979), İran İslam Cumhuriyeti döneminde, hükûmetin İran vatandaşlarının haklarına yönelik muamelesi İranlılar, uluslararası insan hakları aktivistleri, yazarlar, STK'lar ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından eleştirilmişti. Şahların yönetimi altındaki monarşi, çoğu Batılı örgüt tarafından berbat bir insan hakları siciline sahip olduğu için geniş çapta saldırıya uğrasa da, ondan sonra gelen İslam Cumhuriyeti hükûmeti birçokları tarafından daha da kötü kabul ediliyor.

<span class="mw-page-title-main">Mehsa Emini protestoları</span> 2022de İran genelinde başlayan hükûmet karşıtı tepkiler

Mehsa Emini protestoları, 16 Eylül 2022'de İran'da başlayan ve 2023'e kadar devam eden sivil huzursuzluk ve protesto hareketleridir. Protestolar, 1979'daki İslam Devrimi'nden bu yana "ülkenin daha önce gördüğü hiçbir şeye benzemeyen", hükûmete karşı "en büyük meydan okuma" ve "en yaygın isyan" olarak tanımlandı.