
Omurilik, omurga denilen kemik bir yapının içinde boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan ve ortasında yine boydan boya bir kanal içeren merkezî sinir sisteminin bir parçasıdır.

Omur ya da vertebra, omurgayı oluşturan 33-34 kemikten her birine verilen bir addır. Kafatasının hemen altından başlayıp kuyruk sokumuna dek uzanırlar. Omurgada 7 adet boyun omuru, 12 adet sırt omuru, 5 adet bel omuru, 5 sakral vertebra (sakrum) ve 4 de koksigeal (koksiks) vertebra bulunur. Bu vertebraların ilk 24 tanesi birbirine eklemler aracılığıyla bağlanmıştır. Bunlara presakral vertebralar denilir. Kalan 9 vertebradan daha üstteki 5 tanesinin birleşmesinden sakrum meydana gelmiştir. En altta bulunan küçük ve tam gelişmemiş 4 vertebranın birleşmesinden koksiks denilen kemik meydana gelmiştir. Bu vertebraların her birinin yapısı içlerinden geçen oluşumlara ve fonksiyonlarına göre değişiklik göstermesine karşın, hepsinin ortak özellikleri vardır.

Embriyoloji, zigot oluşumunu, büyümesini ve gelişimini inceleyen bilim dalı. Gelişim biyolojisinin bir alt dalıdır.
Paleontoloji, palaeontoloji yahut taşıl bilim, fosilleri veri olarak kullanarak dünyada yaşamın tarihini inceleyen bilim dalıdır.

Hamilelik veya gebelik, erkekten gelen sperm ile kadının yumurtalıklarından atılmış olan yumurtanın döllenmesi ile meydana gelen fetusun kadın organ ve dokularında değişiklikler meydana getirdiği, doğuma kadar geçen yaklaşık 9 aylık dönem.

Klitoris, dılak veya bızır memeliler, devekuşları ve bunların dışında sınırlı sayıda hayvanda bulunan sertleşebilen dişi cinsel organıdır. İnsanlarda üretranın girişinin üstünde, iç dudakların kesişme noktasında düğme şeklinde bir kısmı görülebilir. Klitoral ereksiyon, klitorisin genişlediği ve sağlamlaştığı fizyolojik bir olgudur. Erkek penisinin homoloğudur. Ancak penis gibi idrar kanalı tarafından delinmemiştir, bu nedenle işeme amaçlı kullanılmaz. Az sayıda hayvan klitorisinden işer; gelişmiş bir klitorisi olan benekli sırtlan ise bu organ aracılığıyla işer, çiftleşir ve doğum yapar. Lemurlar ve örümcek maymunları da gelişmiş klitorise sahiptir. Tüm dünyada yasaklanan klitoris kesimi veya kadın sünneti bazı Afrika bölgelerinde varlığını sürdürmektedir.

İki yaşamlılar ya da iki yaşayışlılar, amfibiler, amfibyumlar, amniyotik yumurtaya sahip olmayan, değişkensıcaklı, derisi çıplak ve nemli, göğüs kemiği hiçbir zaman kaburgalarla bağlanmamış, çoğu ses çıkarabilen, omurgalı hayvan sınıfı. Sınıf, Gymnophiona, Anura ve Caudata olmak üzere 3 takımdan oluşur.

Merkezî sinir sistemi sinir sisteminin en büyük bölümünü teşkil eder. Beyin ve omurilikten oluşur. Bazı sınıflandırmalarda retina ve kraniyal sinirler de MSS'ye dâhil edilir. Çevresel sinir sistemi ile birlikte davranış kontrolünde temel bir göreve sahip olan merkezî sinir sistemini çevresel sinir sisteminden ayıran belirgin bir sınır olmayıp ayrım keyfîdir. MSS, vücut boşluğunda, kraniyal boşluktaki beyni ve spinal boşluktaki omuriliği kapsar. Omurgalılarda beyin kafatası ile korunurken, omurilik de omurga ile korunur. Bunların her ikisi de, meninskler ile çevrilmiştir. Şekilde kırmızı ile gösterilenler MSS'ye ait ana sinirlerdir.
Zoonoz omurgalı hayvanlardan insanlara geçen (zooantroponoz) ve insanlardan omurgalı hayvanlara geçen (antropozoonoz) herhangi bir enfeksiyon hastalığını tanımlayan terimdir. Birçok ağır ve önemli hastalık bu kategoridedir.

Gastrulasyon. Blastula evresinden sonra, çokhücrelilerin hemen hepsinde görülen evredir. Bu evrede, ektoderm ve endoderm oluşur. Ektoderm, vücudu örten yapıları oluştururken, endoderm; bağırsağı ve onunla ilgili yapıları meydana getirir. Blastulanın üzerindeki blastoderm kural olarak ektoderme karşılık gelir. Üçüncü embriyonik tabaka olan mezoderm, ektodermin ve endodermin arasında ve yanlarda meydana gelir. Gastrulanın başlangıcında, izolesital yumurtalardaki vejetatif kutuba denk olan kısımda, bazı blastomerler blastosöl içerisinde animal kutuba doğru çökmeye başlar. Çökmeden dolayı meydana gelen açıklığa blastopor, çöküntünün tüp şeklindeki devamına da arkenteron denir. Blastoporun yaşam boyunca ağız olarak kalıp kalmamasına göre bilateral simetrili hayvanlar iki gruba ayrılırlar :
- Protostomia = blastoporu ileride esas ağza dönüşen hayvanlar, bunlarda anüs arka kısımdaki ektodermin içeri doğru çökmesiyle oluşur, örnek : yumuşakçalar.)
- Deuterostomia = blastoporu anüs ya da kloak a dönüşen, ağzı yeniden açılan hayvanlar, bunlarda ağız, ön kutupta ilk olarak ektoderm kesesi şeklinde oluşur).
Epitel doku, Epitelyum ya da Örtü doku, vücudun iç ve dış yüzeyini örten, araları çok sıkı olan epitel hücrelerinden oluşmuş, altlarında bazal lamina denilen bir tabaka bulunduran, özelleşmiş bir dokudur.

Embriyo, (İngilizce: Embryo Eski Yunanca: ἔμβρυον çok hücreli diploid ökaryotlarda gelişimin ilk basamaklarından biri. Zigotun, arka arkaya mitoz bölünme geçirip hücre sayısının artmasına embriyo denir.

Gerçekçeneliler ya da çeneliler, gerçek çeneleri ve çift halde üyeleri bulunan omurgalı grubudur. Gnathostomata, yaşayan tüm omurgalıların %99'unu oluşturan yaklaşık 60.000 türden oluşur.

Yassısolucanlar ya da Platyhelminthes, üç embriyonik tabakadan oluşmuş, bilateral simetrili, çoğunlukla yassı yapılı hayvanlar şubesidir.

İlkin ağızlılar ya da birincil ağızlılar (Protostomia), Bilateria grubundan hayvanların ayrıldığı iki alt gruptan biri.

Amniyotlar veya amniyonlular (Amniota), bir dört üyeli olup kara hayatına uyum sağlamış yumurtalara sahiptir. Amniyotlar, sinapsitler ve sauropsitlerin yanı sıra fosil atalarını da içerir. Gerek yumurta olarak dışarıya bırakılan gerekse vücut içinde oovivipar olarak gelişen amniyot embriyolar çok geniş ve kapsamlı membranlar tarafından desteklenerek korunur. İnsanların da dahil olduğu eteneli memelilerde bu membranlar, fetusu saran bir amniyon kesesi içerirler. Embriyonu kaplayan bu membranlar ile larva aşamalarının bulunmayışı amniyotları iki yaşamlılardan ayırır.
Hayvan anatomisi veya Zootomi, anatominin hayvanlarla ilgilenen alt dalıdır.

Nöral tüp, omurgalıların da dahil olduğu kordalı embriyolarının gelişmekte olan beyin ve omuriliklerinin öncüsünü oluşturan merkezi sinir sistemi organıdır.

Metakarpal kemikler veya tarak kemikleri, insan el iskeletinde parmak kemikleri ile karpal kemikler arasında yer alan kemikler. Metakarpal kemikler ayaktaki metatarsal kemiklere benzerdir.
Evrimsel gelişim biyolojisinde, inversiyon, hayvanın evrimi sırasında, dorsoventral (DV) ekseni boyunca yapıların ataların biçiminin tersine bir yönelime sahip olduğu hipotezini ifade eder.