Normal (geometri)
Matematikte normal veya yüzey normali, düz bir yüzeyde bulunan ve yüzeyle kesiştiği noktadan geçen tüm doğrulara dik bir vektördür. Eğer yüzey düz değilse dikme, yüzeye o noktada teğet olan yüzeye diktir.


Matematikte normal veya yüzey normali, düz bir yüzeyde bulunan ve yüzeyle kesiştiği noktadan geçen tüm doğrulara dik bir vektördür. Eğer yüzey düz değilse dikme, yüzeye o noktada teğet olan yüzeye diktir.
Basınç, bir yüzey üzerine etkide bulunan dik kuvvetin, birim alana düşen miktarı. Katı, sıvı ve gazlar ağırlıkları nedeniyle bulundukları yüzeye bir kuvvet uygularlar. Kuvvetin kaynağı ne olursa olsun birim yüzeye dik olarak etki eden kuvvete basınç (P), bütün yüzeye dik olarak etki eden kuvvete de basınç kuvveti (F) denir.
Silindir geometrik bir cisimdir.
Yaprak, bitkilerde fotosentez, transpirasyon ve solunumun gerçekleştiği temel organlardır. Gövde ve yan dalların üzerindeki boğumlardan çıkan ve büyümesi sınırlı olan yapılardır.
Ayna ya da gözgü, ışığın %100'e yakın bir kısmını yansıtan düzgün olarak cilalı yüzeydir.
Koni, matematikte, bir düzlem içindeki dairenin her noktasını, düzlem dışındaki bir noktaya birleştiren doğru parçalarının meydana getirdiği geometrik şekil.
Atalet momenti veya eylemsizlik momenti, dönmekte olan bir cismin, dönme hareketine karşı durmasına eylemsizlik momenti denir. Eylemsizlik momenti, toplam dönme hareket gücüne karşı direnç oluşturur ve bu yüzden cisim, tam verimde dönemez.
Kanat, uçma veya hareket etme amacıyla kullanılan ve genellikle kuşlar, böcekler veya uçaklar gibi hayvanlar veya araçlar tarafından kullanılan bir yapıdır. Kanatlar, aerodinamik prensiplere dayalı olarak tasarlanmış ve şekillendirilmiştir, böylece hava akışını kontrol ederek uçuş veya hareket sağlayabilirler. Kanat belli bir evrimsel ve biyolojik süreç sonrası oluşabilmesinin yanı sıra beşeri olarak da modellenebilip uçmak veya bir sıvı içerisinde hareket sağlamak için de özelleştirilebilmektedir.
Kanat profili veya aerofoil, kanat, yelken, dümen, pervane kanadı, rotor veya türbin gibi bir akışkan içindeki hareketi kaldırma kuvveti oluşturabilen nesnenin kesit şeklidir.
Sürükleme; akışkanlar mekaniğinde bir cismin, bir akışkan içindeki hareketine gösterdiği direnç. Sürükleme İngilizce drag sözcüğüne atfen "D" harfi ile gösterilir.
Hiperbolik geometri, Öklid geometrisinden bir aksiyomla ayrılır. Öklid'in paralel aksiyomunun tersini doğru olarak kabul eden geometride bir doğrunun dışındaki bir noktadan birden çok (sonsuz) tane paralel doğru geçebilir. Bunun anlamı hiperbolik geometride Öklid geometrisinin aksine herhangi bir açı oluşturmak için ışınların, doğru ve doğru parçalarının kesişmesine gerek yoktur. Bunun yerine düz olmayan tek bir doğrunun varolması yeterlidir. Ayrıca bir üçgenin iç açıları toplamı her zaman iki tane dik açıdan küçüktür.
Parazit sürükleme bir akışkan içerisinde bağıl olarak hareket eden cisme kendi varlığından kaynaklanarak etkiyen sürükleme kuvvetidir.
Yüzey, matematikte ve özellikle topolojide iki boyutlu çokkatlı. İki gerçel değişkenli ve gerçel değerli bir fonksiyonun üç boyutlu uzayda (R³) grafiği tipik yüzey örneğidir. Ayrıca Dünya yüzeyi, bir yumurtanın kabuğu, bir simit birer yüzeydir.
Paryetal kemik kafatası'nın kenarlarının ve çatısının birleştiği kemiktir. Her kemik düzensiz dörtgen biçimindedir ve iki yüzeyi, dört kenarı ve dört açısı vardır. İsmi Latince pariet-(duvar)'dan gelir.
Manyetizma için Gauss yasası, Maxwell'in klasik elektromanyetizmayı açıklayan dört denkleminden biridir. Bu yasa kapalı bir yüzeyden geçen net manyetik akının sıfır olduğunu gösterir. Bunun sebebi manyetik alan çizgilerinin belli bir başlangıç ve bitiş noktasına sahip olmayıp kapalı ilmekler oluşturmasıdır. Bu yargı, yalıtılmış manyetik kutupların bu güne kadar deneysel olarak algılanamadığı gerçeğine dayanmaktadır. Manyetizmada elektriğin tersine yükler yerine çiftkutuplar vardır. Eğer bir gün manyetik tekkutup elde edilebilirse (yalıtılırsa) bu yasanın gözden geçirilmesi gerekecektir.
Elektrik akısı, elektrik alanının akısıdır. Elektrik akısı, bir yüzeyden geçen elektrik alan çizgilerinin sayısıyla doğru orantılıdır. Çok küçük bir dA alanındaki elektrik akısı şu şekilde hesaplanır:
Klasik diferansiyel geometride, geliştirme öklid uzayı üzerinde başka bir düzgün yüzeyin yuvarlanmasının basit fikrini ifade eder. Örneğin, bir noktada, yüzeyine teğet düzlemin diğer noktalarında tanjant yüzey elde etmek için yüzeyi etrafında haddelenebilir. Birbiri üzerine haddelenen yüzeyleri arasındaki temas teğet iki yüzey üzerindeki noktalar arasındaki bir ilişki sağlar. Bu ilişki örten yüzeyler arasında tanımlanmış ise, o zaman iki yüzeylerin birbiri ya da birbirlerinin gelişmeleri geliştirilebilir olduğu söylenmektedir. Diğer bir deyişle, yerel bir izometri, iki yüzey arasında yazışmaları sağlar. Yüzeylerinden biri bir düzlem ise, özellikle, daha sonra diğer bir geliştirilebilir yüzey olarak adlandırılır: geliştirilebilir, böylece yüzey düzlemine yerel olarak izometrik olan bir bileşendir. Silindir geliştirilebilir, ama küre değil.
Jeoloji ve jeomorfolojide erozyon yüzeyi, inşaat veya fay yer değiştirmesi ile, erozyon tarafından oluşturulan bir kaya veya regolit yüzeyidir. Stratigrafik kayıt içindeki erozyonlu yüzeyler uygunsuzluklar olarak bilinir, ancak tüm uygunsuzluklar erozyon yüzeyleri ile gömülü değildir. Erozyon yüzeyleri ölçeğe göre değişir ve bir dağ veya kaya üzerinde oluşabilir. Özellikle büyük ve düz erozyon yüzeylerine peneplain, paleoplain, ekim yüzeyi veya pediplain adı verilir. Erozyon yüzeyine bir örnek, doğal ve antropojenik faktörlerin neden olduğu yol yüzeyi erozyonudur. Erozyon yüzeyi doğrudan temaslı ölçüm yöntemleri ve dolaylı, temassız ölçüm yöntemleri ile ölçülebilir.
Perseus, Pergeli Apollonius tarafından incelenen konik kesitlere benzer şekilde spiral kesitler kavramını icat eden eski bir Yunan geometrici.
Adını Joseph Petzval'den alan Petzval alan eğriliği, optik eksene dik olan düz bir nesnenin düz bir görüntü düzleminde düzgün bir şekilde odağa getirilemediği optik sapmayı tanımlar. Alan eğriliği bir alan düzleştirici kullanılarak düzeltilebilir, tasarımlar ayrıca odak yüzeyindeki görüntü kalitesini iyileştirmek için insan gözünde olduğu gibi kavisli bir odak düzlemi içerebilir.
Astronomide, bir gök cismi için geometrik albedo, ışık kaynağından görüldüğü şekliyle gerçek parlaklığının, aynı kesite sahip idealleştirilmiş düz, tam yansıtıcı, dağınık saçılımlı (Lambertian) diskinkine oranıdır.