
Yeni Ahit veya Yeni Antlaşma, Kitab-ı Mukaddes'in Eski Ahit'in ardından gelen ve Grekçe kaleme alınmış olan ikinci kısmına Hristiyanların verdiği isimdir. İnançlı Yahudilerce "Yeni Ahit" kabul edilmez. Hristiyanlarca kutsal kabul edilen 27 kitapçıktan oluşan bir kitap bütünüdür.
Kutsal metin, herhangi bir din veya mezhepte kutsal kabul edilen ve genellikle merkezî bir önemi haiz olan yazı.
Düalist kozmoloji veya Düalizm, genellikle birbirine karşı çıkan iki temel kavramın var olduğuna dair ahlaki veya ruhsal inançtır. Hem geleneksel dinler hem de kutsal kitap dinleri dahil olmak üzere çeşitli dinlerden çeşitli görüşleri kapsayan şemsiye bir terimdir.

Okültizm veya gizlicilik, genel anlamıyla, din ve bilimin kapsamı dışında kalan doğaüstü inançlar ve uygulamalar bütünüdür. Daha dar anlamıyla; geçmiş çağlarda doğa, evren, tesirler, insan ve evren ilişkileri ve gelecek hakkında gerek medyumnik yollarla gerekse aktarılagelen ezoterik gelenekler yoluyla edinilmiş derin bilgiler bütünü olarak tanımlanabilir. Okült, bilimsel yöntem dışındaki yollar ile "gizli" bilginin araştırılması demektir.
Gnostik terimi "sezgi veya tefekkür yoluyla edinilebilen bilgi" anlamındaki gnosis sözcüğünden türetilmiştir; isim olarak kullanıldığında gnostisizm mensuplarına verilen ad olup, "gnostisizmi benimsemiş kimse" anlamına gelir; sıfat olarak kullanıldığında ise, gnostisizm sözcüğünün sıfatı olup "gnostisizm ile ilgili" anlamına gelir. Maddi dünyanın günahkâr olduğu fikrine dayanan çeşitli inanç ve dinlere atıfta bulunur. Genellikle dünyanın şeytan benzeri bir ruh tarafından yaratıldığına inandılar ama Tanrı tarafından değil. Kurtuluşa genellikle yargılama yoluyla değil, fiziksel dünyadan kaçarak inanırlar.

İrinaios, Smyrna’da 126 yılında doğup, Lyon’da 202 yılında Tours’lu Gregorius’a göre din şehitliği mertebesine yükselmiştir. Hristiyan apolojistiydi. Yortusu 28 hazirandadır, Ortodoks Kilisesi'ne göre ise 23 auğustostadır. 21 Ocak 2022'de Papa Franciscus onu "Birliğin Doktoru" unvanıyla Kilise Doktoru ilan etti.

Sezgi; felsefe, mistisizm, ezoterizm ve farklı öğreti sistemlerinde farklı anlamlarda kullanılan terim.
Tatianus putperest bir aileden doğan, sonraları Hristiyanlığı seçen bir Hristiyan apolojisti. Tatianus'un bir süre Roma'da yaşayıp daha sonra Edessa'ya döndüğü bilinir. Bardesanes ile çağdaş olan Tatianus Süryani edebiyatına büyük katkılarda bulunmuştur.
Gnostisizm Antik Mısır hermetizmini, Antik Yunan ezoterizmini, İbrani geleneklerini, Zerdüştçülüğü, bazı Doğu geleneklerini ve dinlerini, Hristiyanlığı eklektik bir tutumla sentezleyen, birçok tarikâtın benimsediği mistik felsefeye verilen genel addır. Daha açık bir ifade ile Gnostisizm, hakikatin bilgisine ilham keşf ve sezgi ile ulaşılacağını savunan mistik bir felsefi düşüncedir.
Akl-ı Faal ya da Demiurgos, birçok kültürde görülen Dünya’yı oluşturan ilaha eski Yunan geleneğinde verilen addır. Bu ad, “insanlar” anlamındaki “demos” sözcüğü ile “iş” anlamındaki “ergon” sözcüğünden türetilmiş olup “insanlar için imal eden, şekil veren, mimar” anlamına gelmektedir. Fakat bu ilahın Yaratıcı olmadığı da belirtilir. Akl-ı Faal'in en belirgin özelliği bir şeyi yoktan var etmemesidir; yaratmaz, yoktan bir şey var etmez, fakat yaratılmış olana biçim vererek bir şeyler meydana getirir, yaratılmış olanı düzenleyerek yeni yeni şeyler meydana getirir. Dünya'yı da böyle, biçimlendirerek ve unsurlarını düzenleyerek oluşturmuştur. Bu ilah sembolünün, özellikle Platoncular ve Gnostiklerce kullanılmış olduğu görülmektedir.

Sâbiîler güney Mezopotamya ovasına özgü etno-dinsel bir gruptur ve tek tanrılı Gnostik bir din olan Sâbiîliğin takipçileridir. Muhtemelen antik çağlardan kalan son Gnostik gruplardan biri ve vaftizi ilk uygulayanlardandır. Sâbiîler, bugün günlük Irak Arapçası ve Modern Farsça konuşuyor olmalarına rağmen, geçmişte Aramice'den gelişen bir Sami dili Sâbiîce'yi anadili olarak kullanmaktaydı. Sâbiîce esas olarak ayin dili olarak korunmuştur. 2003 Irak Savaşı'ndan sonra 60.000-70.000 kişilik Iraklı Sâbiî topluluk dünyaya dağıldı; topluluğun çoğu komşu İran, Suriye ve Ürdün'e taşındı veya Orta Doğu'nun ötesinde diaspora toplulukları oluşturdu. İran Sâbiîleri ise dinsel zulümlerin bir sonucu olarak sayıca azalmaktadır.

Mani dini veya Maniheizm, 3. yüzyılda Pers İmparatorluğu içinde, "Peygamberlerin Mührü" yani "son peygamber" olduğuna inanılmış Mani tarafından kurulmuş ve kısa sürede hızla geniş bir coğrafyaya yayılmış büyük bir dindi. Bu dinin önemli kutsal metinlerinden biri Arzhang'dı. Mani dini en parlak dönemini 8. yüzyılda Uygur Devleti'nin millî dini olarak ilan edilmesi ile yaşadı. Mani kelimesi eski Türkçe "Mengü" ve Çağatay Türkçesinde "Tanrı" demektir.
Codex Askewianus ya da Askew Codex, Kıpti dilinin sahidi lehçesinde kaleme alınmış, esasen Yunancadan çevrildiği düşünülen gnostik içerikli el yazmaları. El yazmaları arasında önemli bir metin olan Pistis Sophia adlı eser de bulunmaktadır. El yazmaları ismini, bir doktor olan Anthony Askew'den almaktadır. Askew el yazmalarını 1785 yılında British Museum'a satmıştır. Bugün el yazmaları Britanya Kütüphanesi'nde MS. Add. 5114 imzası altında korunmaktadır.
Sethianizm, milattan önce 2. ve 3. yüzyıllar arasında Gnostisizm akımından gelişerek ortaya çıkan, içerisinde Hellenist Yahudilik felsefesi, Hristiyanlık ve Platonizm unsurları barındıran bir akımdır.
Simon Magus, bahsi Yeni Ahit'in Elçilerin İşleri kitabının 8, 9-24 kısmında geçen bir kişidir. Bazı uzmanlara ve ilk Kilise yazıtlarına göre, Simun bütün hristiyan sapkınlıkların ve hristiyan Gnostiklerin babasıdır.
Arkonların Tabiatı ya da Arkonların Hakikati, 1945 yılından bulunan Nag Hammadi metinleri arasında yer alan ve içeriğiyle bilim dünyasının büyük ilgisini çeken bir metindir. Gnostik bir metin olarak kabul gören Arkonların Tabiatı, içerik itibarıyla tanrısal alem, düşüş, maddi alem, maddi alemin yöneticileri, insanın oluşumu gibi konuları tematize eder.

Yuhanna'nın Gizli Kitabı ya da Yuhanna Apokrifi, Nag Hammadi kütüphanesinde 3 farklı versiyonu ele geçen, içerisinde yaratılış mitinin yanı sıra kötülüğün kaynağı ve kötü alemden semavi aleme nasıl yükselinebileceği sorununa cevap arayan gnostik bir metindir. Nag Hammadi'de keşfedilmesinden önce 19. yüzyılda ele geçen, milattan sonra 5. yüzyılda yazıldığı tahmin edilen ve Berlin'e getirilen ve bu nedenle Berlin Kodeksi olarak da bilinen kodekste de aynı metnin kısa bir versiyonu bulunmaktadır. Ancak MS 180'li yıllarda İreneyus'un heretiklere karşı yazdığı metinlerde bu metne atıfta bulunması nedeniyle, daha erken bir tarihte kaleme alındığı, ancak zamanla geliştirildiği düşünülmektedir.
Doketizm İsa'nın yeryüzündeki yaşamı boyunca gerçek ya da doğal bir bedeni olmadığını, bedeninin yalnızca bir görüntüden ibaret olduğunu öne süren öğretidir.
Nag Hammadi Kütüphanesi 1945'te Yukarı Mısır'da Nag Hammadi kasabası yakınlarında keşfedilen erken Hristiyan ve Gnostik metinlerin bir koleksiyonudur.