İçeriğe atla

Nohud-âb

Nohud-âb
Ülke(ler)Türkiye
YaratıcısıOsmanlı mutfağı
TipiÇorba

Nohud-âb(Nohut çorbası) nohut ile yapılan çorbadır. Osmanlı mutfağında bulunur. Kitâb-ı Me'kûlât'ta nohut çorbasının içerisine mumbar dolması ve et konulmaktadır. Diğer yemek kitaplarında olmayan bu eklemenin yerel bir pişirme tarzı olduğu düşünülebilir.

Osmanlı Mutfağındaki Çeşitleri

Kitâb-ı Me’kûlât'ta tarif şu şekildedir: Bir semiz kalye et vuralar. Ya koyun ya kuzu ya tavuk ola. Bir haranıya suyla vuralar, pişe. İçine tuzunu ve biber dahi koyalar. Ve hem kabı soyulmuş bol nohut dahi koyalar. Hemen harcı nohut ola. Ve bir miktar dahi et kıyma [edip] ve kıyma soğan edip ve döğülmüş biber edip birbirine karıştırıp içine koyalar, dolduralar. Dahi et içine salalar. Biraz kaynaya. Biraz piştikten sonra eti ve mumbarı çıkarıp kavuralar. Ve bir akçelik safran alıp onlar[ın] içine koyalar. Denk ola, güzel koyulunca tamam olup, ılışıp kotaralar. Onu ve mumbarı doğrayıp üzerine düzeler, yüzleyeler.

Ağdiye Risalesi’nde ise tarif şöyledir: Evvelâ nohudu suda nak’ idüp kışrını izale eyledikten sonra nak' olunan su ile tencerede tamam yumuşayınca pişüp ve suyunu süzüp kefçe ile gereği gibi sahk idüp kefkirden geçirüp ba'dehu tavuk suyu yahut et suyu ile tekrar itidale gelince pişüreler. Ber-minval-i muharrer kışrı izale olduktan sonra nohudu kurudup ba'dehu havanda dakk idüp eledikten sonra dahi tahrir olunduğu vech üzre tabh olunsa olur ancak bu tavır vakte muhtaç evvelkisi âsân defaten olur.

Ali Eşref Dede’nin Yemek Risalesi'nde de tarif Ağdiye Risalesi ile aynıdır.[1]

Basılı ilk yemek kitabı Melceü’t-Tabbâhîn'de nohut çorbası olarak tarifi verilmiştir.Tarifi:Nohut tan çorba dır. Gayet latif ve ziyade mukavvidir. Tarîk-i tabhı: Evvela nohudu suda haşlayıp kabuğunu izale eyledikten sonra haşlanan suyuyla tencere de tamam yumuşayınca pişirip ve suyunu süzüp kepçe ile gereği gibi ezip kevgir den geçirip badehu tavuk suyu yahut et suyu yla tekrar itidale gelince pişireler yahut berminvâl-i muharrer kabuğu çıktıktan sonra nohudu kurutup badehu havan da dakk edip elek ten eledikten sonra tahrir olunduğu minval üzere tabh olunsa da olur. Ancak bu tarz vakte muhta olup evvelki defaten olabilir.[2]

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 5 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 17 Ekim 2021. 
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 3 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 21 Mart 2022. 


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kütahya (il)</span> Türkiyenin Ege Bölgesinde bir il

Kütahya, Türkiye Cumhuriyeti'nin Ege Bölgesi'nde yer alan bir ilidir.

<span class="mw-page-title-main">Said Nursî</span> Kürt asıllı Türk İslam âlimi

Sait Okur, bilinen adıyla Said Nursî, Kürt İslam âlimi, müfessir ve yazar. Dârü'l-Hikmeti'l-İslâmiye azalığı, Birinci Dünya Savaşı'nın Kafkasya Cephesi'nde milis alay kumandanlığı yapmıştır. İslam üzerine yazılmış ve 300 kadar ayeti tefsir eden Risale-i Nur isimli 50'den fazla dile çevrilen külliyatın yazarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Tarhana çorbası</span>

Tarhana çorbası, Anadolu, Balkanlar ve Orta Asya gibi geniş bir coğrafyada çeşitli yapım şekilleriyle görülen çorba çeşididir. Önemli bölümü yoğurttan oluşan Tarhana çorbası besleyici olduğu kadar kuru toz şeklinde olduğu için uzun süre saklanabilir.Mecmuâ-i Fevâid, Ali Eşref Dede'nin Yemek Risalesi, Melceü’t-Tabbâhînde tarifi verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Mantı</span> Genellikle kıyma ile hazırlanan içli hamur işi yemek

Mantı, çeşitli baharatlarla çeşnilendirilen kıymanın, küçük hamur parçalarının içine konulması ve bu hamur parçalarının suda haşlanması ile yapılan yemektir. Türk mutfağının olduğu kadar Orta Asya mutfaklarının da bir parçası olan mantı, eski SSCB ülkelerinde de popüler bir yiyecektir. Ayrıca Afganistan, Balkanlar, Kuzeybatı Çin ve Pakistan'ın Peşaver şehrinde de mantı tüketilmektedir. Mantı, Uzak Doğu'da baozi (包子) ve mandu adları ile anılan etli/sebzeli hamur yemeklerine benzemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kânûn-ı Esâsî</span> Osmanlı Devletinin ilk ve son anayasası (1876–1878, 1908–1921)

Kânûn-ı Esâsî veya 1876 Anayasası, Kânûn-ı Esâsî çeviri olarak "temel kanun" ya da "anayasa" anlamına gelmektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk ve son anayasasıdır. 23 Aralık 1876'da ilan edilmiş, 1878'de II. Abdülhamid tarafından askıya alınmış, 24 Temmuz 1908 II. Meşrutiyet’in ilanı sonucunda yeniden yürürlüğe girmiştir. 1921 Anayasası'nın kabul edildiği 20 Ocak 1921 tarihi ile 1924 Anayasası'nın yürürlüğe girdiği 24 Mayıs 1924 tarihi arasında ise kısmen yürürlükte kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Pargalı İbrahim Paşa</span> 29. Osmanlı sadrazamı

Pargalı İbrahim Paşa, Makbul İbrahim Paşa, Frenk İbrahim Paşa, Damat İbrahim Paşa ya da öldürüldükten sonraki ünvanıyla Maktul İbrahim Paşa, I. Süleyman saltanatı döneminde 27 Haziran 1523 - 15 Mart 1536 tarihleri arasında sadrazamlık yapan, önemli siyasal ve askerî olaylarda rol oynayan Osmanlı devlet adamı. Sahip olduğu yetkiler sebebiyle Osmanlı İmparatorluğu dış siyasetinin beyni olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Muhallebi</span> Türk mutfağından sütlü tatlı

Muhallebi, süt kullanılarak yapılan ve soğuk servis edilen bir çeşit tatlı. Sakızlı muhallebi, su muhallebisi gibi çeşitleri bulunmaktadır. Efsanelerde tatlının kökeni Sasani İmparatorluğu'na dayandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Çorba</span> sıvı, tuzlu yiyecek, genellikle sıcak yenir

Kökeni Sanskritçe’den gelen İngilizce çorba (soup) kelimesi, ‘iyi beslenme’ anlamı taşır. Yaklaşık 10 bin yıl öncesinde çorba hazırlandığını ve içildiğini gösteren kayıtlar bulunmaktadır. Çinde 2400 yıllık çorba arkeologlar tarafından Şian antik kentinde bulundu. İnsanlığın çorbayla tanışması, MS 3. yüzyıla rastlıyor. O devrin azizlerinden olan St. Patroklus, arpa ekmeğini suya batırıp üstüne tuz serperek yermiş. Bu daha sonraları, karanlık çağlardan itibaren Avrupa'nın beslenme sistemine girecek çorbanın ilk hali olarak karşımıza çıkıyor. Avrupa'da alta ekmek koyup, üstüne su veya etsuyu dökerek yapılan çorba çeşidi bugün Fransızlar'ın ünlü soğan çorbası olarak hala yerini koruyor

<span class="mw-page-title-main">İslam'da keyif verici maddeler</span>

İslamiyet ile alkollü, alkolsüz olan içecekler ve tütün vs. mamüllerin ilişkisi İslam toplumları tarihi içinde dini olduğu kadar da sosyo-ekonomik ilişkiler ile bir arada değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu ilişki ilgili coğrafya, etnik-kültürel çeşitlilik çerçevesinde bakıldığında çeşitlilik arz etmektedir. İslamiyet bir din olduğu kadar aynı zamanda çeşitli kültürel öğelerin bir arada etkileşim içinde olduğu toplumların diğer kültürel ögelerinden birini oluşturmaktadır. İslam toplumlarının tarihi geçmişlerinin sosyal katmanlarına yönelik mikrotarihsel analizler ekseninde incelenmesi keyif verici maddelerle İslam toplumlarının ilişkisini açığa çıkarmak adına gereklidir. Bu yapıldığında İslam hukukunun maddeleri dışında İslam toplumlarındaki yaşantıların sunduğu veriler İslamiyet ile keyif verici maddelerin ilişkisinin derin analizleri gerektiren ve sanıldığından çok daha karmaşık bir ilişki olduğunu ortaya koyacaktır.

Melceü’t-Tabbâhîn (Aşçıların Sığınağı)(ملجأ الطباخين), Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şâhâne hocalarından Mehmed Kâmil’in yazdığı ve 1844’te taşbaskı halinde yayımlanan ilk yemek kitabıdır. Çorbalar, kebaplar, et yemekleri, külbastılar, yahniler, köfteler, pilakiler, börekler, sıcak ve soğuk tatlılar, zeytinyağlılar, pilavlar, hoşaflar, şuruplar vs. olmak üzere on iki fasıldan oluşmaktadır.

Ali Eşref Dede'nin Yemek Risalesi, Osmanlı'da yazılan ikinci yemek kitabıdır.1856 - 57 yıllarında Ali Eşref Dede, Melceü’t-Tabbâhîn yemek kitabından on iki on üç sene sonra bu kitabını yazmıştır.İçindekiler çorbalar, salata ve turşular, kebaplar, külbastılar, helvalar ve kadayıflar, paluzeler ve dondurmalar, kurabiyeler, revani ve benzerleri, turşular, hamurdan yapılan yemekler, lalanga ve börekler ,dolma çeşitleri, patlıcandan yapılmış paçalar ve mücverler, köfteler, ıspanak ve kabak türü sebze yemekleri, ilik yapımı ve yahniler,pilav çeşitleri, hoşaflar ve kompostolar ve suyu buz dondurmanın yoludur.

<span class="mw-page-title-main">Herîse</span>

Herîse Osmanlı mutfağında bulunan bir çeşit keşkektir. Herise ayrıca Tekirdağ geleneksel mutfağında bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Dâne-i kâbuniyye</span>

Dâne-i kâbuniyye etli, nohutlu, baharatlı pirinç pilavıdır. Osmanlı mutfağında bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Balık çorbası</span>

Balık çorbası balık ile yapılan bir çorbadır.

<span class="mw-page-title-main">Süt kebabı</span>

Süt kebabı, kuzu veya koyun eti ile yapılan bir kebaptır.

<span class="mw-page-title-main">Muhzır kebabı</span>

Muhzır kebabı (Mübaşir kebabı),kuzu veya koyun eti ile yapılan bir kebaptır.