İsmâilîlik, adını İsmâil b. Ca'fer es-Sâdık'tan alan Şii mezhebi.
Alamut Kalesi, ya da Elemût – Belde't-ûl'İkbâl ; Nizârî-İsmaili Devleti'nin ve Haşhaşîler tarikatının yönetim merkezi konumunda olan ve Hazar Denizi güneyinde, İran'ın Kazvin şehri sınırları içerisinde yer alan bir kaledir. Kelime mânâsı olarak "Kartal Yuvası" anlamına gelmektedir. Rivayete göre Cüstânîler kralı Veşudan İbn-i Cüstan tarafından inşa ettirilmiştir. Ebced hesabına göre ise "Elemût", Hicrî 483 yılına tekâbül etmektedir ki, bu sayı da kalenin tarikat kurucusu Hasan Sabbah tarafından zaptedildiği yıla karşılık gelmektedir. Alamut Kalesi, Hasan bin Sabbah tarafından fethedilene kadar Cüstânîler'in denetimi altında kalmıştır. Hasan Sabbah'ın eline geçen kale, Haşhaşiler'in karargâhı hâline gelmiştir. Kale, 1256 yılında, Bağdat İşgali'ne giden Hülâgû Han komutasındaki Moğol ordusu tarafından Haşhaşiler'i yok etmek amacıyla ele geçirilmiş ve kalede bulunan neredeyse tüm Haşhaşiler öldürülmüştür. Kale tahrip edilmiş, içinde bulunan ünlü kütüphanesi de yakılmıştır.
Nizârîlik, İslam'ın Şia mezhebi olan İsmâilîyye mezhebinin alt kollarından biridir.
Mustâlîlik, Şiîliğin İsmâilîyye mezhebinin Mustâ‘lî fıkhını tâkip eden kolu.
Davudî İsmailîlik veya Davudî İsmailîyye, Nizarî İsmailîlik'ten sonraki en yaygın İsmailiyye koludur. Kökeni birçok ayrışmaya dayanmaktadır. 1094 yılında Fâtımî Hâlifesi ve sultanı Ebû Tamîm Ma’add el-Mûstensir bil-Lâh'ın ölümünün ardından halef oğul Nizâr'ın yerine daha küçük olan ʿAhmed el-Mustâ‘lî vezir El-Melik el-Efdâl ibn Bedr el-Cemâli Şehenşâh tarafından tahta geçirilmiş ve imâm olarak ilân edilmiştir.
Mustasım veya uzun olarak el-Mûsta'sım bi'l-Lâh es-Sânî Tam Adı: Ebû Yahya Zekerîyâ' "el-Mûsta'sım bi’l-Lâh es-Sânî", . 66. İslam Halifesi. Abbasi hanedanından olup 1377 yılında ve 1386-1389 yılları arasındaki dönemde Memlük Devleti'nin koruması altında Kahire'de halifelik yapmıştır. Halife olduğu zaman aldığı "el-Musta'sım bi’l-Lâh" lâkâbı 1258'de Moğollar tarafından Bağdat'ta öldürülen Ebû Ahmed "el-Mûsta'sım bi’l-Lâh" 'Abd Allâh bin el-Mansûr el-Mûstensir'e izâfetendir. Bu nedenle bazı kaynaklar tarafından "İkinci Musta'sım bi’l-Lâh" da olarak anıldığı olur.
Fâtımîler devrinde Alevîler Hicrî üçüncü asırda Afrika'da devam eden propagandalar neticesinde Fâtımîler'in yayılmaları da daha hızlı ilerlemekteydi. Doğudan batıya doğru durmadan akın eden Alevîler Ehl-i Beyt’in maruz kaldıkları haksızlıkları en feci bir tablo şeklinde tasvir ederek Afrika halkını şiddetli bir Alevîlik yandaşlığıyla Abbâsîler aleyhine teşkilâtlandırıyorlardı. İşte böyle bir ortamda “Ebû Muhammad Ubeyd Allâh el-Mehdi Billah ibn Razî ʿAbd Allâh” Rakkade kentinde hilâfet ilân ederek “Benî Merdar”, Cezâyir merkezli “Benî Rüstem Haricî Hanedânlığı” ve “Benî İdris Alevî Hanedânlığı” hükûmetlerini nihâyete erdirdi. Bu yoğun çalışmalar neticesinde istilâ hudutları da genişleyerek “Delta” kıt’asına kadar dayandı. Sonunda Mısır’ın “Mûiz’ed-Dîn Allâh” tarafından feth edilmesi üzerine Fâtımîler, olanca güçleriyle Abbâsî Hâlifeliği’nin kaşısına çok kuvvetli bir “Alevî Devleti” olarak dikilmeyi başardılar. Hicrî dördüncü asrın ortasında H. 358 / M. 969 tarihinde Kahire kenti inşa edilerek, sadece Şiîliğin eğitim ve öğrenimi maksadıyla meşhur “Ezher Medresesi” kuruldu. Sünnî Ulemâ tedrisattan men'edildiği gibi yeni şehir Kahire de Fâtımî Payitahtı olarak seçildi.
Mûstensir veya El-Mûstensir Billâh veya tam künye Ebū Tamīm El-Mustensir Billāh Maāḏ Bin aẓ-Zāhir, (Arapça:. Adı "El-Mûstensir Billâh", Allah'a kendisini zafere erdirmesi için yakaran anlamına gelmekte idi.
Nizari fıkhı, İsmâil’îyye mezhebinin bir kolu olan Nizarîlik şubesinin kendine has İslâmî hukûk, ilke ve kurallarını tanımlayan, temelleri Meymûn’ûl-Kaddâh ve oğulları tarafından atılan Bâtınî fıkıh öğretisi. Bu fıkha göre İmâmet sona ermemiş olup hâlâ babadan oğula geçmektedir. Günümüzdeki imâmları Nizârîlik mezhebinin Kırk Dokuzuncu İmâm-ı Zamânı olan IV. Ağa Han'dır. Nizârî mezhebinin âkidesine göre İmâmet babadan oğula geçmek suretiyle hiç kesintiye uğramadan günümüze kadar ulaşmıştır. Nizar'ın Mısır'dan ayrılması ve vefât etmesinden sonra ise oğlu El-Hâdî bin el-Nizâr'ın Elemût Kalesi'nde Gayba halinde "Gizlenen-İmâm" olarak İmâmet'i devam ettirdiğine inanılmaktadır.
Mustâ'li fıkhı ya da Tâyyîb'îyye; Mustâ‘lî Mezhebi'nin fıkıh sistematiğidir. İmâmet Et-Tâyyîb Ebû’l-Kâsım ile sona ermiştir. Bu görev "Dâ'î el-Mutlaklar" aracılığıyla icra edilmektedir. Tâyyîb, Davudî İsmailîlik, Süleymânî, Kutbî ve Alavî Buhralarca "Gizlenen son imâm" olarak bilinir. İsnâ‘aşer’îyye'deki Muhammed Mehdi'nin rôlünü üstlenen İmâmdır.
Musta'li veya Ahmed El-Mustâ‘lî veya tam kunye Ebū el-Kāsım el-mustaʿlī bi-llāh ʾaḥmad bin al-mustenṣir, Arapça: أبو القاسم "المستعلي بالله" أحمد بن المستنصر. Dokuzuncu Fâtımî Hâlifesi ve İsmâilîyye-Mustâlîlik Mezhebi'nin "On Dokuzuncu İmâmı".
Amir veya El-Âmir bi'Ahkâmillâh Tam Adı: Ebû Ali Mansur ibni el-Mustâ‘lî el-Âmir bi'Ahkâmi’l-Lâh Onuncu Fâtımî Hâlifesi ve İsmâilîyye-Mustâlîlik Mezhebi'nin "Yirminci İmâmı".
Et-Tâyyîb Ebû’l-Kâsım. Evvelki hâlife El-Âmir bi'Ahkâmi’l-Lâh'ın oğlu olan "Ebû’l-Kâsım" İsmâilîyye-Mustâlîlik mezhebinin Mustâ‘lî fıkhına göre yirmi birinci İmâmdır.
Dâvet ya da dâvah Müslüman olmayan birisine İslam'ın öğretilmesi demektir. Dâvet yapan Müslüman ise ya bir din görevlisi ya da gönüllü olarak çaba sarf eden bir dâ‘î olur. Dâ‘î'nin çoğulu ise Du‘ât olarak tanımlanmaktadır.
Dâ'î İsmâilîyye mezhebinin İslâmiyet ve İsmâilîlik mezhebine dâvet için görevlendirmiş olduğu din adamlarına verilen ad. Geniş anlamda, insanlar arasında bir diyalog ortamı oluşturduktan sonra onları İslâm'ı anlamaya ve uygulamaya, dua etmeye, İslâmî usullere göre yaşamaya ve ibâdet yapmaya çağıran kişi olarak tanımlanır. Dâ'î birçok hal için Hristiyanlıktaki misyonerlerin eşdeğeri olarak algılanabilir.
Abd'ûl-Melik bin Attaş Fâtımîler Hâlifeliği devrinde Ebû Tamîm Ma’add el-Mûstensir bil-Lâh'ın İsfahan Bâb-ı Hûcceti ve Dâ’î-i Â'zamı.
El-Kahir bin el-Môhtadî bi-Kuvvet'ûl-Lâh / bi-Ahkâmî'l-Lâh "Elemût Üçüncü Gizlenen imamı". Hicrî: 552-557 / M: 1157-1162 yılları arasında Elemûtlar-Nizârî Devleti hükümdârı ve Nizârî Bâtınî-İsmâ‘îl’îyye Mezhebi'nin Yirmi İkinci İmâm-ı Zamânı. Elemût kayıtlarındaki asıl adı "I. Hasan" ya da "Hasan-ı Evvel bin el-Muhammed bin Ali".
El-Hâdî bin el-Nizâr ya da Ebû Ali Hasan ; "Elemût Birinci Gizlenen-İmâmı". Hicrî 490-530 / M. 1097-1136 yılları arasında Elemûtlar-Nizârî Devleti hükümdârı ve Nizârî Bâtınî-İsmâ‘îl’îyye Mezhebi'nin Yirminci İmâm-ı Zamânı.
Bedr el-Cemâli (Arapça: بدر الجمالى; Fatimiler Devleti'nde Halife Mûstensir'in hilafet döneminin son 20 yılında "Emîr el-Cûyuş", "Bedî el-Du'at" ; ve Vezir unvanlarını taşıyan bir asker kökenli devlet adamı.
Hâfız veya El-Hafız li-Din Allah Tam Adı: Ebu-l-Maymun Abdulmecid bin Muhàmmed bin al-Mustànṣir El-Hàfız li-din-Allah