İçeriğe atla

Nispi Gelir Hipotezi

Nispi Gelir Hipotezi, James Duesenberry tarafından geliştirilen ve gelirin istikrarsız, tüketimin ise istikrarlı olduğunu belirten hipotezdir. Hipotezin esası, ailelerin tüketim harcamalarının istikrarlı olduğu, gelirde gerileme olmasına karşın tüketim harcamalarının gerilemediğidir. Bunun nedeni de, nispi gelir düzeylerine göre gruplara ayrılan ailelerin kendi gelir gruplarının yaşam standardından daha alt bir gelir düzeyi grubunun yaşam standardına düşmeyi istemedikleri için alıştıkları tüketim harcamalarını kısmak istememeleri olarak açıklanmaktadır.

Kaynakça

  • Duesenberry, J. S. Income, Saving and the Theory of Consumer Behaviour. Cambridge: Harvard University Press, 1949.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">John Maynard Keynes</span> İngiliz ekonomist (1883-1946)

John Maynard Keynes, radikal düşünceleriyle ekonomide yeni bir akım başlatan Britanyalı iktisatçı.

<span class="mw-page-title-main">Enflasyon</span> mal ve hizmetlerin zaman içinde değerinin artması, hayat pahalılığı

Enflasyon veya parasal şişkinlik, ekonomideki mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki genel artıştır. Bu genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılarak ölçülür. Genel fiyat seviyesi yükseldiğinde, her bir para birimi daha az mal ve hizmet satın alır; sonuç olarak, enflasyon paranın satın alma gücünde bir azalmaya karşılık gelir. TÜFE enflasyonunun tersi, mal ve hizmetlerin genel fiyat seviyesinde bir düşüş olan deflasyondur. Enflasyonun yaygın ölçüsü, genel bir fiyat endeksindekinin yıllık olarak yüzde değişimi olan enflasyon oranıdır. Hanelerin karşılaştığı fiyatların hepsi aynı oranda artmadığından, bu amaçla genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Parasalcılık</span>

Parasalcılık veya monetarizm, 1976 Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanan Amerikalı iktisatçı Milton Friedman tarafından geliştirilmiş bir teoridir.

Yatırım, belirli bir kaynağın ya da değerin, gelir sağlamak amacıyla kalıcı bir biçimde kullanılmasıdır. Tüketim kavramından temel farkı, kullanılan kaynak ya da değerin işlem sonunda tükenmemesidir. Yatırım harcamasının sonucunda ortaya çıkan yatırım, orta ve uzun dönemde getiri sağlamaya devam eder.

Millî gelir ile ilgili iki temel kavram vardır. Bunlar Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) ve Gayri Safi Millî Hasıla (GSMH) kavramlarıdır. GSYİH, bir ülkenin sınırları içerisinde hem o ülkenin yurttaşları hem de yabancılar tarafından elde edilen gelir, GSMH ise bir ülkenin yurttaşları tarafından o ülkenin sınırları içerisinde ve sınırları dışında elde edilen geliri ifade eder.

Tüketim; üretilen mal ve hizmetlerin; gereksinim ve isteklerini karşılamaları amacıyla insanlar tarafından kullanılmasıdır. Keynesçi ekonomide tüketim, bireysel tüketim harcaması demektir ve tüketim fonksiyonu ile gösterilir. Tüketim fonksiyonunun en önemli kısmı marjinal tüketim eğilimidir. MPC elde edilen her yeni gelirin yüzde kaçının tüketim harcamaları için değerlendirildiğini gösterir.

Gıda ya da besin, yaşamı sürdürmek için gereksinim duyulan inorganik ve organik kimyasal maddeleri topluca belirten terim.

<span class="mw-page-title-main">Devlet bütçesi</span> kamu gelir ve giderlerinin, yasama organı tarafından onaylanarak, hükûmet tarafından yürütülüp uygulanmasına izin veren bir kanun, bir hukuki belge

Devlet bütçesi, kamu gelir ve giderlerinin, yasama organı tarafından onaylanarak, hükûmet tarafından yürütülüp uygulanmasına izin veren bir kanun, bir hukuki belgedir. Bir başka deyişle kamu kaynaklarının toplanması ve harcamaların yapılması için hükûmetin, ulusal egemenliği temsil eden parlamentodan aldığı bir yetkidir; bu bağlamda toplum ile siyasi iktidar arasında kaynakların kullanımı konusunda yapılan bir sözleşme olarak görülebilir.

Marjinal tüketim eğilimi, bir tüketicinin net gelirinde oluşan artışın harcamalarına ne derecede etki ettiğini gösteren bir parametredir.

<span class="mw-page-title-main">Franco Modigliani</span> İtalyan-Amerikalı ekonomist (1918 – 2003)

Franco Modigliani. İtalyan asıllı ama 1946'da ABD vatandaşlığına geçmiş olan iktisatçı. 1985'te Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanmıştır.

Keynesyen iktisat veya Keynesçilik, adını İngiliz ekonomist John Maynard Keynes'ten alır), toplam talebin ekonomik çıktı ve enflasyonu nasıl güçlü bir şekilde etkilediğine dair çeşitli makroekonomik teori ve modellerdir. Keynesyen görüşe göre, toplam talep ekonominin üretken kapasitesine eşit olmak zorunda değildir. Bunun yerine, üretimi, istihdamı ve enflasyonu etkileyen - bazen düzensiz davranan - bir dizi faktörden etkilenir.

Bu, çeşitli kriterlere göre ülke ve bölge listelerinin bir listesidir. Bir ülke veya bölge, ulus veya devlet anlamında coğrafi bir alandır.

Finler, Finlandiya'da yaşayan yerli halkın etnik kökenidir.

<span class="mw-page-title-main">Gayrisafi yurt içi hasıla</span> Bir ülkede üretilen mal ve hizmetlerin piyasa değeri toplamı

Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH), bir ülke veya ülkeler tarafından belirli bir zaman diliminde üretilen ve satılan tüm nihai malların ve hizmetlerin piyasa değeri’nin parasal bir ölçü’südür.

<span class="mw-page-title-main">Gaia hipotezi</span> James E. Lovelock ve Lynn Margulis tarafından geliştirilmiş hipotez

Gaia hipotezi, Gaia kuramı ya da Gaia prensibi, biyosferin ve yerkürenin fiziki bileşenleri sayılan atmosferin, kriyosferin (buzullar), hidrosferin ve litosferin, karmaşık bir karşılıklı etkileşim sistemi içinde bir araya gelerek bir bütünlük oluşturduğunu ileri süren ekolojik bir kuram ya da hipotezdir. Bu hipotezde, yeryüzündeki iklimsel ve biyojeokimyasal koşulların ve süreçlerin bu karşılıklı etkileşim sistemi çerçevesinde aynı yönde gelişme ve değişme eğilimi içinde oldukları öngörülmektedir. Hipotez başlarda James Lovelock tarafından yerküreyi konu alan bir geri besleme hipotezi olarak ortaya atılmıştır. Lovelock'un, hipotezi için seçtiği adlandırma Yunan mitolojisinde yeryüzünü simgeleyen tanrıça Gaia'ya dayandırılmaktadır. Hipotez sıklıkla, yerkürenin tek bir organizma gibi göründüğü / davrandığı olarak anlaşılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Engel Yasası</span>

Engel Yasası, gelir arttıkça, gıdaya yapılan toplam harcama artsa bile, gelirden gıdaya harcanan oranın azaldığı gösteren bir iktisadi gözlemdir. Başka bir ifadeyle, gıdaya harcanan gelirin talep esnekliği 0 ile 1 arasında bir değer alır.

Alt orta sınıf, toplumun orta sınıfının alt kategorilerinden biridir ve sosyal sınıf yapısında önemli bir role sahiptir. Alt orta sınıf, genellikle beyaz yakalı çalışanlar, memurlar, işçiler ve küçük iş sahipleri gibi meslek gruplarını içerir. Bu sınıf, gelir ve yaşam tarzı açısından orta sınıfın altında yer alır, ancak düşük gelirli veya yoksul sınıfın üzerindedir.

Tüketim bulmacası, J.M Keynes'in oluşturduğu mutlak gelir hipotezindeki varsayımlardan birine göre bir hane halkının gelirleri arttıkça tüketimin toplam gelir içerisinde payı düşmektedir. Bu varsayımın ekonometrik modellerle test edilmesi için ekonomistler farklı gelir gruplarındaki hane halklarını ve bunların tüketim eğilimleri arasındaki ilişkileri incelemeye başlamışlardır. Bu çalışmalardan ilki yatay kesit analizleridir. Yatay kesit analizlerine göre geliri daha yüksek hane halkları daha fazla tasarruf ederler ve tüketimin bütçe içerisindeki oranı gelirin artışıyla birlikte azalır.

<span class="mw-page-title-main">Tüketim teorileri</span>

Tüketim teorileri, mikroekonomideki temel kavramdır. Tüketim teorilerinde çeşitli ekonomik kararlar incelenir. Fayda tüketim teorisinin temellerinden biridir. Tüketim sisteminde ana faktör imalatçılardır.Tüketim konusunda arz ve talep önemlidir.Tüketici talep eder.Üretici arza sunar.

Transfer harcaması, bir devletin yatırım yapmak veya reel çıkar elde etmek amacı olmadan, sosyal veya mali amaçlı yaptığı bir tür kamu gideridir. Bu tür harcamaların milli gelir üzerinde doğrudan bir etkisi olmaz. Genellikle devletler sosyal olarak avantajsız vatandaşlarına yardımcı olmak, halkı doğrudan etkileyen iş ve iş yerlerini desteklemek ya da faiz ödemelerini yapmak için transfer harcaması yapar.