
Sümerler, yaklaşık MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde yerleşik hayata geçmiş olup medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır. MÖ 6'ncı ve 5'nci milenyumda Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı dönemi arasında ortaya çıkmış olup Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilmektedir.
Havva, değişik inançlarda ve İbrahimî dinlerde ilk insan Âdem'in eşidir. Bu dinlere göre tüm insanlar Âdem ve Havva'nın çocuklarıdır. Bazı Batı dillerinde Eski Ahit'ten geldiği şekliyle Eva diye adlandırılır.

Enlil, daha sonra bilinen adıyla Elil veya Ellil, rüzgâr, hava, yeryüzü ve fırtınalarla ilgili Antik Mezopotamya tanrısıdır. İlk olarak Sümer panteonunun baş tanrısı olarak kaydedilen Enlil, daha sonra Akadlar, Babilliler, Asurlular ve Hurriler tarafından da tapınılan bir tanrı hâline gelmiştir. Enlil'in ana tapınma yeri, bizzat Enlil tarafından inşa edildiğine inanılan ve gökyüzü ile yeryüzünün "bağlantı noktası" olarak kabul edilen Nippur kentindeki Ekur tapınağıdır. Enlil, bazen Nunamnir olarak da anılmaktadır. Bir Sümer ilahisine göre, diğer tanrılar ona bakmaya cesaret edemez. MÖ 24. yüzyılda Nippur'un yükselişiyle birlikte önem kazanan Enlil kültü, MÖ 1230'da Elamlıların Nippur'u yağmalamasıyla zayıflamış ve sonuç olarak Mezopotamya panteonunun baş tanrısı ve Babil'in ulusal tanrısı Marduk tarafından konumu ele geçirilmiştir.

Ninhursag veya Ki, Sümer mitolojisindeki ana-tanrıça, Yer tanrıçasıdır. Genellikle Enlil'in kız kardeşi olarak gösterilir.

Enki, su, bilgi (gestú), zanaatlar (gašam) ve yaratılışla (nudimmud) ilgili Sümer tanrısıdır. Anunnaki grubunun bir üyesidir. Daha sonra Akad (Asur-Babil) dininde Ea veya Ae olarak anılmıştır. Bazı bilim insanları tarafından Kenan dinindeki Ia ile özdeşleştirilir. İsmi Yunan kaynaklarında Aos olarak geçer.

Nuh, İbrahimî dinlerde kendisinden söz edilen Tufan peygamberidir. Tevrat'ta Nuh'un 950 yıl yaşadığına işaret edilir. Kur'an'da ise kaç yıl yaşadığı bildirilmemiş, yalnızca kendisinin 950 yıl boyunca kavmi içinde yaşadığı belirtilmiştir. İnanışa göre Tufan'dan önce Allah'ın emriyle büyük bir gemi inşa etmiş ve bu gemiye "Nuh'un Gemisi" denmiştir.

Adapa ya da Adaba, Mezopotamya mitolojisinde yaratılmış ilk insandır. Adapa Sümer kralları listesi'nde ulusun ilk lideri olarak geçer. Farklı biçimlerinde Oanes ve Alulim olarak da anıldığı olmuştur. Akadca'da ismi adamu, erkek insan anlamına gelir. Öykü tevrat anlatılarında yer alan yasak meyveden yiyen Âdem ile Havva'nın cennetten atılması öyküsü ile ilişkilendirilmektedir.

Anunnaki, antik Sümer, Akad, Asur ve Babillerin mitolojik geleneklerinde ortaya çıkan bir tanrı grubudur. Kaç Anunnaki olduğu ve hangi rolü üstlendiklerine dair açıklamalar hem değişkenlik gösterir hem de çoğu zaman tutarsızdır. Akad öncesi dönemden kalma en eski Sümer yazılarına göre Anunnaki, panteondaki en güçlü tanrılardır; gök tanrısı An ile yer tanrıçası Ki'nin torunlarıdır, asıl işlevleriyse insanlığın yazgısını belirmektedir.

Mezopotamya mitolojisi, Sümerlerin dini evrendeki güç, nesne ve varlıkları temsil eden Antropomorfik tanrı ve tanrıçalar içerirdi. Sümerlerin inanışına göre insanlar başta tanrılar tarafından hizmetçi, köle olarak yaratılmış fakat daha sonra özgürleştirilmiştirler.

Abgal, Sümer mitolojisinde Enki'ye hizmet eden yedi büyük bilge. Apsu'nun tatlısularında ortaya çıkan Abgallar, yarı balık yarı insan olarak tasvir edilirler. Akad mitolojisinde Apkallu olarak adlandırılırlar.
Sümer mitolojisi, Sümerler'in yıkılışlarına kadarki dönemde din ve bilimle ilgili kültürünü içerir. Birçok tanrı ve tanrıçaları vardır ve onlar Sümer mitolojisini oluşturur. Bu tanrılar ve tanrıçalar Yaradılış Destanı, Tufan hikâyesi gibi edebî eserlerde açıkça belirtilmektedir.
Yaratılış mitolojisi değişik kültür ve inanışlarda farklı şekillerde anlatılıp inanılan Evren, Dünya veya insanlığın varoluş hikâyeleridir.
- Türk-Altay yaratılış mitolojisi;

Sümer edebiyatı, Sümer uygarlığı tarafından sürdürülen ve daha sonraki Akad ve Babil imparatorlukları tarafından büyük ölçüde korunan dini yazılar ve diğer geleneksel hikâyeler de dahil olmak üzere, bilinen en eski kayıtlı edebiyat külliyatını oluşturur. Bu kayıtlar Orta Tunç Çağı sırasında MÖ 18. ve 17. yüzyıllarda Sümer dili ile yazılmıştır.

Zuizm İzlanda'da resmî olarak kabul görmüş, kiliseler için toplanan vergilere muhalif olarak büyüyen neopagan dinî bir harekettir. Zuizm dini antik Sümer tanrılarına bağlılığı benimser.

Antik Mezopotamya dini, Antik Mezopotamya medeniyetlerinin, özellikle yaklaşık MÖ 3500 ve 400 yılları arasında Sümer, Akad, Asur ve Babil medeniyetlerinin dinî inançlarına ve uygulamalarına atıfta bulunur. Antik Mezopotamya dininin temelleri Erken Sümer Hanedanları tarafından atılmış, daha sonra oluşan uygarlıklar ve bölgeye yerleşen kavimler bu dinî yapıyı benimsemiştirler. Her ne kadar bölgenin bölümleri arasında farklılık gözlense de temel dinî figürler, destanlar ve inanışlar aynı kalmıştır. Politeistik bir din olan Mezopotamya dininin tanrı ve tanrıçaları zaman içinde isim değiştirse de özellikleri genelde aynı kalmıştır fakat dinler tinsel olarak nitelik kazanmıştır.

Ninurta (Sümerce: 𒀭𒊩𒌆𒅁 DNIN.URTA. Anlamı bilinmiyor.) veya bilinen diğer adıyla Ninĝirsu (Sümerce: 𒀭𒊩𒌆𒄈𒋢 DNIN.ĜIR2.SU Anlamı: "Girsu'nun Lordu"), erken Sümerlerde ilk ibadet edilen tarım, şifa, avcılık, hukuk, yazı ve savaşla ilgili antik Mezopotamya tanrısıdır. İlk kayıtlara göre, tarım ve insanları hastalıklar ile demonların güçlerinden koruyan şifa tanrısıdır. Daha sonraki zamanlarda ise Mezopotamya daha askerî bir hâle geldikçe, daha önceki tarımsal niteliklerinin çoğunu elinde tutmakla birlikte savaşçı bir tanrı olmuştur. Baş Tanrı Enlil'in oğlu olarak kabul edilmiştir. Sümerlerdeki ana tapınma merkezi, Nippur'daki Eşumeşa tapınağıydı. Ninĝirsu, Lagaş'ta kendisine ait tapınağı yeniden inşa eden Lagaş Kralı Gudea tarafından onurlandırılmıştır.

Nisaba ya da Nidaba, ayrıca Nanibgal epitetiyle de bilinir, Sümer yazma, öğrenme ve hasat tanrıçasıdır. Kutsal tapınakları, Ereş ve Umma'daki E-zagin idi.

Uttu, dokuma ile ilişkilendirilen antik bir Sümer tanrıçasıdır. İsmini yazarken kullanılan çivi yazısı sembolü, Sümercede "örümcek" kelimesini yazmak için de kullanılmıştır ve Uttu'nun muhtemelen ağ ören bir örümcek olarak tasavvur edildiğini belirtilmiştir. Esasen Enki ve Ninsikila mitinde görünür ve bu mite göre Uttu, ördüğü ağın içine girerek babası Enki'nin cinsel yönden asılmasına karşı gelir fakat Enki, Uttu’yu ona taze ürünlerden bir hediye getirmeye ve onunla evlenmeye ikna eder. Enki daha sonra Uttu'yu birayla sarhoş eder ve ona tecavüz eder. Uttu, Enki'nin karısı Ninhursag tarafından kurtarılır ve Ninhursag, Uttu'nun vajinasından Enki'nin spermini alıp toprağa ekerek sekiz yeni bitkinin büyümesini sağlar.

İsimud, Sümer mitolojisinde tanrı Enki'nin elçisi olan küçük bir tanrıdır.

Sümer mitolojisinde Nanshe Enki ve Ninhursag'ın kızıydı. Bir tanrıça olarak işlevleri çeşitliydi. Sosyal adalet, kehanet, doğurganlık ve balıkçılık tanrıçasıydı. Babası gibi, o da suyla yoğun bir şekilde ilişkiliydi. Basra Körfezi ve içindeki tüm hayvanlar üzerinde hakimiyet kurdu. Onun kült merkezi, Lagaş şehrinde bulunan Sirara tapınağıydı. Eşi Nindara'ydı.