Ninkasi

Ninkasi, Sümer mitolojisinde birayı bulan tanrıça. Babası Enki, annesi ise Ninti'dir. Sümerlerde Ninkasi'ye yazılmış, biranın yapılışını anlatan Ninkasi Yazıtı bulunmaktadır.
Ninkasi, Sümer mitolojisinde birayı bulan tanrıça. Babası Enki, annesi ise Ninti'dir. Sümerlerde Ninkasi'ye yazılmış, biranın yapılışını anlatan Ninkasi Yazıtı bulunmaktadır.
Sümerler, yaklaşık MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde yerleşik hayata geçmiş olup medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır. MÖ 6'ncı ve 5'nci milenyumda Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı dönemi arasında ortaya çıkmış olup Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilmektedir.
Tanrıça tapınımı dişi Tanrıçaya veya tanrıçalara tapınmakta kullanılan genel bir tanımdır. Pek çok New Age Tanrıça izdeşleri, hiyerarşik bir inançtan uzak olmayan "kulluk" teriminden kaçınarak tanrıça ruhsallığı terimini kullanmayı tercih etmektedir.
Bira, dünyadaki en eski ve en yaygın alkollü içeceklerden biridir. Su ve çaydan sonra en popüler üçüncü içecek‘tir. Bira tahıldan üretilirː Yaygın olarak malt arpa kullanılır ama buğday, mısır ve pirinç de kullanılan ürünler arasındadır. Şıradaki(malt-su karışımı), nişasta şekerlerinin fermantasyonu birada etanol ve karbondioksiti açığa çıkarır ve köpüklü bira oluşur.
Ninhursag veya Ki, Sümer mitolojisindeki ana-tanrıça, Yer tanrıçasıdır. Genellikle Enlil'in kız kardeşi olarak gösterilir.
Ninsun, Sümer mitolojisinde tanrıça. Ünlü kahraman Gılgamış'ın annesidir.
Lugalbanda, Sümer mitolojisi ve edebiyatından bir karakterdir. Adı genç kral anlamına gelir. Sümer Kral Listesi'ne göre Uruk şehrinin üçüncü kralıdır. Eski Çağ Mezopotamya edebiyatında Gılgamış'ın babası olarak yer alır ve karısı tanrıça Ninsun'dur.
Siris, Mezopotamya mitolojisinde biradan sorumlu tanrıça. Tanrıça Ninkasi'nin kızıdır. Genellikle bir cin veya ruh olarak tasavvur edilse ve algılansa da, aslında tam olarak şeytani veya kötü değildir. Siris, ateş ve su soluyabilen büyük bir kuş olan Zu'nun annesi olarak kabul edilir.
Mezopotamya mitolojisi, Sümerlerin dini evrendeki güç, nesne ve varlıkları temsil eden Antropomorfik tanrı ve tanrıçalar içerirdi. Sümerlerin inanışına göre insanlar başta tanrılar tarafından hizmetçi, köle olarak yaratılmış fakat daha sonra özgürleştirilmiştirler.
Sümer mitolojisi, Sümerler'in yıkılışlarına kadarki dönemde din ve bilimle ilgili kültürünü içerir. Birçok tanrı ve tanrıçaları vardır ve onlar Sümer mitolojisini oluşturur. Bu tanrılar ve tanrıçalar Yaradılış Destanı, Tufan hikâyesi gibi edebî eserlerde açıkça belirtilmektedir.
Kubaba, "Karkamış Kraliçesi" olarak bilinen Sümer kökenli tanrıça. Karkamış Krallığı'nın Hitit vasallığı altında bulunduğu dönemde krallığın ana tanrıçası olan Kubaba buradan farklı şehirlere de yayılmıştır. Hitit tanrıçası Hepat gibi Frigler tarafından da benimsenen Kubaba zamanla Kibele adını almış ve tüm Anadolu'da saygı görmüştür.
Antik Mezopotamya dini, Antik Mezopotamya medeniyetlerinin, özellikle yaklaşık MÖ 3500 ve 400 yılları arasında Sümer, Akad, Asur ve Babil medeniyetlerinin dinî inançlarına ve uygulamalarına atıfta bulunur. Antik Mezopotamya dininin temelleri Erken Sümer Hanedanları tarafından atılmış, daha sonra oluşan uygarlıklar ve bölgeye yerleşen kavimler bu dinî yapıyı benimsemiştirler. Her ne kadar bölgenin bölümleri arasında farklılık gözlense de temel dinî figürler, destanlar ve inanışlar aynı kalmıştır. Politeistik bir din olan Mezopotamya dininin tanrı ve tanrıçaları zaman içinde isim değiştirse de özellikleri genelde aynı kalmıştır fakat dinler tinsel olarak nitelik kazanmıştır.
Sümer mitolojisinde Nammu veya Namma , Babil mitolojisindeki Tiamat'a karşılık gelen ilkel bir tanrıçadır.
Antik Mezopotamya Ölüler Diyarı veya Yeraltı Dünyası, daha çok Sümercede Kur, Irkalla, Kukku, Arali ya da Kigal ve Akadcada Erṣetu olarak bilinir, sakinlerinin "dünyadaki yaşamın karanlık bir örneğini" sürdürdüklerine inanıldığı yerin derinliklerinde bulunan karanlık, kasvetli bir mağaradır. İçecek ya da yiyecekleri sadece kuru tozdur ve ölen kişinin aile fertleri, libasyon içmeleri için serbest bırakılır. Sümer yeraltı dünyasında, antik dünyanın diğer yaşamdan sonra hayatlarından farklı olarak ölenin kesin bir yargısı yoktur ve ölüler yaşamdaki işlerinden dolayı ne cezalandırılır ne de ödüllendirilir. Bir insanın yeraltı dünyasında var olma niteliği, onun gömülme şartlarına göre belirlenir.
Sümer mitolojisinde Ninlil veya Sud , Enlil'in eşi olan tanrıçadır. Soyu, çeşitli şekillerde tanımlanmıştır. Genellikle Haya ile Nunbarsegunu'nun kızları olarak kabul edilir. Akadca başka bir kaynak, An (Anu) ile Antu'nun kızı olarak gösterir. Diğer kaynaklar Ninlil'e Anu ve Nammu'nun kızı der.
Nisaba ya da Nidaba, ayrıca Nanibgal epitetiyle de bilinir, Sümer yazma, öğrenme ve hasat tanrıçasıdır. Kutsal tapınakları, Ereş ve Umma'daki E-zagin idi.
Dingir, "tanrı" veya "tanrıça" anlamına gelen Sümerce bir kelimedir. "Dingir"in çivi yazısı işareti en çok dinî isimler ve ilgili kavramlar için belirleyici olarak kullanılır ve bu durumlarda telaffuz edilmez ve Dİnanna örneğinde olduğu gibi geleneksel olarak "D" üst simge olarak çevrilir.
Türkiye'de bira popüler bir içkidir. Genellikle lager türleri yaygındır. Kökeni Osmanlı'ya kadar dayanmaktadır.
Şarap ve bira tanrıları, alkol içeren içeceklerin üretiminde kullanılan meyve ve tahılların yanı sıra fermantasyon ve damıtma süreçleriyle de ilişkili bir dizi tarımsal tanrıyı içerir.
Bira fabrikası veya bira şirketi, bira ve diğer biracılık ürünleri üreten ve satan bir işletmedir. Biranın ticari olarak üretildiği yerlere bira fabrikası, üretim ekipmanlarının bulunduğu yerlere ise bira üretim tesisi denir. En az MÖ 2500'den beri ticari olarak bira üretilmektedir. Eski Mezopotamya'da bira üreticilerinin tanrıça Ninkasi'nin ilahi koruması altında olduğu kabul ediliyordu. Bira başlangıçta evlerde yapılıyordu. 9. yüzyılda manastırlar ve çiftlikler daha büyük ölçekte bira üretmeye üretim fazlalarını satmaya başladı. 11 ve 12. yüzyıllarda 8-10 işçinin çalıştığı daha büyük bira fabrikaları inşa edilmeye başlandı.
Enmerkar, çeşitli Sümer mitlerinde ve efsanelerinde adı geçen kral. MÖ 4. binyılın ortalarından sonlarına kadar Uruk şehir devletini yönettiğine inanılmaktadır. Bir efsaneye göre Enmerkar, Uruk'taki ilk büyük tapınak olan ve tanrıça İnanna'ya adanan Eanna Tapınağı'nı inşa eden kişidir. Başka bir efsanede ise tüm Sümer şehir devletlerini kendi yönetimi altında birleştiren büyük bir fatih olarak tasvir edilir. Enmerkar'dan Gılgamış Destanı'nda da bahsedilir ve burada tanrılar tarafından Uruk'u yönetmesi için seçilen bilge ve güçlü bir hükümdar olarak tasvir edilir. Efsanevi statüsüne rağmen, Enmerkar'ın varlığına ve yönetimine dair çok az somut tarihsel kanıt vardır. Bununla birlikte, Sümer mitolojisi ve folklorunda önemli bir figür olmaya devam etmiştir.