Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.
Cevdet Bey ve Oğulları, Orhan Pamuk'un ilk kez 1982'de yayımlanmış; bir tüccar ailesinin 1905'ten 1970'e kadar yaşadıklarını ve bu hikâye etrafında Türkiye Cumhuriyeti'nin toplumsal, ekonomik ve kültürel tarihinin de anlatıldığı ilk romanıdır. Romanın ilk baskısı Karacan Yayınları tarafından basılmıştır.
Aile içi şiddet, bir aile üyesinin; diğer üyesi veya eski üyesine karşı fiziksel ya da psikolojik olarak hükmetme ya da zarar vermesidir.
Mustafa Erdoğan, Ankara Hukuk Fakültesi mezunu. Aynı fakültede yüksek lisans ve doktorasını yaptı (1981-88). İdari yargıda hâkim olarak çalışırken 1985 yılında, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde akademik mesleğe intisap etti. Erdoğan, 1991 yılında Anayasa Doçenti oldu, 1997 yılında Profesörlüğe yükseldi. 1997-98 akademik yılında Amerika'nın Virginia eyaletindeki George Mason Üniversitesinde Fulbright bursiyeri olarak araştırmalar yaptı. İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde bir dönem dekanlık yaptı.
Toplum biliminde ve diğer sosyal bilimlerde, toplumsal tabakalaşma kavramı hiyerarşik bir düzene ve toplum içerisindeki güç ve refahın bölümlenmesine, bireylerin bu bölümlenmedeki konumlarına atıfta bulunur. Kavram, sosyo-ekonomik bir içerik taşıyan sınıf kavramıyla ilişkilidir ve ekonomik, toplumsal, siyasi ve ideolojik eşitsizlikler ya da farklılıklar temelindeki sosyo-ekonomik koşulların farklı görüngüleri üzerine kuruludur.
Sabiha Sertel, Türk gazeteci ve yazar. İlk Türk kadın gazetecidir. Türkiye’de feminizmin öncüleri arasında sayılır. Sosyalist-komünist görüşlü bir gazeteci-yazardır. Türk basın tarihinde önemli bir isim olan Zekeriya Sertel’in eşidir.
Mecmua-i Fünûn, 19. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul'da yayımlanan aylık Türkçe bilim dergisi.
Hanımlara Mahsus Gazete, İstanbul'da 1895-1906 yılları arasında yayımlanmış kadın dergisi.
Yavuz Selim Karakışla, Türk tarihçi. 1961 yılında İzmit'te doğan Karakışla, 1979 yılında Kadıköy Maarif Koleji'ni bitirdi. Lisans ve yüksesk lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü'nde tamamladı. "Women, War and Work in the Ottoman Empire: Society for the Employment of Ottoman Muslim Women (1916-1923)" başlıklı teziyle State University of New York / Binghamton, Tarih Bölümü’nden doktora derecesi aldı. Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü'nde öğretim üyeliği yapan Yavuz Selim Karakışla, Özden Dilek Karakışla ile evliydi. Eylül Yağmur Karakışla isminde bir çocukları vardır.
Sosyal dışlanma, toplumsal dışlanma ya da sosyal marjinalizasyon, toplum içinde karşılaşılan engeller ve toplumun dışına itilme durumlarını anlatan bir terimdir. Avrupa'da yaygın olan bu terim ilk olarak Fransa'da kullanılmıştır. Eğitim, sosyoloji, psikoloji, siyaset ve ekonomi gibi çeşitli disiplinlerde kullanılır.
Türkiye'de feminizm kavramının literatüre girişi, Türk milliyetçiliğinin ve Türkçülüğün düşünce babalarından Ziya Gökalp'in "Türkçülüğün Esasları" adlı kitabının "Türk Feminizmi" adlı bölümünde "feminizm" kavramına övücü bir dille değinmesiyle oldu. Jön Türkler ve İttihat & Terakki Cemiyeti içerisinde oldukça yetkili olan; Ziya Gökalp, Ahmet Rıza, İbrahim Hilmi ve Enver Beylerin başını çektiği Türk milliyetçisi kanat kadınların özgürleşmesinin milletin bir bütün olarak özgürleşmesindeki önemine dikkat çekerek kadınların eğitimine yönelik oldukça yoğun çabalar harcadılar. Bu çabalar sonucunda kadınlar için İnas Sanâyi-i Nefîse Mektebi ve İnâs Darülfünunu gibi üniversite düzeyinde eğitim veren kurumlar yanında İstanbul'da ve Anadolu'da kız liseleri açılmasını sağladılar. Ayrıca yine bu milliyetçi kanat Türkiye tarihindeki ilk feminist kadın derneği olan Teali-i Nisvan Cemiyeti ile dönemi için oldukça sert taleplerde bulunan Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti'nin ve kadınların iş gücüne katılımı için mücadele yürüten Osmanlı Kadınları Çalıştırma Cemiyeti'nin kuruluşuna önayak oldular. Ek olarak günlük yaşamda kadınları rahatlatmak için kadınlara uygulanan tek başına faytona binememek ve giyim-kuşam kısıtlamaları gibi bazı yasakları da kaldırdılar.
Nuriye Ulviye Mevlan Civelek, Türk gazeteci ve Türkiye'nin ilk kadın hakları savunucularından biridir. Osmanlı'nın ilk feminist dergisi olan Kadınlar Dünyası'nın ve kadın hakları örgütü Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti'nin kurucusudur.
Kadınlar Dünyası, Balkan Savaşları sonrasında 4 Nisan 1913 tarihinde yayın hayatına başlayan ve 1921'e kadar yayında kalan kadın dergisi.
Osmanlı İmparatorluğu'nda feminizm genel olarak II. Meşrutiyet sonrasındaki göreceli özgürlük ortamında ivme kazandı. Daha öncesinde ise dinsel ve geleneksel nedenlerden dolayı kısıtlı olan kadın yaşamı Tanzimat ile değişime uğramıştı. Tanzimat döneminde yetişen eğitimli kadınlar sonraki kuşaklarda Osmanlı'da hak arayışlarına girdi. II. Meşrutiyet döneminde ise örgütlü hareket edilmeye başlandı ve çeşitli kadın cemiyetleri kurulup kadın dergileri çıkarıldı. 19. Yüzyılda Avrupa feminizmi oy hakkını savunup bu konuda mücadele verirken Osmanlı kadını daha fazla özgürlük, iş olanağı, eğitim ve sosyal yaşam mücadelesi veriyordu. Özellikle Kadınlar Dünyası adlı dergi ile Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti feminizm bağlamında Osmanlı'da uç noktalardaydı. Ülkeye geç gelen milliyetçilik anlayışı doğrultusunda da bazı kadınlar eski Türklerde var olan kadın-erkek eşitliğini verdikleri mücadelede dile getiriyordu.
Charlotte Perkins Gilman ya da Charlotte Perkıns Stetson, önde gelen Amerikalı feminist, sosyolog, romancı, kısa hikâye, şiir ve kurmaca olmayan metinler yazarı ve sosyal reform eğitmeni. Ütopik bir feministti ve alışılmışın dışındaki konsept ve yaşam tarzından dolayı gelecek nesillere örnek teşkil etti. Bugün onun en çok hatırlanan eseri, derin bir doğum sonrası psikozundan sonra yazdığı yarı otobiyografik kısa hikâyesi "The Yellow Wallpaper"dır.
Şefika Gaspıralı, 20. yüzyıl başlarındaki Rusya'da Türk kadın kültürel ve siyasi uyanışın önderlerinden olan düşünür, yayıncı, eğitimci, politikacı ve reformcu İsmail Gaspıralı'nın kızı ve en önemli yardımcısı olup, Rusya'daki Türk Kadın Hareketi'nin öncülerinden, ilk kadın dergisi Alem-i Nisvan'ın baş editörü ve yayıncısıdır. Kırım Türk Cumhuriyeti'nde Kurultay (Parlamento) Başkanlık divanı üyesi ve iki dönem milletvekili olmuştur. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin başbakanlarından Nesib Bey Yusufbeyli'nin eşidir. Anaokulu eğitmenliği de yapmıştır.
Toplumsal cinsiyet sosyolojisi, kadın ve erkek arasındaki farkılılıkların kültürel ve toplumsal olarak nasıl kurulduğunu, kadın ve erkeğin sosyal yapı içindeki durumlarını, kadınlık ve erkeklik kimliğinin oluşum sürecini inceleyen sosyoloji alt dalıdır.
Kadın, 1908-1909 yılları arasında Selanik'te yayımlanan ilk kadın dergisidir. Kadınların eğitim durumu, toplumsal yaşamdaki görünürlük ve örgütlenmeleri derginin gündeme aldığı başlıca konulardı. İlk sayısı 13 Teşrin-i Evvel 1324 tarihinde yayımlandı, ilk 30 sayının sahib-i imtiyazı Mustafa İbrahim'di ve müdürü Aka Gündüz'dü. Asır Matbaası'nda neşredilen dergi haftalık olarak pazartesi günleri çıkmaktaydı. Yayın sürecinde kopukluklar olunca bir özür metni yayımlanarak durum açıklanırdı.
Müzdan Arel, Osmanlı ve cumhuriyet döneminin ilk kadın ressamlarındandır.
Latife Bekir Çeyrekbaşı veya Atatürk'ün verdiği soyadı ile Latife Işıkdoğdu, Osmanlı-Türk eğitimci, siyasetçi ve kadın hakları savunucusu.